Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İSLAM ÂLİMLERİNE GÖRE EDEB VE HAYÂ

Muharrem Günay 3 Kasım 2018 Cumartesi 12:24:00
 

Sehl demiş ki: “Edebi küçümsemek, haramı küçümsemeye götürür. Haramı küçümsemek saygıyı terke götürür. Saygıyı terk etmek ise şükrü terk etmek demektir. Şükrü terk etmenin de imandan ayrılmaya sebep olacağından korkulur. Kulun imanı yalnız edeple doğru olur. Edepsizlik ise ilâhi bilginin azlığından ileri gelir.”
İbn-i Atâ, hayânın hayır getirdiğini ve gerçek hayâ sahibi kulların hayır üzere bulundukları konusunu şu şekilde ifade eder: “En büyük ilim olan mârifetullahın neticesi, heybet ve hayâdır. Bir kimsenin kalbinden heybet ve hayâ duygusu gittiğinde artık o kulda hayır kalmaz” demiştir.
Edep ve hâya’nın ilimden daha önemli olduğuna dikkat çeken Yunus Emre: “Gezdim Halep ile Şam’ı, Eyledim ilmi talep, meğer ilim bir hiç imiş, illâ edep illâ edep” buyurmuştur.
Kur’an Edep Sofrasıdır
Hayâ aynı zamanda edeple ilgilidir. Edep sahibi insan aynı zaman da hayâ sahibi insandır.
Abdullah b. Mes`ûd’un rivayet ettiği bir hadiste de, “Gerçekten bu Kur’an Allah’ın bir sofrasıdır (me’debetullâh); O’nun sofrasından gücünüz yettiğince bilgi toplamaya çalışın” buyurulurken “sofra” anlamında yine edep kökünden gelen bir kelime (me’debe) kullanılmıştır. Başka bir hadiste de yine Kur’an’dan “Allah’ın edebi” diye söz edilmesi ilgi çekicidir (son iki hadis için bk. Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 1; Hakim, Müstedrek, I, 555). Buna göre Kur’ân-ı Kerîm bir edep ve ahlâk kaynağıdır.
Ebu Said Muhammedi Hadimi hazretleri de “Edeb aklın dıştan görünüşüdür” der.
Abdurrahman bin Semürre der ki: Peygamberin yanındaydım. Buyurdu ki: “Dün acayip bir şey gördüm: Bir kimseyi gördüm ki, dizi üzerine düşmüş idi ve onunla Hak Teâlâ arasında büyük bir perde vardı. Güzel ahlak gelip o perdeyi kaldırdı ve o kimseyi Hak Teâlâya ulaştırdı.” (İ. Gazâli, Kimyayı Saadet, s. 335)
“Müminin mizanında en ağır basacak şey güzel ahlaktır. Muhakkak ki, Allah Teâlâ işi ve sözü çirkin olan ve hayâsızca konuşan kimseye buğz eder.” (G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 15/9)
Bir kimse Peygambere: “Bize bir vasiyet et; onunla amel edelim” deyince;
“Nerede olursan Allah’tan kork. Her kötülükten sonra bir iyilik yap ki, o kötülüğü silsin ve insanlarla güzel ahlakla muaşeret et (ilişki kur) buyurdu. Yine buyurdu ki: “Allah kime güzel ahlak ve güzel yüz ve güzel hâl ve hareket nasip ederse, onu cehennem ateşine yedirmez.” (İ. Gazâli, Kimyayı Saadet, s. 335

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER