Hocalı katliamının hesabı sorulmalı – Kocatepe Gazetesi
Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk edip, BM’nin aldığı kararlara uygun şekilde davranması gerektiğini savunan Erol Özsoy, Hocalı katliamı hesabının verilmesi halinde insanlığın ancak huzur bulacağını açıkladı Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, 20 yıl önce çağdaş, eşitlikçi, demokrat ve insan haklarına saygılı geçinen ülkelerin kahreden bir sessizliğe büründüğü gece, Ermeniler’in [&hellip]
Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk edip, BM’nin aldığı kararlara uygun şekilde davranması gerektiğini savunan Erol Özsoy, Hocalı katliamı hesabının verilmesi halinde insanlığın ancak huzur bulacağını açıkladı
Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, 20 yıl önce çağdaş, eşitlikçi, demokrat ve insan haklarına saygılı geçinen ülkelerin kahreden bir sessizliğe büründüğü gece, Ermeniler’in Azerbaycan’ın Karabağ bölgesini işgal ettiklerini belirtti
Ermeniler işkence yaptılar
Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, 1991 yılı Ekim ayından beri kuşatma altında tutulan Hocalı’ya, Ruslar’ın 366. Alayı’nın desteğini alan Ermeniler’in 26 Şubat 1992 tarihinde girdiklerini söyledi. Erol Özsoy; “Yalnızca bir gün içinde tümü savunmasız 63 çocuk, 106 kadın, 70 yaşlı olmak üzere 613 kişiyi katlettiler. Ayrıca, 487 kişi ağır yaralandı ve 1275 kişi ise rehin alındı. Ermeniler yakaladıkları herkese işkence yaptı. Olayın ilk günü kimse bölgeye giremedi. Çünkü Ermeniler yaptıkları bu caniliklerin ortaya çıkmasından korkuyorlardı. Fakat günler sonra bölgeye ulaşan Batılılar bile katliamı kabul etmekte hiç zorlanmayacaklardı. Katliamı Ermenilerle beraber ortaklaşa yapan Rusların Izvestiya gazetesi şöyle yazıyordu: ‘Çocukların kulakları, bir kadının yüzünün bir kısmı, kesilmiştir. Erkeklerin kafa derileri yüzülmüştür. Ben tepede yüzden fazla ceset gördüm. Bir erkeğin kafası kopartılmıştı.’ Fransızların ünlü gazetesi Le Monde ise katliamı şöyle anlatıyor: ‘Ağdam’daki yabancı gazeteciler, Hocalı’da öldürülmüş kadın ve çocuklar arasında kafa derisi soyulmuş, tırnakları sökülmüş insanlar görmüşler.’ Bu bir Azerbaycan propagandası değil; tamamıyla belgeli gerçeklerdir.” dedi.
Dram görmezden gelindi
Sözde Ermeni soykırımı masalıyla Türk üniversitelerinde konferansların düzenlendiği bugünlerde, tamamı kayıtlara geçirilmiş, tanıkları olan, fotoğrafları olan bir katliam için sözbirliği etmişçesine sözde aydınlardan hiçbir tepki gelmediği görüşünü aktaran Erol Özsoy;
“Ancak Ermenistan’ın Karabağ’ı işgali ile yaşanan dram, Hocalı ile sınırlı değildir. İşgallerde toplam 20 bin Azeri Türk’ü şehit edilmiştir. 49 Bin kişi yaralanmış; işgal, Azerbaycan’ı 60 milyar dolarlık ekonomik zarara uğratmıştır. Bugün Azerbaycan topraklarının beşte biri Ermeni işgali altında inim inim inlemekte, 1 milyon 200 bin Azerbaycan Türkü asırlardır yaşadıkları Karabağ’dan uzakta, adeta sürgün hayatı yaşamaktadır. Hal böyle iken 20. yüzyılın son yıllarında Azerbaycanlı soydaşlarımıza gözlerinin önünde uygulanan soykırımı, işgali ve hala yaşanmakta olan dramı görmezden gelerek, Türklerin Ermenilere soykırım yaptığı yalanı üzerinden yürütülen kara propagandaya destek veren ve kanun çıkartarak ‘Ermeni soykırımı yoktur” diyenleri cezalandırmayı öngören Fransa’yı; insafa, izana ve insanlığa davet ediyor, bir kez daha şiddetle kınıyo-ruz. Biz yüreğimizde Irak’ta dökülen kanın sızısını duyu-yoruz. Biz dağlık Karabağ’da yaşanan Hocalı soykırımına ağıtlar yakıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Azeri toprakları verilmeli
Türk milleti adına bir kez daha haykırdıklarını ifade eden Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’deki ve Azerbaycan’daki herkes biliyor ve bilmelidir ki, Azerbaycan ve Türkiye toprakları bizim namusumuzdur. Türkiye ve Azerbaycan’ın bir can olduğunu bir kez daha buradan herkese ilan ediyoruz. Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarından derhal çekilmeli, dünden bugüne işlediği insanlık dışı vahşetin hesabını insanlık karşısında vermelidir. Türkiye ve Azerbaycan tüm komşuları ile iyi geçinmek ister. Fakat bu istem tek taraflı gerçekleşemez. Hocalı’daki katliamın, tüm dünyanın gözü önünde işlenen toplu bir cinayet olmasına rağmen; tüm sözde medeni ülkelerce göz yumularak sessiz sedasız kabullenilmesi ve Türkiye’nin bu sessizliğe ortak oluşunun çok hazin bir durumdur. Bu nedenle Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk etmeli, BM’nin aldığı kararlara uygun şekilde davranmalı ve Hocalı Katliamının hesabını vermelidir. İnsanlık, ancak bu şe-kilde huzur bulacaktır. Bu vesileyle gerek Hocalı katliamında gerekse Karabağ işgali sırasında şehit edilenler başta olmak üzere, dünyanın her köşesinde zulme uğrayanların ve gelmiş geçmiş tüm aziz şehitle-rimizin ruhları önünde minnet ve saygıyla eğiliyoruz.” (Kocatepe)