İNGİLTERE BÜYÜKELÇİLİK MÜSTEŞARI'NDAN TÜRKİYE'YE 'SABIR' MESAJI
'Zorlandık, sebat ettik AB'ye girdik' Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından yürütülen ve İngiltere Büyükelçiliği tarafından desteklenen “Türk Yerel Medyası AB Yolunda' projesinin 2013'teki ilk bilgilendirme toplantısı Afyonkarahisar'dagerçekleştirildi. İngiltere Büyükelçiliği Müsteşarı ve Küresel İşler Daire Başkanı Peter Spoor, İngiltere'nin de Türkiye gibi zor bir süreçten geçtikten sonra Avrupa Birliği'ne üye olduğunu söyledi Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından geçen [&hellip]
“Zorlandık, sebat ettik; AB’ye girdik”
Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından yürütülen ve İngiltere Büyükelçiliği tarafından desteklenen “Türk Yerel Medyası AB Yolunda” projesinin 2013’teki ilk bilgilendirme toplantısı Afyonkarahisar’da
gerçekleştirildi. İngiltere Büyükelçiliği Müsteşarı ve Küresel İşler Daire Başkanı Peter Spoor, İngiltere’nin de Türkiye gibi zor bir süreçten geçtikten sonra Avrupa Birliği’ne üye olduğunu söyledi
Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından geçen yıl başlatılan ve bu yıl da devam ettirilen “Türk Yerel Medyası AB Yolunda” projesi semineri, Afyonkarahisar’da Oruçoğlu Termal Otel’de başladı. Toplantıya Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, AB Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Mehmet Haluk Ilıcak ve İngiltere Büyükelçiliği Müsteşarı Küresel İşler Daire Başkanı Peter Spoor’un yanı sıra daire müdürleri ile basın mensupları katıldı.
HALKIN DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ
Seminerin açış konuşmasını gerçekleştiren İngiltere Büyükelçiliği Müsteşarı ve Küresel İşler Daire Başkanı Peter Spoor, Avrupa Birliği yolculuğunun zor bir süreç olduğunu söyledi. Spoor, “Kamuoyunun, şu anda ilerlemenin önünde duran siyasi engeller hakkında olduğu kadar, Türkiye’ye verilen destek konusunda da bilgilendirilmesi gerekmektedir. Kamuoyunun, burada gerçekleştirilen ve Türkiye’ye nihai üyeliği için kritik öneme sahip olan iç reformların hızından da haberdar olması gereklidir. Türk halkı ancak bu şekilde daha bilgili ve bilinçli olacak, halkın desteğiyle de AB’nin önemi artacaktır. İngiltere de AB üyeliği yolunda zorluklarla karşılaşmıştı. Tıpkı Türkiye gibi, bizler de sebat ettik ve sonunda Birlik içindeki yerimizi kazandık” dedi.
GÜÇLÜ TÜRKİYE, GÜÇLÜ AVRUPA
İngiltere olarak Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediklerine dikkat çeken Spoor, bu konuda önemli bir bütçe ayırdıklarını vurguladı. Spoor, “İngiltere, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne nihai üyeliğini güçlü bir şekilde desteklemektedir. İngiltere’ye göre Avrupa’da iyi bir ekonomi, iyi bir siyaset ve güvenlik için Türkiye çok önemli bir yere sahiptir. Güçlü bir Türkiye, güçlü bir Avrupa demektir. İngiltere hükümeti, bu amaçla 2003 yılından beri Türkiye’de çeşitli projelere destek sağlıyor. Bu destek, yaklaşık 9 milyon Paund’a ulaştı.
2013 yılının ilk aylarından itibaren ilerleme kaydetmeyi ve yeni fasıllar açmayı ümit ediyoruz. İrlanda dönem başkanlığının olumlu niyetlerini memnuniyetle karşılıyor ve Türkiye de dahil olmak üzere diğer aktörlerin hızlı ve gerçek ilerleme için ellerinden geleni yapmasını umuyoruz” diye konuştu.
HAYAT STANDARTLARI YÜKSELDİ
Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu ise, Türkiye’nin Avrupa Birliği süreci ile birlikte daha demokratik ve vatandaşının sağlığını, refahını düşünen bir ülke hâline geldiğini belirtti. Balkanlıoğlu, “Avrupa Birliği maceramızda değişik yargılar var. Halkın AB sürecinden soğumasına neden oluyor. AB Hristiyan Kulübü’dür, bizi kapılarda bekletiyorlar, diyorlar. AB ile ilgili sürecin başlamasından itibaren Türkiye’de neler değişti, onları da görmek lazım. Yakın zamana kadar AB’nin standartlara uymadığı gerekçesiyle bizden ithal etmediği ürünler, iç pazarda tüketiliyordu. Tutukluluk ve gözaltı süreleri konusunda da sıkıntılar vardı. Kanun önünde eşitlik prensibine uymayan durumlar vardı” ifadelerini kullandı.
“HERKES KENDİ YERİNE ÇEKİLDİ”
Balkanlıoğlu, şöyle devam etti:
“AB’ye girmek yaşam standardımızın yükselmesi için önemli. Sağlığımızdan ve geleceğimizden endişe duymayacağımız bir ülkede yaşamamız anlamına geliyor. Bizim AB’(ye girmemiz bizim için faydalı mı değil mi? Demokrasi dışı yöntemlerle güç kullanmanın önlenmesi bakımından önemli. AB yakınlaşması sayesinde herkes kendi mevziine, olması gereken yere çekildi. Birçok açıdan böyle değerlendirmek lazım.” (Kocatepe)
Türkiye’nin Avrupalı olduğu tescillendi
Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi M. Haluk Ilıcak, Türkiye’nin Avrupalı olduğunun tescillendiğini kaydetti
Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşarı Büy��kelçi M. Haluk Ilıcak, “Türk Yerel Medyası AB Yolunda” seminerinde, basın mensuplarını bilgilendirdi. Ilıcak, Türkiye’nin 1959 yılından bu yana Avrupa Birliği ile ilişki hâlinde olduğuna dikkat çekerek “Türkiye AB ilişkilerine baktığımızda bizim ne kadar sabırlı, istikrarlı ve kararlı olduğumuzu görmek mümkün. Türkiye ile AB ilişkilerinin başlangıcı 1959 yılına dayanıyor” dedi.
1987’DE ÜYELİK BAŞVURUSU YAPILDI
Ilıcak, Türkiye’nin 1987 yılında AB’ye üyelik müracaatında bulunduğunu belirterek, “Avrupa Birliği, 1989’daki kararıyla Türkiye’nin bir Avrupa ülkesi olduğunu tescil etmiştir. Geri kalan her şey ya tarih bilmemektir ya da önyargılı davranmaktır. 2004 yılında biz müzakerelere başlama kararı aldık ve 2005’te başladık. Tamamlanması gereken 33 teknik fasıldan 13’ünü açtık, 1’ini kapadık. Geri kalan 20 fasıldan 17’si siyasi nedenlerle bloke altında. 8’i Güney Kıbrıs Rum kesimine havaalanı ve limanlarımızı açmadığımız için konsey tarafından bloke edildi, buna ilaveten Güney Kıbrıs Rum yönetimi 6, Fransa’da 5 faslı bloke etmiş durumda. Ama biz bu dönemden ümitliyiz. Fransa’daki değişimden sonra Fransa hükümeti fasıllar üzerindeki blokajı kaldıracak, İrlanda dönem başkanlığında tekrar resmi müzakere sürecine dönebileceğiz” diye konuştu,
AB HRİSTİYAN KULÜBÜ MÜ?
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki müzakerelerin, AB açısından da önemli olduğunu vurgulayan Ilıcak, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin AB ilişkileri, yalnız Türkiye değil AB açısından da çok önemli. Çünkü bugün ciddi bir krizden geçen AB ülkeleri, bu krizi ancak Türkiye ile aşabilecekler. Bu net olarak ortada görülebiliyor. AB’ye baktığımızda yaşlanan bir nüfus eskiyen bir teknoloji ve ekonomi var. Türkiye’de ise bunun tam tersi genç dinamik bir nüfus ve gittikçe gelişen bir ekonomi var. Dolayısıyla bu iki taraf birbirini tamamlayıcı bir rol üstlenmiş durumda. Ama bunu bütün AB ülkelerinin görmesi, AB’nin başına ileriyi görebilen liderlerin gelmesine bağlı. Bu çerçevede baktığımızda biz süreçten ümitliyiz. Türkiye’nin AB üyeliği zamanı geldiğinde düşünülebilecek siyasi bir karar. Bugün AB, kendi dışındaki, kendisini çevreleyen ülkeler tarafından bir Hıristiyan Birliği olarak görülüyor. Bu yargıyı değiştirmenin en önemli birinci önceliği Türkiye’nin AB’ye üyeliğidir. Türkiye, nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan, İslam ile demokrasiyi birleştirebilmiş kaynaştırabilmiş bir ülke. Dolayısıyla Türkiye’nin AB’ye üye olması aynı zamanda tüm dünyaya, AB’nin bir Hıristiyan Kulübü olmadığını gösterecek, bu ülkelere demokrasi yolunda bir teşvik sağlayacaktır.” (Kocatepe)
O Lokum’a yoğun ilgi
Seminere katılan basın mensuplarına takdim edilmek üzere hediye paketleri hazırlandı. Afyonkarahisar Belediyesi, Afyonkarahisar Belediyesi ve Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği’nin desteğiyle hazırlanan paketlerde, AFTAŞ’ta üretilen “O Lokum” da yerini aldı. Katılımcılara da ikram edilen O Lokum’a İngiltere Büyükelçiliği Müsteşarı ve Küresel İşler Daire Başkanı Peter Spoor da ilgi gösterdi.
AGD sunum yapacak
Türk Yerel Medyası AB Yolunda Projesi, 2013 Birinci Bilgilendirme Semineri Programı çerçevesinde, Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği adına bir sunum yapılacak. Sunumun yapılacağı panelde AGD’nin yanı sıra, Diplomasi Muhabirleri Derneği, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği temsilcileri de konuşma gerçekleştirecek.
İlgili panel, bugün saat 13.30’da, Oruçoğlu Termal Otel’de başlayacak. Panele tüm basın mensuplarının davetli olduğu belirtildi. (Kocatepe)
Müzakerelerde 3 unsur bulunuyor
Avrupa Birliği Bakanlığı Sivil Toplum, İletişim ve Kültür Başkanlığı Koordinatörü Zelal Şen, AB Katılım Müzakereleri’nin 3 aşamada yürütüleceğini kaydetti. Şen, “ AB Katılım Müzakareleri 3 temel unsur üzerinden yürütülmektedir. Bu unsurlar, Kopenhag siyasi kriterlerinin istisnasız olarak uygulanması, siyasi reformların derinleştirilmesi ve içselleştirilmesi, AB Müktesebatının üstlenilmesi ve uygulanması, sivil toplum diyalogunun güçlendirilmesi ve bu çerçevede hem AB ülkelerinin kamuoylarına, hem de Türkiye kamuoyuna yönelik olarak bir iletişim stratejisinin yürütülmesidir” dedi.
Şen, Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı’ndan Türkiye’ye 2007-2013 yılları arası için 4 milyar 872 milyon avro ayrıldığını kaydetti.
Basın kuruluşları için hibe fırsatı geliyor
Avrupa Birliği Bakanlığı Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanı Deren Doğan Yavuz, basın kuruluşları için hibe müjdesi verdi
Avrupa Birliği Bakanlığı Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanı Deren Doğan Yavuz, seminer çerçevesinde yaptığı bilgilendirmede, basın kuruluşları için önemli bir hibe çağrısının açıklanmak üzere olduğunu söyledi. Yavuz, “Diyalog İçin Medya Katkısının Güçlendirilmesi Hibe Programı başlayacak. Bu program, medya sektöründeki kuruluşların AB konularında bilgi birikiminin ve kapasitelerinin artırılmasını, AB ve Türkiye’deki medya kuruluşları arasında işbirliğinin güçlendirilmesini amaçlıyor” dedi.
TEKNİK KAPASİTE DE ARTACAK
Bu programa, basın yayın kuruluşlarının yanı sıra internet medyasının ve basın alanındaki sivil toplum kuruluşlarının da başvurabileceğini hatırlatan Yavuz, “Medya kuruluşları için programın hedefleri, Türkiye ve AB’deki karşılıklı bilgi ve anlayışın geliştirilmesi, AB politikaları hakkında bilgi sağlanması, nitel ürünlerin hazırlanması ve geliştirilmesinde farkındalık ve teknik kapasitenin arttırılması, açık halk tartışmalarının teşviki, sivil toplum diyalogunun temini için sürdürülebilir ortaklıklar ve ortak yapımlardır. Medya alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları için ise medya sektöründeki iyi uygulamaların paylaşılması, profesyonel becerilerin geliştirilmesi, STK ve ilgili kurumlar arası işbirliği ağlarının tahsisi planlanmaktadır” diye konuştu.Hibe miktarının en az 50 bin, en fazla 150 bin avro olduğunu bildiren Yavuz, http://www.csdproject.net/ adlı internet sitesinden de programın takip edilebileceğini kaydetti. (Kocatepe)
Sarı Basın Kartı için düzenleme yolda
Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Basın ve Enformasyon Uzmanı Emrah Sümer, Sarı Basın Kartları’na yönelik bir çalışma içinde olduklarını kaydetti. Sümer, İçişleri Bakanlığı tarafından verilen sürücü ehliyetleri gibi, Başbakanlık’a bağlı BYGEM tarafından verilen Sarı Basın Kartları’nın da “kimlik” yerine geçmesi için gayret gösterdiklerini, bu çalışmanın henüz taslak hâlinde olduğunu bildirdi. Sümer, Sarı Basın Kartı sahibi gazetecilerin görevli ya da davetli olarak bir yurtdışı ziyaretine gittiklerinde “hizmet damgalı pasaport” işlemlerini de gerçekleştirdiklerini aktardı.
Çalışma ziyareti
gerçekleştirilecek
Türk Medyası AB Yolunda projesi çerçevesindeki seminerler, Afyonkarahisar’dan sonra Balıkesir, Isparta, Karabük, Kayseri, Siirt ve Artvin’de de düzenlenecek. Seminerlerde kura çekilişinin ardından toplam 7 basın mensubu, 23-29 Haziran 2013’te Brüksel ve Londra’ya çalışma ziyareti gerçekleştirecek.