Hızarcı, İslam ve batı medeniyetini mukayese etti
Ramazan'da İkindi Sohbetlerinin 21'inci gün konuşmacısı Hayrat Vakfı'ndan Mesut Hızarcı oldu. Hızarcı, 'İslam Medeniyeti ile Batı Medeniyetinin Mukayesesi' başlığında sunum yaptı. Sunum öncesi Kur'an-ı Kerim tilavetini Eyüp Demir gerçekleştirdi.'ALLAH DAİM ETSİN'Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi'nin bu yıl 7'incisini düzenlediği Ramazan'da İkindi Sohbetlerinin 6'sına da davet edildiğini belirten Mesut Hızarcı Şube'nin eski Başkanı İbrahim Durgut'a ve mevcut [&hellip]
Ramazan’da İkindi Sohbetlerinin 21’inci gün konuşmacısı Hayrat Vakfı’ndan Mesut Hızarcı oldu. Hızarcı, “İslam Medeniyeti ile Batı Medeniyetinin Mukayesesi” başlığında sunum yaptı. Sunum öncesi Kur’an-ı Kerim tilavetini Eyüp Demir gerçekleştirdi.
“ALLAH DAİM ETSİN”
Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi’nin bu yıl 7’incisini düzenlediği Ramazan’da İkindi Sohbetlerinin 6’sına da davet edildiğini belirten Mesut Hızarcı Şube’nin eski Başkanı İbrahim Durgut’a ve mevcut Şube Başkanı Prof. Dr. Mustafa Güler’e teşekkür etti. Allah’tan sohbet programlarının hayırla, bereketle ziyadeleştirmesini dileyen Hızarcı, “Ramazan’da İkindi Sohbetleriyle Gedik Ahmet Paşa Medresesine (Taş Medrese) kıymet veren, yapılış gayesine muvafık güzel bir faaliyet icra ediliyor. Allah rızası dairesinde daim eylesin” dedi.
“ÜÇ UNSUR ŞART”
“İslam Medeniyeti ile Batı Medeniyetinin Mukayesesi” konulu konuşmasına öncelikle medeniyetin ne olduğunu anlayarak başlanması gerektiğini söyleyen Hızarcı, “Konu için biraz kitap karıştırıp lügatlere baktım. İbrahim Kılın’ın ‘İslam ve Batı’ isimli kitabında şöyle bir tanımlamaya rastladım. Güzel bir tanımlama. Kılın, ‘Medeniyet bir topluluğun sahip olduğu dünya görüşünün ve varlık tasavvurunun zaman ve mekân boyutunda tezahür ve tecessüm etmesi olarak tarif edilir’ denilmiştir. Bu tariften yola çıkarak diyebiliriz ki bir medeniyetin var olabilmesi için şu üç unsurun olması lazımdır. Birincisi bir topluluğun olması lazımdır. İkincisi bu topluluğun dünya görüşü ve varlık tasavvuru olması lazımdır. Yani maddi ve manevi bir bakış açısı olması lazımdır. Üçüncüsü de bu görüş ve tasavvurun zaman ve mekân boyutunda ortaya, açığa çıkması lazımdır.” diye konuştu.
“İKİ MEDENİYETİN ETKİSİ GÖRÜLÜYOR”
Bir toplumun varlık tasavvurunu şekillendiren o toplumun Allah, insan ve tabiat arasında kurduğu ilişki olduğunu belirten Hızarcı, “İnsan ile Allah arasında, insanla insan arasında, insanla tabiat arasında. Tüm bunların her birini ayrı ayrı değerlendirerek ortaya çıkan hakikat bir nevi bu medeniyetin bir nevi sıhhatini de belirlemiş oluyor. İnsanlık tarihi boyunca pek çok medeniyetin var ola geldiğini tarih kitaplarından okuyoruz. Mesela Mısır Medeniyeti tarihe mal olmuştur. Çin, Hint, Sümer, Maya gibi birçok medeniyetler tarih sahnesinde yer almışlardır. Tarihte önemli etkinlikleri de olmuş. Tüm bunları okuyoruz. Günümüz dünyasında ağırlıklı olarak İslam Medeniyeti ile Batı Medeniyetinin etkisini görüyoruz. Batı Medeniyeti derken biz doğu da onlar batı da şeklinde değil de özellikle batının eski antik Yunan çağından tutun ortaya çıkardıkları halen süre gelen fikir alt yapısının aslında o eski dönemlere ait olduğunu sunumum da ortaya koymaya çalışacağım. Bu iki medeniyet bu iki akım ağırlıklı olarak görülüyor. Bir dip nota ihtiyaç var ki batı medeniyetini yerden yere vuracağız. Ama batı medeniyetinin de kendisine ait güzellikleri olabilir. Her batıl davanın her yönü batıl olmak zorunda değil diye bir kural var. Ama bu batının hasenatına galip geldiğinden artık hasenatları yok hükmünde olarak değerlendiriliyor.” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi