İnsanlar'ın Ana Dili Afyondan Mı Çıktı ?

Dil, insanlık tarihinin en temel iletişim aracıdır. Fakat insanlığın en eski sorularından biri, dilin nasıl doğduğu ve kökenlerinin ne olduğu olmuştur.

Antik çağlardan itibaren birçok farklı kültür, dilin doğuşunu anlamak için çeşitli deneyler yapmış ve dilin kökeni hakkında teoriler geliştirmiştir. Bu çabaların başında, Bodrumlu hemşehrimiz Herodot’un ünlü eseri Tarih’te bahsettiği Antik Mısır'dan gelen bir deney yer almaktadır. Herodot’un anlatısında yer alan bu deney, tarihin ilk dilsel araştırmalarından biri olarak kabul edilebilir ve dilin kökenine dair önemli ipuçları sunmaktadır.

İnsanlar'ın Ana Dili Afyondan Mı Çıktı ?

BEBEKLER ÜZERİNE YAPILAN İLK DİL DENEYİ: FİRAVUN PSAMTİK VE FRİGCE’NİN KEŞFİ

MÖ 390 yıllarında, Antik Mısır'da Firavun I. Psamtik, dilin kökeni ve bebeklerin dil yeteneği üzerine büyük bir merak duymaktaydı. O dönemde, insanlar farklı dillerin kökenlerinin tek bir ortak kaynağa dayandığını düşünüyorlardı. Bu düşünceden hareketle, Psamtik, dilin doğuşunu anlamaya yönelik bir deney yapmaya karar verdi.

Bu deney, insanların temel iletişim biçimi olan dili araştırmak için ilginç bir yöntem kullanıyordu. Firavun, konuşma engelli bakıcılar tarafından büyütülen iki bebeği izole bir ortamda tutarak, dilin nasıl geliştiğini gözlemlemek istiyordu. Bu bebeklerin hiç insan konuşması duymadan büyümeleri sağlanmış, böylece doğal bir dilin evrimsel süreci hakkında bilgi edinilmesi amaçlanmıştı. Psamtik, bu bebeklerin dil konuşmaya başladıklarında, söyledikleri ilk anlamlı kelimenin hangi dile ait olursa, o dilin tüm dillerin kökeni olduğunu kabul edeceğini duyurmuştu

Bebekler, halkın alt sınıflarından seçilmiş ve bakımını üstlenen bakıcıların dilleri kesilmişti. Çocuklar hiçbir şekilde insan konuşması duymadıkları için çevrelerinden bağımsız olarak büyütülmüşlerdi. Çocuklar iki yaşına geldiklerinde, çevrelerinden hala ağlama, gülme ve anlaşılmaz mırıldanmalar dışında bir kelime duyulmamıştı. Fakat bir gün, bakıcılar çocuklardan birinin “Bekos” diye bağırdığını duydu. Çocuk birkaç kez bu kelimeyi tekrar edince, deneyin yürütücüsü olan rahipler hemen bu kelimenin anlamını araştırmaya başladılar.

İnsanlar'ın Ana Dili Afyondan Mı Çıktı ?

İncelemeler sonucunda “Bekos” kelimesinin Frigce’de “ekmek” anlamına geldiği ortaya çıkmıştı. Psamtik, bu bulguyu büyük bir heyecanla karşıladı. Bu deneysel gözlem, Frig halkının tüm insanlığın kök topluluğu olabileceği fikrini doğurdu. Psamtik, Frigce’nin insanlık tarihindeki ilk dil olduğunu savunarak, Frig halkının Mısır gibi kadim bir kültürle yakın ilişkiler içinde olduğu fikrini benimsedi. Bu olay, Frigce’nin Mısır’daki entelektüel çevrelerde büyük ilgi görmesine yol açtı. Frigce öğrenmeye yönelik bir seferberlik başladı

Ancak, bilimsel bakış açısıyla değerlendirildiğinde, bu deneyin sonuçları büyük ölçüde geçerlilikten yoksundur. Birçok dil bilimci, çocukların çevrelerindeki doğal sesleri duymadan büyümelerinin imkansız olduğu ve çocukların kelimeleri gelişigüzel bir şekilde söyledikleri görüşündedir. Ayrıca, “ekmek” gibi temel bir kelimenin rastgele seçilmiş bir dilde söylenmiş olma olasılığı da, bu deneyin dilin kökenine dair net bir sonuç sunduğunu söylemeyi zorlaştırmaktadır.

ARİSTOTELES’İN ELEŞTİRİSİ: DİL, SOSYAL ETKİLEŞİMİN ÜRÜNÜ

Antik Yunan’ın büyük düşünürü Aristoteles, Psamtik’in deneyine karşı önemli bir eleştiride bulunmuştur. Aristoteles, dilin doğuşunun yalnızca doğal bir deneyle anlaşılacak bir olgu olmadığını savunarak, dilin sosyal bir etkileşim süreci olduğunu belirtmiştir. Aristoteles, doğal ortamından koparılmış ve hiç insan sesi duymamış çocukların dil geliştiremeyeceğini, bu tür bir deneyin sağlıklı sonuçlar veremeyeceğini ifade etmiştir.

Aristoteles, dilin sosyal bir ürün olduğunu ve insanın duygu ve düşüncelerini aktarmak için sesleri anlamlı bir şekilde kullanmaya başlamasıyla ortaya çıktığını ileri sürmüştür. Bu bakış açısı, dilin evrimsel süreçteki yerine dair önemli bir fikir sunmuş, dilin yalnızca biyolojik bir gereklilik değil, aynı zamanda insanlar arasındaki sosyal etkileşimlerin bir sonucu olarak ortaya çıktığını öne sürmüştür.

İnsanlar'ın Ana Dili Afyondan Mı Çıktı ?

ORTA ÇAĞ’DA DİL DENEYLERİ: II. FREDERİCK VE İZOLASYONUN ZARARLARI

Herodot’tan ve Aristoteles’ten sonra, Orta Çağ’da da dilin kökenine yönelik çeşitli deneyler yapılmıştır. En dikkat çekici deneylerden biri, Kutsal Roma İmparatoru II. Frederick’in 1240’larda yaptığı dil deneyiyle ilgili olanıdır. II. Frederick, Adem ve Havva’nın hangi dili konuştuğunu öğrenmek için bir grup küçük çocuğu insan konuşmasından uzak bir ortamda büyütmeye karar vermiştir. Bu çocuklar, dil gelişimi için gerekli sosyal etkileşimlerden yoksun bir şekilde izole edilmişlerdir.

Ancak deney, çocukların beklenen dil becerilerini kazanmadan yaşamlarını yitirmeleriyle sonuçlanmıştır. Frederick’in etik açıdan tartışmalı olan bu deneyinin başarısızlıkla sonuçlanması, dilin gelişiminde sosyal etkileşimin ve doğal iletişimin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

FRİGCE, İBRANİCE VE DİĞER DENEYLER: DİLİN KÖKENİNE DAİR MODERN GELİŞMELER

16.    yüzyılda, farklı bir dil deneyi İskoçya Kralı 4. James tarafından yapılmıştır. Kral, konuşma duymadan büyütülen çocukların, zamanla İbraniceye benzer bir dil geliştirdiğini gözlemlemiştir. Ancak, bu deneyin de sonuçları daha sonra açıklığa kavuşmuş ve çocukların gizlice İbranice bilen bir bakıcıyla iletişim kurdukları ortaya çıkmıştır.
Bir başka deney de Türkistan kökenli Hint Sultanı Fatih Akbar tarafından gerçekleştirilmiştir. 1500’lerin başında yapılan bu deneyde, sosyal etkileşimin eksikliği nedeniyle çocukların dil geliştirmediği gözlemlenmiştir. Bu tür deneyler, dilin kökenine dair kesin bir bilgi sunmaktan uzak olmuştur.

DİLİN KÖKENİ HALA BİR GİZEM

Tarih boyunca dilin kökenine dair yapılan çeşitli deneyler, bu alandaki sorulara kesin bir yanıt verememiştir. Herodot’un aktardığı Psamtik deneyi, dilin doğuşuna dair bir fikir sunsa da, deneyin bilimsel geçerliliği tartışmalıdır. Aristoteles’in sosyal etkileşime dayalı bakış açısı ise, dilin evrimsel süreçteki önemini vurgulamaktadır.
Modern bilimsel araştırmalar da henüz dilin kökenine dair kesin ve güvenilir bir bulgu sunabilmiş değildir. Dilin kökeni, hala ucu açık bir soru olarak kalmaya devam etmektedir. Belki de gelecekte daha kesin cevaplar elde edilecek, ancak şimdilik, dilin doğuşu ve evrimi hala büyük bir gizem olarak kalmaktadır.

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme