İNSANAD'ın bu ayki konuğu Nakilcioğlu oldu

YENİ ARAÇLAR KÜLTÜRÜ DEĞİŞTİRDİDernek Başkanı Serhat Tugan, dernek olarak 'Bir Çay Bir Sohbet Programı'nı çok önemsediklerini söyledi. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu gibi önemli kişilerin bilgi birikimi ve deneyimlerini paylaşmaktan mutluluk duyduklarını belirten Tugan'ın ardından Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, teknolojik gelişmeler ve kültürel etkileri üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Nakilcioğlu, geçmiş dönemlerde telgraf, radyo, kaset [&hellip]

YENİ ARAÇLAR KÜLTÜRÜ DEĞİŞTİRDİ
Dernek Başkanı Serhat Tugan, dernek olarak “Bir Çay Bir Sohbet Programı’nı çok önemsediklerini söyledi. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu gibi önemli kişilerin bilgi birikimi ve deneyimlerini paylaşmaktan mutluluk duyduklarını belirten Tugan’ın ardından Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, teknolojik gelişmeler ve kültürel etkileri üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Nakilcioğlu, geçmiş dönemlerde telgraf, radyo, kaset gibi araçların kullanıldığını, nostaljik araçlara yönelik davranışların bulunduğunu kaydetti. Nakilcioğlu,  teknolojinin gelişimiyle beraber bu araçların yerini yeni araçların aldığını ve bu çerçevede kültürümüzün de değiştiğini ifade etti.
DİLİN BÜTÜNLÜĞÜ ORTADAN KALKIYOR
Doç. Dr. İ. Hakkı Nakilcioğlu, günümüzde teknolojinin hızla geliştiğini, yeni alışkanlıkların ortaya çıktığını, bu alışkanlardan bazılarının kişi ve toplum açısından olumsuz etkileri olduğunu söyledi. Hem teknoloji kaynağı hem de bir kültür öğesi olarak internetin çok büyük yararları yanında, önemli sakıncalarının da bulunduğuna dikkat çeken Nakilcioğlu, kültürün en belirgin motifi olan “dil” üzerinde internet yoluyla korkunç bir tahribatın ortaya çıktığına işaret etti. Nakilcioğlu şöyle konuştu: “Günümüzde ‘smiley’ ya da ‘emoticon’ denilen özel işaretler ve sembollerden oluşmuş farklı bir internet dili ve chat Türkçesi ile iletişim sağlanıyor. Bu durum iki tehlikeyi beraberinde getiriyor. İlk olarak dilin biçimsel yapısı bozuluyor, kelime birikimi azalıyor. Kuşa çevrilmiş sözcükler ve kısaltmalar, ‘mrb, nbr, iim’ gibi ifadelerle dilin görselliği ve bütünlüğü ortadan kalkıyor.”
TEŞHİS DOĞRU KOYULMALI
İşin bir diğer yönünün dilin içeriğinin değişmesi olduğuna temas eden Nakilcioğlu sözlerine şöyle devam etti: “Noktalama işaretlerini hiç kullanmamak, büyük-küçük harf ayırımını umursamamak, yazım kurallarını hiçe saymak gibi alışkanlıklar gittikçe yayılıyor. Kısaca Türkçemiz kan kaybediyor. Buna dur demek ve kesin çözümler üretmek zorundayız. İnterneti doğru anlamak gerek. Bugün internet depremi ve tsunamisi ile karşı karşıyayız. Önce teşhisi doğru koyalım: İnternet, eğlence ve zaman öldürme aracı mıdır? Gençlerin ruhunu tutsak alan sanal bir canavar mıdır? Yoksa kişisel ve toplumsal gelişmeyi hızlandıracak demokratik ve özgür bir ortam mıdır?”
ÖNEMLİ OLAN KİMİN
EGEMEN OLACAĞI
“Gençlerin ‘doğru internet kullanımı’ bilincine kavuşturulması gerekir” diyen Nakilcioğlu, “Okullarımızda internetin tekniğini anlatmazdan önce, bunun kültürünü öğretmemiz gerekir. Bu hayati konuda eğitimcilerin, sivil toplum önderlerinin ve kültür öncülerinin büyük sorumluluğu vardır. İnternetin ve sosyal medyanın tüm olanaklarını en iyi biçimde kullanmak suretiyle, kendi milli kültür ve geleneklerimizi temel alarak toplumdaki çatışmaları barışçılıkla, teknolojik gelişmeleri çevrecilikle, günlük yaşamın çirkinliklerini de sanat ve edebiyatla dengelemeye çalışmalıyız. İnternet, çağımızın bir gerçeğidir; kültür biçimlerini kökünden sarsan ve bambaşka, yepyeni, alışılmadık kalıplarla bizi yönlendirmeye çalışan bir olgudur. Burada önemli olan, kimin kime egemen olacağıdır. Bizi bu son teknoloji ve uygarlık ürünü mü yönetecek, yoksa onu üreten beyin olarak biz mi ona yön vereceğiz? Kafa yormamız gereken sorun şudur: Biz bu dünyayı atalarımızdan devralmadık, torunlarımızdan ödünç aldık! Bizden sonraki kuşaklara daha güzel nasıl teslim edebiliriz? O halde internetten nasıl yararlanmalıyız?” ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme