Hobi olarak başladı, saat ustası oldu

Afyonkarahisar’da, tamir için kendisine getirilen İsviçre yapımı saatin mekaniği ve dekoratif görselinden etkilenen Harbi Başaran, 5 yıl önce evinin bodrumunda kurduğu atölyesinde hobi olarak saat üretmeye başladı   Devlet Demiryolları’ndan 30 yıl önce emekli olan Başaran, Dumlupınar Mahallesi’ndeki bir iş hanında elektronik tamirciliği üzerine dükkan açarak, 6 yıl çalıştı. Başaran, buradaki dükkanını kapattıktan sonra bazı [&hellip]

Afyonkarahisar’da, tamir için kendisine getirilen İsviçre yapımı saatin mekaniği ve dekoratif görselinden etkilenen Harbi Başaran, 5 yıl önce evinin bodrumunda kurduğu atölyesinde hobi olarak saat üretmeye başladı

Devlet Demiryolları’ndan 30 yıl önce emekli olan Başaran, Dumlupınar Mahallesi’ndeki bir iş hanında elektronik tamirciliği üzerine dükkan açarak, 6 yıl çalıştı. Başaran, buradaki dükkanını kapattıktan sonra bazı yardım derneklerine uzun süre gönüllü olarak hizmet etti.
Elektronik dükkanını çalıştırdığı yıllarda kendisine tamir için getirilen ve mekaniği ile dekoratif görüntüsünden etkilendiği İsviçre malı ahşap aksamlı saatlerden yapmaya karar veren Başaran, evinin bodrumunda küçük atölye kurarak hobi olarak ‘Harbi Usta’ markalı saatler üretmeye başladı.
Atölyede 5 yıldır ahşap saatler yapan Başaran, kendi tasarımı olan ilk ahşap saatini, tek akrepli şekilde yaklaşık bir ayda tamamladığını söyledi.
İlerleyen süreçte kendisini geliştirerek akrep ve yelkovanı bir araya getirmeyi de öğrendiğini ifade eden Başaran, şöyle konuştu:
“Artık bu dekoratif ve güzel ahşap saatleri yapmak bana zor ve zahmetli gelmiyor. Hatta severek yapıyorum ama ticari olarak değil, sevdiklerime ve akrabalarıma hediye olarak yapıyorum. Benim ismim onlarda hatıra olarak kalsın istiyorum. El sanatı olarak yapılan bu saatler daha kıymetlidir. Bana biraz maddi külfeti var ancak biz yıllardır buna da alışığız. Özenerek yaptığım için de bir miktar bütçemden ayırıyorum.”
“ALMANYA VE AVUSTURALYA’DAKİ
BAZI TANIDIKLARIMA HEDİYE ETTİM”
Hobisini ailesi ve çevresindeki arkadaşlarının da desteklediğini aktaran Başaran, “Kesinlikle hiç kimse ‘neden bu işle uğraşıyorsun?’ demedi. Zaten el emeği olduğu için yılda 8-10 saat yapabiliyorum. Afyonkarahisar dışında Edremit, Ayvalık’taki arkadaşlarım ile Almanya ve Avusturalya’daki bazı tanıdıklarıma hediye ettim. Yurt dışındaki tanıdıklarıma verdiğim saatleri de beğenen insanlar çok olmuş.” diye konuştu.
“YAPTIĞIM SAATLER EĞER HİÇ BİR DARBE ALMAZSA BİR ASIR ÇALIŞIR”
Başaran, kendisinden sonra da Afyonkarahisar’da dekoratif ahşap saat yapılması için Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileriyle de bilgilerini paylaştığını vurguladı.
Dijital saatlerle, akrep-yelkovanlı saatlerin yarışmasının mümkün olmadığına işaret eden Başaran, “Benim yaptığım ahşap saatler, eskiyi anımsatan aksesuar tarzında. Bu saatler sadece duvara takılıp zaman takip edilebilir. Duyduğu sesiyle de karşısında da güzel kahve içiliyor. Bazı arkadaşlarım saatin sesinin kendilerinin çok hoşuna gittiğini dile getirdi. Mekaniğinde rulman ile paslanmaz çelik kullandığım için yaptığım saatler, eğer hiç bir darbe almazsa bir asır çalışır.” ifadelerini kullandı.
Başaran, yaptığı bazı ahşap saatleri sosyal medyada da paylaştığını, çok güzel geri dönüşler alarak onore olduğunu sözlerine ekledi. (AA)

Bakmadan Geçme