• Haberler
  • Genel
  • 'Hükümetin gerçek yüzü, 17 Aralık'ta görüldü'

'Hükümetin gerçek yüzü, 17 Aralık'ta görüldü'

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Afyonkarahisar'daki seçim çalışmaları çerçevesinde partisinin İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. 17 Aralık 2013'ten itibaren hükümetin gerçek yüzünün görüldüğünü iddia eden Tezcan, hükümete 'Mafya', 'kene', 'paralel devlet' gibi suçlamalar yöneltti Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, partisinin kent ve ilçelerdeki seçim çalışmalarına katılmak üzere Afyonkarahisar'a geldi. CHP [&hellip]

“Hükümetin gerçek yüzü, 17 Aralık’ta görüldü”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Afyonkarahisar’daki seçim çalışmaları çerçevesinde partisinin İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. 17 Aralık 2013’ten itibaren hükümetin gerçek yüzünün görüldüğünü iddia eden Tezcan, hükümete “Mafya”, “kene”, “paralel devlet” gibi suçlamalar yöneltti

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, partisinin kent ve ilçelerdeki seçim çalışmalarına katılmak üzere Afyonkarahisar’a geldi. CHP İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Tezcan, 17 Aralık 2013’te gerçekleştirilen Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’yla birlikte önemli gelişmelerin yaşandığını kaydetti. Hükümete yüklenen Tezcan, “17 Aralık’tan sonra açığa çıkan, ortaya dökülen bütün kirli çamaşırlar, Türkiye’nin 12 yıllık iktidar döneminde neleri kaybettiğinin de açık bir işareti. Her geçen gün bir konuşma kaydı yayınlanıyor. Dehşetle, ibretle, hayretle izliyoruz. Bu konuşma kayıtları sıradan insanların konuşma kayıtları değil. Bu konuşma kayıtları İtalyan mafyalarının, suç örgütünün konuşma kayıtları değil. Bu konuşma kayıtları, Türkiye Cumhuriyeti Başkanı olduğunu ifade eden Tayyip Erdoğan’a ait. Sanki gerçekten İtalyan mafyasının konuşmaları gibi. Her şeye müdahale eden bir Recep Tayyip Erdoğan var” dedi.
YARGIYA MÜDAHALE EDİYOR
Başbakan Erdoğan’ın her şeye müdahale ettiğine dikkat çeken Tezcan, “Futbol takımlarının kongrelerine karışıyor, işadamlarına salma salıyor. Oğluna ‘O parayı denkleştiremezse, alma’ diyor. Sanki haraç salmış, haracı vermeyen borçulunun da ayağına sıktıracak bir mafya babasıyla karşı karşıyayız. Dünden itibaren düşen kayıtlara baktığımızda, bir işadamına hapis cezası verilmek üzere hâkimleri tehdit etmesi için, Yargıtay’ı ayarlaması için Adalet Bakanlığı’na doğrudan talimat verdiğini görüyoruz. Aydın Doğan hapis cezası almalı, diyor. Hani hâkimi ayarlamıştın, hani hapis cezası alacaktı, beni aldattın diyor. Adalet Bakanı Sadullah Ergin de ‘O hakim zaten Aleviydi’ diyor. Biz bu işi Genel Kurul’da hallederiz diyor. Doğrudan doğruya Yüce Divan’lık suçtur. Bunu sıradan bir vatandaş yaptığı zaman başı dertten kurtulmaz. Başbakan, sıkılmadan, utanmadan ‘Bunda ne var’ diyebiliyor. İhaleye giren bir işadamının ihalesinin iptal edilip bir başkasına verilmesi için talimat veriyor. Bunda ihaleye fesat karıştırma suçu var. 7 yıl hapis cezası var” ifadelerini kullandı.
ERİTİLEMEYEN
PARA 90 TRİLYON
Vatanaşların samimi duygularla Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verdiğini belirten Tezcan, siyasetin zenginleşme yeri gibi görüldüğünü söyledi. Tezcan, “Siyaset zenginleşme yeri değildir, siyaset millete hizmet etme yeridir. Bunlar siyaseti zenginleşme aracı olarak gördüler. Peygamber Efendimiz, bir hadis-i şerifinde der ki: Rızkın 10’da 9’u ticarettedir. Bunlar hadis-i şerifi bozmuşlar, istedikleri gibi anlamışlar, ‘Rızkın 10’da 9’u siyasettedir’ diye çevirip siyaset yoluyla zenginleşmenin önünü açmıştır. Bu haramdır, günahtır. Milletin varlığına Allah’tan korkmadan, kuldan utanmadan el uzatmak, Başbakan’a yakışmıyor. O yüzden kendisine Başbakan diyemiyoruz. İhale dağıtacaksın, salma salacaksın, işadamlarından baskıyla para alacaksın. Başbakan’ın oğlunun eritemediği para, 90 trilyon lira. Türkiye’de 5 milyon insanımız işsiz. Türk çiftçisi mazotu 5 liraya kullanıyor, dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyor” diye konuştu.
“MİLLETİMİZ DERS VERECEKTİR”
Türk Milleti’nin 12 yılda yoksul hâle geldiğini savunan Tezcan, hükümeti ağır bir dille eleştirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Afyon insanı niye yoksul? Çünkü Afyon’un ve Türkiye’nin köylüsünün, çiftçisinin, esnafının sırtına binmiş bir kene var. Kene! Milletin alınterini emen bir kene var, o kenenin başında da Recep Tayyip Erdoğan var. Milletin sırtına yapışmış bir kene bu hükümet, kanını emiyor doymuyor. Bakan çocukları trilyoner olmuş, bunu ortaya çıkaran hakim ve savcıları bir gecede görevden aldılar. Mahkemeleri dizayn ettiler, ondan sonra Başbakan paralel devletten bahsediyor. Paralel devlet, Başbakan’ın kendisi. Hukuk tanımayan, kendisi haraç toplayan bir Başbakan’la karşı karşıyayız. Bu tabloda seçimlere gidiyoruz. Milletin buna dur diyeceğini düşünüyoruz. AKP’ye oy verenlerin hırsızlığa, soygunculuğa oy verdiğini düşünmüyorum. Bir Başbakan’ın açıkça kul hakkı yiyebileceğini düşünmediler. Bizim insanımız böyle bir şey düşünmez. Milletimiz gereken dersi verecektir.”
BU USLÜP TELEVİZYONA ÇIKARILMAMALI
Bir gazetecinin Başbakan Erdoğan’ın “Ben diktatör olsam, Kemal Kılıçdaroğlu’nu gömerdim” dediğinin iddia edildiğini sorması üzerine “Başbakan’ın uslubu televizyona çıkarılmaması lazım. Ya da ‘+13’ yazılması lazım. Başbakan’ın uslübünü tekrar etmek bile terbiyemize uygun değil. Bugünler geçecek” dedi. (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme