'İş Yükü Altında Nefes Alamaz Olduk'
SMMMO Başkanı Erdal Sayar, yoğun iş yükü nedeniyle nefes alamaz hale geldiklerini belirtti. Sayar, '130 bin Mali Müşavirin işlerini daha sağlıklı bir şekilde yapabilmesi için haklı ve insani taleplerimizin ivedilikle hayata geçirilmelidir.' dedi
Afyonkarahisar Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı Erdal Sayar, meslektaşlarının iş yükü altında nefes alamaz hale geldiklerinin altını çizdi.
“MALİ MÜŞAVİRLERİN YÜKÜ DAYANILMAZ BOYUTTA”
ASMMO Başkanı Erdal Sayar, konu hakkında yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Devletlerin vergi gelirlerini toplamak ve hükümetlerin çeşitli alanlarda geleceğe yönelik planlamalar yapmak için bazı verilere ihtiyaçlarının olduğu açıktır. Ancak, bu veriler toplanırken, istenilecek verilerin mümkün olduğunca tek elden alınması, gereksiz bilgi toplamanın önüne geçilmesi ve veri toplama için kullanılan yöntemlerin de sağlıklı çalışması büyük önem arz etmektedir. Ancak bugün Mali Müşavirlerin sırtındaki yük artık dayanılmaz bir boyutlara ulaşmıştır. Meslek mensupları aracılığıyla alınan beyan ve bildirimlerin sayısı her geçen gün artmakta, bu beyan ve bildirimlerin içerikleri kolaylaşacağına zorlaşmaktadır. Bu durum meslek mensuplarının zaten çok ağır bir iş yükü altında ezilmelerine sebebiyet vermekte iken bir de beyan ve bildirimleri almak için kullanılan sistemlerin sağlıklı çalışmaması ve yoğunluk dönemlerinde tıkanması, zamanla yarışan meslektaşlarımızın streslerini katbekat artırmaktadır.
“BİR AYDA 56 BEYAN OLACAK İŞ Mİ?”
“Sadece Nisan ayında Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından ilan edilen vergi takviminde toplam 56 beyan ve bildirim verilecek.” diyen Başkan Sayar, “Bunlara ek olarak en son 20 yıl önce uygulanan ve genel tebliği ile sirküleri henüz 2-3 ay önce yayımlanan, hala uygulamada birçok tereddüttü barındıran enflasyon düzeltme işlemlerine ilişkin yapılacak çalışmalarda aynı takvimdedir. Bu durumu adil ve uygulanabilir bulmuyoruz. Resmi, idari ve hafta sonu tatilleri Ramazan Bayramı ile birleşince toplam 12 günlük tatil nedeniyle Nisan ayında çalışma günü olarak sadece 18 gün kalmaktadır. Bu kadar kısa süreye bu kadar beyan ve bildirimin sağlıklı bir şekilde verilmesine imkân yoktur. Ölçüsüz bir iş yükü ve adil olmayan ücret tarifesi, mali müşavirlerin iş ve yaşam dengesini olumsuz etkiliyor ve insani yaşam hakkını ellerinden alıyor. Sorunlarımıza ivedi olarak çözüm üretilmesi için haykıran 130 bin meslek mensubunun çığlıklarına duyarsız kalınmamalıdır. Artık bıçak kemiğe dayandı. İnsani şartlarda yaşamak biz Mali Müşavirlerin de anayasal hakkıdır.” dedi.
“BEYAN VE BİLDİRİM YÜKLERİNİN HAFİFLETİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Oda Başkanı Erdal Sayar, sözlerine şöyle devam etti: “Hazine ve Maliye Bakanlığından her ay beyan sürelerinin uzatılmasını değil, günümüzde yapay zekâ teknolojisinin kullanıldığı bir çağda, elektronik uygulamalar aracılığıyla toplanan verilerin etkin bir şekilde sınıflandırılmasını gerekir. Aynı verilere dayalı olarak yapılan tekrarlı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz. Ayrıca, vergi beyan dönem ve sürelerinin, resmî tatil günleri dikkate alınarak düzenlenmesini talep ediyoruz. Şu an meslek camiasında bir infial hali mevcuttur. Meslektaşlarımız gece gündüz demeden rutin işlerinin yanında ay sonuna kadar kurumlar vergisi beyannamelerini yetiştirmek için uğraşmaktadırlar. Bayram tatili nedeniyle çalışmaların sekteye uğraması, mükelleflerden bilgi ve belgenin toplanamaması sebebiyle kurumlar vergi beyannamelerinin süresinde sağlıklı bir şekilde hazırlanabilmesi mümkün değildir.”
“BİZLER HER TÜRLÜ FEDAKARLIĞI YAPAN BİR MESLEK GRUBUYUZ”
Başkan Sayar, sözlerini şöyle tamamladı: “Kurumlar Vergisi beyannameleri bile süresinde hazırlanıp beyan edilemeyecek durumda iken bir de bundan 17 gün sonra geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi işlemlerinin yapılmasının ve beyanname ekine bilançonun eklenmesinin istenmesi, biz Mali Müşavirlerin adeta cinnet geçirmesine sebebiyet vermektedir. Bu nedenle kurumlar vergisi beyannameleri ile e-defter beratlarının yükleme sürelerinin ve geçici vergi beyan süresinin uzatılması talebimizin yerine getirilmesi gerekir. Bizler, devletimiz için her türlü fedakârlığı yapan tıpkı pandemi döneminde olduğu gibi ekonominin çarklarının dönmesi için sağlımızı tehlikeye atarak üzerimize düşen görevleri yüksek sorumluluk bilinci ile yerine getiren bir meslek grubuyuz. Devlet bizim devletimizdir. Tabi ki kriz dönemlerinde herkesin elini taşın altına koyması ve var gücü ile çalışması gereklidir. Ancak, hiçbir kamu gücünün de bir meslek grubuna bu kadar yüklenmeye, insanların psikolojilerini bozmaya hakkı yoktur.”