İnkâr ve inada devam ediyorlar

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 17 sanığın davaları görüldü.16 CELSEDE 17 SANIK YARGILANDISanıklar Hasan Batki, Seher Sümen, Osman Sezer, Muhammet Sarsık,  Sezayi Sarıdaş, İbrahim Demir, Ahmet Songur, Sinan Yörük, Abdülkadir Ayçelik, Ali İşisağ tutuklu olarak hâkim karşısına [&hellip]

Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Fetullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 17 sanığın davaları görüldü.
16 CELSEDE 17 SANIK YARGILANDI
Sanıklar; Hasan Batki, Seher Sümen, Osman Sezer, Muhammet Sarsık,  Sezayi Sarıdaş, İbrahim Demir, Ahmet Songur, Sinan Yörük, Abdülkadir Ayçelik, Ali İşisağ tutuklu olarak hâkim karşısına çıktı. Diğer sanıklar Süleyman Bircan, Mustafa Yanar, Selvi Bulut, Gökmen Bulut, Bekir Kul, Yusuf Karaaslan, Latif Vural tutuksuz olarak yargılandılar. Dünkü mahkemede 16 celsede, 17 sanığın duruşmaları görüldü. Öğretmen, diş hekimi, esnaf, mimar, din adamı, kamu görevinden ihraç olan çeşitli meslek gruplarından sanıklar hâkim karşısındaydı.
1 TAHLİYE, 10 CEZA
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi dün görülen duruşmalarda; Ali İşisağ’a 15 yıl, Sezai Sarıdaş’a 19 yıl, Muhammet Sarsık’a 9 yıl 3 ay, Sinan Yörük’e 9 yıl 9 ay, Yusuf Karaaslan’a 7 yıl 6 ay, Hasan Batki’ye 10 yıl 15 ay hapis cezasına hükmetti. Duruşması Nisan ayı sonunda görülecek olan Ahmet Sungur adli kontrol tedbiriyle tahliye edildi. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden sanıklar; Süleyman Bircan’a 1 yıl 11 ay 12 gün, Mustafa Yanar’a 1 yıl 10 ay 15 gün, Gökmen Bulut ile eşi Selvi Bulut’a 1 yıl 10 ay 15 gün, Bekir Kul’ a 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Bayan Bulut, geçen celse adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.
BULUT ÇİFTİ PİŞMANLIKLARINI DİLE GETİRDİ
Öğretmenlik görevinden ihraç edilen Gökmen-Selvi Bulut çifti hakkında mahkemeden 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası kararı çıktı. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden çift karar öncesi sorulan son sözlerinde örgüt içerisinde yer almaktan duydukları pişmanlığı dile getirdi. Geçen celse adli kontrol şartıyla tahliye edilen ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebi doğrultusunda TEM Şube Müdürlüğü’nde detaylı ifade veren Selvi Bulut, “Örgütün Milli Eğitim yapılanmasında Ayşegül Öztürk bayanlardan sorumluydu. Bylock programını bana Ayşegül Öztürk yükledi. Ama programı kaldırma talimatı vermedi. Zaten daha önceki duruşmada da anlattığım şekilde kendisiyle fikir ayrılığına düşmüştük. Çiğdem Selamet yapının İlkokul Öğretmenlerinden sorumluydu.
“YAŞÇA BÜYÜK OLDUĞUMDAN
 ABLA DERLERDİ”
Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan Seher Sümen’in duruşması Mayıs ayı içerisinde görülecek. Dünkü duruşmada sanığın örgüt hiyerarşisinde Alanya’da “İlçe Ablalığı” yaptığı iddiası bulunan tanık Meryem Mutlu SEGBİS bağlantısı ile dinlenildi. Emniyet’teki beyanını doğrulayan Mutlu, sanık Sümen’in ilçe ablası olduğundan emin olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti üyelerinden bir hâkim tanığa, “Sanığın Afyonkarahisar’a gelişinden bilginiz var mı?” sorusunu sordu. Tanık, Seher Sümen’in Afyon’a gittiğinden haberdar olmadığını, sanıktan sonra başkaca bir kişinin Alanya ilçesinde görevlendirildiğini ifade etti. Sanık Sümen, 2008 yılından 2015 yılı Haziran ayına kadar Alanya ilçesinde Ufuk İlköğretim Okulu’nda büro memuru olarak görev yaptığını, burada diğer çalışanlardan büyük olduğu için kendisine “abla” diye hitap edildiğini söyledi. Tanık Meryem Mutlu’yu tanımadığını iddia eden Sümen, “Tanığı tanımıyorum. Afyon’da 11 ay kadar oturdum. 47 yaşındayım. 20 aydır tutukluyum, gözaltında insanlık dışı muamele görmem nedeniyle psikolojim bozuldu. Darbe girişimi nedeniyle ailemle birlikte mağdur olduk. Yapının silahlı terör örgütü olduğunu darbe girişiminden sonra öğrendim” dedi.
“HAKKIMDAKİ İDDALAR ASILSIZ”
Hiç kimseden talimat almayıp hiç kimseye talimat vermediğini belirten Seher Sümen, Kuran-ı Kerim okuma, Ramazan ayında mukabele programı gibi genele açık, sürekliliği olmayan etkinliklere katıldığını, bunların örgüt dışı dini vecibeleri yerine getirme amaçlı olduğunu vurguladı. Örgütsel gizli, şifreli haberleşme programı bylock yüklemediğini, yine örgütsel anlamda kimseye katalog evlilik yaptırmadığını iddia eden Sümen, örgütsel şifreli gizli programlardan eagle kullanıcısı da olmadığını belirterek, “D.S adlı tanığı Arzu Kayan’ın evinde ‘Büşra’ ismiyle tanımıştım. Kayan’a iftara gittiğimde tanıştık. Birkaç sefer gördüm. Bu tanığın bana 250 lira para verdiği iddiası var. Ya başkasına verdi yanılıyor ya da beni karalıyor diye düşünüyorum. Afyon’da 11 ay kaldım ama 8-9 ay kadar bulundum. Süreci bana yüklemişler. Hakkımdaki iddialar asılsızdır” diye konuştu. Avukatının yazılı savunma hazırlığı için süre talep etmesi nedeniyle Sümen’in duruşması Mayıs ayında görülecek.
“BİÇER İL İMAM YARDIMCISI”
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden mimar Süleyman Bircan hakkında mahkeme 1 yıl 11 ay 12 gün hapis cezasına hükmetti. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan ve bu doğrultuda detaylı ifade verdiğini belirten Bircan, hür iradesiyle verdiğini belirttiği ifadesini kabul etti. “Muhammet Hoca” olarak bilinen Mehmet Kaya’nın İl İmamı olduğunu, daha sonra Selçuk Bakkalbaşı’nın İl İmamlığı yaptığını, Sandıklı’da ilçe imamı olarak bilinen Seyithan Biçer’in Osman Uysal gibi İl İmam Yardımcısı olduklarını anlatan Bircan, örgütsel stratejinin belirlendiği otel toplantılarında Seyithan Biçer’in sözcü konumunda bulunduğunu kaydetti.
“UYSAL’LA BİÇER’İN KONUMU AYNIYDI”
Afyonkarahisar’daki örgüt yapılanmasında “Levent” kod adını kullanan Sefa Öztürk’ün Bölge İmamı olduğunu, “Sümeyye” adını kullanan Ülkü Akkaya’nın 2008 yılındaki ilin örgüt ablası olduğunu, Behiye Özkan ve Feyza Erol’un da il ablalığı görevi yürüttüklerini aktaran Bircan, “Yapıda; Ekrem Koca bölge imamıydı. ‘Tuğba Hoca’ olarak tanınan Tuğba Doğan Yıldız Bolvadin sorumlusuydu” dedi. Paralel devlet yapılanması anlamında ülke genelinde atanmış ve seçilmiş yöneticilere karşı örgüt tarafından çok sayıda sorumlu üretildiğine dikkat çeken Mahkeme Başkanı, “Hiç mi sorgulamadınız bunlar nedir diye? İllerde valiler, ilçelerde kaymakamlar var. Bu paralel yapı değil de nedir? Tüm kurumlarda hiyerarşik yapılanmada bulunmuşlar” dedi. Mahkeme heyetinden bir hâkim üye Bircan’a, “Osman Uysal’ın görevi neydi? Seyihtan Biçer örgütün Sandıklı İlçe İmamı değil miydi?” sorularını sordu. Bircan, “Osman Uysal’ı İl İmam Yardımcısı olarak tanırım. Seyithan Biçer’le konumları aynıydı” dedi.
KATILANLAR OTEL
TOPLANTILARINI BİLİR VURGUSU
Mahkeme Başkanı yargılamalarda örgütün düzenlediği otel toplantılarına katılım noktasında benimsenen savunma anlayışına vurgu yaptı. Termal sudan yararlanmak için otele sağlık amaçlı, eşlerle gidilip, otel aktivitelerinden yararlandığını ileri süren sanıkların örgüt toplantısından haberdar olmadıkları söyleminin altını çizen Mahkeme Başkanına Süleyman Bircan, “Bu yanlış bir bilgidir. Çünkü otel toplantılarında Türkiye’nin değişik illerinden gelen ‘il imamları’ tarafından sohbetler düzenlenirdi. O dönem için ‘hizmet hareketi’ faaliyetleri hakkında bilgi verirlerdi. Genelde bu programlar iki gün süreli olurdu. Bir günde dört sohbet yapılırdı” diye konuştu.
AMAÇ TERMAL TATİL
YA DA SAĞLIK DEĞİL!
Örgütün düzenlediği büyük otel toplantılarında rüyalara da yer verildiği bilgisini aktaran Süleyman Bircan’a Mahkeme Başkanı, “Bunlar anlatılırken ağlanır mıydı?” sorusunu yöneltti. Bircan, “Üzülerek söylüyorum bizi de ağlattılar. Ben imam hatip kökenliyim. Kuran-ı Kerim tilavetini güzel yaptığım için bu toplantılarda tilavette bulunmam için çağrılırdım. Sadece Kuran-ı Kerim okudum. Hatta mahallemizdeki camide zaman zaman imam hatiplik yaparım” şeklinde konuştu. Heyet üyesi bir hâkim, “Toplantılarda maddi destek konusu nasıl gündeme gelirdi?” diye sordu. Parasal konuların bu toplantılarda gündeme gelmediğini söyleyen Bircan, “Daha çok hareketin çalışmaları hakkında bilgi verirler, yurt dışı v.d faaliyetlerini anlatırlardı. Zaman Gazetesinden gelenler olur, yurt içindeki değişik illerin imamları katılırdı” cevabını verdi. Mahkeme Başkanının, “Demek ki termal tatil, sağlık amaçlı otelde bulunma iddiaları gerçek değil” sözleri üzerine Bircan, “Yanlış bilgi” ifadesini tekrarladı. Bircan karar öncesi sorulan son sözünde, “Bu örgüt tarafından Allah, Peygamber diyerek kandırıldım. Çok pişmanım. Yapının devlet düşmanı olduğunu anladığım an ayrıldım. Bunlara hakkımı helal etmiyorum. Dini ve milli duygularımla oynadılar” dedi.
ASKER ÖĞRENCİLERLE DİYALOG GİZLİ
Önceki duruşmasında adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılan, duruşmaya katılmayan, savunması avukatı tarafından yapılan eski İnfaz Koruma Memuru Yusuf Karaaslan hakkında 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlanan Ş.A, Karaaslan hakkında tanık olarak dinlenildi. Sanığın ilk başta Dinar ilçesinde 4 kişi ile ayrı bir evde kaldığını belirten tanık Ş.A, “Bildiğim kadarıyla görev süresi boyunca örgütle aktifti. Aslında Yusuf iyi biriydi.  Sonradan rahatsızlanıp psikolojisi bozulunca içine kapandı. Örgüt evinde kalıyorlardı. Denizli merkezde ya da civarında bir yerde örgüt yurtlarında kalan öğrencilere ders verdiğini söylerdi. Onun da bulunduğu sohbet toplantılarından ben 2013 yılında koptum. Ama Yusuf toplantılara davet etmedi. Spor salonunda gözaltına alındığımız sırada ikili sohbetlerimizde kendi söyledi, üzerlerine zimmetli askeri öğrencilerin olduğunu ve gizliliğin esas olduğunu anlattı. Aynı otobüste gitseler bile birbirlerini bilmezlermiş. Aynı otelde örneğin sorumlu olduğu öğrenci 205 numaralı oda da kalıyorsa kendi 305 numaralı oda da kalır, eğer kişi oda da bulunursa görüşme sağlanırmış” dedi. Heyet üyesi bir hâkim tanığa, “Niye size gözaltında bunları anlatma ihtiyacı duydu?” sorusunu sordu. Ş.A, “O zaman herkes örgütle ilgili ‘Benim bir şeyim yok’ diyordu. İkili olarak konuşurken kendisini kıyasladı. Dinar’da örgüt zayıf diyerek bunları söyledi” cevabını verdi.
İŞİSAĞ: SUÇ İÇİNDE
OLMADIM VE PİŞMAN DEĞİLİM
Mahkeme bir önceki duruşmasında mahkeme ve yargılamayı “siyasi bir piyes” olarak tanımlayan, verilen orantısız cezalarla vicdanların rahatsız edildiğini ileri sürüp savunma yapmayan Ali İşisağ’a 15 yıl hapis cezasına hükmetti. Karar duruşmasında da savunma yapmayacağını tekrarlayan İşisağ son sözünde, “Hiçbir zaman suç içerisinde olmadım. Yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim” dedi.
YANAR’A 1 YIL 10 AY 15 GÜN CEZA
TEM Şube Müdürlüğü’nde hür iradesiyle verdiği ifadesini doğrulayıp etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulunan Mustafa Yanar, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti. Mahkeme sanık hakkında 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına hükmetti. Çalıştığı örgüt okulu müdürü tutuklu sanık Mustafa Duyar’ın kendi telefon hattı üzerinden örgütün şifreli ve gizli haberleşme programını kullandığını belirten Yanar’ın duruşmasında Cumhur Sancaktar Selamet tanık olarak dinlenildi. Tutuklu tanık Mustafa Duyar, sanık Yanar’ın iddiasını reddetti. Mustafa Duyar karar öncesi son sözünde, “Geçim amacıyla buralarda çalışmaktan pişmanım. Yalan söylüyor, çalıştığım kişiler vatan hainiymiş”
SERKAN EROL TANIKLIK YAPTI
AKÜ’den ihraç akademisyen Sinan Yörük’e 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Yörük’ün karar duruşmasında SEGBİS bağlantısı ile örgütün AKÜ İmamı Serkan Erol tanık olarak dinlenildi. 2014 yılı Eylül ayından 2015 yılının Eylül ya da Ekim ayına kadar örgütün AKÜ İmamlığını yaptığını, öğretim üyelerinin sohbet adı verilen örgütsel toplantılarını organize ettiğini belirten Erol şöyle konuştu: “Bir numaralı sohbet grubunda Veysel Ağca vardı. Diğerlerinde; Fehmi Akın, Sinan Yörük, İmdat Demir, Yusuf Topal bulunuyordu. Bu kişilerin bulunduğu duyumunu Veysel Ağaca’dan edindim. Bana toplanan paraları Veysel Ağca getirirdi. Sanık para verdi mi bilmiyorum.” Hâkim üye tanık Erol’a, “Üniversitede örgütsel anlamda yer alan öğretim üyeleri askeriyenin mahrem yapılanmasında yer alıyorlar mıydı?” diye sordu. Erol soruyu, “Bilgim yok” diye cevapladı.
KESİLEN ŞÜKÜR KURBANI BELGELİ
Bylock programı kullanmadığını, Eğitim-Bir-Sen Üyesi olduğunu, 15 Temmuz darbe kalkışması sonrası demokrasi nöbetlerine katıldığını belirten Sinan Yörük, 15 Temmuz’dan sonra şükür kurbanı kestiğini ve bunun belgesi olduğunu kaydetti. Karşılıksız olarak öğrencilere terörle mücadele noktasında konferanslar verdiğini, bu konuda hassas olduğunu dile getiren Yörük son sözünde tahliyesini ve beraatını talep etti. Yörük’e 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi.
SANIK TANIK İDDİLARINI REDDETTİ
Duruşmaya SEGBİS ile tutuklu olduğu cezaevinden bağlanan Abdülkadir Ayçelik’in duruşması adresini değiştiren bir tanığın hazır edilmesi için Mayıs ayına ertelendi. SEGBİS bağlantısı ile duruşmada tanıklık yapan Abdülkadir Tontuş, sanığın Çay ilçesinde örgütsel anlamda ‘ev abiliği’ ve ‘eğitim danışmanlığı’ yaptığı yönünde verdiği ifadeyi tekrarladı. Kendisinin de Çay’da ‘ev abisi’ olduğunu söyleyen Tontuş, sanığın il merkezinde örgütsel hiyerarşi de Büyük Bölge Talebe Mesulü (BBTM) olduğunu dile getirdi. Sanık Ayçelik, tanık Tontuş iddialarının gerçek dışı olduğunu söyledi. 610 gündür tutuklu olduğunu belirten ve yapıda sadece işçi olarak çalıştığını söyleyen Ayçelik’in tutukluluk hali devam ediyor.
“BAĞLANTISINI ÖĞRENCİSİ SÖYLEMİŞTİ”
AKÜ Tıp Fakültesinin eski Dekanı Ahmet Songur adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Songur’un duruşması Nisan ayı sonunda görülecek. Ahmet Songur’un duruşmasında AKÜ Tıp Fakültesi’nden tutuksuz tanık M.D dinlenildi. Kendisinin geçmişte sohbet adı verilen örgütsel toplantılara katıldığını, ancak Songur’la karşılaşmadığını söyleyen M.D soruşturma aşamasında verdiği beyanın doğru olduğunu kaydetti. Geçmişte “cemaat” ya da “Fetullahçı” olarak bilinen yapı ile sanığın bağlantısı olduğu duyumunu aktaran tanık M.D, “Hakkında sadece duyumum var. Benim de yapı ile sohbet toplantılarına katılım bağlantım önceden olmuştu. Ama beni toplantıya kendisi davet etmedi. Aynı sohbet ortamında bulunmadık. Yapı ile bağlantısını öğrencisi olan Yücel Gönüllü’den duymuştum. O dönem karşı karşıyaydık. Benden durumunu gizledi” dedi. Hâkim üye tanığa, “FETÖ ile mücadele izlenimi verdiğini beyan etmişsiniz” hatırlatması üzerine M.D, “O beyanı sanık için söylemedim” dedi.
“ŞURADA GÖRDÜM DİYEMİYORLAR”
AKÜ Tıp Fakültesi’nin Dekanlığını 5 yıl süre ile yürütmesine rağmen tanık Serkan Erol’un kendisini şahsen tanımadığı ifadesine değinen Ahmet Songur, duyumlar ışığında karar verilemeyeceği düşüncesini dile getirdi. Şahsına yönelik tanıkların “Şurada gördüm diyemiyorlar” diyen Songur, “Diyemiyorlar çünkü böyle bir şey yok. Çıkar çatışmamız olan ve ceza verdiğim kişiler hakkımda tanıklık yaptı. Bunlar suizandır. Beraatımı ve tahliyemi talep ederim” dedi.
SANIK: SİZ DAHA İYİ BİLİYORSUNUZ
HÂKİM HERŞEYE HÂKİMDİR
Kamu görevinden ihraç edilen Diş Hekimi Sezayi Sarıdaş’a mahkeme 19 yıl hapis cezasına hükmetti. Mahkemede saygı sınırını aşması ve duruşmanın intizamını bozmaması yönünde uyarılan Sarıdaş’ın hakkında; Örgütle müzahir Kimse Yok Mu, Afyon Sağlıkçılar Derneklerine üyelik, Bank Asya’ya örgüt elebaşının talimatıyla para yatırması, örgütsel gizli şifreli haberleşme programı bylock kullanımı iddiaları var. Sarıdaş, 466358 ID numarası, ykrsdt kullanıcı adı, altsnea şifresiyle 120 kez giriş yaptığı bylock programında 315 mesaj alıp, 542 mesaj gönderdiği, 8 tane giden arama tespitleri var. Sanığın bylockuna; Dr. Ü.Y.A, İ.S, R.K, H.Y, T.Y’nin ekli olduğu öğrenildi. Sanığın İ.S ile olan bylock mesajında, “Abi açınca görüşelim. Elinizde yoktur belki yarın gündüz ayarlayabilirseniz getirebilirim” ifadeleri örnek olarak okundu. Mahkeme Başkanın, bylock mesajında yer alan “immun 44” tıbbi bir ilaç mıdır sorusuna Sarıdaş, “Bilmiyorum. Herşeyi bilmek zorunda değilim. Siz daha iyi biliyorsunuz. Hâkim demek her şeye hâkim demektir” cevabını verdi. Mahkeme Başkanı sanığın hâkimin her şeye hâkim olacağı ifadesine  “Hiç şüpheniz olmasın” karşılığını verdi.
“KIYAMETE AZ KALDI SON
CEMAATÇİLER OLABİLİRİZ”
Sezayi Sarıdaş’ın bylock mesaj içeriklerinde, “Hocam kıyamete az kaldı. Son cemaatçiler olabiliriz. Şu ara duadan başka yapacak bir şey yok. 17-25 Aralık’a iyi çalışmışlar.” “ Mevlam görüyor. Bize düşen dua ile Yaradana bir hiç olduğumuzu iletmek.” “Yusuf abi kapalı bu aralar. 28 Aralık’ta mahkeme var. Avukatı katılacak.” Başka bylock mesajlarında ise, “Hocam tamam Sezai abiye biat ettik.” “Öyle olmalı.” “Sizinle de eski abimiz olarak görüşürüz” Öte yandan bylock programı dâhilinde sanık mesajlarında “kırmızı acil butonu” adı verilen kullanımın “herşeyi temizlediğine” değiniliyor.
BURASI
BAĞIMSIZ TÜRK MAHKEMESİ!
Hakkındaki hiçbir suçlamayı kabul etmeyen ve savunma yapmayacağını söyleyen Sezayi Sarıdaş şöyle konuştu: “Türkiye’de hukuk bu hale geldi. Hukuksuz olan delillerin hiçbirini kabul etmiyorum. Ya siz yasaları bilmiyorsunuz ya da yanlış okumuşsunuz. Emniyet’te baskı altında, yönlendirme polisin aldatmasıyla ifade verdik. Ev araması hukuki değil. Yargılamalar sipariş” Mahkeme Başkanı sanığı, “Haddinizi bilin. Burası bağımsız Türk Mahkemesidir. Sohbet adı altındaki yer değil” sözleriyle uyardı. Savunma yapmayacağını söyleyen Sarıdaş, “Benim size savunmam yok” dedi.
DR BULUT
“YAPININ CEMAAT OLMAKTAN ÇIKTIĞINI SÖYLEDİM” DEDİ
SEGBİS bağlantısı ile duruşmada tanıklık yapan Op. Dr. Mehmet Bulut, sanıkla 17-25 Aralık 2013 süreci öncesinde Afyon Sağlıkçılar Derneği’ndeki sohbet toplantılarına gittiklerini söyledi. Sezayi Sarıdaş hakkındaki beyanının doğru olduğunu belirten Dr. Bulut, “Kendisi devlet hastanesinde diş hekimiydi. Dernekte sohbetlere gelip giderdi. 17-25 Aralık öncesi Osman Uysal sohbet hocasıydı. Ben yapının terör örgütüne döndüğün anladıktan sonra ayrıldım. Sanığın sohbete devam edip etmediğini bilmiyorum. Kendisine 2014 yılının sonunda hastaneye diş tedavisine gittim. 15 dakikalık tedavim sonrası hastane bahçesinde bir saat bu konuyu konuştuk. Kendisine kaygılarımı anlattım. Yapımın cemaat olmaktan çıkıp siyasi bir harekete dönüştüğünü söyleyip parti kurmalarını söyledim. Kendisi bana Allah rızası için orada olduğunu, hükümetin de hataları olduğunu söyledi” ifadelerini kullandı.
SARIDAŞ’A 19 YIL CEZA
Karar öncesi son sözleri sorulan Sezayi Sarıdaş, mahkemenin komedi ve trajedi olduğunu, bir şey söylemeyeceğini “Yarın hukuk gelince konuşacağım” sözleri ardından Mahkeme Başkanı, “Sizi son kez uyarıyorum. Duruşmanın intizamını bozmanız halinde farklı bir yaptırım uygulayacağım. Savunma yapmayabilirsiniz. Susma hakkınız da var” dedi.  Sarıdaş’a 19 yıl hapis cezası verildi.
KUL “BİLSEM
ANLATIRDIM” DEDİ
Gizli, şifreli örgütsel haberleşme programı bylock kullanıcısı olmadığını belirten sanık Muhammed Sarsık, silahlı terör örgütüne üye olmadığını belirterek son sözünde suçsuz olduğunu dile getirdi. Sarsık’a 9 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulunup TEM Şube Müdürlüğü’nde ifade veren Bekir Kul, önceki celse adli kontrol tedbiriyle tahliye edilmişti. Etkin pişmanlık talebi doğrultusunda baskısız hür iradesiyle ifade verdiğini belirten Kul, kendisine bylock programını CİHAN Haber Ajansı Muhabiri Mesut Mercan’ın yüklediğini belirterek, “Sohbet toplantısına; Mesut Mercan, İsa Ejderha, Süleyman Arı, Fehmi Karaoğlu katılırdı. Süleyman Arı, öğretmenlerden, burslardan ve Zaman Gazetesi aboneliğinden sorumlu Ser Rehberdi” diye konuştu. Devletine bilinçli olarak hiçbir zaman zarar vermediğini belirten Kul, sohbet adı verilen toplantılara iyi niyetle gittiğini, muhafazakâr milliyetçi bir aileden geldiğini söyledi. Bekir Kul, “Eğer 15 Temmuz olmasaydı ya da 17-25 Aralık sonrası devlet büyüklerimiz söyleselerdi Allah şahidimdir bildiğim ne varsa gelir anlatırdım” dedi. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden Kul’a 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi.
MESAJDA: “ALLAH HAİNLERE
FIRSAT VERMESİN”
Latif Vural’ın duruşması tanık Sezgin Pile’nin hazır edilmesi için Nisan ayı sonuna ertelendi. Sandıklı ilçesinde din adamı olarak görev yapan İbrahim Demir; örgütle müzahir dernek üyelikleri, bylock kullanımı, Bank Asya’ya talimatla para yatırma, çocuklarını örgüt okulunda okutma iddialarıyla yargılanıyor. Bylock Analiz Tespit Tutanağına göre sanık programa 314 kez girip, 354690 ID numarasıyla, ibrahimd kullanıcı adıyla, demir.45 şifresiyle kullandığı tespiti bulunuyor. Demir’in B.A adlı şahısla olan mesajlaşmasında “Abi selamünaleyküm. Salı günü benim ekiple 13 kişi geleceğiz.” “Abi akşam gelecek misiniz?” “Hayır, abi haftaya” Başka mesaj içeriklerinde de “Allah bu hainlere fırsat vermesin.” “Âmin” ifadeleri var. Mahkeme Başkanı sanığa, “Bir din adamı olarak ‘hain” olarak devlet görevlileri mi kast ediliyor?” dedi. Demir’in diğer bylock mesaj içeriklerinde, “İbrahim Demir paralelle çalışıyor. Tam detay için görüşelim” “Zeytin çekirdeği teşhisi ispatlandı. İ. Demir’i takip etmeye devam edelim Abiler” “Şu anda lahana suyunu deniyorum” Demir savunmasında, “Kesinlikle bylock kullanmadım. Kesinlikle yazışma içeriğim yok. Yazışmalar başkasına ait. Kartımı iptal ettirmiştim. Art niyetli kullanım olabilir” dedi. Cezaevinde koğuşta sohbetlere devam ettiği iddiasını reddeden Demir, “Cezaevi kitaplığından aldığım hadis kitabını kendi başıma okudum. F.Y isimli şahsın beyanını kabul etmiyorum. Kendisi bizim koğuşta 4-5 gün kadar kaldı. Bayram öncesiydi. Kendisi bir ağlıyor bir uyuyordu. İfade verdi tahliye oldu” diye konuştu. Sanığın duruşması Nisan ayı sonunda görülecek. Osman Sezer’in duruşması da ertelenirken pişman ve mağdur olduğunu söyleyen Hasan Batki’ye 10 yıl 15 ay hapis cezası verildi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme