İşgal yok, kurtuluşu var – Kocatepe Gazetesi
Bolvadin, 'düşman işgalinden kurtuluş'un yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. Yarın ilçe merkezinde tören gerçekleştirilecek. Peki ama, Bolvadin işgal edildi mi? Bu soruya Bolvadin’de uzun yıllar Belediye Başkanlığı yapmış, eski milletvekili Ethem Kelekçi ile Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin Kurucu Rektörü Prof. Dr. Şahabettin Yiğitbaşı, ortak cevap veriyor: Hayır… Bolvadin, 24 Eylül’ü kutlamaya hazırlanıyor. 24 Eylül, Bolvadin’in düşman işgalinden kurtuluş [&hellip]
Bolvadin, “düşman işgalinden kurtuluş”un yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. Yarın ilçe merkezinde tören gerçekleştirilecek. Peki ama, Bolvadin işgal edildi mi? Bu soruya Bolvadin’de uzun yıllar Belediye Başkanlığı yapmış, eski milletvekili Ethem Kelekçi ile Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin Kurucu Rektörü Prof. Dr. Şahabettin Yiğitbaşı, ortak cevap veriyor: Hayır…
Bolvadin, 24 Eylül’ü kutlamaya hazırlanıyor. 24 Eylül, Bolvadin’in düşman işgalinden kurtuluş günü olarak biliniyor. Bu yıl da 24 Eylül kutlamaları çerçevesinde Çınaraltı’nda düzenlenecek törenler öncesinde Hükümet Konağı önünde çelenk konulacak. Daha sonra şehir merkezinde protokol ve vatandaşların katılımıyla tören devam edecek. Burada Isparta Belediyesi Mehter Takımı bir konser verecek, Belediyespor Kick-Boks Takımı ile öğrenciler tarafından folklor gösterileri sunulacak. Belediye Başkanı Nazmiye Kılçık tarafından günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapılacak ve Afyonkarahisar Garnizon Komutanlığı Bando Takımı ve geçit töreni ile program sona erecek.
Peki, 24 Eylül törenleri için hazırlık yapan Bolvadin, Milli Mücadele’de düşman işgaline uğradı mı? Bu soruya “Evet” cevabını verdirecek resmi ya da gayriresmi bir kayıt veya belge bulunmuyor. Bolvadin’in akil adamları arasında bulunan Ethem Kelekçi ile Prof. Dr. Şahabettin Yiğitbaşı da bu tür bir belgeye, hatta bırakın belgeyi duyuma bile rastlamamış.
Bu konuda ilk söz, Ethem Kelekçi’nin. Kelekçi, 1968’den 1983’e kadar, 1989’dan 1991’e kadar Bolvadin Belediye Başkanlığı görevini yürüttü. Kelekçi, 1991’de yapılan milletvekili seçimlerinde de milletvekili seçilerek Afyonkarahisar’ı Ankara’da temsil etti.
1952’den önce kutlanmamış
Ethem Kelekçi, Belediye Başkanı olduğu dönemler de dahil olmak üzere Bolvadin’de bir işgal olmadığını, bu nedenle “kurtuluş” gününün de olamayacağını savunmuş. Kelekçi, bu durumu şöyle anlatıyor:
“1968 ile 1984 arasındaki çalışmalarımızda bu konuda tetkik yaptırdım. Bilebildiğim kadarıyla Bolvadin’de kurtuluş günleri 1951, 1952’den evvel yoktu. 1952 yılından sonra kurtuluş törenleri başladı. O günden bugüne 24 Eylül belirli bir hesapla kurtuluş günü olarak hesap edilmiş. Kurtulmak için evvela işgal lazım. Herhangi bir işgal söz konusu değil. Buraya keşif bölüğü, Eskişehir ile Akşehir arasındaki yolu kontrol altında tutmak için gelir. Buradan 3-4 kilometre uzaklıktaki bir yerde oyalanır. Yerini değiştirir. Şehrin içinde karargâh kurmak, bayrak çekmek, vatandaşa emirler sunmak söz konusu değil. Araştırmacı-yazar Muharrem Bayar, Bolvadin’in tarihini inceledi, kayda döktü, kitaba dönüştürdü. O kitapta da Bolvadin’in işgaline ilişkin herhangi bir çalışma, gayret, mücadele, vuruşma yok.”
Tarihi romanlarda Bolvadin’e rastlanmıyor
Milli Mücadele dönemine ışık tutan, hatta okullarda okunması tavsiye edilen kitapları da hatırlatan Kelekçi, “Tarihi romanlara bakıyorsunuz. Küçük Ağa’ya bakıyorsunuz, Şu Çılgın Türkler’e bakıyorsunuz, Bolvadin yok., Bolvadin’in işgali ve anılar yok. Resmi kayıtlara bakıyorsunuz, Bolvadin’in kurtuluşu yok. Dikkat ederseniz, takvim yapraklarında da Bolvadin’in Kurtuluşu diye bir ibare yazmaz. 1950’den sonra belli özentilerle, kurtuluş gününün iyi olacağını zannederek her hâlde, ‘Bu işin içinde olalım’ demişler. O zamanki idareciler de önce ‘Atatürk ve İnönü dönemlerinde kayda geçmeyen bir olayı nasıl kutlarız’ diye itiraz etmişler. Ancak ısrar olunca, talebi kabul etmişler. 1978-1979 yıllarından sonra bunu Vilayet’e ilettim. Vilayet bu konuda ‘Bizim programımıza girmiş, buna şimdilik dokunulmasın’ dedi” ifadelerini kullanıyor.
Kaçarken kışlayı yakmışlar
Yunan askerlerinin Bolvadin’e girip-çıkma hadise-sinin yaşanmadığına dikkat çeken Ethem Kelekçi, “Yunanlı, Sakarya Harbi’ni kaybettikten sonra kaçmaya başlıyor. Buradan kaçarken, yol güzergahından kaçarken Bolvadin’deki kışlayı yakıyor. Bolvadin’in erkekleri Milli Mücadele’nin içinde, savaşmışlardır. Şehir içinde kadın ve çocuklar kalmıştır. Buna rağmen Yunan askerlerinin Bolvadin’e girip çıkması söz konusu değildir” diyor.
Paşaların karargâhları Bolvadin’de
Kelekçi, Afyonkarahisar’ın işgal edilmesinin, bütün vilayetin işgali olarak düşünülmesi gerektiğine dikkat çekerek şöyle devam ediyor:
“Ben Belediye Başkanı olarak 24 Eylül’de yaptığım konuşmalarda, bugünlere layık olmanın önemini vurguladım. Gelecekte sıkıntı yaşamamamız için yapmamız gerekenleri söyledim. 24 Eylül için bir de ne lazım, şehitlik lazım. İzbe bir yere şehitlik yapılmış. Biz bunu düzgün şekilde parka dönüştürdük. Şehitliği de başka bir yere taşıdık. Harp Dairesi’nde Bolvadin şubesinden Milli Mücadele’ye katılıp da şehit olan kişilerin isimlerini aldık. Oradan gelen listeyi yeni yaptığımız şehitliğe yazdırdık. İşgal olmadı ama harbin içindeyiz. Zaten Afyonkarahisar işgal edildiyse biz de işgalde sayılırız. Kemalettin Sami Paşa’nın, Yakup Şevki Paşa’nın Bolvadin’de karargâhları vardı.
Bolvadin’in Büyük Taarruz’un zamanının kesinleştiği yer olduğu kuvvetle muhtemeldir.”
İşgal tehlikesi yaşanmış
Bolvadin’de bir işgal olmadığını, ancak işgal tehlikesi yaşandığını belirten bir diğer kişi de Bolvadin’in yetiştirdiği bilimadamlarından, Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin Kurucu Rektörü Prof. Dr. Şahabettin Yiğitbaşı. Tarihin genel olarak öznel ele alınan bir araştırma dalı olduğuna dikkat çekerek sözlerine başlayan Yiğitbaşı, “İşgal, bilinen tanıma göre bir yabancı devletin başka bir devlete ait yeri, bölgeyi askerlerle donatması, oraya kendi bayrağını çekmesi, oranın kaynaklarından, vergisinden istifade etmesi, daha da kapsamlı söylersek, orada hüküm sürmesidir. Bolvadin işgal görmemiştir, işgal tehlikesi yaşamıştır. İşgal tehlikesinin ortadan kalkmasına sevinebilir bir toplum. Ama bir tehlikeden kurtulmuş olmak, bir bayram hâline gelir mi? Bence olmaz. Bundan dolayı travmatik bir olay, bir sarsıntı, bir facia yaşanmamıştır. İlçeyi temsil eden bir ya da birkaç kişi, duyduğum kadarıyla gitmişlerdir, ‘Siz işgal etmeyin, taleplerinizi karşılamaya çalışalım’ demiştir” diyor.
Şehir zarar görmemiş
Kendisinin de konu hakkında yazılı bir bel-geye rastlamadığını, İstiklal Harbi’ni görmüş büyüklerinden duyduklarını intikal ettirdiğini belirten Yiğitbaşı, “Yunan müfrezesi, yaklaşık 20 gün, ilçeye uzak bir yerde durur. Bu konuşmayı yapan kişiler, yanlış anlaşılabilir, bu da dillendirilmiştir. Burada işbirliği söz konusu değildir, bir müzakere yapılmıştır. Şehre hiçbir zarar verilmemiş. Bunların hepsini duyduğumuz kadarıyla anlatıyoruz. Bunun kutlanması bana çok anlamlı gelmemiştir. 1952’de kutlanmıştır. 1952’den evvel böyle bir olay yok. 1952’den sonra gelenek hâline gelmiş” ifadelerini kullanıyor.
Çevresinde bir tek Bolvadin kutluyor
Yiğitbaşı, Bolvadin’in kurtuluş tarihi olarak belirlenen 24 Eylül hakkında da esprili bir dille şu bilgileri veriyor:
“Neden 24 Eylül? Denir ki bu olay 1921’de olmuş. Fakat 1921’de harekat var, fiili bir çatışma söz konusu değil, İnönü Savaşları, Sakarya Savaşı’na kadar. Halkımız zeki ve espriyi sever. Halk arasında ‘Harman kalksın da bu bayramı öyle kutlayalım’ denildiği rivayet edilir. İşin mizahla karışık izah şekli budur. 1950’deki yönetime böyle bir talep gelince, bu konu hassas bir konudur, ‘Hayır kutlayamazsınız’ demek zordur. İyi niyetle yapılan bir girişim olarak düşünüyoruz. Biz bunu dile getirdik. Şu soru da akla gelebilir: Niye tek başına Bolvadin bunu kutluyor? Çay, Sultandağı, Emirdağ neden kurtuluşu kutlamı-yor? Böyle bir harekat olmuşsa, oralarda da olması gerekir.”