'Hükümet demek, parti demek değildir'

Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, Afyonkarahisar/da hakim kılmaya çalıştıkları yönetim tarzıyla ilgili açıklamalarını İl Genel Meclisi üyeleri ile gelenekel hale getirilen toplantıda da tekrarladı. Bütçe nedeniyle İGM üyelerine teşekkür eden Vali Güner, 'Afyonkarahisar Valisi'nin bulunduğu mekân grupların kaim olduğu, grupların hakimiyetine girdiği değil. herkesin girip çıktığı, herkesin kanun ve nizamlar çerçevesinde işini yaptığı, yapamıyorsa da [&hellip]

“Hükümet demek, parti demek değildir”

Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, Afyonkarahisar/da hakim kılmaya çalıştıkları yönetim tarzıyla ilgili açıklamalarını İl Genel Meclisi üyeleri ile gelenekel hale
getirilen toplantıda da tekrarladı. Bütçe nedeniyle İGM üyelerine teşekkür eden Vali Güner, “Afyonkarahisar Valisi’nin bulunduğu mekân grupların kaim olduğu, grupların hakimiyetine girdiği değil. herkesin girip çıktığı, herkesin kanun ve nizamlar çerçevesinde işini yaptığı, yapamıyorsa da izahının yapıldığı bir mekan olacaktır. Hükümet demek parti demek değildir. Hükümet demek millet demektir, parti ayrıdır hükümet ayrıdır. Hükümet dendiği zaman ülkemizde yaşayan, şehrimizde yaşayan hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun bütün insanlar akla gelir. Devlet terbiyesi dediğimiz şeyde zannediyorum bu olsa gerektir” dedi

Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner geçtiğimiz Cuma günü günü düzünlenen öğle yemeğine Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Şahap Mutlu, İdare Mahkemesi Başkanı Hüseyin Bilgin, İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel, Vali Yardımcıları, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Oyur, İl Genel Meclisi Üyeleri, Daire Müdürleri, İl Özel İdaresi üst düzey yöneticileri katıldılar.
Yemekte bir konuşma yapan İl Genel Meclis Başkanı Salih Sel, 30 Mart 2014 seçimlerinden sonraki yapılan ilk bütçe olan 2015 bütçesini tamamladıklarını belirterek, “İl Genel Meclisi üyemiz 50 kişi, daha önceki 11. dönemde de 15 arkadaşımız ile birlikte görev aldık. Yani 35 arkadaşımız yeni seçilen arkadaşlarımızdır. Daha önceki dönemdeki arkadaşlarımızda bilirler, biz 2009 yılında görevi devraldığımızda bütçemiz 19 milyon 850 bin idi ve dönem sonunda yani 2014 Yılı bütçesini hazırladık. 5 yılda onu 77 Milyona bağlamışız, yani yaklaşık olarak dört katı bir bütçe oluşturmuşuz” dedi.
SIKINTILI DÖNEMLERİ GERİDE BIRAKTIK
Bu dönemi de 77 Milyon’dan aldıklarını, taslak bütçenin kendilerine 100 Milyon olarak geldiğini İGM’nin de bütçeyi 111 Milyon olarak bağladıklarını belirten İGM Başkanı Salih Sel, “Ben bu konuda emeği geçen bütün İl Genel Meclisi arkadaşlarıma, Genel Sekreterimiz ve daire müdürlerimize teşekkür ediyorum. Gayet uygun bir çalışma ortamı sağladık. Çünkü biz zaman zaman bunu vurguluyoruz, daha önceki dört yılda maalesef çok zor şartlarda çalıştık” dedi.
Daha önceki dönemde sıkıntılı bir dört yıl geçirdiklerini hatırlatan Salih Sel sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama hamdolsun iki yıldır İl Genel Meclisi Üyelerimiz, daire müdürlerimiz ve genel sekreterimiz ile birlikte uyum içinde bir çalışma sergiledik. Yorucu bir bütçe dönemi geçirdik, bugünde hamdolsun bunu neticelendirdik. Ben sayın Valimize bize gösterdiği bu teveccühden ve bizi misafir etmelerinden dolayı teşekkür ediyor ve hepinize saygılar sunuyorum.” dedi.
DÜNYA DA DEĞİŞİYOR,
TÜRKİYE DE DEĞİŞİYOR
Samimi bir ortamda geçen yemek sonrasında İl Genel Meclisi Üyelerine hitaben bir konuşma yapan Vali Hakan Yusuf Güner dünya ile birlikte Türkiye’nin de değiştiğini, bu bağlamda mevcut idari yapımızın da bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu hatırlattı. İdari yapıda Avrupa Yerel Yönetimler ve Özerklik Şartnamesi çerçevesinde yerel yönetimi güçlendirmenin uluslararası anlaşmalarla devlet ve hükümet tarafından taahhüt edilmiş bir değer olduğunu belirten Vali Güner şunları söyledi:
“Hepinizin bildiği gibi uluslararası anlaşmalar kanun kadar devleti ve hükümeti bağlayıcı anayasamıza göre karnelerdir. Bu çerçevede yerel yönetimlerin güçlendirilmesi bağlamında İl Özel İdaresi Kanununda ve Belediye Kanununda önemli değişiklikler oldu. Bu çerçevede daha önce İl Genel Meclisi Başkanı olan Valiler İl Özel İdaresi Kanununa göre İl Özel İdaresinin üst yöneticisi konumuna geldiler ve karar mercii olarak İl Genel Meclisi üyeleri kendi içlerinde bir bünye ve yapı oluşturarak İl Genel Meclisi Başkanı seçecek karar boyutunu seçilmiş kardeşlerimizin oluşturması yasamızda yer aldı. Bunun amacı neydi bunun amacı şuydu; devlet-millet kaynaşmasını daha güçlü hale getirmek, vatandaşın sorunlarını ve sıkıntılarını İl Genel Meclisi üyelerine cenazede, yolda, düğünde, halayda daha rahat ilettikleri için onlar tarafından daha yakinen hissedildiği için minibüste, yolda onların dertleri, sorunları vatandaş adına gündeme getirmeleri ve yapılması gereken işlemin kararını almalarını sağlamaları idi. Bana göre bu doğru bir yaklaşım, doğru bir konsept oldu. Bunun bir diğer adı da hepinizin bildiği gibi vatandaş odaklı yönetim anlayışıdır. Bununla beraber İl Daimi Encümeni ve aynı zamanda İl Özel İdaresinin bürokrasi kesimi ise yürütme yani uygulama mercii olarak var olduğu ve uygulamaları sizin aldığınız karara göre yapma, gönderme, göndermeme, başka yere gönderme, zamanlamasını ayarlama gibi faaliyetlerde İl Encümeni ve İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği üstüne almış oldu. Vali de hem Özel İdaredeki mevcut yürütme mekanizması olan Encümen ve Özel İdare Genel Sekreterliğinin, hem de meclisin aldığı kararların gerekli olursa düzeltilmesi için üst yönetici olarak en üstte bir noktaya yerleştirildi. Burada İl Genel Meclisi Başkanı kardeşimin de ifade ettiği gibi biz Vali’ye şunu arz ederiz. Bizler görev yaptığımız illerde öncelikle İl Genel Meclisi üyesi kardeşlerimizin her ne kadar siyasi görüşleri farklı olsa da birlik ve beraberliğini iş bağlamında, yatırım bağlamında sağlamaktır. Bununla birlikte İl Özel İdaresinin Encümenine Vali adına katılan ve zaman zaman başkanlık eden ve aynı zamanda Özel İdaresinin Genel Sekreteri olan kardeşimizin de mekanizmayı doğru bir şekilde işletip, alınan kararların doğru bir şekilde uygulanmasını biz Vali’den arzu ederiz. İl Özel İdaresinde böyle bir iklim olursa Valiler çok rahat ederler. Valiler bu durumda mutazarrır olmazlar, tam tersine memnun olurlar.
AFYON’DAKİ UYUM MEMNUN EDİCİ
Ben aranıza katılalı yaklaşık olarak 4 ay gibi kısa bir süre oldu. Değişik illerde değişik tecrübelerim oldu. Burada çok güzel bir uyuma, kardeşliğe, kucaklaşmaya şahit oldum. Ben bu vesileyle de mevcut uyumun bir yansıması olarak ve çalışan arkadaşlarımın tavsiye ve referanslarıyla İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcımızı İl Özel İdaresi Sekreteri olarak teklif ettim, altına imzamı attım. İnşallah bundan sonraki dönemde de bu birlik, beraberlik, kardeşlik Afyon’a, İl Özel İdaremize ve İl Genel Meclisimize yakışır bir şekilde devam edecektir. Değerli kardeşlerim, geldiğim günden beri söylüyorum yeryüzünde ölüm dışında çözülemeyecek hiçbir mesele yoktur. Yeter ki aramızdaki diyalogu dedikoduya, suizanna, gıybete, yüzüne söylemeyeceğimiz şeyi arkasından konuşma ölçeğine oturtmayalım. Sizler benim kardeşimsiniz, ben sizin Valinizim devleti ve hükümeti temsil ediyorum, ama ben sizleri kardeşim olarak, çalışma arkadaşlarım olarak görüyorum. Benim kapım devlet terbiyesi, kanun ve nizamlar ölçüsünde her kesime ve herkese açıktır. İnsanların ve grupların kendi aralarında savaşları olabilir, ama benim makamım, benim varlığım birlik makamıdır, hakkaniyet makamıdır. Benim makamım esirgeme, kollama, birleştirme, bütünleştirme makamıdır.
BİZ TARAF DEĞİL, TUTKAL GİBİ
BİR ARAYA GETİRİCİ OLABİLİRİZ
Dolayısıyla biz grupların, cenahların, tarafların savaşı değil olsa olsa onları bir araya getirip tutkal gibi bir arada sukunet içerisinde tutacak yerin adresi olabiliriz. Dolayısıyla Afyonkarahisar’da zaman içerisinde şunu göreceksiniz. Afyonkarahisar Valisinin bulunduğu mekân grupların kaim olduğu, grupların hakimiyetine girdiği değil herkesin girip çıktığı, herkesin kanun ve nizamlar çerçevesinde işini yaptığı, yapamıyorsa da izahının yapıldığı bir mekan olacaktır. Değerli kardeşlerim biz hep devlet terbiyesi içerisinde olduk ve bundan sonra da böyle olmaya da inşallah devam edeceğiz. Devlet terbiyesi ne demek; kanunlar, nizamlar ve saygı ölçeğinde işlerin takip edilmesi, yapılabiliyorsa yapılması, yapılamıyorsa sebeplerinin izah edilmesidir. Bu yönüyle ben İl Genel Meclisi Başkanı kardeşime, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri kardeşime ve Özel İdarede çalışan amirinden, memuruna görev alan bütün kardeşlerime, hususiyle siz İl Genel Meclisi üyelerimize teşekkür ediyorum. Çünkü ben biliyorum birçok şeyde cebinizden para harcıyorsunuz, ulaşımınız dahil birçok harcamayı cebinizden karşılıyorsunuz. Birçoğunuz ailenizden, çoluğunuzdan çocuğunuzdan fedakârlık yapıyorsunuz, ben bunun farkındayım. Ama aziz milletimize hizmet etmenin aynı zamanda bahtiyarlığını, hemşehrinizin dertlerine derman olmanın mutluluğunu yaşıyorsunuz. Ben bu yönüyle mevcut özel idare bütçesinin de yıllara sarih bir şekilde kapasitesini ve gücünü artırmasından dolayı da büyük bir memnuniyet duydum. 100 milyona bağlandı diye düşünüyordum, ama 110 milyon liraya bağlanmış.
KAYMAKAMLARINIZA SAHİP ÇIKIN
Bu durum güzel bir gelişme, iyi bir gelişme, inşallah biz de Vali olarak daha yeni yeni şehri tanıyoruz, nufüz ediyoruz. Bakanlıklardan, Bakanlık bütçelerinden de Özel İdaremize kaynak ve ödenek aktarmak için çalışacağız. Bu hibe olarak olabilir, şartlı olabilir, çünkü değişik ödenekler var. Bakanlıklarda bunların da Sayın Bakanımızla birlikte inşallah birlikte takipçisi olacağım. Ben çalışmalarımızda katkı sağlayan bütün Afyonkarahisar Milletvekilerimize de ayrı ayrı sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum. Yemeğimize katılarak bizleri onurlandıran Başsavcımız, Ağır Ceza Reisimiz, İdare Mahkemesi Başkanımız, Vali Yardımcılarımız, Kaymakamlarımız sizin kardeşlerinizdir. Onlar size yol açmaya, yön vermeye ve katkı sağlamaya çalışıyorlar. Sakın ola ki bunu her zaman ifade ediyorum, Kaymakamlarımızı kendinizden ayrı görmeyin. Farklı düşünebilirsiniz, onlar daha genç ve bürokrat edası ile hareket edebilirler, paylaşacağınız bir şey olursa gelin benimle paylaşın. Belki sizin dediğiniz doğru olabilir, belki kaymakam beyin dediği doğru olabilir, ama kimin söylediği önemli değil, mutlaka ortak bir yolunu, ortak bir çözümünü buluruz ve meseleleri hallederiz. Her zaman herkesin dediği olmayabilir, bazen haklı bile olsak her zaman herkesin dediği olmayabilir. Biz birbirimizi huzursuz etmek için bir arada değiliz, insanlara hizmet etmek için bir aradayız. Eğer bizler birbirimizi huzursuz edersek, insanlara iyi hizmet edemeyiz ve insanlar bunu bilir ve bu sefer bitmeyen fesada ve kavgaya yönlendirir. Bundan kim zarar görür biliyor musunuz, sadece kavganın tarafları değil. Bütün İl Genel Meclis üyeleri, bütün İl Özel İdaresi ve en başta açık söyleyeyim ben görürüm, çünkü iş dönüp dolaşıp bana gelir.
DEVLET TERBİYESİ GEREĞİ HERKESİN YANINDAYIZ, KİMSENİN RAKİBİ DEĞİLİZ
Nereye gidilirse gidilsin sonuçta bana geliyor ilin Valisi olarak. Afyonkarahisar’da özellikle şunu tavsiye etmek istiyorum, bunu hem Cenab-ı Hak adına, hem Peygamber Efendimizin adına, hem de devlet terbiyesi görmüş bir kişi olarak tavsiye etmek istiyorum. Değerli kardeşlerim lütfen dedikodularla, gıybetle, yüzüne söyleyemeyeceğimiz şeyi arkasından konuşarak işlerimizi halletme niyetine gitmeyelim. Bu işe bu şekilde yanaştığımız zaman, ameller çünkü niyetlere göre olur ve bu işten bir bereket alınmaz, o işten bir fayda elde edilmez. Bir terbiye çerçevesinde oturup birbirimizle yüz yüze kardeşçe konuşalım, formül ve çözüm arayalım. Özellikle ben bunu burada sizlerin huzurunda aslında Afyonkarahisar’lılara bir mesaj olarak vermeyi arzu ettim. Bizler her zaman herkesin yanındayız ve hiç kimsenin rakibi değiliz. Bizim yanımızda CHP’li kardeşimize de yer vardır, MHP’li kardeşlerimizde yer vardır, AK Partili kardeşlerimize de yer vardır, Bizim yanımızda bir partisi olmayan kardeşimize de da yer vardır. Hükümet demek parti demek değildir. Hükümet demek millet demektir, parti ayrıdır hükümet ayrıdır. Hükümet dendiği zaman ülkemizde yaşayan, şehrimizde yaşayan hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun bütün insanlar akla gelir. Devlet terbiyesi dediğimiz şeyde zannediyorum bu olsa gerektir. Her zaman için sadece İl Özel İdaresiyle ilgili olmayabilir, Milli Eğitimle ilgili olabilir, Tarımla ilgili olabilir, Emniyetle ilgili olabilir, Jandarmayla ilgili olabilir aklınıza ne geliyorsa herhangi bir konuyla, başka bir ille ilgili olabilir, her zaman bize taleplerinizi iletebilirsiniz. Biz de sizlere yardımcı olmak için elimizden gelen gayreti gösteririz, çünkü biz buraya makam elde etmeye, rütbe elde etmeye gelmedik, sadece insanlara hizmet etmeye, onların hizmetkârı olmaya geldik. Hizmetler sadece Vali ile gerçekleşmez. Sizlerle birlikte, buradaki kardeşlerimle birlikte bunu mümkün kılacağız, yoksa sadece tek başına Vali’nin bir şey yapması ya da yapmaması mümkün değildir. Bir diğer husus bazı arkadaşlarımız bundan muzdarip olabilirler, bizim iş ahlakımız ibadet eder gibi bir şeyi yapma şeklinde bir iş ahlakıdır. Dolayısıyla ben işi bir tiryaki gibi takip ederim. Bu anlamda da çalıştığım ve bana hizmet ettiğini ifade eden İl Müdürlerinden de bu hassasiyeti beklerim. Bu bir Vali’nin beklemesi gereken en doğal şeydir, Kaymakamlardan da beklerim çünkü ben onların hem disiplin, hem de sicil amiriyim.
HİZMET ETMEK HARİCİNDE
BİR MESELEMİZ YOK
Bu yönüyle bazı arkadaşlarımız bizim bu işe olan hassasiyetimizi algılamayabilirler ya da yanlış ifade edebilirler. Bizim meselemiz halka hizmet etmek, iş üretmek yoksa kimin ne olduğu, kimin ne olmadığı, kimin nereli olduğu, kimin nereli olmadığı bizim mevzuumuz değildir. Çünkü biz buraya iş için, iş üretmek için geldik. Eğer biz burada iş üretmeyeceksek, iş üretilmesine vesile olmayacaksak bu iş geliver gidiver, yiyiver içivere döner. Ben böyle bir yönetim arzu etmiyorum. Bunu ilk geldiğim günden beri söylüyorum. Proje ortaya koymaya çalışıyorum. Proje ortaya koyan kardeşlerimle ortak hareket ediyorum. Onların alınlarından öpüyorum, onları tebrik ediyorum, onları yüreklendiriyorum, işini yapmayanı da ikaz ediyorum. Zannederim ki bu en doğal olarak bir yöneticinin, bir emanet taşıyan kişinin yapması gereken bir hususiyettir. Mutlaka hepimizin noksanları vardır. Ben de bir beşerim. Benim de bir sürü noksanlarım vardır. Kişi kendi noksanını bilmek gibi irfan olamaz demiş büyüklerimiz. Zaten bir kişinin irfan sahibi olup olmaması kendi noksanlıklarını görebilmesinden, kendini hesaba çekebilmesinden geçer. O yönüyle eğer şu ana kadar da bir hatamız olduysa, sürçü lisan ettiysek hakkınızı helal edin, hepinizden ayrı ayrı özür diliyorum. Ama bizim gayemiz, bizim amacımız değerli kardeşlerim ifade ettiğim gibi bu şehre bir çiviyi nasıl çakabiliriz, bunun için nasıl bir performans ortaya koyabiliriz. Bizim meselemiz bu, bunun dışında hiçbir meselemiz yok ve hayırla dua ile yad edilmek sonuç itibariyle. Ben bu duygularla, bu anlayışla sizlerinde aynı hissiyata sahip olduğunuzu düşünerek bunları sizlerle paylaştım, hepinize ayrı ayrı başarılar diliyorum. Bizim her zaman için kapımızın gönlümüzün sizlere açık olduğunu bir kez daha ifade ediyor, bu güzel birlikteliğe katılarak güç verdikleri için başta Sayın Başsavcıma, Sayın Ağır Ceza Reisime, İdare Mahkemesi Başkanıma bir kez daha teşekkür ediyorum. Ben duygularla hepinizi en kalbi selamlarla selamlıyorum, bu geleneksel davetimize teşrif ettiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkürlerimi, saygılarımı ve muhabbetlerimi sunuyorum.”
Valimiz Hakan Yusuf Güner programın sonunda İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel ile birlikte İl Genel Meclisi Üyeleri ile İl Özel İdaresi üst düzey yöneticilerini masalarında ziyaret ederek, herhangi bir sıkıntılarının olup olmadığını sorarak çalışmalarında başarılar diledi. (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme