'HİZMETLERDE ŞAHA KALKIŞ DÖNEMİ YAŞIYORUZ'

Gazeteniz Kocatepe'nin soruları ve Belediye Başkanı Burhanettin Çoban'ın bu sorulara cevapları şu şekildi:Kocatepe: Şehiriçi otobüs işletmesini YÜNTAŞ aldı. Seferler ne zaman başlayacak, hazırlıklar tamam mı? Engelliler, 65 yaş üstü gibi hizmetlerde değişim var mı? OTOBÜS SEFERLERİ TEMMUZ'DA BAŞLAYACAK. ÜCRETLER MAKUL OLACAKBurhanettin Çoban: Ben göreve başladığım da bizden önceki dönemde 2008 yılında 10 yıllığına yapılmış 60 [&hellip]

Gazeteniz Kocatepe’nin soruları ve Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın bu sorulara cevapları şu şekildi:
Kocatepe: Şehiriçi otobüs işletmesini YÜNTAŞ aldı. Seferler ne zaman başlayacak, hazırlıklar tamam mı? Engelliler, 65 yaş üstü gibi hizmetlerde değişim var mı?


OTOBÜS SEFERLERİ TEMMUZ’DA BAŞLAYACAK. ÜCRETLER MAKUL OLACAK
Burhanettin Çoban: Ben göreve başladığım da bizden önceki dönemde 2008 yılında 10 yıllığına yapılmış 60 ile 80 otobüslük bir toplu taşım ihalesi vardı. Bu firma kimi zaman 60 otobüsle, kimi zaman 70 ve üzeri otobüsle hizmet etti. Ancak bu firma sıkıntıya girince minibüsçülerimizin kurduğu AFSU Şirketi yeniden bizden ihaleyi aldı. Onlar da 2,5 yıl bu işi 60 otobüsle götürdüler. Fakat 2,5 yılda kendi değerlerine göre 20 milyon civarında bir zararla bu işi kapattılar. Biz tekrar yeniden ihaleye çıktık. On yılına taşıma ihalemizi. Bununla ilgili İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de ne kadar toplu taşım firması yapan firmaları varsa kendileriyle görüştük, bu ihaleye davet ettik fakat Afyon’daki minibüs, otobüs ikili yapıdan dolayı böyle bir ihalenin ve otobüs halk otobüsü işletmesini rantabıl olmayacağını görerek hiçbir firma ihaleye girmedi. Biz de Yüntaş’a talimat vererek Yüntaş’ın bu işi girmesini söyledik. Yüntaş da başka bir firma girmeyince bu işi mecburen almak zorunda kaldı. Aslında bir firma daha girse biz ihalede artırma yapmayacaktık. Yüntaş olarak yapmayacaktık.  Mecburen Yüntaş bu işi aldı. Hemen Türkiye’deki tüm otobüs firmalarıyla Karsan, Otokar, BMC ve Isuzu firmasıyla görüşmeler yapıldı. Araçların hepsi Afyon’a çağrıldı. Burada bizzat denendi. Araçların özellikleri, konforu bunun yanında en önemlisi yakıt ekonomisi hepsi araştırıldı ve arkadaşlarımız en iyisinin Isuzu olduğuna karar verdiler ve Isuzu firmasında 40 otobüs siparişi verildi. 36 tanesi 8,5 buçuk metre uzunluğunda otobüslerden oluşuyor. 4 tanesi Afyon’da ilk defa 12 metre uzunluğunda otobüslerden oluşuyor. Bu dört otobüsümüzde inşallah yoğun hatlarda işte üniversite hattı gibi, Özdilek hattı gibi hatlarda kullanmayı planlıyoruz. Isuzu firması Türkiye’de fabrikası olan ve üretimi Türkiye’de olan bir firma. Kocaeli- Gebze’deki OSB’de üretiliyor otobüslerimiz. Ben de dün bilgi aldım. Dün (önceki gün Çarşamba) itibariyle 19 otobüsümüz teslimi yapılmış. Bu hafta bu sayının 25’ e kadar çıkacağını bekliyoruz. Ancak arkadaşlarımız da, biz de otobüs firmasını çok sıkıştırıyoruz. Ümit ediyorum inşallah biz aslında 16 Temmuz’da da bu toplu taşımaya başlamayı planlıyorduk. Ancak bu tarihe otobüsler yetişmedi. İnşallah Temmuz ayı içerisinde mutlaka eksikte olsa diğer 25 otobüs geldi, eksikte olsa bu işe başlayacağız. Ayrıca diğer kalan otobüslerimizde ne zaman gelirse o zaman hizmete alacağız. Ancak kesinlikle 40 otobüsümüzün siparişi verildi, sözleşmesi yapıldı, ön ödemeleri de yapıldı. Bu konuda vatandaşımız rahat olsun. Normalde şehit aileleri, gaziler, engelliler ücretsiz taşınmaya devam edecek. Yine 65 yaş üstü bizim ilk ihalemizde yoktu, ben göreve geldiğimde. Biz ikinci ihalemizde bu şartı koymuştuk. AFSU firması da 65 yaş üstünü ücretsiz taşımıştı. Biz de inşallah 65 yaş üstünü ücretsiz taşımaya devam edeceğiz. Ancak burada akıllı kartlar vereceğiz vatandaşlarımıza. Bir defalık kart ücretleri vererek 65 yaş üstü kartını alacak ve bunu artık ebedi olarak kullanacak. Bunlarda da yıllık 900 binişli bir sınırlama getirmeyi planlıyoruz. Yönetmelikler bu hakkı veriyor belediyelere. 900’den amacımız da şu; şimdi bir insan belki günde 5 defa otobüse binebilir. Ama 2. gün hiç binmeyebilir. Yılda 900 defa demek hemen hemen günlük ortalama üçe yakın bir biniş demek. Yani vatandaş işte hafta sonları hiç binmese, hafta içi 5 tane bile binse çok rahat işini görmüş olacak. Böylelikle de keyfi kullanımın önüne geçmeyi planlıyoruz. Ücretlerimiz makul olacak inşallah. Özellikle günlük dört otobüs kullanan çalışanlar, işçiler, memurlar, öğrenciler var. 110 TL siviller sınırsız bir kart aldığında her ay 110 TL ödeyecek günde isterse on defa binsin. İsterse 15 defa binsin veya ayda isterse bin defa binsin. Onlara herhangi bir sınırlama getirilmeyecek. Öğrencilerimizde 80 TL’lik kart aldığı zaman diyelim ki okul süresi boyunca bunu her ay almak zorunda değil. Hangi ay aldıysa 80 TL para vererek bir ay boyunca isterse günde dört defa beş defa daha fazla otobüse binsin çocuğumuz.  80 TL ile istediği okula rahatlıkla gidebilecek. Yine siviller için ve öğrenciler için 1.75 TL öğrenci, 2.00 TL kartlı binişlerdeki zaten para geçmesini istemiyoruz otobüslerimizde. 1,5 yıl sonra ücretler hiç artmadığı gibi düşmüşte oluyor sivilleri için. 45 dakika içerisinde aktarma yine ücretsiz. Yani bir vatandaşımız kart aldı 2.00 TL’lik kartı var bir otobüse okuttu diyelim. Atıyorum Ataköy kavşağından Çavuşbaş’a gidecek diyelim.  Harbiş otobüsünden indi.  Çavuşbaş otobüsüne bindi 45 dakika içerisinde. Aktarmasız yaptığı için hiçbir ücret ödemeyecek. Dolayısıyla 1.00 TL’ye otobüse binmiş olacak.
YAZICIOĞLU KÖPRÜSÜ VE STAD KAVŞAĞI EKİM’DE AÇILIR
Kocatepe: Battı-çıktılar devam ediyor. Köprü inşaatı sürüyor. Stadyum önü ne zaman tamamlanacak, Muhsin Yazıcıoğlu Köprüsü ne zaman açılacak? “Bitti ama açılamıyor” iddiaları doğru mu?
Burhanettin Çoban: Afyonkarahisar Belediyesi olarak ilk köprülü kavşağı, Necmettin Erbakan köprüsü yaparak başlatmıştık. Yine ilk alt geçidimizi Turgut Özal alt geçidi olarak Maliye kavşağında yapmıştık. İkinci alt geçidimizi Atatürk alt geçidi olarak Jandarma-Park Afyon kavşağında bitirdik, Elhamdülillah hizmete açtık. Yine seçim projelerimizden olan ve adını Muhsin Yazıcıoğlu Köprüsü dediğimiz köprü de tamamen bitti. Sadece bağlantı yolları devam ediyor. DSİ’nin de Akarçay üzerinde köprü inşaatı var. Muhsin Yasıcıoğlu Köprüsü’nün devamında. O köprü bitmeden de Yazıcıoğlu Köprüsü bir anlam kazanmayacak, onu da bekliyoruz. Aldığımız bilgiye göre DSİ en geç iki ay içerisinde teslim edeceğiz diyorlar. Demek ki biz de 2 ay içerisinde Muhsin Yazıcıoğlu köprülü kavşağını ve bağlantı yollarını da hizmete açmış olacağız. Muhsin Yazıcıoğlu köprüsündeki yapım işi bitti ama açılmamasının sebebi bağlantı yollarının yapımı ve DSİ tarafından Akarçay’a yapılan köprünün bitmemesidir. Onlar da bittiği zaman inşallah açacağız. Şu anda da stadyum önündeki altgeçidimize başladık onu da inşallah Ekim sonuna kadar hedefimiz bitirmek. Daha önce 10 günlük hatalarla vaatlerimiz yerine gelmişti. İnşallah orada da vaadimizi tutacağız.


OTOPARK İŞİNDEN VATANDAŞ MEMNUN AMA BELEDİYE MEMNUN DEĞİL
Kocatepe: Şehiriçi otopark işletmelerini Belediye üstlendi. Vatandaş memnun, Belediye memnun mu? Bu konuda planlanan yeni güzergahlar var mı?
Burhanettin Çoban: Otoparklarla ilgili vatandaşlarımızdan memnuniyetler bize de geliyor. Fakat bu sefer bizim şikâyetlerimiz başladı. Belediye olunca insanlar para ödemek istemiyorlar. Ödemeden gidiyorlar. Bunu çok görüyoruz. Nasılsa Belediye mantığı var. Bir de ücretsiz talepler Belediyemize artmaya başladı. Herkes bir gerekçeyle ücretsiz bize park yeri verin diye talepler ciddi manada arttı. Ayrıca otoparklarda normal elemanlarımızı çalıştıramıyoruz. Genelde ben de köylüyüm, köylü olmaktan gurur duyuyorum. Kırsaldan gelmiş, okuma imkânı olmamış ya da bir şekilde sabıka kaydı olmuş, iş bulamayan vatandaşlarımızdan maalesef oluyor. Biz de böyle 3-5 elemanımızdan dolayı sıkıntı yaşadık. Bunları işten çıkardık ama yeni aldığımız elemanlar da bizi çok memnun edecek yapıda değil. Elimizden geldiğince onları eğiterek, vatandaşımızın da yardımcı olmasını isteyerek bu işi devam ettireceğiz. Burada amacımız para kazanmak değil, şehir içi trafiğimizi biraz rahatlatmak. En son Bankalar Caddesi ile Basın Caddesi kapsama alındı. Şu anda ilave edeceğimiz başka cadde yok. İmaret Camii çevresinde cenazeye gelenler için ücretli otopark teklifi düşünülebilir.
YÜNTAŞ’IN KALİTELİ ÜRÜNLERİ YÜNTAŞ’IN KAFELERİNDE SATILACAK
Kocatepe: Ekmek üretimi üzerine No: 03 isimli projeniz tamamlandı mı, ne zaman hizmete girecek, ayrıntıları nelerdir?
Burhanattin Çoban: Yüntaş olarak çok güzel bir projemiz geçen sene başladı. Fabrikamızın adı Halk Ekmek değil. Bizim fabrikamızın adı Sağlıklı Ekmek Fabrikasıdır. Markamız da: “No: 03 Fırından Yeni”. Bunun marka tescilini de aldık. Sadece biz unlu mamuller değil, bunun yan ürünleri olabilen her şeyi inşallah burada üreteceğiz. Klasik patatesli Afyon Köy Ekmeğimizden, normal çarşı ekmeği, Fransız pagetinden Alaşehir ekmeği, işte Çorum ekmeği, Alman ekmeği, İngiliz ekmeği, yedi tahıllı ekmek, üç tahıllı ekmek. Aklımıza gelen her türlü ekmeği burada üreteceğiz. Aynı zamanda kuru pasta, yaş pasta, unlu mamullerin her çeşidini, kurabiyeleri burada üreteceğiz.  Burada dondurma üreteceğiz. Dondurmamızı hakiki manda sütünden ve keçi sütünden yapacağız. Burada masraftan kaçınmayacağız. Yine burada çikolata üreteceğiz. Kendi tesisimizde. Her zaman bir kafeteryamız burada hizmet verecek. Burada da soğuk, sıcak yiyecekler hepsi mevcut olacak inşallah. Projemizin yüzde 99’u bitti. İnşallah 20 Temmuz günü bir açılış planlıyoruz. Her yıl bilindiği üzere basınımıza geleneksel olarak 24 Temmuz Gazeteciler Günü nedeniyle bir kahvaltı veriyoruz. İnşallah bu kahvaltımızda ne olur ne olmaz yetiştiremez isek ürünlerimizi denemek amacıyla 26 Temmuz günü de inşallah basınımıza orada ilk kahvaltımızı vermiş olacağız. Böylece basınımıza orayı göstereceğiz. Orada üretilen ürünler sadece orada satılmayacak. Karayolları Kafemiz bitti. Orada satılacak. İnşallah meydandaki kafemiz bittiği zaman orada satılacak. Veysel Eroğlu Parkına bir kafeterya yapıyoruz orada satılacak. Eski hastane önünde bir kafeterya projemiz var orayı da Yüntaş’a devredeceğiz.  Anıtpark ha keza Yüntaş’a devir edilecek. Yani şehir merkezinde Yüntaş’ın NO 03 markasıyla 3-4 tane kafesi olacak. Dolayısıyla en az 4 ayrı yerde Yüntaş’ın kafeteryası olmuş oluyor. Yine şehir içerisinde 3-4 satış noktasında ürünlerimizi halkımıza ulaştıracağız. Ayrıca ilçelerimizden, Belediyelerimizden bize talep var. İlçelerimize biz bunları göndereceğiz.


PAŞA CAMİİ 2019’DA AÇILINCA TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLACAK
Kocatepe: Paşa Camii’nde çalışmalar nasıl gidiyor, ne zaman hizmete girecek?
Burhanettin Çoban: Çok güzel gidiyor ama eski sistem bir inşaat yapıldığı için yani biz burada demir, beton, çimento kullanmıyoruz. Tamamen ecdadımız nasıl yapmışsa Horasan harcı kullanarak, doğal taş 90 santimetre duvar burada yapılıyor. Kullanılan doğal taşlar tek tek birbirine kurşunlarla zıvalanıyor. Bu işin tabiri bu “zıvalama”. Tüm ahşap işleri orada aynı zamanda kurulan fabrikada üretiliyor. Şu anda kapıları, minberi, mihrabı da bir Konya firmasına verilmiş durumda. Onlar da üretiliyor. Paşa Camimizin üç tane kapısı olacak. Çünkü Paşa Camimiz yaklaşık 2 bin kişilik bir camii olacak. Örneğin İmaret Camiinde çıkışlar çok uzun sürüyor. Bu üç kapı ile çıkışların çok uzun sürmemesi amaçlanıyor. Buranın da doğal taşları bizim İscehisarımızın Olukpınar köyündeki Alimoğlu’na ait ocaktan alındı. Bu taşlar İstanbul’a işlenmeye gönderildi. Taşlar İstanbul’da işlendikten sonra kapı taşları da oradan hazır vaziyette gelecek. İnşallah 2019 yılında camiyi hizmete açacağız. Camiimiz bittiğinde tefrişatıyla, bahçe düzenlemesi ile Türkiye’nin en güzel camilerinden biri olacak. Ben iddia ediyorum gazeteniz Kocatepe’de bu yayınlanınca inşallah tarih şahit olsun Türkiye’nin her yerinden insanlar bu camiyi görmeye gelecek. O kadar iddialıyız. Türkiye’de benzer iki tane daha camii var.
YENİ ORMAN ALANI GECEK KARŞISINDA
Kocatepe: Yeni bir orman bölgesini duyurdunuz. Burası neresi? Neler düşünüyorsunuz?
Burhanettin Çoban: Yeni bir orman bölgesini kendi facebook sayfamda duyurdum. Burası Kütahya-İstanbul yolunda Gecek Kaplıcamızın hemen karşısında, şehir merkezine 18 kilometre mesafede bulunuyor. Orman teşkilatımız burayı 1992 yılından beri bizzat kendi elleriyle ağaçlandırmış. Şu anda 7 milyon metrekare yani 700 hektarın ağaçlandırması bitmiş. 5 milyon metrekarenin ağaçlandırması da devam ediyor. Buraya bir orman kır evi yaptırdık. Şu anda Belediye olarak su sondajına başladık. Malum su çıkmadan hiçbir şey olmuyor. Yine bilgi aldım su sondajda 190 metreye gelmiş. Şu anda henüz suyu bulamadık. Muhtemelen 250 gerekirse 300 metreye kadar ineceğiz. İnşallah orada su çıkarsa yeni dönemimizde nasip olursa güzel projelendirerek doğa sporları amaçlı, yürüyüş amaçlı, betonu, demiri oraya sokmadan, doğal dokuyu bozmadan, izci kamplarının yapılabildiği ya da insanların dinlenmek amacıyla gidebildiği, konaklayabildiği küçük projeler yapmayı planlıyoruz. Çünkü doğal ortamı çok güzel. Dümdüz yürüyüş alanları var. Orada bizim belirlediğimiz parkurları dolaşmaya kalktığınızda en az 10 kilometre yürüyüş yapıyorsunuz. Tamamen doğada sessiz kuş sesleri içerisinde beton, demir, araba görmeden dolaşma imkânınız var. Oraya çok güzel seyir terasları yapılıyor. İnşallah vatandaşımız memnun olacak. Küçük bir kafeterya yapımı planladık. Kahvaltı ve aperatif yiyeceklerin verilebileceği bir yeri de inşallah oraya yapacağız.
Kocatepe: Afyon’a deniz geliyor mu?
Burhanettin Çoban: İnşallah inşaat başladı yapacağız. Deniz kısmı Veysel Bey’e aitti. O sağ olsun kendi görevini yapıyor. Orayı yeşillendirme, peyzajlama, plajlarını, sosyal tesislerini yapma görevi de Belediye’nin. Bu inşallah bizim 2019 sonrası projelerimiz arasında yer alıyor. Afyon’a deniz, parantez içerisinde ünlem, geliyor inşallah.
BAKANSIZ KALIŞIMIZ OLUMSUZ ETKİ YAPACAK AMA MİLLETVEKİLLERİMİZLE SORUNLARI AŞARIZ
Kocatepe: Afyonkarahisar’ın Bakan’sız kalması Belediye hizmetlerini etkileyecek mi?
Burhanettin Çoban: Afyonumuzun bakansız kalması Belediye hizmetlerini etkilemez desek yalan söyleriz. Çünkü biz evet Bakanımız Veysel Bey sayesinde parasal bir kaynak, ilave yani başka Belediyelere oranla ilave bir kaynak sağlayamıyoruz. Ancak az önce bahsettiğim deniz, orman projeleri gibi projeler ya da devlette ki bir işimizin hallolması noktasındaki projelerimiz tabi Veysel Bey sayesinde oluyor. Ama sağ olsun eskiden de Bakanımızın, Milletvekillerimizin bize çok büyük katkıları oldu. Mesela biz yeni yapacağımız 600 bin metrekare otomobil ve motor yarışları pistini milletvekilimiz Ali Özkaya beyin girişimleriyle Maliye Bakanlığı’ndan sağladık. Demek ki milletvekili olarak da vekillerimiz Afyon’a katkılarını devam ettirecekler. Elbette ilimize yatırım noktasında bir takım eksilmeler olabilir. Bu olmaz dersek bence doğru söylemiş olmayız. Ama her üç vekilimizin de inşallah katkısıyla Afyonumuz tüm sorunları aşar inşallah.
UTKU ANITI İÇİN BAKIM ELZEMDİ
Kocatepe: Utku Anıtı hangi yöntemlerle bakımdan geçiriliyor, burada zor olan nedir?
Burhanettin Çoban: Utku Anıtının hangi yöntemlerle bakımdan geçirildiğine yönelik ben hep şunu söylüyorum idim; Dünyanın her yerinde bu tip bronz heykeller oksitlenerek yeşillenir. Sanat tarihçilerinin bunlara müdahale edilmemesi gerektiğini söylediklerini dedim. Hala daha sözümün arkasındayım. Ancak son 6 ay içerisinde bizim Utku Anıtımızda ki durum oksitlenmeyi aştı. Artık tamamen heykel yok olmaya başladı. Biz bunun için uzmanlar getirttik. Uzmanlar anıta baktılar, heykel durumunun oksitlenmeyi aştığını bakıma ihtiyaç duyduğunu söylediler. Bu konuda da ADD Başkanı Veli Cengiz hocamızla Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hocamızdan randevu aldık. Ona bu konuyu anlattık. O da Türkiye de bu işi Osmangazi Üniversitesi’nde Heykel Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rahmi hocamız var dedi. Kendisi hocaya telefon açtı. Sonra biz Rahmi hocamızın yanına gittik. Onun bu konuda ehil olduğunu gördük. O da bu konuda benim gibi aynı düşünüyor. Dedim ki, “Sayın Hocam ben dünyanın her yerine gidiyorum. Heykeller bu şekilde oksitlenme sonucu yeşillenmiş. Ama bizden önceki Belediye yönetimi döneminde tamamen iyi niyetle üstelik Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan da referanslı bir firmaya heykelin bakımını yaptırmışlar. Tam tersi bakımdan sonra yeşillenme, oksitlenme daha da arttı deyince Rahmi Hocamız, “Tabi o yapılan yanlış. Müdahale edilmemesi gerekirdi” dedi. Gelip baktılar. İşin bizim dediğimiz boyutu aşıp artık heykelin tamamen deforme olmasına başlamasına yol açmış. O müdahale belki bu sonucu doğurmuş. Belki bu 2008 yılında yapılmasaydı. O da dediğim gibi iyi niyetle yapılan bir çalışmayı kesinlikle. Belki buna gerek kalmazdı ama artık olay o boyutu aşınca biz bu işi Kültür Turizm Bakanlığı’ndan ve Eskişehir Anıtlar Kurulu’ndan da izin alarak çalışmayı başlattık. Sanıyorum 2-3 gün içerisinde çalışmanın bitmesi gerekiyor. Başka bir sıkıntı yok. Bu konu Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yetkililer takip ediyor. İnşallah burada ki çalışma başarılı olursa bu çalışma tüm Türkiye’ye örnek gösterilecek.
OSB YOLUNDAKİ SORUN DDY İHALESİ KAYNAKLI. AMA ÇÖZÜLECEK
Kocatepe: Organize Sanayi Bölgesi’ne giden yolla ilgili çok tepki var. Bu konuda neler söylersiniz?
Burhanettin Çoban: OSB’ye giden yolla ilgili bu ihaleyi DDY yaptı. Bizim ne ihale ile ne iş ile bir alakamız yok. Biz sadece Bölge Trafik Müdürlüğü ili görüşerek buradaki trafik düzenlemesini beraber yaptık. Bir de şu konu var; Orada DDY tren geçişli olduğu için DDY ancak gelişte ve gidişte tercihi bize bırakıyor. Bir aracın geçebileceği demiryolundan bize geçiş veriyor. Yani iki aracın geçmesine bize izin vermiyor. Yani iki araç demek karşılıklı demektir. Sadece tek şerit gitmesine izin veriyor. İster bunu gidişte kullan, ister gelişte kulan. Zaten mantıklı olanı gidişte kullanmak ve oraya DDY o tren geçişine tek araç geçişine uygun bariyer kurdu. Elemanlar görevlendirdi. Biz 1-2 hafta oraya geliş-gidiş her şeye rağmen açtık. Ancak tren yolu üzerinde hem OSB’den hem de buradan gelen araçlar karşı karşıya kaldı. Yol çok dar. Orada sürekli bağrışmalar, küfürler falan oldu. DDY böyle istiyordu tek yönlü olarak çevirdik. Şu an o yolda sadece iki tane işletme var. Bir tanesi bir halı sahadır. Bir tanesi de benzinliktir. Halı saha hiç araç geçmesin istiyor önünden. Benzinlikte hem geliş hem gidiş yönünde araçlar geçsin istiyor. Trafik Müdürlüğü ile görüşerek bu şekilde bir düzenleme yaptık. Ama DDY ihalesinde iş tamamen ihale edilmemiş. Biz burada çok sıkıntı var diye DDY’ye, Belediye olarak yazı yazdık. Bu işi DDY bir KİT olduğundan onların bir takım hakları var. Fazla beklemeden bu işe müteahhide devamını yaptırmasını rica ettik. Hızlandırmasını da rica ettik. DDY Bölge Müdürü Âdem Sivri Bey de bu konu üzerinde hassasiyetle duruyor. Zaten Bölge Müdürümüz ilgilenmeyip işi oluruna bıraksaydı mümkün değildi. Çünkü sadece fore kazık işi ihale edilmiş. Üst kısım ihale edilmemiş böyle bir sıkıntı var. Ama DDY Bölge Müdürümüz Âdem Sivri Bey bu konuyu çözmek için azami gayret gösteriyor. Bu konuda da ümitli olduğunu ben bizzat gözlemledim.
AFYON’DAKİ İMAR SIKINTILARI İMAR AFFI İLE GİDERİLEBİLER: VATANDAŞIMIZ YARARLANMALI
Kocatepe: Çimento Fabrikası alanına yeni yapılacak olan konutlar için AFJTE aboneliği verileceği, bu durumun adaletsizlik olacağı söyleniyor, ne dersiniz?
Burhanetin Çoban: Çimento Fabrikası alanına yapılacak konutlar için AFJETA. Ş aboneliği sağlandığı iddiasını sizden duymuştum röportaj esnasında siz de şahitsiniz, AFJET Genel Müdürümüzü aradık. Böyle ne bir proje var ne de bir çalışmamız var. Böyle bir talep geldi biz de yapamayacağımızı bildirdik diyerek kendisi ifade etti. Ancak neresi olursa olsun AFJET’in bir imkânı varsa oraya ben vermesinden yanayım.
Kocatepe: İmar Barışı uygulamasının Afyonkarahisar Belediyesi’ne etkilere olur mu:
Burhanettin Çoban: İmar Barışı uygulaması bana göre Cumhuriyet tarihinde çıkartılmış, vatandaş lehine olan en önemli ve yardımcı olacak bir kanundur. Tüm vatandaşlarımızın imarla ilgili ne eksiği varsa ne fazlalılığı varsa bu durumu kaçırmamalarını rica ediyorum. Özellikle Afyon’da bodrumlara yapılan daireler depo olarak gösterilip çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Kafeteryaların ön bahçesine yapılan sundurmalar çok ciddi sıkıntılara yol açıyor. Her konuda ve özellikle bu bodrum daire olan yerlerde ve kafeteryaların sundurmaları noktasında bu şeyi ben kaçırmamalarını ben kendilerine öneriyorum. Bana sorarsanız bir daha böyle bir kanun çıkar mı? Ben çıkacağına inanmıyorum. Dolayısıyla bu hak kaçırılmasın. Müracaat prosedürleri çok kolay. Hiçbir kimseye ve hiçbir masrafa gerek yok. Elde bir mail adresi, bir internet bir telefon hattı, bir fotoğraf makinesi veya cep telefonuyla çekilecek bir fotoğraf yetiyor. Vatandaş inşallah bu fırsatı kaçırmasın. Bu kanunun eksi yönü; Millet bize geliyor her türlü bilgiyi bizden alıyor. Çevre Şehircilikten alıyor ama bizden de alıyor. Tüm müracaatlar bize geliyor. Bizim arkadaşlarımız yardımcı oluyor. Eğitimlerde de biz yardımcı oluyoruz. Ancak bu işin Belediyelere ve Özel İdarelere hiçbir katkısı yok. Yani yatırılacak paylardan ne Özel İdareler ne de Belediyeler bir pay yok. Bu da bence kanunun eksik yönü olarak ortaya çıkıyor.
MISRİ CAMİİ ÇEVRESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ KAPSAMINDAN ÇIKARILABİLİR
Kocatepe: Kentsel Dönüşüm Projesi’nde bekleyiş devam ediyor mu, gelişme var mı?
Burhanettin Çoban: Kentsel Dönüşüm Projesinde aslında bizim her şeyimiz, projelerimiz de hazır. Peki, ne bekleniyor? Bu çözüm sürecinden sonra hükümetimiz ülkemizin güneydoğu bölgesinde, Cizre’de, Silopi’de, Diyarbakır’ın Sur içerisinde v.b yerlerde operasyonlar yaparken oradaki evler, yollar her şey bilindiği üzere tahrip edildi. Devletimizin bu konudaki tüm imkânları oraya harcanıyor. Devletimizin elinde para kalmadı. Bizim projemiz de bakanlıkta. Afyonkarahisar olarak yapılması gereken her şey yapıldı. Onlar ne zaman bu işe bir kaynak ayırırlarsa, ki İmar Barışı da o yüzden çıktı, para yetmediği için tüm Türkiye’deki projeler durdu. İmar Barışından gelecek para da kanun maddesine konulduğu için sadece ve sadece Kentsel Dönüşümde kullanılacak. Ancak Mısri bölgesinde de bir sıkıntı çıktı. Oranın da bir ihtimal kentsel dönüşümden çıkarılması gündeme gelebilir. Niye gelebilir? Çünkü vatandaşımız müracaat ederek buradaki sokakların korunması gerektiğini, bu doğal yapının korunması gerektiğini bildirmiş. Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Uzmanları geldiler. Orada inceleme yaptılar. Duyduğumuza ve haricen haber aldığımıza göre bu sokaklar korunsun diye rapor veriyorlarmış. Eğer böyle bir rapor çıkarsa orada kentsel dönüşüm yapılamaz. Ancak Örenbağ bölgesinde kentsel dönüşüm yapılabilir. Bunu da şimdiden duyurmuş olayım. Afyonkarahisar olarak biz yükümlülüklerimizi bu proje kapsamında yerine getirdik. Her şey bitti. Bizim projemiz bir yıldan fazla zamandır Bakanlıkta bekliyor. Tek sebep kaynak olmayışıdır.
OKUL ALANLARININ OTOPARK OLARAK KULLANILMASI İÇİN TAKİPTEYİZ
Kocatepe: Okullara büyük oranda destek oldunuz, tüm okulları gezdiniz. Bu proje nereden aklııza geldi, yansımaları nasıl oldu?
Burhanettin Çoban: Mayıs ayı sonu ile Haziran ayı itibariyle 105 okulumuzu merkezdeki ilkokul, ortaokul ve liseleri bizzat ziyaret ettim. Ziyaretlere eli boş gitmedim. Her okula bir son sistem bilgisayar ve led ekran televizyon hediye ettim. Dolayısıyla okullarımızı, sınıflarımızı, imkânlarını ve sınıf mevcutlarını görmüş oldum. Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, okul idarecilerimiz ve hatta velilerle sohbet etme imkânını buldum. Bu proje tamamen kendi aklımdan geçen bir proje. Şimdi birkaç ilden bana böyle bir proje için telefonlarda geldi. Bana, “Sen böyle bir şey yapmışsın” diye sorulduğunda ben de anlattım. İhaleye çıktık, 120 tane bilgisayar aldık. 120 tane led ekran televizyon aldık dedim. Zaten buna kanun da müsait. Belediyeler eğitim kurumlarına böyle bağışlarda bulunabiliyor. Gitmişken onları hediye ettik çok ta güzel oldu diye ifade ettim. Ancak bu konu basında çok yer aldığından ilçelerimizden, başka illerden çok yoğun telefon ve mail geliyor. Biz de isteriz diyorlar. Biz yasal olarak mevzuatımız gereği merkez ilçede ki ilkokul, ortaokul ve liseler dışında hiçbir okula maalesef bir yardımda bulanamıyoruz. Onu da belirtmiş olayım.
Kocatepe: Okul bahçelerinin otopark olmasıyla ilgili çalışmalarınız olmuştu ama, Bakanlık nedeniyle aşama kat edememiştiniz. Yeni dönemde olabilir mi?
