'İslam iktisat teorisi inşa edilmeli'
Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi’nce bu yıl 5’nci organize edilen Ramazan’da İkindi Sohbetleri’nin yedincisi 23'ncüsü Pazartesi akşamı Gedik Ahmet Paşa Medresesi’nde (Taş Medrese) tamamlandı. Sohbet öncesi AKÜ Sağlık Yüksek Okulu'ndan Öğretim Görevlisi Muhammed Fatih Canbaz 'İslam İktisadının Çıkmazları' başlığında yaptı. Program Halil Kaynakça'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.KONU ÜÇ ANABAŞLIKTA DERLENDİAKÜ Sağlık Yüksek Okulu'ndan Öğretim Görevlisi [&hellip]
Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi’nce bu yıl 5’nci organize edilen Ramazan’da İkindi Sohbetleri’nin yedincisi 23’ncüsü Pazartesi akşamı Gedik Ahmet Paşa Medresesi’nde (Taş Medrese) tamamlandı. Sohbet öncesi AKÜ Sağlık Yüksek Okulu’ndan Öğretim Görevlisi Muhammed Fatih Canbaz “İslam İktisadının Çıkmazları” başlığında yaptı. Program Halil Kaynakça’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
KONU ÜÇ ANA
BAŞLIKTA DERLENDİ
AKÜ Sağlık Yüksek Okulu’ndan Öğretim Görevlisi Muhammed Fatih Canbaz, İslam iktisadının çıkmazları ve günümüz uygulamasında karşılaşılan İslami finans kurumlarının yaşadığı sıkıntılarından söz etti. Bu hususta karşılaşılan problemleri üç başlık üzerinde derlediğini aktaran Canbaz; “Birincisi İslam İktisadı Teorisi alanında karşılaştığımız temel problemler. İkincisi bireysel anlamda Müslümanlar olarak alanda ki problemlerimiz. Üçüncü olarak da katılım bankaları veya uygulamanın temel problemlerinden bahsedeceğiz” dedi.
MEVCUT KUR’ANA VE
SÜNNETE UYDURULUYORDU
Öğretim Görevlisi Muhammed Fatih Canbaz, ilk olarak alanda karşılaşılan problemlerden en ciddisinin İslam iktisadı anlayışının temelde geliştirilememiş olması olduğunu belirtti. Hali hazırda günümüzde İslam iktisadı olarak derlenen, araştırılan, birçok konu, makale ve birçok kavramın geleneksel iktisattan türemiş olan ana akım konuları olduğunu aktaran Canbaz; “Temelde bir İslam iktisadı anlayışımız maalesef yok. Bizim açımızdan özgün bir yapı değil. Günümüzde ana akım iktisadın bize dayattığı bu anlamda ki kavramların hepsi maalesef asıl kabul ediliyor. Bizde bunun üzerinden Kur’an ve Sünnetten bu uygulamaları referans almaya çalışıyoruz. Hâlbuki İslam’ın zirve yaptığı dönemlerde özellikle İslam ekonomisinin zirve yaptığı dönemlerde Kur’an ve Sünnete ki bilgi asıl bilgi iken, mevcut durum ona uydurulmaya çalışılıyordu. Maalesef günümüzde böyle bir durumla karşılaşamıyoruz” diye konuştu.
TEORİ İNŞA EDİLMELİ
Klasik iktisatta karlılık, rekabet, büyüme gibi agresif kavramların var olduğunu kaydeden Canbaz; “Bunlar İslam’ın inşa etmek istediği toplum ve insan modeli ile çok uyuşmuyor. Doğal olarak birbirinden çok uzak kavramlardan bahsediyoruz. Bir diğer örnekte ana akım iktisat refahıdır. İnsanların içgüdüsel arzularının aslında tatmin edilmesi olarak anlatılır. Bu noktada isteklerin sınırsız kaynakların sınırlı olduğunu söylenir. İslam refahı anlatırken az ve helal olan şeyin kâfi olduğunu refahın sadece ihtiyaçların karşılanması olarak ifade eder. Bu temel bakış açısı farklılıkları günümüzde ki temel İslam iktisadı ile geleneksel İslam iktisadında ki sıkıntı olarak karşımıza çıkar. Bunu nasıl aşabiliriz noktasında bir önerimiz var. Nihayetinde günümüze kadar yüzyıllar boyunca İslam medeniyetleri geldi ve geçti. Osmanlı da bunlardan biriydi. Bu dönemlerde en büyük ekonomik işlemlerin yaşandığı sahaları elinde tuttu. Bu süreçte bizim uyguladığımız modelleri ortaya koyarak onları bir incelememiz lazım. Aslında yapmamız gereken bizim İslami olduğunu düşündüğümüz bir iktisat teorisinden ziyade İslam İktisat Teorisini inşa etmektir” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi