• Haberler
  • Genel
  • “İnsanın dünyada bulunması başlı başına bir mucize”

“İnsanın dünyada bulunması başlı başına bir mucize”

Afyon Kocatepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim Tasarımı ve Grafik Bölümü Başkanı Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, İnfak Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın davetlisi olarak Ankara’da “Kendini tanımak – İnsanı tanımak” konulu bir konferans verdi. Konferanstaki konuşmasında Nakilcioğlu, insanın birey olarak dünyada bulunmasının başlı başına bir mucize eseri olduğunu söyledi “AKLIMIZI VE BEYNİMİZİ KULLANMALIYIZ”Ulus’taki İnfak Vakfı [&hellip]

"İnsanın dünyada bulunması başlı başına bir mucize"

Afyon Kocatepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim Tasarımı ve Grafik Bölümü Başkanı Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, İnfak Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın davetlisi olarak Ankara’da “Kendini tanımak – İnsanı tanımak” konulu bir konferans verdi. Konferanstaki konuşmasında Nakilcioğlu, insanın birey olarak dünyada bulunmasının başlı başına bir mucize eseri olduğunu söyledi

“AKLIMIZI VE BEYNİMİZİ KULLANMALIYIZ”
Ulus’taki İnfak Vakfı Genel Merkez Binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Vakıf Başkanı Av. Ömer Faruk Köse ve Vakıf yöneticileri ile birlikte eğitimcilerle üniversite öğrencilerinden oluşan seçkin bir davetli grubu katıldı. İnsanın kendini bilmesi ve varlığının gerçek bilincine varması gerektiğine değinerek konuşmasına başlayan Nakilcioğlu, Yunanistan’da Delfi’deki Apollo Tapınağı’nın kapısında ünlü düşünür Thales’in “Kendini Tanı” sözünün yazılı olduğuna dikkat çekerek, “Kendimizi tanımak için aklımızı ve beynimizi kullanmalıyız. Galileo, ‘İnsana bu mükemmel beyni veren Tanrı’nın, insanın bu beyni kullanmasını istemediğine inanmıyorum.’ diyor. Kendini tanımak yalnızca kimliğimizin geçmişteki izlerini sorgulamak değildir. Amerikalı ünlü gazeteci ve yazar Sydney Harris’in dediği gibi, kendini tanımak, kişinin o ana dek yaptıklarını gözden geçirmek için arkasına baktığı an değil, o andan sonra yapacaklarına başlayabilmek için adımını atacağı andır” dedi.
“İHMİHAL KİŞİNİN KENDİ LEHİNE VE ALEYNİHE OLAN ŞEYLERİ BİLMESİ”
Bilimin gerçek amacının kişinin kendini bilmesi ve Hakkı tanıması olduğuna işaret eden Nakilcioğlu bu gerçeğin farkına varmayan kişileri Ziya Paşa’nın ustaca eleştirdiğini belirterek, şairin “Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim, Gaflet ile görmez kuyuyu rehgüzerinde” beytini hatırlattı ve yüzyıllar ötesinden seslenen Yunus Emre’nin ölümsüz dizelerinden örnekler verdi.
İnanç sistemimizde ve kültürel değerlerimiz içinde önemli yeri olan “ilmihal” kavramına da değinen Doç. Dr. Nakilcioğlu, bugün üniversitelerde davranış bilimleri adıyla okutulan derslerin ilmihale karşılık geldiğini kaydederek bu kavramın inanç, ibadet, ahlak, eylem (amel) ve iletişimden oluştuğunu vurguladı ve “İslâm bilginleri ilmihali ‘kişinin kendi lehine ve aleyhine olan şeyleri bilmesi’ olarak tanımlamışlardır” dedi.
“BEDENE GÖSTERİLEN ÖZEN
RUH YAPISINADA GÖSTERİLMELİ”
İnsanın, bedenine gösterdiği özeni ruh yapısına da göstermesi gerektiğinin önemine değinen Nakilcioğlu, bu açıdan inanç sistemimizde kişinin olgunlaşması ve “insan-ı kâmil” düzeyine ulaşması için kendisinden beklenen bazı görevler bulunduğunu kaydetti ve bu görevleri sıralayarak, “Tasavvufta insanla ilgili üç temel ilkeden söz edilir. Bunlar zikir, sabır ve şükürdür. Yaratılış hikmetinin gizemini kavrayan insanoğlu, öncelikle gerçek kulluğun ne olduğunu bilecek ve her işinde Allah’a yönelecektir. Bunun formülü de samimi bir teslimiyettir, sabırlı olmaktır, kimseyi incitmemek ve kimseden incinmemektir, ayrıca edep-ahlâk sahibi ve iyi huylu olmaktır. Mevlâna’nın dediği gibi, mutluluğa ermek için herkese dost olmaktır, yüreğinde kin tutmamaktır. Merhem ve mum gibi olmaktır, iğne ve diken gibi olmamaktır” diye konuştu. Doç. Dr. Nakilcioğlu, insanın her zaman gerçek değerinin farkına varması ve yaşamının tümünde buna uygun davranması gerektiğini ifade ederek sözlerini tamamladı. (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme