Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ümit Demir

“İNSAN, KENDİNE YOLCU…”

Hareket hâlinde olmayan su, bir süre sonra etrafını bataklığa çevirirmiş.
Dalından zamanında koparılmayan meyve de çürürmüş.
Tıpkı filize dönmeyip tohum kalmakta inat eden tane gibi…
Kızılderili bilgeler “Göç etmeyen ruh, hastalanır” demiş vakti zamanında.
Yol hâli, yolculuk hâli insanı olgunlaştırıyor ki bu yüzden “sefer”de olmak tavsiye edilmiş hep.

Bir yere çakılı, bağlı kalmak insanın kendini tekrarına da sebep aynı zamanda.
İki günü yani dünüyle bugünü, bugünüyle yarını eşit olanlar da zarar ziyanın tam ortasında…
Her gün sefer günü, her gün hareket günü…

Bazen mecburiyetten doğar yolculuklar, bazen terk etmeye mecbur olursun.
Her ne ise bahanesi “yürümeye devam et, yol insanı terbiye eder”…

Sırtımızdaki küfeler, omzumuzdaki heybeler yolculuklarımızdan topladıklarımızla “sefere” devam etmenin, yenilere ve yeniliklere yol almanın, yol ile hemhâl olmanın arifesine bırakır bizleri.

Çünkü insan, seyir hâlinde öğrenir; öğrendikçe bilgisizliğiyle yüzleşir; yüzleştikçe de başını öne eğer. Neydi o bildik söz: “Boş başaklar dik, dolu başaklar ise…”

Yol insanı terbiye eder, demiş ya derviş!
Sadece terbiye etmekle kalmaz seni yol; aynı zamanda da dışındaki kabuğu ya da kozayı kırıp içerideki güzelliği de ortaya çıkarır, seni şekillendirir.
İnsanın bütün hikâyesi, yol ve yolculuktur aslında. Yolun ve yolculuğun seni anlatır, seni ifade eder, seni sen yapar. Âriflerin ifadesiyle: “Senden öteye yol var; Bir de sen var, senden içeri…”

En son ne zaman bir sefere çıktın? Ne zaman dışarıyı ve içini keşfetmek için bir adım, sadece bir adım attın?

Durdukça, yerimizden kımıldamadıkça, kalbimize yol almadıkça her gün biraz daha bulanıklaşıyoruz.
Sözlerimiz, dimağımız, fikrimiz…

Sefere çıkmayı, şehirlerarası bir otobüse gidiş dönüş bilet olarak algılayanlar da büyük yanılgı içine düşerler.
İnsan, önce kendine yolcu olmalı.
İnsan önce kendini keşfetmeli…
Öyle ya: “Kim kendini bilirse…”

Kendimizin gurbetinde kalalından beridir her şeye yabancıyız. Yabancılığın yanında yabanîyiz de aynı zamanda.
Bu “zalım gurbeti” de vatan bellemişiz işin kötüsü.
“Ellerin vatanı, bize yurt oldu”

Yolculuk işte tam bu sebepten gurbete çıkmak değil, vatana kavuşmaktır bazen.
Kendine gelmektir, sılaya kavuşmaktır.

O hâlde, iyi yolculuklar hepimize…

Bir söz gelsin Mevlânâ’dan:
//Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş//

Ve bir şarkı:
Seyyah oldum şu âlemde niceler gördüm
Anladım ki insan kalbine yolcu…
Dünyanın hali bu,
Çeker giderim.
Yalnızlık yolcusu gönlüm,
Bir garip seyyahım ama kendime göçerim…
/ Seyyah – Murat Çelik

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER