Her şeyi 30 Ağustos zaferine borçluyuz

Tank Kurmay Binbaşı Hamza Demirel, Kocatepe'de tarihi askeri harekatı anlattı. Binbaşı Demirel, Faik Rıfkı Atay’ın sözlerine atıfta bulunarak “Bugün neyimiz varsa bağımsız bir devlet kurmuş isek, hür vatandaş olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak belki nefes alıyorsak hepsini ama her şeyi 30 Ağustos Zaferine borçluyuz.” dedi Kocatepe Başkomutan Mustafa Kemal [&hellip]

Her şeyi 30 Ağustos zaferine borçluyuz

Tank Kurmay Binbaşı Hamza Demirel, Kocatepe’de tarihi askeri harekatı anlattı. Binbaşı Demirel, Faik Rıfkı Atay’ın sözlerine atıfta bulunarak “Bugün neyimiz varsa bağımsız bir devlet kurmuş isek, hür vatandaş olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak belki nefes alıyorsak hepsini ama her şeyi 30 Ağustos Zaferine borçluyuz.” dedi

Kocatepe Başkomutan Mustafa Kemal Anıtı programında Tank Kurmay Binbaşı Hamza Demirel tarafından arazi tanıtılarak harekat anlatıldı. Binbaşı Demirel’in harekatı anlattığı sırada Tınaztepe ve Belentepe’den temsili topçu atışları yapıldı
Zafer Türk bağımsızlığının eseri
Tank Kurmay Binbaşı Hamza Demirel 1834 rakımlı Kocatepe de araziyi tanıtıp 30 Ağustos Zaferine ulaşılan harbi anlattı. Binbaşı Demirel, 88 yıl önce 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayarak 30 Ağustos 1922 tarihinde Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile sonuçlanan büyük taarruz harekatı için Atatürk’ün büyük nutkunda; “Her safhasıyla düşünülmüş, hazırlanmış, idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekat Türk Ordusu’nun Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihe bir kere daha getiren muazzam bir eserdir. Bu eser Türk Milleti’nin hürriyet ve istiklal düşüncesinin ölümsüz bir abidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evladı bir ordunun Başkomutanı olduğumdan mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur.”ifadelerini kullandı. Tank Kurmay Binbaşı Hamza Demirel, bugün bu eseri yaratan bir milletin evladı olmanın verdiği büyük gururla 26 Ağustos 1922 sabahı Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, Genel Kurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ve 1. Ordu Komutanı Nurettin Paşa’nın bizzat bulundukları 1. Ordu Komutanlığı’nın gözetleme yeri olan 1874 rakımlı tepede tarihe tanıklık edileceğini kaydederek; “Üzerinde 5 rakamı bulunduğu tepe Güneytepe olup bu tepenin hemen ötesinde kayalık görünüm arz eden tepe Kaleciksivrisi tepedir. Kaleciksivrisi tepenin kuzeydoğusundaki meskun mahal Afyonkarahisar’dır. Doğumuzdaki düzlük Afyonkarahisar ovasıdır. Afyonkarahisar ovasının güneydoğusundaki yükselti Kızıldağ’dır. Güneyimizdeki ilk yükselti Mantarlı tepedir. Mantarlı tepenin hemen ötesinde buradan görülmeyen Şuhut ilçesi vardır. Şuhut ilçesi ile Kocatepe’yi birbiren bağlayan o zaman top ve ikmal yolu olarak kullanılan bir patika mevcuttur. Bu patika günümüzde yeniden açılmış ve Zafer yolu olarak adlandırılmıştır. Batı istikametine bakıldığında önümüzde gördüğümüz düzlük küçük Sincanlı ovasıdır. Küçük Sincanlı ovasında ağaçlıklar içinde gözüken meskun mahal Serban köyüdür. Serban köyünün batısında gözüken meskun mahal Akharım köyüdür. Akharım köyünün hemen batısında ufka resmi düşen tepe Çatma dağıdır. Yine Akharım köyünün hemen kuzeyinde yarısı ağaçlık yarısı çıplak olan tepe Dikmen Dede tepedir. Dikmen Dede tepeden kuzeye doğru kaydığımızda bir kubbe gibi gözüken tepe ve kuzeye doğru uzanıp yer yer çıplaklık olan tepe Çiğiltepe’dir.”dedi.
Savaş hazırlğı zaman gerektirdi
Dikmen Dede tepede ve Çiiğiltepe’nin batısında ufka resmi düşen dağla bağ blokunun Ahır dağları olduğunu kaydeden Tank Kurmay Binbaşı Hamza Demirel, üzerinde 15 rakamının bulunduğu tepe olan Tınaztepe kuzey uzanımının Sivritepe olduğunu söyledi. Tınaztepe’nin kuzeyinde gözüken ovanın büyük Sincanlı ovası olduğunu ifade eden Binbaşı Demirel; “Büyük Sincanlı ovası ile küçük Sincanlı ovasını birbirine bağlayan Damlalı boğazı hemen önümüzdeki Tınaztepe ile ötesindeki Çiğiltepe’nin arasında bulunmaktadır. Afyonkarahisar-Sandıklı demiryolu ve karayolu Damlalı boğazından geçmektedir. Üzerinde 23 rakamının bulunduğu tepe Belentepe’dir. Üzerinde 1. ve 4. Kolordulara ait arı hattı işaretinin bulunduğu tepe Yarıkkaya mevkiidir. 11 Rakamının bulunduğu tepe Hacca tepe ve kuzey uzanımı ise Beytepedir. Harekat öncesi durum özetle şu şekildedir. Yunan ordusu 23 Ağustos 1921’den 13 Eylül 1921’e kadar 22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesinde zafer Türk askerinin olmuştur. Atatürk’ün milli mücadelenin başlangıcından Sakarya Meydan Muharebesi’nin sonuna kadar uygulamış olduğu stratejinin amacı stratejik savunma yolu ile Yunan ordusunun savaşma azmini yavaş yavaş felce uğratmaktı. Bu sağlandıktan sonra Yunan Silahlı Kuvvetleri üzerinde kesin sonuç almak üzere giri-şilecek taarruzun hazırlıklarına başlanmıştır. Bu hazırlık öyle olmalıydı ki kesin sonuçlu bir muharebe ile düşmanın yok edilebilmesi sağlansın. O günün koşulları bu hazırlık için uzun bir zaman gerektiriyordu. Ancak 10 aylık gibi bir hazırlık süresi içerisinde yurt içi ve dışı kaynaklardan azami ölçüde istifade ederek kuvvetlerimiz personel yönünden olduğu kadar silah, araç ve gereç bakımından da takviye edilmiş ordunun taarruz gücü en üst düzeye çıkarılmıştır. Taarruzdan önce her iki ordunun muharebe gücünün mukayesesi panoda arz edilmektedir. Her iki ordunun insan güçleri yaklaşık olarak birbirine denktir. “diye konuştu.
Asıl taarruz 1. ordu da
Yunan ordusunun Sakarya’da uğradığı yenilgiden sonra Türk Ordusu ile arasında büyük bir mesafe koyarak Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar hattı ile belirlenen bir mevziye yerleşerek inisiyatifi Türk ordusuna bırakmak zorunda kaldığını anlatan Tank Kurmay Binbaşı Hamza Demirel; “Yunan kuvvetleri işgal ettikleri bu hattı sivil halkıda çalıştırarak çok iyi bir şekil-de takip etmişlerdir. Yunanlılar ve onlara her türlü desteği sağlayan yandaşları bu hattın geçilemeyeceğine o kadar güveniyorlardı ki ‘Türkler bu tahkimatı 4-5 ayda geçebilirlerse büyük bir mucize olur.’diyorlardı. Halbuki Türk Ordusu bu tahkimatı 2 gün gibi kısa bir zamanda düşürecektir. Yunan kuvvetleri kuzeyden güneye Gemlik-Bilecik arasında 11. tümen, Bilecik ile Kütahya doğusundaki Türmenbağı arasında 3. Kolordu, Türkmenbağı-Kazuçuran tepe kuzeyi arasında 2. Kolordu’ya ait bir piyade taburu, Kazuçuran tepe-Afyonkarahisar doğusu Toplusivrisi arasında 1. Kolordu, Toplusivrisi-Bukazdağı arasında 2. Tümen, bunun güneyinde Menderes bağcısı boyunca sırayla; 54. 31. ve 18 alaylar ileri savunma hattında. İkinci Kolordu Döğer, ğtlat, Eğlet bölgesinde ve süvarı tümeniyle Uşak-Ulubey bölgesinde ihtiyatlı olmak üzere bulunduğu hattı işgal ve tahkim etmiştir. Ahır dağları sırf ormanlık ve sarp olduğu için bu bölgede 15 kilometrelik bir boş alan bırakılmıştır. Türk kuvvetleri düşmanı kuzeye atıp İzmir ile ulaşımını kesmek ve geri çekilmeden bu bölgede imhasını sağlamak maksadıyla güneyden kuzeye, Menderes vadisinden Bukazdağına kadar olan Menderes müfrezesi, Bukazdağı-Afyonkarahisar-Akarçay arasında 1. Ordu, Akarçay-Eskişehir kuzeyi arasında 2. Ordu, Eskişehir kuzeyi Gemlik körfezi arasında Kocaeli grubu taarruz kademesinde. Asıl taarruz 1. Ordu bölgesinde olmak üzere tertiplenmiştir.”şeklinde konuştu
Harp Kocatepe de idare edildi
Başkomutanlık tarafından hazırlanan planın Kaleciksivrisi tepe ile Tınaztepe arasındaki 12 kilometrelik bir tepede düşman mevzilerini yarmak 5. Süvari Kolordusu ile Ahır dağları üzerinden aşarak düşmanı geriden kuşatmak, diğer bölgelerde ise tespit etmek ve Murat dağı ile büyük Sincanlı ovasında düşmanın imhası esasına dayandığını söyleyen Tank Kurmay Binbaşı Hamza Demirel şöyle konuştu: “Bu maksatla asıl taarruz bölgesinde 12 piyade tümeni ve 3 süvari tümeni toplanarak sıklet merkezi tesis edilmiş, düşmana piyade gücü yönünden bire üç kuvvet üstünlüğü sağlanmıştır. Bu bölgeye kaydırılan birlikler özellikle gece yürüyüşleri ve gündüzleri aldatma hareketleri yaparak baskın prensibinin başarıyla uygulanmasını sağlamıştır. 26 Ağustos 1922 günü sabahı muharebeyi yakından izlemek ve idare etmek üzere gün ağarmadan Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa, İsmet Paşa ve 1. Ordu Komutanı Nurettin Paşa şu anda üzerinde bulunduğumuz Kocatepe’ye gelmişlerdir. Saat 4.30’da başlaması gereken topçu ateşi sis nedeniyle 5.00’de başlayıp 5.30’a kadar devam etmiştir. Hazırlık ateşini müteakip asıl taaruz bölgesinde batıdan doğuya doğru 1. Kolordu bölgesinde 57. Tümen Çiğiltepe, 14. Tümen Damlalı boğazı, 15. Tümen Tınaztepe, 23. Tümen Belentepe, 4. Kolordu bölgesinde 11. Tümen Beytepe, 5. Tümen Kaleciksivritepe, 8. Tümen Afyonkarahisar istikametinde taarruza başlamış ve düşman üzerinde tam manasıyla bir baskın sağlanmıştır. Saat 9.00’u gösterirken harekat büyük bir başarıyla gelişmiş Topçusivrisi ve Çiğiltepe’den başka düşmanın bütün dayanak noktaları elimize geçmiştir. Ancak Çiğiltepe’deki düşman mukavemetinin arttığı dikkati çekmektedir. 5. Süvari Kolordusu ise aldığı görevi cesaretle yerine getirip Çiğiltepe ve Topçusivrisi arasında Ahır dağları geçitlerinden geçerek Çayhisar’a girmiş düşmanın Kırka-Sinanpaşa savunma hattından taarruza başlamıştır.”
Harekat başarıyla sürdürüldü
Kuzeye gönderilen bir birlikle Yıldırım Kemal istas-yonu basılarak demiryolu ve telgraf tellerinin kesildiğini dile getiren Tank Kurmay Binbaşı Hamza Demirel, böylelikle düşmanın cepheye kuvvet kaydırmasına mani olunduğunu hatırlattı. İkinci ordunun 1. Ordu ile aynı anda taarruz ederek düşmanı cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdüğünü belirten Binbaşı Demirel şunları söyledi: “27 Ağustos sabahı gün ağarırken bütün cephede Türk kuvvetlerinin taarruzu yeniden başlamış saat 12.00’ye kadar devam eden kanlı muharebeler sonunda 57. tümenin hedefi olan Çiğiltepe hariç diğer tümenlerin hedefleri zapt edilmiş ve düşman cephesi yarılmıştır. 57. Tümen Komutanı hedefini ele geçiremediği için intihar etmiştir. Ancak tümenin hedefi olan Çiğiltepe çok kısa bir süre sonra saat 13.00’de ele geçirilmiştir. 5. Süvari Kolordusu düşman derinliklerinde bir kısım kuvvetleriyle Balmahmut’a doğru çekilen düşmanı bozguna uğratırken asıl kuvvetleriyle Yunan İhtiyat Kolordusu üzerine yönelmiştir. 27 Ağustos günü saat 14.00’den itibaren düşman kuvvetleri perişan bir halde Afyonkara-hisar ve Sincanlı ovalarına dökülmüştür. 28 Ağustos günü düşmanın çekil-mesi yer yer devam edi-yordu. 1. Ordu’nun görevi düşmanın İzmir istikametinde, 2. Ordu’nun ise Eskişehir ve Kütahya istikametine çekilmesini önlemekti. 1. Ordu Yunan kuvvetlerinden önce Dumlupınar mevzilerini ele geçirmek üzere batı yönünde ilerlemiş buna rağmen 1.ve 7. Yunan tümenleri Dumlupınar mevzilerine çekilmeyi başarmıştır. 5. Süvari Kolordumuz çekilmekte olan düşman kuvvetlerine Eğret dolaylarında düşman ihtiyat kolordusuna başarılı taarruzlar icra etmiştir. 29 Ağustos’ta harekatta durum yine başarıyla sürdürülmüştür. Taarruz 1. Ordu bölgesinde 1. ve 4. kolordular 1. hatta olmak üzere kuzey istikametinde devam etmiştir. 4. Kolordu düşmanın bütün unsurlarıyla Dumlupınar’a çekilmesini önleyerek 1. Kolordumuz da düşmanın çekilme yollarını kapatarak vazifelerini başarıyla yerine getirmiştir.”
Taktikler en iyi şekilde uygulandı
5. Süvari Kolordusunun da Çalköy dolaylarına çeki-len düşman kuvvetlerine taarruzlar yönelttiklerini ifade eden Tank Kurmay Binbaşı Hamza Demirel ,29 Ağustos akşamında 5 tümenlik Yunan kuvvetinin büyük ve küçük Adatepeler bölgesinde çember içine alınarak imhası için uygun koşullar yaratıldığını, 30 Ağustos’ta icra edilen Meydan Muharebesi ile bu birliklerin imhasının sağlandığını kaydetti. Sonuç olarak Atatürk’ün büyük taarruz plan ve uygulaması ile en parlak strateji ve manevra örneğini verdiğini aktaran Tank Kurmay Binbaşı Hamza Demirel sözerine şöyle devam etti: “Alınan tedbirlerle teşkilatta, idare destek de, komuta ve kontrol sisteminde elastikiyet sağlanmış, kesin sonuç alacak taarruz gücü tali taarruz bölgesine ayrılan kuvvetin 8 katı yapılarak sıklet merkezi ve kuvvet tasarrufu prensibi en iyi şekilde uygulanmıştır. Asıl taarruz yapacak kuvvetlerle tali taarruz kuvvetleri ayın zamanda ve koordineli olarak taarruz ettirilerek düşmana sıklet merkezimizi tespit etmesi önlenmiş, böylece düşman ihtiyat kolordusunu asıl taarruzun yapıldığı bölgeye kaydıramamıştır. Asıl taarruzun düşmanın taarruza elverişli olmayan güney kanadından yapılması ve süvari kolordusunun çok engebeli olan Ahırdağlarını aşması baskın sağlamış düşman ve tabiat şartalrı yenilmiştir. Baskının sağlanmasına gizlilik ve aldatmaya çok önem verilerek taktik olarak aldatma en iyi şekilde uygulanmıştır. Faik Rıfkı Atay’ın belirttiği gibi ‘Bugün neyimiz varsa bağımsız bir devlet kurmuş isek, hür vatandaş olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak belki nefes alıyorsak hepsini ama her şeyi 30 Ağustos Zaferine borçluyuz.’ Büyük taarruzdan zafer kazanarak bugünlere ulaşmamızı sağlayan başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahramanları saygı ve şükranla anıyoruz.” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme