'İhtiyacımız Müslümanca bir şahsiyete bürünmek'

Akademisyen-Yazar Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma 13 Nisan Cumartesi akşamı Kamil Miras Anadolu Lisesi Salonunda  “Ümmetin Mazlum Coğrafyası ve Yemen” konulu konferans verdi. Konferans yoğun ilgi gördü. Yazar Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’nın Kamil Miras Anadolu Lisesi Konferans salonunda düzenlenen konferansına ise Vali Mustafa Tutulmaz, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri ile kalabalık bir izleyici topluluğu katıldı.
SIRMA VE
TUTULMAZ’A TEŞEKKÜR
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’nın konferansı Merkez Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencisi İl ve Bölge Birincisi Hafız Sefa Özen’in Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programın açılış konuşmasını Afyonkarahisar Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Platformu Dönem Sözcüsü Ahmet Ertürk yaptı. Afyonkarahisar STK Platformu olarak gerek il gerekse ülke ve ümmeti ilgilendiren konularda her daim sivil toplum olarak gündeme dair etkinlikler, açıklamalar ve faaliyetler düzenlediklerini söyleyen Ertürk, “Platform olarak aylık istişarelerimizde böyle bir program yapmaya karar verdik. Valiliğimizin tertiplediği Kitap Fuarı ile birlikte ilimize gelen Sayın Hocamız Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’ya bizleri kırmayıp programımıza katılımından dolayı kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca programımıza destek veren Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz’a çok teşekkür ederek saygılarımızı sunuyoruz.” dedi.
“ABD İNÖNÜ LİDERLİĞİNDE
CHP İLE KUDÜS’Ü İSRAİL YAPTI”
“Ümmetin Mazlum Coğrafyası ve Yemen” başlıklı konferansta konuşan Akademisyen-Yazar Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Müslüman’ın Müslüman’a kırdırıldığına dikkat çekti. Siyonistlerin emrinde olduğu tüm dünyaca malum olan ABD Lideri Trump’a Yahudilerin fikir verdiğini belirten Sırma, “Trump kafası o kadar çalışan bir adam değil. Yahudilerin ona fikir vermeleriyle birlikte İslam Âlemini karıştırmaya başladı. İşin başında da müttefiki olduğu Türkiye’ye düşmanlığa başladı. Yemen de işte bu devletlerden bir tanesidir. Yemen’e üç defa gitmek nasip oldu. Bendeniz doçentlik tezimi Yemen üzerinde çalıştım. O zaman Yemen’le Türkiye arasında diplomatik münasebetler yoktu. Birçok İslam ülkesi ile olduğu gibi. Burası önemli çünkü 1948’de hiç yetkisi olmadığı halde BM denilen örgüt ve onun başında ABD, Türkiye’den de İsmet İnönü liderliğinde bir CHP bize ait olan Kudüs’ü İsrail diye devlet yaptılar. Devletlerarası hukuk gereğince orası hala bize ait bir vilayetimizdir. Çünkü BM’nin devlet yapma yetkisi yoktur. Böyle bir melanet olur mu? Ama biz bunları düşünmüyoruz. Bunları düşünmüyoruz. Bizimle böyle oynuyorlar.” diye konuştu.
“EMPERYALİST DÜNYANIN
YEMEN UYGULAMASI DA AYNI”
Yemen’in daha İslam’ın ilk yıllarında Peygamber Efendimiz (SAV) tarafından övülmüş bir yer olduğunu söyleyen Sırma, “Çünkü orası peygamberler yatağıdır. İnşallah bir gün oraya huzur gelir ve gidilerek mutlaka görülmelidir. Orada Süleyman Peygamberle yazışan Belkıs’ın memleketi var. Orada Hadramut Vadisi’nde yatan Hud (A.S) vardır. Ben o çölde ona birkaç gün misafir olmuştum. Yani oralar biz Müslümanlar için manen değerli yerlerdir. Oraya ilk gittiğimde gerçekten bir şey yoktu. Hadramut Vadisi 700 kilometrelik alanda herkes huzur içerisindeydi. Orada toprak üzerinde yattım. Ama insanlar birbirlerini seviyorlardı. Ne oldu ki o birbirini seven Yemenliler birbirlerine düştüler. Bu sorunun cevabı tüm Müslüman ülkelerde emperyalist dünya ne yaptıysa Yemen’de de aynısını yapıyordur.” şeklinde konuştu.
“ANADOLUYU KAN GÖLÜNE
ÇEVİREN HAÇLILAR OKUTULMUYOR”
İslami tebliğin ilk yıllarına dikkat edildiğinde o zamanki Bizans Devleti’nin güç olarak dünyanın en büyük devleti olduğunu kaydeden Sırma şu ifadeleri yer verdi:
“İran Devleti var. Ama buna rağmen zayıf olan İslam Devleti ülkeleri feth ederek yarından sonra gideceğim Endülüs’e kadar vardılar. Çünkü onların bir gayesi vardı. Allah’ın emrettiğini bir yerlere ulaştırmaktı. Gerçekten de Paris’e 150 kilometre yaklaştılar. Sonra tarihimizin belli bir döneminde bize getirilmiş saltanattan dolayı küçük çocuklar başa gelince devlet küçüle küçüle bitti. Ondan sonra bu saltanat devam etti. Bizim Müslümanların tarihinde bir dönüm noktası vardır. Bizim tarihimizde Haçlılar diye bir dönem var. Haçlılar 200 sene Anadolu’yu kan gölüne çevirdiler. Ama bizim okullarımızda, üniversitelerimizde Haçlılar okutulmaz. Çünkü batılı dostlarımız üzülmesinler diye. Ama hâşâ Allah’ı üzüyorlar.”
“AKILSIZ
 TELEFONLAR KİTAP OKUTMUYOR”
Haçlı seferlerine katılan Fransa Kralının eşinin hatıratlarından tarih yazıldığına değinen Sırma: “Bu hatıratlarında bir yerinde kralın eşi Suriye’de Ammanatul Umman denilen yere vardıklarında yakalanacak büyük Müslümanların büyük parçalara bölüp büyük kazanlarda kaynatıp o şekilde yenilmesini emrettiğini anlatır. Çocukları ise kebap olacak şekilde şişlere geçirip kızartarak yenilmesi emrinin kral tarafından verildiğini belirtir. Kralın emirlerinin gereğinin yapıldığını anlatır. Bendeniz bunu kitabımda yazdım. Müslümanlar sonra Kudüs’ü aldı. Tarihimiz çok enteresandır. Kimse tarih okumuyor ki. Müslümanlar akılsız telefonlarla oynuyorlar.” ifadelerini kullandı.
Akıllı telefonları “akılsız” olarak tanımlayan Sırma, Müslümanların bu telefonların esiri olup kitap okumaktan uzaklaştığını herkesin başta gençler olmak üzere sürekli okuyup anlaması gerektiği vurgusunda bulundu. Bir gün Milletvekillerini tarihten sınav yapması halinde hepsinin sınıfta kalacağını söylediği anısını aktaran Sırma, ama paranın nasıl kazanıldığının gayet iyi bilindiğini onlara da söylediğini, biraz sert konuştuğunu ancak başka türlü anlaşılamadığını kaydetti.
“FELAKET HAÇLILAR
 İLMİ GÖTÜRDÜ, MÜSLÜMANLAR
 İLMİ TERK ETTİ”
Haçlıların bazı Müslümanların davetiyle gittiklerini o dönemde Mısır’da Fatımi Devleti olduğunu dile getiren Sırma şunları söyledi: “Şii Fatımi Devleti Haçlılara yardım etti, davet etti. Bugün Suudi Arabistan, Mısır v.s ABD’nin emrinde değil mi? Aynı şeydir, diyorlar ki her yeri alın. Filistin’i alın, orayı alın biz emrinizdeyiz diyorlar. Çünkü şahsiyetimizi kaybettik. Haçlılar Avrupa’dan geldikleri zaman kralları bile okuma yazma bilmiyordu. Bir fermana ancak parmak basıyordu. Geldiler 200 sene Filistin’de kaldılar. İlmi öğrendiler sonra oradan çıkarılıp Avrupa’ya götürülünce bir felaket oldu. O felaket; Onlar ilmi götürdüler, Müslümanlar buna paralel olarak ilmi terk ettiler. 700 sene önce bir tek insan bir tarih kitabı yazmış. O kitap bilgisayar, internet olmayan o zamanda 80 cilt bir kitaptır. Onu oturduğum masanın arkasına koydum ki sabah kapıyı açar açmaz onu göreyim, utanayım diye. 700 sene önce bu adam bunu yazdı sen ne yaptın?”
“MÜSLÜMANLAR’DA AŞK KALMADI”
Müslümanlar’daki temel eksiklerden bir tanesinin aşk yokluğu olduğunun altını çizen Sırma şöyle konuştu: “Ne yok? Aşk yok. Müslümanlar da aşk kalmadı. Aşk kalmadığından her gün yeni evlenenler boşanıyorlar. Niye? Çünkü paraya, pis akıllı telefonlara âşık oldular. Batı kültürüne esir oldular. Böyle olunca ortaya asabiyetler çıkıyor. Yemen’e ilk gittiğimde böyle şeyler yoktu. İkinci gidişimde durum farklıydı. Yemen’de iki mezhep var. Birisi Zeydi Şia mezhebidir. Diğeri de Şafi ehlisünnet mezhebidir. İlk gidişimde kıldığım Cuma Namazında merak ettim acaba İmam Zeydi midir Şafi midir diye. Ezan okununca orasının Zeydi olduğunu anladım. Çünkü onlar hayya es salah dedikten sonra hayya hayral el amel diyorlar. Tevafuk ki o gün Hicri Yılbaşının birinci günüydü. Peygamberimizin hicretini anlatacağını düşündüm. Öyle güzel anlattı Hz. Ebubekir’i öyle bir övdü ki o Zeydi aramızda bir şey yok. Yani Zeydilerle Şafiler arasında asırlarca hiçbir problem yoktu. Husi denilen Zeydilerin bir kısmı İran’a gidip tahsil yaptılar. Orada Caferi oldular. Orada onlara herkesin Caferi olması gerektiği denildi. Bunun mücadelesini verdiler. Bunun yerine ABD ile mücadele etmeleri gerekirdi. Yok, Müslüman’la mücadele etmek kolaydı. Bu ABD’nin arayıpta bulamadığı bir nifaktı maalesef batı kazanıyor.”
“İHTİYAÇ MÜSLÜMANCA
ŞAHSİYETE BÜRÜNMEK”
Yemen’in örnek seçildiğini İslam Dünyasının örnek seçildiğini belirten Sırma sözlerine şöyle devam etti: “Başka bir dil konuşuluyorsa orada emperyalizm vardır. Düşüncelerinizi Batının emrine verirseniz işler değişir. 19. Yüzyılda Avrupalılaştık. Müslüman’ı Müslüman’a kırdırıyorlar. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur yanlış bir ifadedir. Bir Müslüman’ın üzerine kan sıçrasa abdesti bozulur namaz kılamaz. Müslümanlar milliyetçilikle gitmeye devam ederse böyle daha kaç tane daha Yemen ortaya çıkar. Güya müttefik ama ABD bizimle oynuyor. Osmanlı Yemen demektir. Tüm İslam Dünyası demektir. Bizim en büyük problemimiz şahsiyettir. Müslümanca bir şahsiyete bürünmemiz gerekir. Artık ayrılık değil birlik zamanıdır. Unutmayın ve anlayın Avrupa sizi kabul etmiyor. Hepimiz Allah’a karşı sorumluyuz. Herkes kendi hesabını verecek.” >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi