İklim, her zaman güneş hareketliliğinden etkilenir

Konferansın açış konuşmasını yapan Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Özdemir, Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle bu konuda farkındalık yaratılması amacıyla suyun önemi hakkında pek çok etkinlik düzenlendiğini belirtti. Özdemir, “Coğrafyacılarda su ile ilgili çok sayıda araştırma yapmaktadır. Bugün dünyada suyun önemi denilince özellikle içme suyu ve sulama suyu ihtiyacı kaliteli ve temiz su kaynaklarına erişim tüm canlıların temiz sudan istifade etmesi konuları ön plana çıkmaktadır” dedi.
Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Okan Bozyurt ise güneşin, okyanus atmosfer sistemi, ormanların karbondioksit salınımı dengelemedeki rolü, sulak alanlar ve daha birçok faktörün ana kaynağı olduğunu kaydetti. Bozyurt, “Son 5 bin yıllık döneme bakıldığında güneş aktiviteleri ile dünyadaki buzun ilerlemeleri ve gerilemeleri ile bir ilişki var. Güneş aktivitelerinin yükseldiği dönemlerde buzullarda bir gerileme meydan gelmiş. Tam tersine güneş aktivitelerinin azaldığı dönemlerde de buzullarda bir ilerleme meydana gelmiş. Buzulların ilerlemesi ile güneş aktiviteleri ters orantılı” diye konuştu. 400 yıllık dönemde ise güneş aktivitelerinin günümüze kadar olan sıcaklık salınımlarını da içerdiğini ifade eden Bozyurt, şöyle devam etti:
“1650 ile 1700 yılları arasında özellikle güneş aktivitelerinin hemen hemen sınırlandığı bir dönem var. Dünya’ya ulaşan güneş enerjisi miktarı minimal düzeyde seyrediyor. 1650’den sonra sıcaklıkların düşüş yönünde zirve yaptığını görüyoruz. İngilizler buna 17. yüzyıl soğukları adını veriyor. Daha sonra 1700’lerden itibaren güneş aktivitelerinde genel anlamda bir yükselme var fakat bu yükselme yetersiz bir yükselme sıcaklıklara da yansımış durumda. 1800’lerden sonra sıcaklıklarda ciddi anlamda bir azalma var. 1800’lerdeki bu azalmanın tek nedeni güneş aktiviteleri değil.”