• Haberler
  • Genel
  • 'Hükümet muhatap aldıkça, terör olayları yükseliyor'

'Hükümet muhatap aldıkça, terör olayları yükseliyor'

Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) Temmuz ayındaki Olağanüstü Kongresi'nde Genel Başkan Adayı olan Alperen Ocakları Eski Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Gazlıgöl Beldesi’nde Başaranlar Termal Otel’de partililerle bir araya geldi. Ağıralioğlu, terörle mücadele konusunda doğru adımların atılmadığını belirtti Alperen Ocakları Eski Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, İhsaniye ilçesine bağlı Gazlıgöl’de Başaranlar Termal’de Büyük Birlik Partililer’le iftarda bir araya geldi. İftarda [&hellip]

“Hükümet muhatap aldıkça, terör olayları yükseliyor”

Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) Temmuz ayındaki Olağanüstü Kongresi’nde Genel Başkan Adayı olan Alperen Ocakları Eski Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Gazlıgöl Beldesi’nde Başaranlar Termal Otel’de partililerle bir araya geldi. Ağıralioğlu, terörle mücadele konusunda doğru adımların atılmadığını belirtti

Alperen Ocakları Eski Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, İhsaniye ilçesine bağlı Gazlıgöl’de Başaranlar Termal’de Büyük Birlik Partililer’le iftarda bir araya geldi. İftarda konuşan Ağıralioğlu, terörle mücadele konusunda hükümetin yapılması gerekeni yapmadığını belirtti. Ağıralioğlu, “Bu topraklar değerli topraklardır. Vatanı böyle olanların başından musibet eksik olmaz. Bin yıldır burada durmuşluğumuz vardır. Terör bu topraklarda uzunca yıldır, uzunca yıllardır bedelini bütün milletin bir ödediği bir beladır. Siyasi iktidarların zafiyetlerinin, devlet adına bu işi çözen kişilerin mevzuyu açık bir şekilde ortaya koyamamalarının 30 yıldır ağır şekilde bedelini ödeyen bir millet olarak bu günlere geldik. Dünya gündeminde de var olan terörün mutlak anlamda bitirilmesi pek mümkün değil ama kontrol altına alınması, minimize dilmesi mümkündür. Burada da devletin ve hükümettekilerin ele aldıkları mevzuların muhataplarının çok iyi seçilmesi lazım. 93-94-95’te zirveye tırmanan terör bugün yine bir ocağa ateş düşürmekte. Bazı hususların altının çizilmesi lazım. Hükümetin bu mevzu müzakere edilirken kendisi için seçtiği muhataplar terörü yüreklendirecek zafiyet alanı oluşturuyor. Esasen, teröriste terörist, vatandaşa vatandaş muamelesi yapmak gereklidir. Terörle mücadele noktasında hükümet kalın bir çizgi çekemediği için, teröriste vatandaş, vatandaşı terörizm eden bir siyasi anlayış doğmuştur” dedi.
Etnik değil terör sorunu
Terör sorununun etnik bir mesele olmadığına dikkat çeken Ağıralioğlu, “Eğer bu mevzuda hassasiyetle, bu uğurda ödenmiş bedeller dikkate alınmazsa biz savaştık o yüzden bu hakları aldık gibi bir alan oluşturulacaktır. Başbakanın geçen sene yaptığı demokratik açılım ve Kürt meselesi, ‘Kürt meselesi yoktur, kürdün meselsi vardır’ şekline dönüşüverdi. Bu meseleye yıllardır etnik mesele gibi bakmadık. Bu memlekette demokrasinin yerleşmemesinden kaynaklanan problemdir. Bu topraklar, sadece bir mezhebe, sadece bir etniğe bağlı diye insanları hor ve hakir görmek izansızlıktır. Bu topraklarda dileyenin dilediği gibi, istediği inançtan istediği mezhepten, istediği fikirden kendisini ifade etme, istediğini istediği kürsüden söyleme imkânına sahiptir. Bu Türk milletinin tamamının problemidir” diye konuştu.
İmralı’da güya hapis
Anadolu topraklarında 1071’den bu yana kardeşçe yaşandığını hatırlatan Ağıralioğlu, “Bunları mevzu ederek bu memlekette kan dökmek, dökülecek kan üzerinden vatan hesabı yapmak bu milletin tahammül edeceği bir şey değildir. Bu millet 1071 yılından beri bu topraklarda elbisesi kefeni olan bir milleti temsil etmektedir. Elbisesi kefeni olan Türk evladı ölünceye kadar vatan üzerindeki hayallerini gerçekleştiremez. Terörle mücadele noktasında uluslar arası konseptler vardır. Ama hükümetin bu noktada kullanacağı dile çok ihtimam göstermesi gerekir. Başbakan bazen iyi niyetle bazen, siyasal bir acelecilikle ifade ettiği cümleler terörü yüreklendirir cümleler eder hale geldi. Bugün İmralı’da güya hapis olan siyaseti en güvenli yerden yapmaktadır. Cumhurbaşkanından, Başbakandan, Genelkurmay Başkanından daha güvenli bu yerde memleketin siyasi yönelimleri ile alakalı açıklamalarda bulunmaktadır. Biz bir teröristin devlet marifeti ile devletin himayesi altında devletin askerleri devletin vatandaşının verdiği vergilerle ortamın bir demokrasi havariliğine dönüşmesine asla razı olamayız. Bir teröristin terörist muamelesi görmesi gerekirken, Cumhurbaşkanlığı düzeyinde muhatap alınarak teröristlere yol haritası çizilmesi asla makul ve meşru göremeyiz. Bu mevzuda yapılacak zafiyetler terörü ve teröristi yüreklendirirken, bu uğurda bedel ödeyenlerin, bu uğruda gençliğinin baharında toprağa gönderdiklerimizi rencide edeceğimizi, geride kalanların da terörle mücadele gücünü baltalayacağı açıktır” ifadelerini kullandı.
Birlik-beraberlik duygusu
unutulmamalı
Bu topraklardaki birlik duygusunun çok önemli olduğunu, bu duygunun asla unutulmaması gerektiğini belirten Ağıralioğlu, şöyle devam etti:
“Teröriste terörist muamelesi yaparak vatandaşını da teröristten ayıran bir siyasi iradenin terörü noktalaması için cüretkâr hamleler atması gerekiyor. Bu musibetle daha fazla yaşayamayız. Türk devleti güçlü bir iradeyi eline alıp etrafı ateş çevresine alınan bu ülkeyi daha makul şekilde yönetmek zorundadır. Türkiye gibi geçiş bölgesi olan ülkelerde bu tür yumuşak zeminler, karın boşlukları, zafiyet alanları, devletin daha güçlü hale gelmesini engellemek için kullanılır. Yaklaşık 30 senedir mezhep çatışması ile bunalımlarla uğraşan bu milletin önündeki engeller kaldırılarak bölgesinde miğfer, insanlığa insanca yaşayabileceği bir devlete öncü olması için iç enerji boşaltımına sebep olan sorunların bir an önce çözümlenmesi gerekir. Milleti ve devleti, devleti ve ordusunu bir edebilecek bir uzlaşma zeminin bir an önce gerçekleşmesi gerekiyor.
Neredeyse şehit gelmeyen ilimiz hatta ilçemiz yoktur. Bu topraklarda bizden ayrı bir vatan ayrı bir devlet olma hayali çıkılmaz bir sokaktır. Terörizme sınır ötesinden mücadele edecek bir dirayet gereklidir. Okyanus ötesinde kendi vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için buralara gelen 1 milyon insanın kanını canını akıtan böyle siyasi irade Türk milletine bir şeyleri ihşa etmelidir. Biz Ankara’nın güvenliğini Hakkâri’yi bekleyerek sağlayamayız. Musul’u, Revan’ı, Sincan’ı, Üsküp’ü, Kosova’yı, Trablusgarp’ı yani bütün bir coğrafyayı bekleyeceksiniz ki Ankara rahat olsun, bütün bir coğrafyayı bekleyeceksiniz ki Türkiye rahat olsun.”
İstişare toplantıları yapılıyor
Öte yandan yeni parti kurup kurmayacağı tartışmalarına da açıklık getiren Alperen Ocakları Eski Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Ramazan iftarlarını vesile ederek ülkeyi gezmeye başladığını belirtti.
3 Temmuz 2011’de yapılan Büyük Birlik Partisi Olağanüstü Kurultayı’nda kendisinin de aday olduğunu ve Mustafa Destici’nin Genel Başkan olduğunu açıklayan Ağıralioğlu, “Biz bundan sonra BBP’nin politik kürsülerinde genel başkan adayı pozisyonu içinde olmayacağız. Bundan sonra yürüyeceğimiz yol Allah nasip ederse memlekete hizmete edebilecek bir siyasal kürsünün mayalanması ve demlenmesi için gayretlerimiz bu istikamette olacak” diye konuştu.
“Türkiye’de muhalefet boşluğu var”
Ağıralioğlu, Kocaeli’nde yaptığı açıklamaların yeni bir parti kurulması doğrultusunda algılandığı hatırlatıldığında şunları söyledi:
“Türkiye’de ciddi bir muhalefet boşluğu var. Bir tarafı ile bakarsanız muhalefet boşluğundan artık iktidarın yanlışları da kendisinin kontrol edebileceği kadardır. Biz BBP olarak 17 yıldır söylediğimiz bir söz var aslında, Türkiye’de millet lehine siyaset edebilecek bunu yaparken de yutkunmadan söz söyleyebilecek bir haysiyet kürsüsüdür BBP. Kocaeli’nde yaptığımız istişarede burada bulunduğumuz çerçevenin mevzusudur. Organizasyon kasıtlı değildir. Ete kemiğe bürünmesi gerektiği yerde görünecek.”
“Zevahiri kurtarıyorlar”
Ağıralioğlu, “Muhalefet güzel söylemenin iktidar da güzel yapmanın yeridir. Muhalefet güzel söylemeyince iktidar güzel konuşarak zevahiri kurtarır hale gelmiştir. Biz sadece Büyük Birlik Hareketi olarak değil, Türkiye’de gerçekten millet hayrına söz konuşabilecek muhtevalı, iktidarı düzeltebilecek, kuvvetlendirebilecek, yanlışları düzeltip, iktidarın iktidar olma gayretini millet lehine döndürebilecek bir kürsü organize etmek istiyoruz” ifadesine yer verdi.
“Demlenmesi, kıvam tutması lazım”
Yavuz Ağıralioğlu, “Bugünden yarına bir parti kuruyorum, bir istişare organizasyonu değil bu. Biliyorsunuz memlekette bir çok parti var. parti kurmak da birşey değil, teşkilat barajını aşmak da Bir şey değil. Lakin, kurduğumuz parti memleketin, milletin hayrına birşeyler yapabilmelidir. Kurulduğu andan itibarende milletin umudu haline gelebilmelidir. Bu cümleler için henüz erken. Ama istişare edeceğiz. Biz memlekete ve milletin hayrına olabilecek ve bu kürsüye yabancı olmadan takip edeceğiz. Ama şuanda bugünden yarına derseniz ki bir parti kurma kararı var, yok şimdi öyle bir durum yok. Şu an için demlenmesi lazım, kıvam tutması lazım, zamanını zeminin bulduğu zaman da milletin eğer böyle bir ihtiyacı varsa böyle bir muhteva ile biz varız diyebiliriz” diye konuştu.

Bakmadan Geçme