İba: Hukuk literatüründe sivil anayasa yok

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Öğrenci Konyesi Başkanlığı tarafından “Yeni Anayasa Çalışmaları” konulu panel, ANS Kampusü 1. Eğitim Binası Abdullah Kaptan Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Panelde konuşan Doç. Dr. Şeref İba, “sivil anayasa”nın, Türk anayasa tarihinin son dönemlerinde ortaya çıkan bir söylem olduğunu ifade etti. İba, Anayasa Hukuku literatüründe sivil anayasa diye bir tasnif söz konusu değildir [&hellip]

İba: Hukuk literatüründe sivil anayasa yok

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Öğrenci Konyesi Başkanlığı tarafından “Yeni Anayasa Çalışmaları” konulu panel, ANS Kampusü 1. Eğitim Binası Abdullah Kaptan Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

Panelde konuşan Doç. Dr. Şeref İba, “sivil anayasa”nın, Türk anayasa tarihinin son dönemlerinde ortaya çıkan bir söylem olduğunu ifade etti. İba, Anayasa Hukuku literatüründe sivil anayasa diye bir tasnif söz konusu değildir dedi.

Panelde ilk konuşmayı yapan Doç. Dr. İba, 24. dönem seçim kampanyaları yürütülürken, hemen hemen bütün siyasi partilerin Türkiye’de yeni bir anayasa ihtiyacından söz ettiklerini belirterek, “Bu konuda metodolojik olarak yürütülen bir tartışma vardı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 24. dönem yasama parlamentosu, yeni bir anayasa yapabilir mi? şeklindeki sorudan kaynaklanan bir tartışma söz konusuydu. Öncelikle “sivil anayasa”, Türk anayasa tarihinin son dönemlerinde ortaya çıkan bir söylemdir. Esasında Anayasa Hukuku literatüründe sivil anayasa diye bir tasnif söz konusu değildir. Bu nedenle böyle bir anayasaya karşı bir susamışlık da söz konusudur. Seçim çalışmaları sırasında bütün siyasi partilerin açıkça yeni bir anayasa ihtiyacını siyasi vaat olarak söylemeleri ve bu vaatlere göre oy almış olmaları da bize Türkiye’de seçmenin bu meclisten yeni bir anayasa yapma konusunu örtülü olarak onayladığı anlamı açık bir şekilde görülmektedir” dedi.
“YENİ ANAYASANIN MÜZAKERESİNE BAŞLANACAK!
Konuşmasında “asli kurucu iktidar” kavramına değinen ve Anayasa Hukuk kitaplarında yazıldığı gibi anayasayı bütünüyle yeniden yapan iktidarların “asli kurucu iktidar” olarak tanımlandığını belirten Doç. Dr. İba, asli kurucu iktidarların sosyolojik yönü ağır basan iktidarlar olduğunu ifade ederek, bugünkü 24. dönem yasama parlamentosunun yeni anayasa yapmasında bir sıkıntı olmadığını söyledi. Doç. Dr. İba, sözlerine şöyle devam etti: “Meclisin anayasayı olağan bir yasama işlemi yani, alelade bir kanun yapar gibi değil de bir ülkenin geleceğine yön verecek, nesilden nesile aktarılacak, birtakım hukuki miraslarını ifade edecek, toplumun birarada yaşama iradesini gösterecek anayasasını uzlaşmayla ve toplum sözleşmesi kurgusu içerisinde yapması en ideal olandır. Yeni anayasa için en iyi olan, parlamento içerisindeki bütün siyasi partilerin bir araya geldiği, siyasi parti temsilcilerinin toplumun her türlü katmanından gelen görüş ve eleştirileri dikkate alarak bu birikimden yararlanmak suretiyle maddeleri kaleme aldığı bir uzlaşma heyetidir. Bunun modeli de TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’dur. Bu komisyon, partilerin üçer temsilcisinden oluşuyor ve bu komisyona yardımcı olarak çalışan teknik alt heyetler var. Bu teknik alt heyetlerin çalışmaları ile ilgili katılım ve katkı kanalları oluşturuldu. Bunlardan birisi, TBMM web sitesiyle bağlantılı olarak www.yenianayasa.gov.tr adıyla kişilerin, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, yerel yönetimlerin ve hemen hemen isteyen herkesin katkı ve katılımına açık olmak üzere kuruldu. Bu site, üç aydır açık bulunuyordu. Siteye gelen görüşler analiz edildi ve 1 Mayıs tarihinden itibaren de yeni anayasanın maddelerinin müzekeresine başlanacak.”
“ANAYASANIN İÇERİĞİ ÇOK ÖNEMLİ”
Avukat Şevket Can Özbay ise konuşmasında, “Bir milletin medeniyet seviyesi, anayasasının mükemmelliğiyle ölçülebilir. Anayasaların değiştirilmesinin, referanduma sunulmasının yanında içeriği çok önemlidir. İdealimdeki anayasa şöyle olmalıdır. Mecliste komisyonlar toplanmalı, milletin ve devletin içerisinde bulunduğu şartları, çağdaş medeniyet seviyesine uyarlayacak şekilde ihtiyaç duyulan malzemeleri bir havuza toplamalı. Bunları tartışmalı ve buradan çıkacak metni bir kurucular meclisine sunmalı. Kurucular meclisi de gerçekten anayasa konusunda yeterli, hem siyasi partilerin hem de vatandaşların güvendiği insanlardan oluşmalı ve kurucu meclisin ikinci kademede hazırladığı anayasa taslağı halkın oyuna sunulmalı. Halk kabul ederse yürürlüğe girmeli, etmezse yeni bir anayasa çalışmasına gidilmelidir. Yeni anayasının kurucular meclisi kanalıyla son süzgeçten geçirilmesi, içeriğinin devletin ve milletin şartlarına uygun olması ve ondan sonra referanduma sunulması ve kabul edilmesi gerekir” şeklinde konuştu. Panel, konuşmacıların öğrencilerin sorularını yanıtlamasının ardından sona erdi. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme