İHH yetimler için Arakan’a gitti
İHH Afyon Temsilcisi Ahmet Ertürk ve İHH Kadın Kolları Başkanı Ferda Ertürk ortak düzenledikleri basın toplantısında Bangladeş ve Arakan’da yürütülen çalışma izlenimlerini aktardılar.ÖLÜMÜ KURTULUŞ GÖRÜYORLARMart-Nisan 2016 döneminde İHH Yetim Dayanışma Günlerinde 45 ülkede, 636 proje ile 210.000 yetime ulaşıldığını bildirdi. İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) kurulduğu yıldan bu yıla kadar “Yetim Dayanışma Günleri” kapsamında her yıl [&hellip]
İHH Afyon Temsilcisi Ahmet Ertürk ve İHH Kadın Kolları Başkanı Ferda Ertürk ortak düzenledikleri basın toplantısında Bangladeş ve Arakan’da yürütülen çalışma izlenimlerini aktardılar.
ÖLÜMÜ KURTULUŞ GÖRÜYORLAR
Mart-Nisan 2016 döneminde İHH Yetim Dayanışma Günlerinde 45 ülkede, 636 proje ile 210.000 yetime ulaşıldığını bildirdi. İnsani Yardım Vakfı’nın (İHH) kurulduğu yıldan bu yıla kadar “Yetim Dayanışma Günleri” kapsamında her yıl Mart-Nisan aylarında faaliyetlerde bulunduğunu aktaran Ahmet Ertürk; “Yetim Günleri çalışması kapsamında ben ve Kadın Kolları Başkanı olarak eşim Bangladeş ve Arakan’daki programa dahil olduk. Arakan programı hakkında bilgi vermeden önce şunu söylemek isterim. Kala isminde 75 yaşında ki bir kadın, ‘Bizi bütün acılarımızdan kurtaracak olan ölümü bekliyoruz.’ diyor. Arakan’ı, Müslümanlar ve dünyadaki dünyadaki insan hakları anlayışında unutulmuş bir bölge olarak tanımlayabiliriz” dedi.
ZULMÜ İNGİLİZLER BAŞLATTI
Arakan’ın 8. yüzyılda Arap tüccarlar vesilesi ile din-i İslam’la tanıştıklarını kaydeden İHH İl Temsilcisi Ahmet Ertürk, bölgede huzurun 15. yüzyıla kadar sürdüğünü, Arakan kralının İslamiyet’i seçmesi ile Arakan İslam Krallığının kurulduğunu kaydetti. Arakan’da sömürgeci İngilizler’in Burma’yı işgal ederek biri Müslüman Arıkan’lılar diğeri Budist olan Arakanlı’lar arasında fitne oluşturduklarını anlatan Ertürk; “Sömürgeci İngilizler’in Arakanlı Müslümanların Arakanlı Budistleri yok edeceği fitnesi yaymaları ile Arakan halkı arasında fitne yayarlar. 1986’da bölgeye hakim olan İngilizler, Hindistan’la birlikte Budistler’in desteğiyle 1937 yılına kadar zulümlerine devam ederler. Topraklarını ele geçirdikleri Müslümanlar’ın topraklarına Budistleri yerleştirirler” diye konuştu.
BUDİST ZİHNİYET KATLETTİ
1942 yılında yaşanan İngiliz ve Budist zulmünde Lengon nehrinin tamamen Müslüman kanına boyandığının tarihte yer aldığını belirten Ertürk; “1942 yılında, 40 günde 150 bin Arakanlı Müslüman katledilmiş, köyler yağmalanmış, yerleşim yerlerinde Arakanlı Müslümanlar azınlık haline getirilmiştir. Katliamlar sonrası Budistler göç etmeye başlayan Müslümanların değerli eşyalarına el koyup, topraklarına Budistler’i yerleştirirler. 1954 yılında Burma ordusu büyük bir operasyonla Müslümanları katleder. 1954-1962 döneminde iktidara gelen Başbakan’ın ılımlı tavrı nedeniyle biraz nefes alan Müslümanlar, 1962 yılındaki askeri darbe ile zulme uğramaya devam ederler. Arakanlı Müslümanlar için 1978’de işkenceler yine zirveye çıkar” şeklinde konuştu.
İHH YETİMHANELERİ İYİ DURUMDA
Bu yıl ki Yetim Dayanışma Günleri çalışmasına bizzat katılan Ahmet Ertürk ve Ferda Ertürk izlenimlerinin yanı sıra proje doğrultusunda ki çalışmalar hakkında bilgi verdiler. Afyon İHH’den iki kişi beraberinde 10 kişilik ekip ve İHH Genel Başkan Yardımcısı ile birlikte Dakka havalimanına indikten sonra çalışmaların başladığını belirten Ertürk şöyle konuştu: “Oradaki yetimlere bol bol hediyeler götürdük. İlk olarak Dakka’da Darul Eman Yetimhanesine gittik. İHH yetimhaneleri çok şükür iyi durumda. Orada Bangladeş Yetimhanelerinden çok daha iyi standarttayız. Yetimhaneler hafızlık eğitim, İngilizce eğitim, Arapça eğitim aldıkları gibi üst düzey fen ilimleri alarak ilim ve irfan noktasında yetimler yetiştiriliyor. İslami AID’e bağlı özel bir kolejin inşaası devam ediyor. Bu kolej kapsamında Darul Eman Yetimhanesinde kalan İHH tarafından bakılan evlatlarımızın tamamı burada ücretsiz olarak eğitim görmektedir.”
İHH ÇİÇEKLERLE KARŞILANDI
Tüm İHH Temsilcileri ve üyeleriyle birlikte Afyonkarahisar’dan da topladıkları yardımları dağıttıklarını ifade eden Ahmet Ertürk, yetimlerin yüzlerinde görülen sevincin kendileri için ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu kaydetti. “Yetim gülerse dünya güler” diyen Ertürk şunları söyledi: “Yetimlerimiz çok sıcak şeklide bizleri karşılayıp bizlerle ilgilendiler. Yetimhaneleri İHH yetimhaneleri ve ve İHH’nın olmayan yetimhaneler şeklinde değerlendirebiliyoruz. Yetimlerimizle çok güzel vakit geçirdik. Onlarla elimizden geldiğince bire bir ilgilenip oyunlar oynadık. Eğitim seti ile hijyen kitlerimizi dağıttık. Yetimlerimiz bizleri çiçekleri havalara atarak karşıladılar. Daha önce eğitim alan bayanlara dikiş makinesi dağıtılarak aile bütçesine katkıda bulunmaları desteği verildi. Keçi dağıtımları yaptık. Aileler bunlardan elde ettikleri sütlerle ihtiyaçlarını gideriyorlar. Büyükbaş hayvan dağıtımı da yapıldı.” >> Burcu AYDIN’ın haberi