Nöbetçi Eczaneler
25 Ekim 2010 Pazartesi 03:00:00 Ağa tuttuğu çobana yüz koyunu teslim edip yaylaya göndermiş. Vakt-i zamanı geldiğinde yaylaya haber göndermiş, çobanı çağırtmış.
Sofra kurulmuş, ağa çobanı buyur etmiş.
“Gel bakalım evlat, anlat bizim koyunlar nasıl, ölen-kalan var mı? Hesabımızı görelim ben de senin hakkını vereyim” demiş.
Çoban başlamış hesap vermeye:
“Yağmur yağdı, gök çatladı
Yetmiş ikisinin ödü patladı
Onunu verdim kasaba
Onunu da katma hesaba
Önden gitti baş toklu
Arkasından beş toklu
Kurt kaptı birisini
Kalanın da getirdim derisini”
Demiş ve ağanın önüne bir koyun postu atmış.
Parmağı ile çobanın dediklerini sayan, bir daha sağlamasını yapan ağa şaşkınlığını attıktan sonra öfke ile sofradaki yoğurt kasesini kavradığı gibi çobanın başına geçirmiş:
“Ulan namusuz, koyunlardan hiç biri kalmadı, gitti bizim sürü desene”
Yüzündeki yoğurtları silmeye çalışan çoban, şöyle bir gözünün önünü gördükten sonra, “Celallenme ağam, bak hesabını doğru verenin yüzü böyle ak çıkar” demiş.
“Nereden çıktı bu hikaye” derseniz son günlerin tartışma konularına bakmanızı öneririz. 12 Eylül’de yapılan referandum geçeli epey zaman oldu ama yankıları hala sürüyor. Partilerin hepsi hesap peşinde.
Bir kısmı yüzde 58’in, kalan kısmı da yüzde 42’nin hesabını yapıyorlar. İktidar cephesinin seçmeninde netameli bir durum görünmüyor, keyifler yerinde ama muhalefet cephesinde durum pek iyi değil. Çobanın hesabına benzeyen savunmalarla gönüller alınmaya çalışılıyor. İkna konusunda sıkıntı bitmiyor. Bitmiş olsa Ankara’da merkez sağ ve merkez solu derleyip toparlamaya yönelik çabalara yeniden hız verilir miydi hiç?
Bu hikayeyle birlikte yerel basındaki durum da canlandı birden gözümüzde.
Yurt genelinde yerel basın son günlerde Kamu ihale Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklik nedeniyle yine korkulu rüyalar görüyor. Eğer gündemdeki taslak yasalaşırsa yerel basının ayakta durmasını sağlayan resmi ilanlarda büyük düşüş yaşanacak ve pek çok yerel gazete zora düşecek gibi görünüyor.
Kamu ihale mevzuatı son yıllarda yapılan 54 değişikliğin ardından bir kez daha yenilenecek. Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan taslak kanunlaşırsa, bundan sonra kamu kuruluşları, belediyeler, özel idareler 50 bin liranın altındaki ihaleleri istediklerine verme imkânına sahip olacak. Taslağa göre “yaklaşık maliyeti 50 bin lirayı aşmayan mal, hizmet alımı ve yapım işleri” ile “temsili ağırlama faaliyetleri kapsamında yapılacak konaklama, seyahat ve iaşeye ilişkin alımlar”, ihale komisyonu kurma, yeterlilik kurallarını arama, teminat alma ve sözleşme yapma zorunluluğu bulunmaksızın piyasada fiyat araştırması yapılarak temin edilecek. 2009 yılında toplam 66.2 milyar TL.lik ihalenin 14.6 milyar TL’lik bölümünü belediye ihaleleri oluşturmuş. Yürürlükteki kanun gereği, büyüğü ile küçüğü ile bu ihalelerinin tamamını Kamu İhale Kurumu gerçekleştiriyor. Kısaca KİK denilen Kamu İhale Kurumu, Kamu ihalelerinde rekabeti ve şeffaflığı sağlamakla sorumlu. Hazırlanan tasarı ile ihalelerin bir bölümünün KİK’in görev ve sorumluluk alanın dışına çıkarılması amaçlanıyor. İhale olmayınca haliyle ihale ilanı da olmayacak ve yerel basının gelirleri azalacak.
Durum böyle iken gazetecilikle ilgili meslek örgütleri ve devlet kurumlarının temsilcileri öylesine açıklamalar yapıyor ki, akla hemen “çobanın hesabı” geliyor.
