Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

İNANÇ BAKIMINDAN İNSANLAR (II) – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 3 Eylül 2010 Cuma 03:00:00
  Sözlükte iman, inanmak ve tasdik etmek demektir ki, bu imanın genel manasıdır. İmanın bu genel anlamında kullanıldığı âyetler vardır.
Dinde iman, Peygamberimizin Allah tarafından getirdiği kesin olarak bilinen her şeyde onu tasdik etmek ve doğruluğuna inanmaktır. Bu imanın özel manasıdır. İman deyince de bu anlaşılır. Nitekim Kur’a-ı Kerim’de:
“Peygamber ve mü’minler ona Rabbinden indirilene inandı…” (Bakara/285) buyurulmuştur.
İman Nasıl Gerçekleşir?
“İman”; sözlükte birini, söylediği sözde tasdik etmek, kabul etmek, içten benimsemek, birine güven vermek ve şüpheye düşmeden kalpten tasdik etmek anlamlarına gelir. (İbn. Manzur,I,111.) Din ıstılahında ise iman; Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Allah’tan getirdiği Dinî hükümleri, kesin olarak kalp ile tasdik etmek, onun haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul etmek, bunların gerçek ve doğru olduğuna inanmak demektir.
Yüce Allah nelere iman edilmesi gerektiğini şu âyette özet olarak bildirmektedir:
“Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her biri; Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberle-rine iman ettiler ve şöyle dediler: Onun Peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz. Şöyle de dediler: “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır” (Bakara; 2 / 285) . (Doç. Dr. İsmail Karagöz, a.g.e. sayfa 148)
İmanda önemli olan kalp ile tasdiktir. Bir kimse, Peygamberimizi, Allah tarafından getirdiği kesin olarak bilinen her şeyde kalbi ile tasdik ediyor ve doğruluğuna inanıyorsa -bunu her hangi bir sebeple dili ile ikrar etmese de- Allah katında mü’mindir. Diliyle ikrar ettiği halde kalbi ile tasdik etmiyorsa, bu kimse her ne kadar insanlar yanında mü’min ise de, Allah katında gerçekten inanmış değildir.
Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur:
“İnsanlardan öyle kimseler vardır ki Allah’a ve âhiret gününe iman ettik derler, halbuki onlar mü’min değillerdir.” (Bakara, 8.)
”Bedeviler, ‘İman ettik’ demektedirler. (Ey Muhammed) de ki, ‘Siz iman etmediniz fakat İslâm olduk deyin, çünkü iman henüz kalplerinize girmedi.” (Hucurat, 14)
Büyük Müfessir Mücahid (H.21-103) bu âyet-i kerimenin, Medine yakınında bulunan Benî Esed İbn-i Huzeyme kabilesi hakkında nâzil olduğunu söylemiştir. Bu kabile ganimet hevesiyle müslüman olduklarını söylemişlerdi. Bunlar bir kıtlık yılında Medine’ye gelmişler şehâdet kelimesini söylemişler ve Peygamberimize:
“- Biz, filân oğulları ve filân oğulları gibi size savaş açmadık, âilelerimizle geldik” dediler. Bu sözleri ile Peygamberimizden kendilerine sadaka yardımı yapılmasını istiyorlardı. Bunun üzerine bu âyet-i kerime indi. (Âlûsî, Ruhu’l-Meânî, Beyrut, c. XXVI, s.167, Mısır, 1353 H.)
Âyet-i kerimede Peygamberimize hitaben, onlara “Siz iman etmediniz de” denilmektedir. Çünkü iman “dil ile ikrar” değil, “kalp ile tasdiktir.”
Dil ile ikrar, dünyada Müslüman olduğunun bilinmesi ve kendisine (cenaze namazını kılmak ve Müslüman mezarlığına defnetmek gibi) İslâm hükümlerinin uygulanması için, gereklidir. Eş’arî’lerin ihtiyarı da budur. Ebû Mansûr Mâturidî de bu görüştedir. (Şerhu Fıkhi’l-Ekber, s. 69.)
Halk arasında meşhur olan; “İman, kalp ile tasdik ve dil ile ikrardır” sözünün anlamı da budur. Yoksa bir insanın Allah katında Müslüman olması için kalp ile tasdik yeterlidir. –
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:
“Bu dinin başı teslimiyettir. Allah’a teslim olan selamete erişir. Namaz, dinin direğidir. Ama en yüksek şeref ve derece Cihattır. Bu dereceye ancak en üstün Mü’minler ulaşır.” İmam Suyuti, Camiu’s-Sağir Ve Tercümesi, Aydın Yayınevi: 1/36
Kur’an-ı Kerimde ise bu konuda şöyle buyrulur:
“… Hiç şüphesiz Allah’ın yolu, asıl yoldur. Ve biz alemlerin Rabbine (kendimizi) teslim etmekle emrolunduk.” (Enam Suresi, 71
Buna karşılık Rabbimiz, tam bir teslimiyetle Kendisi’ne teslim olan kullarını şöyle müjdelemektedir:
“Kim ihsanda bulunan (biri) olarak yüzünü (kendini) Allah’a teslim ederse, artık gerçekten o kopmayan bir kulpa yapışmıştır. Bütün işlerin sonu Allah’a varır. ” (Lokman Suresi, 22) Ayrıca Bakara 136, lokman 22, Enam 71-72, neml 44, yunus 84 şuara 62. ayetlere bak

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti