'İktidarın vekilliğine talibim'
CHP Milletvekili Avukat Burcu Köksal, kendisine oy veren vermeyen tüm Afyonkarahisarlılar'ın göğsünü kabartan bir milletvekili olarak önümüzdeki seçimde iktidar milletvekili olmaya talip olduğunu açıkladı. Altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı kararına saygılı olacaklarını vurgulayan Köksal, gönüllerinden partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olmasının geçtiğini söyledi Kocatepe TV'nin canlı yayın programına katılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar [&hellip]
CHP Milletvekili Avukat Burcu Köksal, kendisine oy veren vermeyen tüm Afyonkarahisarlılar’ın göğsünü kabartan bir milletvekili olarak önümüzdeki seçimde iktidar milletvekili olmaya talip olduğunu açıkladı. Altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı kararına saygılı olacaklarını vurgulayan Köksal, gönüllerinden partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmasının geçtiğini söyledi
Kocatepe TV’nin canlı yayın programına katılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, Kocatepe Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Burak Aydın’ın sorularını cevaplandırdı.
“GENEL BAŞKANIMIZIN DENİZLİ PROGRAMINDA GÖREVLİYDİM”
Burcu Köksal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile partisinin Denizli programına katıldığını belirtti. Köksal, “Yaklaşık 2 yılıdır Genel Başkanımızın baş danışmanı CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın başkanlığında yaklaşık 20 milletvekili arkadaşımızla birlikte Genel Başkanımızın illerde yapacağı programlar öncesi çalışmak amacıyla her hafta farklı illere gidip programı öncesi gerekli ziyaretlerde ve davetlerde bulunuyoruz. Bizim diğer partilerden farkımız gittiğimiz tüm illerde Genel Başkanımız bugüne kadar CHP’ye oy vermemiş, AKP’ye, MHP’ye oy vermiş ya da kararsız olan ya da bize karşı ön yargılı olan, mesafeli olan kesimlerle biraraya geliyor. Tıpkı Denizli’de olduğu gibi zaman zaman kadınlarla Kadın Buluşması yapılıyor. Gençlerle Gençlik Buluşması yapıyor. Ben 4 milletvekili arkadaşımızla birlikte görevliydim. Denizli’de bir kadın buluşması gerçekleştirdik. Kadınlar kürsüye çıkıp genel başkanımıza sorunlarını anlattılar. Çözüm önerilerimizi sorup yaşadıkları sıkıntılardan bahsettiler. Çiftçi, esnaf ve atama bekleyen bir öğretmenimiz vardı, çok güzel birşey söyledi. ‘Ben bu kürsüde değil öğrencilerimin başında sınıfta olmalıydım.’ dedi. Staj mağdurları vardı ki EYT yasası ile onların mağduriyetleri bir kez daha gözler önüne serilmişti. Onlar taleplerini dile getirdiler. Çok güzel bir kadın buluşması gerçekleşti. Genel Başkanımız yaklaşık 900 kadınla biraraya geldi. Arkasından gerçekleştirdiğimiz gençlik buluşmasıyla 1500 gençle genel başkanımız biraraya geldi. Denizli’deki kanaat önderleriyle görüştü. Onlar her türlü görüş ve önerilerini ortaya koydular. Bozkurt ilçesinde genel başkanımız çok önemsediğimiz güneş enerjisi tesisi açılışını yaptı. Çiftçinin tarımsal sulamada kullandığı elektriği ödeyemediği bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte bizim CHP’li Bozkurt Belediyemiz güneş enerjisinden elektrik üretti. Bunu da tüm Türkiye’ye duyurmak amaçlı genel başkanımız orada bir açılış gerçekleştirdi. Arkasından çok güzel işlere imza atan CHP’li Merkez Efendi Belediyemizin programına katıldık. Hem Bozkurt hem de Merkez Efendi Belediyemizin Başkanları kadın. Denizli’de birde kadın milletvekilimiz var.” dedi.
“DENİZLİ’DE AFYONLU
HEMŞEHRİLERİMLE GÖRÜŞTÜM”
Denizli programı kapsamında Denizli’de bulunan çok sayıda Afyonkarahisarlı’yı ziyaret ettiğini aktaran Köksal, “Kahvehanelerde hemşehrilerimizle görüştüm. Gurbetteki Afyonkarahisarlılar sıla özlemi çekiyorlar. Hatta Hocalar ilçemizin Çepni köyünden Denizli’ye giden iki aile ile görüştüm. ‘Burası bizim için adeta sürgün memleketimize dönmek için gün sayıyoruz.’ dediler. Ama hepsinin Denizli’ye ortak göç sebebi işsizlik ve yoksulluk. Orada birçok hemşehrimiz işçi olarak tekstil ve diğer fabrikalarda çalışıyorlar. Afyonkarahisar’da yeterli yatırım ve istihdam alanı olsa, iktidarın doğru dürüst tarım ve hayvancılık politikaları olsa, çiftçiye hayvancılıkla uğraşan hemşehrilerime para kazandırılsa buradan göç etmek zorunda kalmayacaklar. Bunlardan bahsettiler. Onlarla biraraya gelmek beni memnun etti. Denizli’den güzel anılarla döndüm.” diye konuştu.
“EYT’YE ÇIRAKLIK VE STAJIN DAHİL EDİLMESİNİ SÖYLEYECEĞİZ”
EYT yasasına stajın sigorta başlangıcı olması yönünde itiraz sunacaklarını belirten Köksal, “Staj sigortanın başlangıcı olmalıdır. Staj emeklilik süresine dahil edilmelidir. Çıraklık ve stajda EYT konusunda kesinlikle vatandaşın haklı olduğunu düşünüyor, inanıyoruz. EYT Yasası TBMM’ye geldiğinde, komisyona geldiğinde biz stajın ve çıraklığında yasaya dahil edilmesi gerektiğini söyleyeceğiz. CHP olarak biz bunu daha önce söylemiştik. Hassasiyetle üzerinde durduğum bir konu da nasıl erkekler için askerlik saydırılıyorsa anneler içinde doğum borçlanması bir haktır. Benim buna ilişkin de kanun teklifim var. Biz CHP olarak staj, çıraklık, doğum borçlanması bekleyen mağdur annelerin inşallah yüzünü güldüreceğiz. Giderayak AKP çözmezse bile biz çözeceğiz.” şeklinde konuştu.
“SAHADA SÜREKLİ VATANDAŞIN
NABZINI TUTUYORUM”
Afyonkarahisar’ın tamamında köylerden beldelere, ilçelere kadar aralıksız sürdürdüğü ziyaretlerinde vatandaşın nabzını tuttuğunu söyleyen Köksal, “AKP iktidara geldiği günden bu yana ekonomiden sağlığa, tarımdan hayvancılığa, turizme, eğitime kadar her alanda vaatte bulunarak bu vaatlerin birçoğunu yerine getirmedi. Vaatler seçim meydanında kaldı. Mesela ne dediler? Enflasyonu tek haneye düşüreceğiz dediler. Bugün enflasyon TUİK’e göre yüzde 64’tür. Ama biz bu rakamın çok daha üzerinde olduğunu düşünüyoruz. İşsizlik yüzde 5’lere inecek dediler. İşsizlik yüzde 12’den aşağıya inmiyor. Biz Türkiye’yi dünyanın ilk on ekonomisi arasına sokacağız dediler. İlk 29’den aşağıya dahi inemedi. Seçim barajını sıfıra indireceğiz dediler. 6 Nisan 2023 tarihinde yürürlüğe girecek olan Seçim Kanunu ile barajı ancak yüzde 7’ye indirebildiler. Kadına şiddet son bulacak dediler tam tersine kadına şiddet AKP iktidarında her geçen gün artıyor ve birçok kadın cinayet kurban gidiyor. Çocuk istismarını önleyeceğiz dediler. Rakamlar elimizdedir. Ne yazık ki çocuk istismarı önlenmiyor. Son olarak basına yansıyan ve hepimizin içini acıtan 6 yaşındaki bir çocuğun yıllarca sistematik bir istismara maruz bırakılıp bu olay öğrenildikten sonra AKP iktidarı ve bakanlık tarafından iki yıl susulduğunu hiç birşey yapılmadığını üzülerek öğrendik. En son Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve milletvekili arkadaşlarımızla Adalet Bakanlığı önüne gidip bu konuyla ilgili basın açıklaması yaptık. Yine AB hedefinden şaşmayacağız dediler. 20 yıldır ancak top çeviriyorar. Başkanlık sistemi denilen bu ucube tek adamlık sisteminde 2017 referandumunda ne denildiği malumdur. ‘Verin yetkiyi görün etkiyi.’ Millet yetkiyi verdi. ‘Biz Türkiye’yi uçuracağız.’ dediler. Uçan fiyatlar oldu.” ifadelerini kullandı.
“ASGARİ ÜCRETLİNİN CEBİNDEN
ŞU ANDA 13 ALTIN ÇALINDI”
“Türkiye uçmadı, fiyatlar uçtu.” diyen Köksal şu ifadelere yer verdi: “Türkiye uçmadı ne yazık ki zamlar havalarda uçtu. Bugün memur emeklilerinin maaşı bile asgari ücretin altında kaldı. Emekliler, işçiler ve bugün bu ülkede yaşayan birçok vatandaşımız ne yazık ki açlık sınırının altındaki maaşlarla, rakamlarla geçim mücadelesi verir hale geldi. Bunların iktidara geldiği 2003 yılında asgari ücretle biz tam 25 tane Cumhuriyet altını alabiliyorduk. Günümüzde asgari ücret 8 bin 500 TL oldu. Her ay bir tane Cumhuriyet altını alabilirsiniz. Bu da yılda eğer altında bir artış olmaması halinde en fazla 12 adet Cumhuriyet altını alabilmek mümkündür. Bu süreçte, bu iktidar döneminde asgari ücretlinin cebinden 13 tane Cumhuriyet altını çalınmış oluyor. Bu tablo alım gücünün ne kadar düştüğünü göstermektedir. Şu anda ülkeyi yöneten bir tek adam var. Kendisine bir ceket, palto diktirir gibi bir ucube başkanlık sistemini diktirdi. Ben yaptım oldu ile gece yarısı önergelerle astığım astık kestiğim kestikle bu ülkeyi yönetiyor. Sonuçlar ortadadır, yüzde birlik bir kesim var. Onlar mutlu. Çünkü üç veya beş farklı yerden maaş alıyorlar. Kamudan ballı ihaleler verilen ballı ödemelerle servetlerine servet katıyorlar. Bir de bu tarafta emekli, çiftçi, işçi, esnaf, ev kadını, öğretmen, öğrenci, işsiz, atama bekleyen gençlerimiz var. Maalesef bunlar çaresizlik içerisinde kıvranıyorlar.”
“ŞUHUT HAYVAN PAZARINDA
5 TANE DAMIZLIK İNEK YOKTU”
“Afyon tarım ve hayvancılığın merkezi. Bizim güzel memleketimiz termalin ve mermerin başkenti” diyen Köksal şunları kaydetti: “Afyon’da tarım ve hayvancılık iyi bir noktada değil. Cumartesi günü Şuhut ilçemizin hayvan pazarında idim. Ben Hayvan Pazarını bugüne kadar hiç böyle görmedim. Milletvekilliğimde 8’nci yıla girdim. Şuhut Hayvan Pazarına sık giderim. Orası hareketli bir pazardı. Ben ilk defa Şuhut Hayvan Pazarında bu kadar az hayvan gördüm. Koca pazarda 5 tane damızlık inek yoktu. Vatandaş gelmiyor, ortalıkta fiyat sorup al sat yapanlar var. Gerçek üretici çekilmiş. Konuştuk videoları var. Canlı olarak yayınladık. Sosyal medya hesabımızda belki AKP vekilleri görürde vatandaşın feryadını duyar o pazarın halini görür birşeyler yapmak için kendilerinde sorumluluk duyalar mı diye özellikle canlı yayınladık. İnsanlarımız feryat figan. Herkes diyor ki yem fiyatlarıyla baş edemiyoruz. Yemin çuvalı 400 TL’ye dayanmış. Çoban maliyeti ile baş edilemediği belirtilerek mazotun yüksekliği insanlarımızın ortak sorunudur. Emeğimizi bıraktık maliyeti kurtarmanın derdindeyiz diyor insanlarımız.”
“İKTİDARIN TARIM VE HAYVANCILIK POLİTİKASI ÇÖKTÜ”
Peynir fiyatının et fiyatını geçip peynir fiyatlarının 150-200 TL arasında değiştiğini belirten Köksal şunları söyledi: “Peynir fiyatlarının et ürünü fiyatlarını geçmesinin ana nedeni sütte yaşanan sıkıntıdır. İfade ettiğim üzere yem fiyatlarındaki artış sonucu süt inekleri kesime gönderildi. Önümüzdeki dönemde piyasada süt sıkıntısı çekilecek. Süt ve süt ürünlerinde çok ciddi sıkıntı bekleniyor ki şu anda zaten bu sıkıntıyı yaşıyoruz. En yalın haliyle bunu peynir fiyatlarındaki ciddi artışla görüyoruz. Aslında bu iktidarın çöken tarım ve hayvancılık politikasıdır. Planlı bir tarım ve hayvancılık politisası yok. Her bakana göre herşey sil baştan yenileniyor. Böyle olunca dikiş tutmuyor. Devlette devamlılık esastır. Ama AKP’de bir gece yarısı kararname ile bakan görevden alınıyor. Öteki görevden affını istiyor. Tabi onlarda istifa etmek diye birşey yok. Öteki affediyor. Bir başkası görevden alınıp bir başkası atanıyor. Böyle bir saçma sapan düzenle iş yürümüyor. İşi ehline vermiyorlar. Kaç tane Ziraat Mühendisi veya Veteriner Hekim Tarım Bakanı oldu? Tarımla çok alakası olmayan insanlar tarım bakanı yapılıyor. Ondan sonrada çözüm ithalatta aranıyor. Venezuella’dan toprak kiralamaya gidiliyor. Sudan’daki çiftçiden alım garantisi veriliyor. İthal hayvan getiriliyor. 150 bin hayvan getirildi, bunların içerisinde kanguru eti var, maymun eti gibi bir sürü karışık etler var. Geçtiğimiz yıllarda ithal edildi. CHP olarak konu hakkında verdiğimiz soru önergelerine cevap dahi verilmedi. Çözüm ithalatta aranıyor. Yerli üreticiyi desteklemek yerine ithal etmeyi tercih ediyorlar. Çözüm ithalatta arandığı sürece burada dikiş tutmaz. Yerli malı yurdun malı diyoruz ama AKP tarafından böyle değil.”
“NİFAK GİRİŞİMLERİNE KARŞI
ALTILI MASA DİMDİK AYAKTA DURACAK”
Cumhurbaşkanı adayının açıklanmaması tartışmasına açıklık getiren Köksal şöyle konuştu: “Biz adaydan ziyade güç birliğine oy istedik. Biz CHP olarak bu ülkeyi adaletle, liyakatla, yönetmeye talibiz dedik. Ülke her gün kötü yönetimle oradan oraya savruluyor. Gençlerimiz bu ülkede geleceklerini göremediği için yurt dışına gitme hayali kuruyorlar. Doktorlar, beyaz yakalılar gidiyorlar. Herkes geçim sıkıntısı çekiyor. Tarım, hayvancılık, ekonomi nereden tutsanız kopuyor. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Biz dedik ki bu ülke hak ettiği gibi yönetilmeli. İnsanlar emeklerinin karşılığını almalı. Ülkede adalet, liyakat ve demokrasi olmalı. Bunun içinde 6 parti biraraya geldik ve Millet Masasını kurduk. AKP tarafından her türlü nifak ve bu masayı bozma girişimine karşı masa dimdik ayakta duruyor ve duracakta. Hatırlanacağı üzere en son geçtiğimiz hafta toplandıklarında hepsi ortak bir karar aldılar. Ortak bir imza ile deklarasyon yayınlandı. Biz Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve milletvekilliği konusunda ortak hareket ediyoruz. Hiçbir sıkıntı yok. Türkiye’ye adaleti getireceğiz. Liyakati, demokrasiyi getireceğiz. Herkesin emeğinin karşılığını aldığı bir Türkiye inşaa edeceğiz. Bizim olmazsa olmazımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birliği, bölünmez bütünlüğüdür. Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve inkılâplarının yolunda ilerlemektir. Dürüst, güvenilir, şeffaf, hesap verebilen, mütevazı bir yaşama sahip herkesin hakkını koruyan, 85 milyonu kucaklayıp hakkını gözetene, kimseyi ötekileştirip, ayrıştırmayan, kürsüye çıktığında vatandaşına, muhalefetine hakaret etmeyen bir Cumhurbaşkanı ile bu ülkenin yönetilmesi dedik. İnşallah Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı önümüzdeki dönem Cumhurbaşkanımız olacak.”
“CHP’NİN GÖNLÜNDEN
GEÇEN ADAY KILIÇDAROĞLU’DUR”
Köksal sözlerini şöyle sürdürdü: “Endişe edilmesin Milet İttifakı önümüzdeki süreçte adayını açıklayacak. Ondan sonrada gidip aslanlar gibi çalışıp iktidar olacak. Bizim gönlümüzden geçen aday Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Çünkü gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu bu ülke için çalışan, mücadele eden herkesin hakkını arayan, kimse ayrıştırmayan bir genel başkandır. Onun için her CHP’nin gönlünde yatan cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Ancak bu konuda altılı masa ne karar verirse biz o şekilde mücadele etmeye çalışmaya devam edeceğiz. Özellikle niye Kılıçdaroğlu deniliyor. Ben şunu söylüyorum; Çocuk yoksulluğunda Kostarika’dan sonra Türkiye’yi dünya da ikinci sıraya getiren Kılıçdaroğlu mu da ona oy vermeyeceğiz? Ya da dünya sefalet endeksinde Türkiye’yi Arjantin’den bile daha kötü hale getiren Kılıçdaroğlu mu da ona oy vermeyeceğiz? Bugün bizleri elektrik, doğal gaz faturalarını ödeyemez hale getiren Kılıçdaroğlu mu da ona oy vermeyeceğiz? Ya da kötü yönetimle vatandaşı bankalara yaklaşık 1,5 trilyon TL borçlandıran Kılıçdaroğlu mu ona oy vermeyeceğiz? Bugün Türkiye’de 24 milyon icra takibini Kılıçdaroğlu yarattı da mı ona oy vermeyeceğiz? Ben rakamlarla konuşuyorum. Annelerin çocukların beslenme kutusuna bir kuru ekmekle bir sudan başka birşey koyamadığı bir Türkiye’yi yaratan Kılıçdaroğlu mu da ona oy vermeyeceğiz? Karar altılı masanındır. Önümüzdeki süreçte biz Millet İttifakı ile iktidara geleceğiz.”
“İLAÇ VE DOKTOR SIKINTISI
HAD SAFHADA YAŞANIYOR”
İlaç bulunamamasındaki etkenin fiyat dengesizliği olduğunu söyleyen Köksal, “İlaçlara sürekli zam geliyor. Piyasada ilaç bulmakta zorlanıyoruz. Bazen muadil ilaçlar veriliyor. Bu konuda CHP olarak TBMM’de vermiş olduğumuz önergeler var. Maalesef AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Vatandaşın ne zaman bir sıkıntısı olsa verdiğimiz önergeler AKP ve MHP’nin işine gelmeyip reddediliyor. Hatta ilaç sıkıntısını konusunu Grup Başkan Vekilimiz Özgür Özel çok güzel açıklamıştı. Depolarda ilaç bulmakta zorlanılıp, eczanelerdeki fiyat güncellemesi sıkıntısı anlatmıştı. Maalesef sağlıkta devrim yaptık çağ atladık dediler, ama bugün vatandaş doktor bulamamaktadır. Doktorlara giderlerse gitsinler demekle bu iş çözülmüyor. Afyonkarahisar yaklaşık 750 bin nüfuslu bir il ki bu sadece şehrimiz olarak düşünülemez. Sağlık Bilimleri Üniversitesi çevre illere de hizmet veriyor. Şu an Kütahya ve Isparta’ya kadar hizmet veren bir üniversite. Uzman doktor sıkıntısı var. Birçok branşta ya doktor yok ya da tek doktor var etmiyor. Hasta yoğunluğu malum. Hemşehrilerimiz Ankara, İzmir, İstanbul, Eskişehir, Antalya’ya tedavi olmaya gitmek zorunda kalıyorlar. Sandıklı, Dinar, Bolvadin ve pek çok ilçemizde doktor sıkıntısı çekiliyor. Zaman zaman bu konu hakkında TBMM’de konuşuyorum. Özellikle Sandıklı ilçemiz bu konuda çok sıkıntılıdır.” dedi.
“SAYI SINIRIMIZ YOK AMA
HEDEFİMİZ EN AZ İKİ VEKİL ÇIKARMAK”
CHP’nin yaklaşan Milletvekili Genel Seçimi sonucu iktidar olmak istediğinin altını çizen Köksal, “CHP olarak önümüzdeki seçimde iktidar olmak istiyoruz. İnşallah sahada ki çalışmalarımız, anketlerde bizim önümüzdeki dönem Millet İttifakıyla birlikte iktidar olacağımızı gösteriyor. İnşallah hemşehrilerimizin, vatandaşlarımızın desteğiyle biz iktidara gelip Türkiye’yi hak ettiği şeklide yönetmek istiyoruz. Afyonkarahisar özelinde de hemşehrilerimizin yaşadığı birçok sıkıntılar, mağduriyetler var. Afyonkarahisar’ın hak ettiği halde alamadığı yatırımlar ve iktidarın söz verip yapmadığı birçok projeler var. Bunları hayata geçirmek istiyoruz. Bunun için de hemşehrilerimizden destek bekleyip gece gündüz elimizden geldiğince, gücümüz yettiğince çalışıyoruz. Hedefimiz Afyonkarahisar’da en az iki milletvekili çıkarmaktır. Tabi bunu sayı ile sınırlandırmadık. Biz Afyonkarahisar’dan çıkarabildiğimiz kadar çok sayıda arkadaşımızı milletvekili çıkarıp TBMM’ye götürmek istiyoruz. Millet İttifakının çıkaracağı Cumhurbaşkanı adayını da Cumhurbaşkanı olarak görmek istiyoruz.” diye konuştu.
“BÜYÜKŞEHİR OLMADAN
ÖNCE AKP’NİN AFYON’A VERDİĞİ SÖZLERİ YERİNE GETİRMESİ GEREKİYOR”
Afyonkarahisar’ın her şeyin en iyisine layık bir şehir olduğunu, büyükşehir olmanın kulağa hoş geldiğini belirten Köksal, “Ben bir Afyonkarahisar sevdalısıyım. Ama büyükşehir olma konusunda şöyle bir sıkıntı var. Hizmet konusunda şu anda Afyonkarahisar merkezde hizmet alamayan, sıkıntı çeken hemşehrilerimiz var. Bu konuyu Afyonkarahisar’la ilgili ayrıca konuşmak gerekir. Büyükşehir olduğunuzda mesela Başmakçı ilçesinin Çığrı köyüne merkezden nasıl hizmet götüreceksiniz? Zaten şu anda orada hizmet sıkıntı vardır. Belediyelik olarak nasıl gideceksiniz? Emlak, çevre temizlik vergisi, imar sıkıntıları v.d merkezden nasıl çözeceksiniz? Afyon çok dağınık bir yapıya sahiptir. Bir ilçe bir yerde bir köy bir yerdedir. Afyonkarahisar çok dağınık bir coğrafyadır. Afyonkarahisar’da kentsel nüfusa oranla kırsal nüfus daha fazladır. Köy sayısı Afyonkarahisar’da daha fazla olan illerden biriside Afyonkarahisar’dır. Hal böyle olunca akla hizmette sıkıntılar ortaya çıkacağı akla geliyor. Bir köyü mahalle yapmanızla sorun çözülmüyor. Büyükşehir olmadan önce AKP’nin Afyonkarahisar’a verdiği sözleri yerine getirmesi gerekiyor. Afyonkarahisar’a yeteri kadar yatırımcı getirmesi gerekiyor. Afyonkarahisar’daki işsizliği çözmesi gerekiyor. Afyonkarahisar’ın göç veren değil göç alan bir il haline getirilmesi gerekiyor. Bunlar yapılmadı. Zaten şu anda yaklaştı 4 ay kaldı iktidardan düşecekler. Giderayak bir kaç ayda bu sorunları çözmelerini beklemiyoruz. Biz iktidara geleceğiz ve inşallah Afyon’u bu bölgenin parlayan yıldızı haline getireceğiz.” şeklinde konuştu.
“SIKINTI VARSA İLGİLİ
KURULLAR GEREĞİNİ YAPAR”
CHP’nin parti içi çekişmeleri ve tartışmalarıyla sıkça gündeme gelmesi hakkındaki düşüncesini açıklayan Köksal şu ifadelere yer verdi: “Her partide siyasi çekişmeler, bir takım tartışmalar olabilir. Parti içerisinde bir sıkıntı olduğunda o sıkıntı yaşayan kişi ya da kişiler partimizin yetkili kurullarına başvururlar. Hukuki bir durum varsa konu yargıya gider. Kişiler haklarını ararlar.”
“OY VEREN VERMEYEN HERKESİN GÖĞSÜNÜ KABARTAN BİR MİLLETVEKİLİYİM”
Milletvekili Genel Seçimine Afyonkarahisar Milletvekili adayı olacağını açıklayan Köksal şöyle konuştu: “Ben milletvekili adayıyım. Ben 2015 yılında aday olurken, ‘Koltukları değil ayakkabıları eskiteceğim.’ demiştim. Nerede bir sorun olursa orada olup hemşehrilerimle birlikte mücadele edeceğim dedim. Bu konuda seçmenlerime verdiğim sözü tuttuğumu düşünüyorum. Ben bugün Afyonkarahisar’ın hangi noktasında bir sorun varsa oraya gidip gerek sahada o sorunun çözümü için gerek hemşehrilerimle birlikte o sorunun çözümü için mücadele ederek gerek TBMM kürsüsünde onların sesini haykırarak bana oy veren veya vermeyen tüm hemşehrilerimin göğsünü kabartan bir milletvekili olduğuma inanıyorum. Onun içinde önümüzdeki dönem iktidar milletvekili olmaya adayım. Ana muhalefet milletvekili olarak ben ajandamla Afyonkarahisar’ı karış karış dolaştım. Sorunları sıkıntıları tespit ettim. Bunların bir kısmını çözme noktasında başarılı olup iktidarı çalıştırdık. Bir kısmını da çözmediler, yapmadılar. Yapılmayanlar da ajandamızda, verilen sözler de bizdedir. Bunların hepsini inşallah önümüzdeki dönem hemşehrilerimin desteğiyle yerine getirmek için önümüzdeki dönem milletvekili adayıyım. İnşallah Afyonkarahisar’ı hak ettiği hizmete kavuşturacağız. Bunu ilk kez Kocatepe aracılığıyla değerli hemşehrilerimize, seçmenlerimize açıklıyorum. Daha önce de deklare edilmişti ama tekrarlıyorum adayım. İnşallahta hemşehrilerimin teveccühüyle önümüzdeki dönem iktidara gelip Afyonkarahisar’ı hak ettiği noktaya taşıyacağız. Nasip olursa üçüncü dönemimiz olacak. Aslında üç aylık bir ara süreci saymazsak üçüncü dönem. Arayı sayarsak dört olur.”
“İKTİDAR MİLLETVEKİLLERİ NE İŞE YARIYORLAR? BEN OLSAM
YAPAMADIM DER ARIMDAN AYRILIRDIM”
Afyonkarahisar’da toplam 9 Organize Sanayi Bölgesi (OSB) olduğunu bunların doluluk oranlarının yüzde 50 ile yüzde 60 olduğunu dile getiren Köksal şöyle konuştu: “Bana OSB desteğinin neden az olduğu soruluyor. Ben de şunu soruyorum; İktidar milletvekilleri ne iş yapıyorlar? Ne işe yarıyorlar? Bu kadar işsiz varken neden bu kadar yatırım az? Bu OSB’lerle ilgili olarak neden istihdam yaratılmıyor? İhracatımız neredeyse tek kalem sadece mermer üzerinden yapılıyor. Niye daha fazla ihracaat yapmıyoruz? KDV’si yüksek ürünler niye Afyon’da üretilip satılmıyor? Allah termali, mermeri, meyveyi, sebzeyi vermiş. Bizim Çay-Sultandağı tarafından meyvecilik, bir tarafımızda patates yetişiyor. Hububat, buğday, arpa, pancar, bezelye gibi birçok ürün yetişiyor. Tarıma dayalı ürünleri işleyip endüstriyel ürün haline getirip biz niye satmıyoruz? Niye tek kalem mermer üzerinden gidiyoruz. Hatırlanacaktır yumurta ihracaatında bir ara çok iyi gidiyorduk. Türkiye’nin yumurta borsası Başmakçı ilçemizdi. Yumurtanın fiyatını Başmakçı belirlerdi. Biz bunu bile elimizden kaybediyoruz. Irak pazarı kapandı yumurtacılar çok ciddi sıkıntılar çekiyorlar. Yumurtacılar yeni pazarların açılmasını istiyorlar. İhracat kalemlerini kaybettiler. Bu konuda da iktidarın bir girişim yok. İktidar partisi milletvekilleri olarak ne işe yarıyorlar? Ben olsam açıkçası yapadım der arımdan ayrılırdım. Onun için diyorum iktidara gelmeye talibim. Ben Allah’tan başka kimseden korkmuyorum. İktidara verilen sözleri tutmak için gelmek istiyorum.”
“ÇALIŞMA İLE BİR YERE VARAMAYACAKLARINI ANLAYANLARA TÜZÜĞÜMÜZÜ İYİCE OKUMALARINI TAVSİYE EDİYORUM”
CHP parti tüzüğü gereğince bu dönem milletvekili adayı olamayacağı iddiasını değerlendiren Köksal şunları kaydetti: “Parti tüzüğümüzün 52’nci maddesi üç tane aday belirleme yöntemi vardır. Bir tanesi genel merkez ataması, kontenjan dediğimiz belirleme yöntemidir. Bir diğer aday belirleme yöntemi aday yoklamasıdır. Eğilim yani temayül yoklamasıdır. Diğer bir yöntem de ön seçim yöntemidir. 2015 yılındaki seçim döneminde ben ön seçim sonucu milletvekili adayı olmuştum. Hemen 5 ay sonra 1 Kasım seçimi oldu. O seçimde temayül yoklaması sonucuna göre aday oldum. 2018 yılı seçiminde de temayül yoklamasıyla aday oldum. Bizim tüzüğümüz genel merkez kontenjan ile iki defa aday olan üçüncü kez aday olamaz, müracaat edemez der. Ben hayatım boyunca hiç genel merkez kontenjan ile aday olmadım. Kontenjan adaylığı için müracaatım da olmadı. Ben bir kez ön seçimle seçildim. Ondan sonra aday yoklamasıyla eğilim dediğim yöntemle aday olum. Genel merkez atamasıyla kontenjan adaylığı 2015 Kasım ayındaki seçimde ve 2018 yılındaki seçimde Türkiye’nin hiçbir hiç uygulanmadı. En son 2011 yılı seçimiyle 2015 yılı Haziran ayındaki seçimlerde belli yerlerde uygulandı. Afyon’da da yok zaten, benden önceki vekillerde de genel merkez ataması kontenjan adaylığı yok. Bunu söyleyen arkadaşlarımız herhalde çalışma ile bir yere varamayacaklarını anlayınca böyle bir şey düşünüyorlar. Bunu söyleyen arkadaşlarımıza tüzüğümüzü iyice okumalarını tavsiye ediyorum. Eğer anlamazlarsa da konuyla ilgili genel merkezimizden ve bizlerden bilgi almalarını tavsiye ediyorum. Bugüne kadar Afyonkarahisar’dan kontenjan adaylığı için müracaatta bulunan bir aday adayımız yok.” >> Burak AYDIN’ın Özel Haberi