'Hiçbir cemaatin devlette örgütlenmemesi lazım'
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Karagöz, genel siyasi gidişi değerlendirdi.Burcu Aydın: Ülke gündeminde sıcaklığını koruyan yolsuzluk tartışmaları, MHP'nin çizgisi itibariyle genel durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?Mehmet Karagöz: Biz MHP olarak yolsuzlukların başladığı dönemde Genel Başkanın uyarıları oldu, bizim uyarılarımız oldu. ABD'den uzak durun diye uyardık. Dört bakanın o yolsuzluk olaylarından sonra bir daha göreve [&hellip]
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Karagöz, genel siyasi gidişi değerlendirdi.
Burcu Aydın: Ülke gündeminde sıcaklığını koruyan yolsuzluk tartışmaları, MHP’nin çizgisi itibariyle genel durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mehmet Karagöz: Biz MHP olarak yolsuzlukların başladığı dönemde Genel Başkanın uyarıları oldu, bizim uyarılarımız oldu. ABD’den uzak durun diye uyardık. Dört bakanın o yolsuzluk olaylarından sonra bir daha göreve getirmemenin yetmeyeceğini bunların adalete teslim edilmesi gerektiğini, hukukun yargılayıp ona göre değerlendirilmesi gerektiğini söyledik. Reza Zarrab’ın da ABD’ye gitmesi onun petrol işi yaptığı, İran’dan alışveriş yaptığı malumdur. İran’da ambargo uygulanan ülke konumundadır. MHP’nin bakış açısı Reza Zarrab’ın şahsında Türkiye Cumhuriyetinin yargılanmasıdır. Onun ambargoyu delme hareketlerinden dolayı Türkiye ambargoyu delen ülke pozisyonunda yer alacak. Bundan sonra Türkiye’ye ambargo uygulanacak. Dolayısıyla bundan kurtulup bir derdimiz varsa kendi içimizde görmek lazım.
Burcu Aydın: Ana muhalefet partisinin bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mehmet Karagöz: Ana muhalefet partisinin bakışını da yanlış buluyoruz. Konu Türkiye meselesidir. Cumhurbaşkanı, Başbakan veya siyasi partiler meselesi değildir. Mesele Türkiye meselesidir. Buradan kurtulup kendi içerimizde gereğini yapmamız lazım. Sayın Kılıçdaroğlu’nun elindeki belgeleri siyaseten kullanması bir yere kadardır. Ancak eldeki belgelerin hukuka teslim edilmesi gereklidir. Gereğin hukuk yapar. Milletvekillerinin dokunulmazlıkları kalktı. Dolayısıyla bundan sonra yargılamakta kolaydır. Yaptığı hareketler Türkiye Cumhuriyeti Devletine zarar veriyor. Rahmetli Başbuğumuz bir röportajında, ‘Türkiye’nin hiçbir karakolunda işkence yapılmamaktadır’ demiştir. Kendisine ‘Bunu siz mi söylüyorsunuz?’ diye sorulduğunda tırnakları çekilip işkenceyi bizzat görmesine rağmen ‘Türkiye’nin hiçbir yerinde işkence yoktur’ demiştir. Devletimizi küçük düşürecek, milletimizi zora sokacak şeylerden elbette devletin bekası için geri durmak zorundayız. Varlığımız devletimizin varlığına bağlıdır. Türk Milletinin geleceği için bunu yapmak zorundayız.
Burcu Aydın: Uluslararası platformda devlet itibarının zedelenmesinden mi endişe duyuyorsunuz?
Mehmet Karagöz: Suriye’de, Bosna Hersek’te insanların halini görüyoruz. Devlet varsa biz varız. Devlet yoksa biz başka milletler gibi bir yere göç edemeyiz. Etmiyoruz Türk’ün kültüründe böyle bir şey yok. Dolayısıyla devlet varsa biz varız devlet yoksa biz yokuz. Yeri geldikçe söylediğimiz sözlerden biri de, devletimizin ebet müddet yaşaması için benim varlığımda, çoluk çocuğumun varlığı da milyon kere feda olsun. Eğer Çanakkale’de insanlarımız kendilerini feda etmeselerdi biz bu röportajı yapamazdık. Afyon’da Kocatepe’de Kurtuluş Savaşı, Başkomutanlık Meydan Muharebeleri yaşanmasaydı biz bugün yoktuk. İnsanlarımız öleceklerini bile bile Çanakkale’de can verdikleri için bizlerin varlığı devam ediyor. Dolayısıyla tüm siyasi kaygılardan uzak durmak lazımdır. Devlet battıktan sonra benim partim birinci parti olsa ne olur?
Burcu Aydın: Ana muhalefet partisini eleştirdiniz. Peki, uyarı ya da uyarılarınız da var mı?
Mehmet Karagöz: Ana muhalefet partisini eleştirirken iktidar partisini de uyarıyoruz; tarihten ders almak lazımdır. Geçmişten ders alırken bundan sonra da hata yapmamaları lazımdır. Tarih tekerrürden ibarettir. Ama biz de diyoruz ki, tarihten ders alınsaydı tekerrür mü ederdi? Cemaatlere, cemiyetlere bir yere kadar sempati var ama devlette yapılanmaya kalktıkları zaman hiçbir siyasi partinin hiçbir örgütün, hiçbir cemaatin, cemiyetin devlet içinde örgütlenmemesi lazım. Zamanında bunlara çok yol verildi. Sonrasında Türkiye Cumhuriyeti ne hallere geldi? Hala daha oradan devam ediliyor. Günümüzde Reza Zarrab davasında da orduya kumpaslar kuruldu. O günkü ordu mensupları vatan haini idi. Şimdi iş tersine döndü. Yarın nereye dönecek? Tarihten ders alırsak nereye döneceği biz yani devlet belirler. Devlet yönetenlerin de tekrar tekrar aynı hatalara düşmemeleri lazım. ‘Aldatıldım’ ‘kandırıldım’ filan dememeleri lazım. Onların aldatılıp kandırılmaları Türkiye Cumhuriyeti Devletinde yaşayan tüm insanları üzer. Türkiye Devletinden ümit bekleyen tüm dünya insanlarını, İslam Âlemini üzer. Devlet çıkarları siyasete alet edilemez.
Burcu Aydın: Piyasadaki ekonomik sıkıntı şikâyetleri her kesimden geliyor. Esnaf Odası Başkanlarından biri olarak siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Mehmet Karagöz: Devlet bazı şeyleri sübvanse etmeye çalışıyor. Kazanç elde edebilmek için ticaretin devam ediyor olması lazım. Vatandaş aldığı kredinin geri ödemesini nasıl yapacağını düşünerek korkuyor. Çünkü ticaret hakikaten zor durumdadır. SGK icraları başlatacağı yönünde açıklama yapıyor. Allah aşkına vurun ensesine artık bitirin o zaman insanları. İnsanlar zor durumda tıkanmış. Devletten de karşı açıklamalar gelince insanlar bunalıma giriyor. Ailelerde boşanmalar arttı. Cinayet oranları, uyuşturucu kullanma oranları maalesef arttı. Uyuşturucuya müptelalık arttı.
Burcu Aydın: Ekonomik sıkıntıya çözüm öneriniz nedir?
Mehmet Karagöz: Devletin üretim yapan sektörlere destek vermesi gerekiyor. Yurt dışından aldığımız eti biz burada üretiyoruz. Ette dâhil dışarıdan bizim ürettiğimiz malzemeleri getirirken onları biraz zorlaştırıcı tedbirler almak lazım. Navlun diye bir olay var onu uygulamak lazımdır. Yani dışarıdan gelen malzemelerde vergiyi biraz arttırmak gerekiyor. Gümrük Birliği filan da ben giderken onlara mal götüremiyorum ki benden doğru dürüst mal almıyorlar. Bizim kendi ürettiğimiz malzemeleri yurt dışından getirirken zorlayıcı tedbirler alınmalı. Yerli üreticiye de destek vermek lazım. Örneğin Sırbistan’dan et aldık. Oraya para verdik. O parayı burada ki hayvancılarımıza verseydik onlar biraz daha rahatlasaydı. Mazot fiyatı malumdur. Mazotu gemileri olan birine litre fiyatı 1,5 liraya verirken traktörüne mazot koyacak çiftçimize 5 liradan veriliyor. Bir geminin bir seferinde yaktığı mazot belki bir köyün bir yıl boyunca yaktığı mazottan daha fazladır. Üretim sektöründe olanlara kolaylık sağlamak lazımdır. Elektrik faturalarının düşürülmesi gereklidir. Her alanda üretim sektörleri desteklenip üretimlerin kolaylaştırılması şarttır. Vergi miktarları her şey kalem kalem bellidir. Biz kadar dünya da vergi ödeyen çok fazla devlet yok. Üretim sektörünün işinin mutlaka kolaylaştırılması zorunludur. >> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı