'İntiharı Önlemek İçin Konuşmaya Başlayın'
Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, intiharın önlenebilir bir eylem olduğunu belirterek intihar etmek isteyen kişilerle doğru iletişim kurulması gerektiğini belirtti
Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, intiharı önlemek için vatandaşlara görev düştüğünü belirtti. Korkmaz, “İntihar, her yıl dünya çapında 700.000'den fazla gerçekleşen ölüm sayısıyla büyük bir halk sağlığı sorunudur. Her intiharın geniş kapsamlı sosyal, duygusal ve ekonomik sonuçları vardır ve dünya çapında bireyleri ve toplulukları derinden etkilemektedir. 2024-2026 Dünya İntiharı Önleme Günü'nün üç yıllık teması ‘İntiharla İlgili Anlatıyı Değiştirmek’ ve harekete geçme çağrısı ‘Konuşmaya Başlayın’dır. Bu tema, damgalamayı azaltmanın ve intiharları önlemek için açık şekilde yapılan konuşmaları teşvik etmenin önemi hakkında farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır. İntiharla ilgili anlatıyı değiştirmek, bu karmaşık konuyu nasıl algıladığımızı dönüştürmek ile sessizlik ve damgalama kültüründen açıklık, anlayış ve destek kültürüne geçmekle ilgilidir. Harekete geçme çağrısı, herkesi intihar ve intiharın önlenmesi hakkında konuşmaya başlamaya teşvik etmektedir. Ne kadar küçük olursa olsun her konuşma, destekleyici ve anlayışlı bir topluma katkıda bulunur. Bu hayati önemdeki konuşmaları başlatarak engelleri ortadan kaldırabilir, farkındalığı artırabilir ve daha iyi destek kültürleri yaratabiliriz. İntihar hakkında doğru bilgiler öğrenmek, intiharı önleme hususunda bize güç sağlar” dedi.
‘ÖNYARGIYI DEĞİŞTİRELİM’
İntiharın önlenmesi için ruh sağlığının önemine dikkat çeken Korkmaz, “Bir yakınınızın intihar düşüncesi olduğuna inanıyorsanız bunu kişiyle konuşmaktan korkmayın. İntihar düşünceleri hakkında soru sormak kişinin yardım istemesine ve bu duygularını konuşarak duygusal yükünü boşaltmasına yardımcı olur. Çünkü çoğu zaman, intihara meyilli olan kişiler sadece, kendilerine müdahalede bulunacak birisinin olmasını bekler. Bu tema ayrıca politika yapımında intiharın önlenmesi ve ruh sağlığının önceliklendirilmesi ihtiyacını vurgulayarak hükümetten harekete geçmesini talep etmektedir. Anlatıyı değiştirmek, ruh sağlığına öncelik veren, bakıma erişimi artıran ve ihtiyaç sahiplerine destek sağlayan politikaları savunmayı gerektirir. Dünya İntiharı Önleme Günü, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası İntiharı Önleme Derneği işbirliğiyle 2003 yılından günümüze kadar her yıl 10 Eylül'de intihar eğilimi olan kimselerin yardım almalarını kolaylaştırmak ve toplumun bu konudaki duyarlılığının arttırılması amacıyla düzenlenmektedir. Dünya İntiharı Önleme Gününün 2024 yılındaki teması ‘İntihar hakkındaki önyargıyı değiştirmek’ olarak belirlenmiştir” ifadelerini kullandı.
İYİ GÖZLEMLEMEK GEREKİYOR
Korkmaz, açıklamasına şöyle devam etti:
“Toplumda benimsenen ‘Bir kişi kendini öldürmeyi gerçekten istiyorsa onu kimse engelleyemez” şeklindeki bilgi yanlıştır. Çünkü intihar eden insanlar çoğunlukla ölmeyi değil, sahip oldukları hayatı yaşamak istememektedirler. Amaçları, yaşadıkları derin acıya son vermektir. Ayrıca depresyondaki bir kişinin duygusal durumunda düzelme olursa intihar riski azalır, şeklindeki bilgi de yanlıştır. Çünkü depresif hastalar çoğunlukla canlılıkları ve enerji düzeyleri artmaya başladıktan sonra intihar ederler. İyi hissettiklerinde intihar etmek için güç bulurlar. İntihara kesin karar vermiş olduklarında da dışarıdan daha sakin ve iyi görünebilirler. Yanlış bilinen diğer konu da intihardan bahseden kişinin bunu yapamayacağı, bunu sadece dikkat çekmeye çalıştığı için yaptığını düşünmektir. Oysa kendi hayatına son veren kişilerin yaklaşık yüzde 80’i daha önceden çevresindeki kişilere niyetinden bahsetmiştir. Bir kişi intihar hakkında konuştuğunda mutlaka ciddiye alınmalıdır. İntiharı önlemede sıkı sosyal ilişki bağları, birbirimize karşı sabır ve sevgiyle yaklaşım, ilk çare olarak önümüzde duruyor. Bunun yanında ileri seviyelerdeki intihar duygusu için psikologlarımıza ve psikiyatri uzmanlarımıza çekinmeden başvurulması gerekir. Bu vesileyle; psikolojik problemler yaşayan ve kendisini çaresiz hisseden vatandaşlarımızı danışma ve destek için öncelikle aile hekimlerine daha sonra onların yönlendirmesiyle konunun uzmanı kişilere başvurmaya davet ediyor; her yönüyle sağlıklı bir yaşam diliyorum.”