• Haberler
  • Genel
  • “İnşallah kötü günler Türkiye’yi beklemez”

“İnşallah kötü günler Türkiye’yi beklemez”

Üniversite öğrencilerine yönelik bir eğitim programında konuşmak üzere dün Afyonkarahisar’a gelen özel bir televizyon kanalının haber spikeri Fatih Portakal, zor günler yaşandığını söyledi ve ekledi: “İnşallah kötü günler Türkiye’yi beklemez” Spiker Fatih Portakal, Genç Atılımcılar Derneği’nce düzenlenen “Etkili İletişim, Beden Dili, Toplum Önünde Konuşma ve İnsanları Etkileme Sanatı” eğitim programına konuşmacı olarak katıldı. Portakal, eğitim [&hellip]

"İnşallah kötü günler Türkiye'yi beklemez"

Üniversite öğrencilerine yönelik bir eğitim programında konuşmak üzere dün Afyonkarahisar’a gelen özel bir televizyon kanalının haber spikeri Fatih Portakal, zor günler yaşandığını söyledi ve ekledi: “İnşallah kötü günler Türkiye’yi beklemez”

Spiker Fatih Portakal, Genç Atılımcılar Derneği’nce düzenlenen “Etkili İletişim, Beden Dili, Toplum Önünde Konuşma ve İnsanları Etkileme Sanatı” eğitim programına konuşmacı olarak katıldı. Portakal, eğitim öncesi Genç Atılımcılar Derneği’nde basın mensuplarının soruların cevaplandırdı.
FARKLI İLLERİ ZİYARET ÖNEMLİ
Haber Spikeri Fatih Portakal, 2014 yılı sonu ve 2015 yılında Türkiye’yi zor günlerin beklediğine işaret etti. Yerel medya kökenli bir spiker olduğunu dile getiren Portakal; “Geçen hafta da Burdur’daydım. Sonra da Afyon’a geldik. Gençlerle bir arada olmak tabi ki güzel. Bu şekilde İstanbul dışına gidip de farklı illerde okuyan insanlarla görüşmek, karşılıklı konuşmak gerçekten çok iyi oluyor. Bu ziyaretleri ben gerçekten önemsiyorum. Çalar saatten itibaren bunu hep yapıyorum.” dedi.
Afyonkarahisar Genç Atılımcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Kaan Taytak, Fatih Portakal’ın düzenledikleri eğitim programına katılımının kendileri için önem taşıdığını belirtti. Kendilerini kırmayarak Afyonkarahisar’a gelen Portakal’a teşekkür eden Taytak; “İlimizde bir eğitim programımız gerçekleşecek. Bu eğitim programımızda değerli Fatih ağabeyimz Afyonkarahisar halkını buluşturup güzel bir diksiyon eğitimi gerçekleştireceğiz. Kendilerine başarılar diliyorum.” diye konuştu.
İŞİN İÇ YAPISINDA DEĞİŞİM AZ
Medya camiasının durumu hakkındaki görüşleri sorulan Haber Spikeri Fatih Portakal, bu sorunun cevabını meslektaşları kadar bildiğini söyledi. Portakal; “Bende sizin bildiğiniz kadar biliyorum ve sizin gördüğünüz kadar görüyorum. Karamsar bir hava. Evet bu karamsar hava bende de var. Nereye gittiğini bu mesleği yapanlarda bilmiyor. Mesela yerel medya nereye gidiyor? Cevap veremiyorsunuz. İyiye gitmiyor ama. Ankara nereye gidiyor? İyiye gitmiyor. Hep aynı isimler aynı alan içerisinde çalışan insanlar. Aynı şekilde İstanbul medyası nereye gidiyor? Çok bir yere gitmiyor. Hergün haber paylaşıyoruz. Sizlerde aynı bir şeyler paylaşıyorsunuz. Ama bir değişim var mı? Hep aynı insanlar. Çok az bir değişim var. İstanbul’da da böyle. Hergün haber veriyoruz. Ülkenin gündemini paylaşıyoruz. Ağır bir gündemi paylaşıyoruz. İşin iç yapısına girdiğimiz zaman değişim çok az. Sirkülasyon çok az. O sirkülasyonu sağlayamıyorsunuz. Birçok insanda işsiz kalıyor.” şeklinde konuştu.
KORKAN BU MESLEĞİ YAPMAMALI
Çoğu öğrencinin hayalinde gazeteci olmak olduğu varlığına dikkat çeken Fatih Portakal, iş olanağı sağlanamadığını kaydetti. Portakal; “Gazeteci olmak isteyen genç çok. Ama o iş olanaklarını sağlayamıyorsunuz. Bir de özgürlük sorunu var tabi. Her istediğini yazamama veya kafana göre takılamama. Yazdığında veya söylediğinde acaba işsiz kalır mıyım, kapının önüne koyarlar mı endişesi var. Zaten bu korku olacak olursa bu mesleği yapmamak gerekiyor. Korku zaten engelliyor. Susturulan basının da ülkeye de faydası yok. Geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle. Maalesef bu demokrasinin yerleşik bir hal almamasından kaynaklanıyor. Güçlünün gücü sevmesinden, güç sarhoşluğu olmasından kaynaklanıyor. Bana bunu sadece bu iktidar döneminde değil de bundan sonrada bunu çok yaşayacağız gibi geliyor. Her gücü eline alanın ilk yapmak istediği medyayı istediği gibi yönetebilmek, yontabilmek, istediği adamları biryerlere getirebilmek. İşte 3-5 çıkıntı kalıyorsa onlarda Don Kişotluk yapıyor bazen. Kendimi öyle görüyorum. Acaba yel değirmenlerine karşı mı bir şey yapıyoruz amaçsız sonuçsuz gibi bir mücadele. Olsun mücadele hayatın her evresinde var. Dünyaya geldiğimiz ilk andan itibaren o mücadelenin i��erisindeyiz. Mesleki anlamda da mücadele ediyoruz. Ben mutluyum. Çok mu umutluyum değil ama bu halde de güzel.” ifadelerini kullandı.
ÜNİVERSİTELERDE
KALİTESİZLİK SÖZKONUSU
Eğitim programlarına önem verdiğini, üniversite öğrencilerinin yetişme aşamasında eksikleri olabildiğine değinen Fatih Portakal şöyle konuştu: “Gençlerin iş kaygısı var. Çözüm süreci, Kobani, o veya bu onlar için önemli. Ama iş daha önemli. İş kaygısını hep yaşıyorlar. Ülkedeki başka sorunu birinci sıraya koymuyor. Onlar için birinci sırada iş. Birde üniversitelerin kalitesizliği söz konusu. Sadece 3-5 tane üniversite sayabilirsiniz. Onun dışında tabelaları olan içi boş. Hocalarımızı kötülemek anlamında söylemiyorum ama gelenleri görüyoruz. Sadece okusun, vizesine girsin, sınıfları bitirsin diploma alsın gitsin. Bu değil. Üniversiteler bunun yanında cesur, kendine güveni olan, tuttuğunu kopartacak, mücadele ruhu olabilen gençleri de, her düşündüğünü anlatabilen dile korkusuz gençleri de yetiştirmek zorunda. Akamisyenlerin konuşmadığı bir yerde öğrenciler dayak yiyor. Böyle bir ortamda nasıl bir öğrenci çıkacak ki? Pısırık korkak öğrenci çıkıyor. Eğitim durağan, sinmiş, pasifize edilmiş gençlerle dolu. Gençler atak olmalı.”
GÜNDEM AĞIR YORUYOR
Bu yılın sonu ve 2015 yılının zor geçeceğini ifade eden Fatih Portakal, hafta başlangıcı olan Pazartesi gününün kendisi için zor bir gün olduğunu ama bu başlangıcı sendrom şeklinde yaşamadığını belirtti. Portakal şunları söyledti: “Her Pazartesi günü hep aynı şeyleri yaşıyoruz. Aynı olaylar yumağının içine giriyoruz. Ama hep aynı şeyler. Kobani’de şu oldu. O ona şunu söyledi. Salı liderler şöyle atıştı. Çarşamba onun yansıması ve beklenmedik olaylarda oluyor. Yoruluyorsunuz. Her gün yeni bir olay. Gündem çok ağır. Bu uzun sürede böyle gider. Ne olur diyorsun? Savaş kapımızda gibi bir şey. Allah korusun. İnşallah daha kötü günler bizi beklemez. Umudum her yönden hem Suriye hem içerideki PKK davası zor günler. 2014’ün sonuna doğru 2015 haberci tabiri ile gerçekten harbiden sıcak geçecek.” (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme