Döviz kurundaki fahiş artışla birlikte “Dövizini bozdur, oyunu boz” kampanyası başlatıldı. İyi de oldu. Hayırlı olmasını ve yaygınlaşmasını diliyoruz.
Ama bu şuur için aslında biraz geç kalındı. Yani iş bu kıvama gelmeden önce Amerikan doları ve avroyu yatırım aracı görmemek gerektiği düşüncesindeyim.
Hele hele düğünlerde takı ve hediye olarak bilmem kaç dolar ya da avroyu geline, damada takmak ayrı bir garabetti. Takılacak olan dövizin ederi TL ya da onun ederi yettiğince bir takı takmaktan hep imtina ettik.
Yine düğün ya da nişan törenlerinde dövizlerin sahtesini ve gerçeğini eğlence ve oynama esnasında baş aşağı etmeyi bir ayrıcalık ve ego tatmini olarak gördük. Başka bir konu sapma olmasın ama Türk Lirasını da gerçek ya da sahte bu şekilde havaya atıp yerlerde süründürmek te apayrı bir yanlışlıktı.
Yatırım kalemi olarak döviz tercih etmenin de çok akli selim olduğu kanısında değilim. Niye mi? Yılların güvenli yatırım limanı yastık altı altınla da bunu sağlamak mümkündü çünkü.
Dört tarafı denizlerle ve hainlerle çevrili güzel vatanımız üzerine yıllardır oynanan küresel oyunlar boyut değiştiriyor. Bu kapsamda dövizdeki fahiş artışın milli reflekslerin uyanmasına sebep olmasını dilerken, yukarıda sözünü ettiklerimin akıl-vicdan süzgecinden geçirilmesini ümit ediyorum.