Nöbetçi Eczaneler
27 Aralık 2010 Pazartesi 02:00:00 Sultan Divani Mevlevihane Müzesini Yaşatma Derneği tarafından 25 Aralık Cumartesi akşamı Tasavvuf Musikisi ve sema töreninden oluşan güzel bir program organize edildi. Emeği geçen herkes sağ olsun. Hz. Mevlana’nın 737. Vuslat (Şebi Aruz) yıldönümü nedeniyle Mevlevihane Müzesini Yaşatma Derneği yönetimince düzenlenen sema törenine yoğun ilgi ve katılım vardı. Yani maksat hasıl oldu. Yorgunluklara emeğe değdi.
Ancak bazı vatandaşların sigara içmek için salondan dışarı çıktığındaki konuşmalarına kulak misafiri olduk. Kimileri Belediye Başkanlığı’nca 25 Aralık Cumartesi gecesi yapılan bu organizasyondan önce bir sema gösterisi yapılmasına rağmen ikinici bir gösteri ile neyin amaçlandığını konuşuyordu. “Bu kime veya kimlere misil-lemedir.” “Birileri popülalitesini korumaya her dönemde varız demeye mi çalışıyor.” “Vuslat’ın üzerinden on gün geçti. Amaç nedir?” vb türde konuşmaları duyduk.
Bazıları ise dernek yararına satışa sunulan ev mantısı, Mevlana’nın özlü sözlerinin yer aldığı ahşap kaşıklar ve dernek ambleminin yer aldığı not defteri satışını eleştirdiler. Bu satış salon giri-şinde yapıldı. Ayrıca Mevlevihane Müzesini Yaşatma Derneği’ne bağış amaçlı bir kutu da eleştiriler arasındaydı.
Allah için kimse kimseye zorla satış yapmadı. Aynı şekilde zorla bir ya da bağışı mecbur kılan bir üslupta kesinlikle yoktu. Her şey kişilerin gönül rızasına dayalı şekilde düzenlenmişti.
Gel gelelim dil her şeye uzanıyor. Ayak üstü sigara sohbetinde “Mevlana üzerinden ticaret” ifadesi kendi adıma benim içimi acıttı.
Amacım dernek üye ve yönetimini eleştirmek değil. Sivil toplum çalışmaları emek, vakit, nakit ve gönül işi. Zaten bu işi kişisel özverileri ve güler yüzleriyle yapmaya gayret eden hanımefendileri dernek üyelerini hepimiz tanıyor samimiyetlerini asla sorgulamıyoruz.
Sorun şu istemeden de olsa yanlış anlamaların ortaya çıkması. Özünde insan olan dolayısıyla evrensel niteliği bulunan Hz. Mevlana’yı ve mevleviliği anlatırken yanılgılar oluşturmamak. Bundan sonraki faaliyet, çalışma ve organizas-yonlarda bunları dikkate alınmasını diliyoruz. Mevleviler ve bu işe az çok gönül veren kişiler yanılgıların ortaya koyduğu yanlış yaklaşımlardan son derece rahatsızlar. Önemli olan Hz. Mevlana’yı doğru anlamak ve anlatabilmek. Yanlış anlaşılmalara izin vermemek.
Bir Vali’nin ardından
Merkeze atanan Sayın Valimiz Haluk İmga ve eşi Dilek Hanım’ı Cumartesi günü uğurladık. Devlet memurunun kaderi tayin. Bir yöre ve ortama alışmışken yöredeki insanların da size alışmış olmalarına karşın görev gereği yapılan yer değişiklikleri insanı buruklaştırıyor. Kişilik özellikleri, güler yüzü ve nezaketi ile hafızalardaki yerini koruyacak olan Sayın Valimize bu vesile ile tekrar ailesiyle birlikte sağlık, huzur, selametlik ve başarılarının devamını diliyoruz.
