İslam’da eğitim anlayışı esası Kur’an ve sünnet

İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın, İslam anlayışında eğitim de temel esasın başta Kur’an sonra Peygamber Efendimizin Sünneti olduğunu söyledi. Yalçın, öğreticinin söylediklerin bizzat hayatında somut yaşamasının örnek olma ve gerçekçilik noktasındaki önemine değindi

Ensar Vakfı’nın bu yıl üçüncüsünü düzenlediği Ramazan’da İkindi Sohbetleri programının 11. konuğu İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın oldu. Yalçın, “İslam’da Eğitim Anlayışı” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Programın sumunu Vakfın Şube Başkan Yardımcısı ve Ramazan’da İkindi Sohbetleri programı Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Güler yaptı. Ali Zengin tarafıdan Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Programa AK Parti Milletvekili Av. Ali Özkaya’da katıldı.
ALLAH İSTİFADEYİ
NASİP ETSİN
İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın “İslam’da Eğitim Anlayışı” başlıklı sunumuna başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş ayı olan Ramazan-ı Şerifin rahmet bölümünün geride bırakıldığını söyledi. Ramazan ayının rahmet kısmında istifade edebilmiş olmayı dileyen Yalçın; “Rabbim bundan sonraki mağfiret ve cehennem azabından azat olunma kısmından da inşallah istifade ettirsin. ‘Asra yemin olsun ki insan hüsrandadır. Ziyan içindedir. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler bundan müstesnadır.’ Ramazan-ı Şerifin 11. gününde aynı zamanda Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi’nin Türkiye’de bir ilk olan 11. sohbet sunumunu yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum.” dedi.
EĞİTİMİN UCU BUCAĞI YOK
Eğitimin son derece geniş kapsamlı bir kavram olduğunu belirten İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın, nereden bakılırsa orada farklı bir tezahürün ortaya çıktığını kaydetti. Kendisinden önce, kendisi ve dünkü sohbet konuşmacılarının eğitim üzerine şeklinde arka arkaya geldiğini söyleyen Yalçın; “Eğitim dediğimizde ucu, bucağı olmayan bir umman olarak biz bunu değerlendiriyoruz. Okuduğum Asr Suresi’nin mealinde belki eğitim özetlenmiş durumdadır. Asr Suresi ile ilgili olarak milli manevi şairimiz rahmetli Mehmet Akif Ersoy’un eğitimle ilgili güzel bir tespitte bulunduğunu biliyoruz. Ülkemizin eğitim analında nadir yetiştirdiği şahsiyetlerden biri olan Nurettin Topçu, ‘Türkiye’nin Maarif Davası’ isimli eserinde şöyle diyor; ‘Milletimizin üç asırdan beri geçirmekte olduğu buhranların sebebi ve kaynağı kültür ve maarif sahasında aranmalıdır. Alimin atının ayağından sıçrayan çamurdan bile kendisine şeref payı çıkaran hükümdarın mesud asrı nihayet bulduktan sonra, devletimizin yapısında, temellerinde sarsıntılar başlamıştır.” diye konuştu.
EĞİTİM KONUSUNDA
HERKESİN FİKRİ VARDIR
Metin Yalçın, Türkiye’de din hususunda olduğu gibi eğitim alanında herkesin konuşup, bilgi sahibi olup, herkesçe fetva kesilen konulardan bir tanesi olduğuna temas etti. Mesleği ne olursa olsun hemen herkesin konuşmaya başladığında din ve eğitim hakkında birçok şeyler söyleyebildiğine dikkat çeken Yalçın; “Eğitim ve din denildiğinde herkes mutlaka birşeyler ifade ediyor. ‘İslam’da Eğitim Anlayışı’ konusuna felsefi açıdan başlamak istiyorum. Batı okuyucuların çoğu İslam felsefesi üzerine yıllar boyunca ne kadar az şeyin yazıldığını zannederler ve buna şaşırırlar. Halbuki bizim tarih ve medeniyetimize bakıldığında İslam yaklaşık 1300 yıl öncesine uzanan zengin bir eğitim geleneğine sahip olan bir dindir. İddialı olmamakla beraber ben bu 1300 yılı insanlık tarihinin başlangıcı ile başladığını düşünüyorum. Çünkü ilk insan ve Peygamber Adem (A.S) yaratıldığında Yüce Rabbimiz Ona isimleri öğreterek eğitmeye başladı. İnsaları ve toplumu eğitim süreci diğer Peygamberlerle devam etti. İslam litaratüründe buna tebliğ deniliyor.” şeklinde konuştu.
EĞİTİM ÜÇ ŞEKİLDE
TERCÜME EDİLİR
İslam’da eğitim sürecinde Kindi, Farabi, Razi, İhvan-ı Safa, Gazali, İbn-u Haldun gibi daha nicelerini çoğaltarak sayılabilecek eğitim metotları hakkında birçok eserler vermiş olan düşünürler, alimler, bilginler olduğunu belirten Yalçın; “Hatta Gazali yapılan bir takım tartışmalar sonucu akıl mı vahiyden, dinden üstündür, yoksa din mi, vahiy mi dinden üstündür? tartışmalarında bilindiği üzere bir takım Müslüman düşünceler ortaya çıkmış. Gazali dinin akla olan üstünlüğünü yeniden ileri sürerek, bilgi kaynağı olarak vahiyi üstün bir konuma getirmiştir. ‘Filozofların Tutarsızlığı’ adlı kitabında vahiyi bilgi ve manevi anlayışı olmaksınız rasyonel eğitimcilerin elde etmelerinin kesinlikle imkansız olduğunu ifade etmiştir. Tarihsel seyirde eğitime bakıldığında üç kelime olarak tercüme edenler var. Eğitim nedir dediğimizde bu kelimelerden bir tanesi; Bilgi, diğeri olgunluğa erişecek büyümeyi, sonuncusu da iyi davranışların geliştirilmesi şeklinde ifade edilmiştir. İslam düşüncesine göre bu üç kavram birbiriyle rahatça örtüşebilmektedir.” ifadelerine yer verdi.
ÖNCE ÖĞRETİCİ ÖRNEK OLMALI
Metin Yalçın, eğitime batı tarzı ile bakıldığında, batı filazoflarının eğitimi; Öğretim, öğrenme, öğretme ve yetiştirme kavramları şekillerinde bir takım ayırıma tabi tuttuklarını söyledi. Eğitim kavramının tüm bu kavramları içine alan bir ifade olduğunu belirten Yalçın; “Belki şöyle söylenebilir; Bir öğrenme, bir terbiye, bir öğretme, yetiştirme gibi kavramlar ete, kemiğe bürünerek eğitim halini alıyor. Peygamber Efendimizin (SAV) Hud Suresi’nin 112. ayeti kerime ile olarak ‘Bu ayet beni ihtiyarlattı.’ buyurmaktadır. Ayette, ‘Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.’ buyurulmaktadır. İyi olmak, güzel olmak, salih iyi ameller işlemek.’ söylenir. Eğitimli olabilmek için bunların ete, kemiğe bürünmesi lazım. Eğitim de temel esas İslam anlayışında başta Kur’an sonra Peygamber Efendimizin sünnetidir. Daha sonra söyleneni eğiticilerin önce kendileri somut şekilde gerçekleştirip örnek olmalarıdır.” ifadelerini kullandı. >> Burcu AYDIN’ın haberi