“Hocalı, büyük bir direnişin simgesi”

Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanlığı tarafından düzenlenen konferansta konuşan Güney Azerbaycan Milli Azadlık Cephesi Sözcüsü Mehsa Mehdili, Hocalı’nın bir direniş simgesi olduğunu söyledi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Öğrenci Konseyi Başkanlığı tarafından Azerbaycan’ın Hocalı Kasabası’nda gerçekleştirilen katliamın 23’üncü yıldönümü nedeniyle “Hocalı Katliamı Anma Programı” düzenlendi.
Atatürk Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ve yoğun katılımın olduğu anma programı, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından devam eden programın açış konuşması AKÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Süleyman Gücek tarafından yapıldı.
Programın konuşmacılığını ise Güney Azerbaycan Milli Azadlık Cephesi Sözcüsü Mehsa Mehdili yaptı. Mehdilli, Türkiye’de çok sayıda konferansa katıldığını ancak Afyonkarahisar’da bir kez daha gördüğü yoğun ilgi karşısında yine duygulandığını belirterek, 1992 yılında Azerbaycan’ın Hocalı Kasabası’nda yaşanan katliamın Rusların güttüğü anti-Türk siyasetinin ve stratejisinin bir parçası olduğunu ifade etti.
RUSYA DESTEK VERMİŞTİ
Rusya’nın eski bir Parlamento Başkanının “Ermenistan, bizim bölgedeki askeri üssümüzdür” ifadesine dikkat çeken Mehdili, “Sovyetler Birliği döneminde Azerbaycan müstakil, bağımsız olmadığı için profesyonel bir ordusu yoktu, kontrol altındaydı. Ermeniler ise aynı dönemde tepeden tırnağa en gelişmiş silahlarla donatılmıştı. Hatta Rusya devletinin 1 milyar dolarlık silah yardımının belgeleri, geçtiğimiz senelerde Rusya Parlamentosunda ortaya çıktı ve büyük bir skandal yarattı” dedi.
Hocalı’nın küçük bir kasaba olsa da büyük bir direnişin ve varoluşun simgesi olduğunu vurgulayan Mehdili, “Her şey ortaya çıksın, niye Azerbaycanlının kanı ve ölümü bu kadar helaldir? Biz sadece Hocalı’nın yasını tutmuyoruz, bu yas çok ağırdır, dayanılmaz. O katliamı unutturmak isteyenlere karşı belgeler ve fotoğraflarla bunu herkese anlatmak şeref ve vefa borcumuzdur. Arşivleri açalım diyenlere sesleniyorum. Arşivleri açmaya gerek yok; gözünüzü, vicdan gözünüzü açın. Uluslararası basının çektiği görüntüler, raporlar, videolar ortada. 613 Azerbaycan Türkü katledildi. 83’ü çocuk, 106’sı kadın, 70 yaşın üzerinde 3 kişi canlı yakıldı. 1.275 kişi rehin alındı. 150 kişiden hala haber alınamıyor, kaçanlar oldu. Türk’e bunu yaşattılar, hem de kendi toprağında. Bu bir savaş değil, bu bir saldırıdır, işgaldir; toprağa, varlığa ve onura tecavüzdür. Ve bunu dünyanın gözü önünde yaptılar; tarihte saklı değil” dedi. (Kocatepe Haber Merkezi)