Burhanettin Çoban: Biz Gedik Ahmet Paşa İlkokulu başta olmak üzere okullarımızın altına otopark yapmayı çok düşündük. Bana göre Afyon’da ilk yapılması gereken yıkılıp yapılması gereken ilkokul Gedik Ahmet Paşa İlkokuludur. Hala bu tezimi devam ettiriyorum. Veysel Bey de Milli Eğitim Bakanımızı aradı. Sayın Valilerimiz buradan aradı. Milli Eğitim Müdürümüz  “Ya bizim istediğimiz bir göz Allah verdi iki göz derler. Biz sıfırdan okula önünde Kültür Merkezine kavuşacağız. Bizim içinde bu çok önemli” diye bildirmelerine rağmen Milli Eğitim’den o zaman red gelmişti. Ancak her şeyde olduğu gibi bakan değişince politikalarda değişebiliyor. İsmet Yılmaz döneminde bu işe izin verileceğine dair sinyal almaya başlamıştık. Şimdi bakanımız tekrar değişti. Özel sektörden geldiği için bakanımızın ben bu işe izin vereceğini tahmin ediyorum. Böyle bir izin verilirse inşallah bizde 2019 yılında bizlerin projemiz her şeyimiz hazır. Hatta projeyi Gedik Ahmet Paşa İlkokulu Müdürünü çağırarak mimar arkadaşlar projeyi beraber yaptılar. Yani biz oturup kendi kendimize bir şey üretmedik. Okul Müdürümüzün talepleri doğrultusunda bir proje gerçekleştirdik. Güzel de bir proje olmuştu. Sadece orada değil tabi. Bu inşaat yapılmamışken Şemsettin Okulumuz yenileniyor. Yenilenmemiş tüm okullarımızda bu proje uygulanabilir.
MİLLET KIRAATHANEMİZ VE MİLLET BAHÇEMİZ ÇOK GÜZEL OLACAK
Kocatepe: Cumhurbaşkanımızın Kıraathane Projesi ile ilgili bir çalışmanız var mı
Burhanettin Çoban: Cumhurbaşkanlığımızın Kıraathane Projesi ile ilgili bu projeyi çok enteresan ben birkaç gün önce yine bir açıklamasında dinledim. Sayın Cumhurbaşkanımız bu projeyi İstanbul-Zeytinburnu’nda bu projeyi görmüş. Bundan çok etkilenerek kendisi bunu tüm Türkiye’ye yayalım demiş. Biz de bu seçim vaatlerinde bu projeyi duyunca dedik ki biz devletimizin yapmasını beklemeyelim, onlar yaparsa ikinci yerimiz olsun. İnşallah benim aklımdan geçiyor, Veysel Eroğlu adına biz 65 bin metrekarelik alanda çok güzel bir park yapıyoruz. Kafeteryamızın da şu anda kaba inşaatı bitti. Diğer işleri devam ediyor. Alanı da fena değil. İnşallah bu kafeteryamızı ben Belediye adına “Millet Kıraathanesi” olarak yapacağım. Bu da öğrencilerimize kitap dostu insanlara ücretsiz çay-kahve imkânı, unlu mamuller imkânı da inşallah yine çorba imkânı yapılabilir. Veysel Eroğlu Parkını inşallah bu amaçla kullanmayı düşünüyoruz. Tabii devletimizin benim anladığım kadarıyla Cumhurbaşkanımızın vaadi devlet adına bunu yapacak. O ikinci defa yapılmış olabilir.
Kocatepe: Cumhurbaşkanımızın Millet Bahçesi projesiyle ilgili sizin bir düşünceniz var mı? Atatürk Stadı ile ilgili söylenenleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burhanettin Çoban: Millet Projesiyle ilgili yine Cumhurbaşkanımızın bu seçimde bir açıklaması oldu. Birkaç ilde de bunun startı verildi. Biz de daha doğrusu ben bu konuda değerli milletvekillerimizi bu konuda bilgilendirdim. Değerli eski Bakanımız Veysel Beyi de bilgilendirdim. Bizim tabi eski stat arazimizin tapu devri hatta ruhsatları bile verilip inşaat başladığı için böyle bir şey yapmak mümkün değil. Sakarya’da ve birkaç yerde her ne kadar TOKİ’ye devir edilip vatandaşa satılmışsa da daha sözleşme imzalanmamış tapu devri yapılmamış geri alım söz konusu olabilir. Ama burada böyle bir şey söz konusu değil. Çünkü para ödeneli 3 seneyi geçti. Tapuların devri yapıldı hatta millet proje çizdirip ruhsatlarını alıp inşaata başladılar. Bence daha büyük bir alan bu amaçla değerlendirilebilir. Bende böyle bir alanının tespitini yaptım. Değerli milletvekillerimize, eski Bakanımıza ilettim onlarda çok büyük bir anlayış ve olgunlukla karşıladılar. Tabi yerini şimdiden söylemem doğru olmaz ama bu gerçekleştiğinde stattan daha güzel bir alanın şehir merkezinde  400 bin metrekare alanda herşeyi hazır. Dümdüz alan. Takip edecekler inşallah.
RESTORASYONU YAPILMAYAN ÇEŞME VE TÜRBEMİZ KALMAYACAK
Kocatepe: Türbeler ve çeşmelerle ilgili önemli çalışmalar yaptınız, bu konuda yeni çalışmalarınız var mı?
Burhanettin Çoban: Afyon’da ne kadar çeşme ve türbe varsa hepsini restore ettik elhamdülillah. Kiminde de çalışmalarımız devam ediyor. Kimilerinde bitirdik restorasyonu. En son Sahipler Sultan devam ediyor. Demiryalayan’ı da bitirdik, Hayırsever Şükrü Şensoy ağabeyimiz Allah razı olsun. Gazetede duyunca kendisi bize geldi, biz ondan rica etmedik. Müsaade edin burayı ben yapayım dedi. Demiryalayan’ı Şükrü Şensoy ağabeyimiz yaptı. Tabi bu duyarlılığı tüm hemşehrilerimizden de bekliyoruz. Ama biz hepsini yapacağız inşallah. Çeşmelerin restorasyonu da bitiyor. Hepsi bitecek yani bu dönemde restorasyonu yapılmayan türbe, çeşme kalmayacak.
SPORDA BÜTÇE YÜKÜMÜZ ÇOK ARTTI. DESTEK BEKLİYORUZ
Kocatepe: Belediye olarak spora büyük destek veriyorsunuz. Bütçe yükü ağırlaştı. Sponsor çağrısında bulunmuştunuz. Dönüş oldu mu, bundan sonrası nasıl olacak?
Burhanettin Çoban: Yükümüz çok arttı sporda bir de biz Dünya Motokross şampiyonası için Dünya Motosiklet Federasyonu ile bu mutabakatı yaparken 1 milyon Euro yıllık para ödeyecektik Dünya Motosiklet Federasyonu’na. 3 bin 600’dü Euro, bugün 5 bin 600 liraya çıktı. Çok ciddi bir ilave yük geldi bize buradan. Devletimizin bakanları söz verdi destek olacağız diye. Bu arada voleybol en üst ligdeyiz, basketbol en üst lige çıktık şampiyon olarak. Bunlarda çok ciddi yüklerimiz var. Bunu bizim belediye imkanları ile sürdürmemiz hiç hiç mümkün değil. 400 tane işinsamız 10’ar bin lira verse biz basketi de Allah’ın izni ile hiçbir şekilde geriye düşürmeden götürebiliriz. Çünkü basketbolda 13 milyonluk asgari bir bütçe var, bunun 5 milyonu federasyondan geliyormuş, geriye kaldı 9 milyon. Bunun 4 milyonunu 400 işinsanımız 10’ar bin lira verse 4 milyon lira yapıyor. Geriye kaldı 5 milyon lira, bunu da biz belediyeden Allah’ın izni ile ayarlarız. Bu bize sorun olmaz. Maalesef sponsor çağrımıza bir cevap alamadık. Şeker Fabrikası’nı alan firmayla da bir ön haber yolladık, onların fabrikayı devralmasını bekliyoruz. Onlardan böyle bir ricamız olacak..
Kocatepe: Başkanım 400 işadamı diyoruz, 400 işadamından da umduğumuzu bulamazsak sıkıntı var mı?
Burhanettin Çoban: Tabi ki de sıkıntı var. Bu iş parasız dönmüyor. Bir de artık bu liglerde yabancı sporcu ağırlığı arttığı için, döviz çok yükseldi, geçen seneye göre dövizden kaynaklan zarar yüzde 50’ye yaklaştı.  Dolayısıyla bunun sürdürülebilmesi için bu tür desteklerin olması gerekiyor. İşinsanlarımızdan da bu konu da destek bekliyoruz.
ADAYLIK İÇİN KENDİMİ 2009 ve 2014’DEKİNDEN DAHA ŞANSLI GÖRÜYORUM
Kocatepe: Siz Başkanlık için yeniden adaysınız. Parti içerisinden başka aday çıkar mı, parti içi dengeler konuşuluyor, sizce durum nedir?
Burhanettin Çoban: Allah nasip ederse biz ilk göreve geldiğimiz zaman biz üç dönem için geldik diye söylemiştik. Tabi hiçbir makam ebedi değil. Mutlaka bu makamlar bir gün sona erecek. Biz buna inançlı insanlarız. Kadere inanan kederden emin olurmuş. Biz de kadere elhamdülillah inanıyoruz. Biz yine 2019 seçimleri için Allah nasip ederse aday adayı olacağız. Partimiz, yetkili kurullarımız, genel merkezimiz uygun görürse biz tekrar devam etmek istiyoruz. Ama tabi aday olmak herkesin hakkı. Parti içerisinde de parti dışarısından da bir takım insanlar aday adayı olabilir. İşte bir milletvekilliği seçimi oluyor, 6 milletvekili için AK Parti’den 47 tane aday adayı vardı. Başka illerde daha fazlaydı. Dolayısıyla başka insanlara siz aday adayı olmayın deme hakkımız yok. Onlar da olabilir. Parti yetkili kurullarımız, genel merkezimiz en uygun değerlendirmeyi yapar ve en uygun aday kimse onunla seçime gider, biz de buna saygı gösteririz. Ama şimdiye kadar başka illerde adaylar hazır, ilan ediyorlar kendilerini ben duyuyorum. Ama ilimizden ben aday adayı olacağım diye daha hiçbir kimseden böyle bir şey duymadık. Herkesin hakkıdır, biz buna rıza gösteririz ama biz kendimizi de her zaman olduğunda daha da fazla şanslı görüyoruz. Bunda da ben bir tevazu yapmaya gerek duymuyorum. Çünkü bu dönemde özellikle bizim hizmetlerde böyle şaha kalkış dönemimiz oldu. Yani sporda bile bir takım kuramayan ve bir başarı sağlayamayan illerimiz var. Bakınız biz bugün sadece spor kulüpleriyle değil, spor tesisleriyle de dünya çapında yeni yarışlar ve projelerimizle Türkiye’de olmayan şeyleri yaparak bir çok büyük şehrin de önüne geçecek evsafa gelmiş iliz. Tevazu göstermeye gerek yok. Ben esas bu hizmetlerimizle 2009 ve 2014’e göre daha şanslı görüyorum kendimi. Elhamdülillah Allah’ta bizi inşallah mahcup etmesin. Ama tekrar tekrar söylüyorum, elbet bu makamlar geçici. Bir gün, şimdi olmazsa bile elbet bir gün sona erecek. Demokrasinin de güzelliği bu partiler aday gösterir halk seçer, halk kimi seçmişse de ona saygı gösterilir. Bunu da şehrimizin belediye başkanı olarak görmek de bizim görevimiz.

Bakmadan Geçme