'Her sabah aynı andı tekrarlayarak ülke ayağa kalkmaz'
SP Merkez İlçe Afyonkarahisar Başkan Yardımcısı Erhan Akpınar, Türk Andı tartışmasının kutuplaşmaya neden olduğunu söyledi. Akpınar, 'Andımız tartışmaları üzerinden oluşan gündemi endişeyle takip ediyoruz. Her sabah aynı andı tekrar ederek ülke ayağa kalkmaz' dedi   Saadet Partisi (SP) Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Erhan Akpınar dün sabah partide düzenlediği basın toplantısında gündemi ilişkin görüşlerini açıkladı. 'TÜRK [&hellip]
SP Merkez İlçe Afyonkarahisar Başkan Yardımcısı Erhan Akpınar, Türk Andı tartışmasının kutuplaşmaya neden olduğunu söyledi. Akpınar, “Andımız tartışmaları üzerinden oluşan gündemi endişeyle takip ediyoruz. Her sabah aynı andı tekrar ederek ülke ayağa kalkmaz” dedi
Saadet Partisi (SP) Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Erhan Akpınar dün sabah partide düzenlediği basın toplantısında gündemi ilişkin görüşlerini açıkladı.
“TÜRK ANDI TARTIŞMASI
ENDİŞEYLE İZLENİYOR”
SP Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Erhan Akpınar, Andımız konusunda süre gelen tartışmaların Türkiye’nin kutuplaşmasına neden olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Andımız tartışmaları üzerinden oluşan gündemi endişeyle takip ediyoruz. Bugün meselemiz; dürüstlüğü, doğruluğu çocuklarımızın ahlakına yerleştirmek, çalışkanlığı ise bir ideal haline getirmek olmalıdır. Yoksa her sabah aynı andı tekrar ederek bir ülke ayağa kalkmaz. Oluşturulan suni gündemlerle de bu milletin derdini örtbas etmek kimseye fayda sağlamaz. Siz bu kamplaşma siyaseti ve suni tartışmalar ile bu ülkenin insanlarını birbirlerine yabancılaştırırsanız bundan ancak ülkemiz ve milletimiz zarar görür.” dedi.
“TÜRKİYE’NİN PROBLEMİ
YÖNETİCİLERİN ZİHNİYETİ”
“İktidar son günlerde bir reform türküsü tutturdu, gidiyor.” diyen Akpınar, “Neymiş efendim; adalette, ekonomide reformlar yapılacakmış. Dünyanın hiçbir ülkesinde hem ‘Durumumuz adaletten, ekonomiye her konuda çok iyi.’ deyip hem de aynı konularda ‘Reform yapacağız.’ diyen bir başka iktidar bulamazsınız. Bunun yanında bir de diyorlar ki Anayasayı değiştireceğiz. Şimdi huzurlarınızda sormak istiyorum; siz adaleti sağlamak istiyorsunuz da önünüzü kesen anayasa maddeleri veya kanunlar mı var? Allah aşkına siz fabrika kurmak istediniz, istihdamı arttırmak isteniz de buna hangi kanun mani oldu? Emekliye, işçiye açlık sınırının üstünde bir ücret vermek istediniz de anayasanın hangi maddesine takıldınız? Tekrar tekrar vurgulamayı elzem görüyorum; bugün Türkiye’nin problemi yöneticilerin zihniyet problemidir.” diye konuştu.
“FİTRE RAKAMIYLA DAHİ OYNANIYOR”
2021 Yılı Ramazan ayı fitre bedelinin 28 lira olarak açıklandığını aktaran Akpınar şöyle konuştu: “İlginçtir; 2019 yılında 23 lira, 2020 yılında 27 lira olan fitre bedeli bu yıl 28 lira olarak kabul edilmiş. Hâlbuki yüzde 14,6 olan 2020 enflasyonuna göre bu rakam 31 lira, yüzde 25 olan mutfak enflasyonuna göre ise 34 lira olması icap ederdi. Ülkemizde enflasyon rakamları ile oynanıyor, işsizlik rakamları ile oynanıyor. Üzülerek ifade etmek istiyorum ki fitre rakamı ile dahi oynanıyor. Bu rakamlar aç bir insanın doyması için belirlenen rakamlar. Keyfi belirlenemez, hele iktidarın gönlünü hoş tutmak için hiç belirlenemez. Yine de ne yazık ki açıklanan rakam gerçekleri ele veriyor, biliyorsunuz ki fitre bir kişinin günlük temel beslenme ihtiyacını karşılayacak şekilde hesaplanır. Bu minvalde 4 kişilik bir ailenin bir aylık fitre bedeli baz alındığında bu miktar 3 bin 360 lira yapar. Bu ne manaya geliyor? Temel beslenme ihtiyacı için bir ailenin ihtiyacı olan miktar dahi 2 bin 826 lira olan asgari ücretten daha fazla demektir.”
“FİTRE HESABI DAR BOĞAZI
ANLATMAYA YETER”
Türkiye’de asgari ücretle çalışan işçi sayısının adeta devlet sırrı gibi saklandığını iddia eden Akpınar şunları söyledi: “Tahmini olarak söylüyorum Türkiye’de işçilerimizin yüzde 40’dan fazlası asgari ücretle hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Bu fitre hesabı bile milletin içine düştüğü dar boğazı anlatmaya yeter. Fakat bir acı örneği daha sizlere aktarmak istiyorum. Adalet Bakanlığının Adıyaman’da açtığı 9 kişilik temizlik görevlisi kadrosu için 5 bin 217 kişi iş başvurusunda bulunmuş. İşe başvuranlar arasında 156’sı lisans, 987’si ön lisans olmak üzere 1143 üniversite mezunu da bulunmaktaymış. Durumumuzun bu kadar vahim olduğu bir noktada sorumluluk sahipleri; ‘Türkiye’de yoksulluk sorun olmaktan çıktı. Ülkemizde işsizlik sorunu yok, iş beğenmeme sorunu var.’ diyerek tezviratta bulunuyorsa sorunlarımız nasıl çözülsün? O sebeple ısrarla diyoruz ki bizim meselemiz reformlar meselesi değil, zihniyet meselesidir.”
“TEK ÇIKIŞ ÜRETİME DÖNMEK”
Türkiye de sorunların çözümüne yönelik düşüncesini açıklayan Erhan Akpınar sözlerine şöyle devam etti: “Çok açık bir şekilde ifade etmek istiyorum ki; içinde bulunduğumuz sorunların yegâne çözüm yolu üretime dönük ekonomi anlayışına geçmektir. Bunun ne demek olduğunu sizlere bir mukayese ile izah etmek istiyorum. Samsung, 1938 yılında kurulmuş olan Güney Kore merkezli bir şirkettir. Samsung’un 2020 yılı faaliyet karı 32 milyar 408 milyon dolar, yıllık geliri ise 213 milyar 183 milyon dolar. Yani 1 trilyon 600 milyar liradır. Peki, Türkiye’nin 2020 yılında gerçekleşen bütçe gelirleri toplamı ne kadar? 1 trilyon 29 milyar 493 milyon liradır. 2021 yılı bütçe gelirleri gerçekleşme hedefi ise 1 trilyon 101 milyar 100 milyon liradır. Demem o ki yarım asır önce kendilerine destek için savaşa gittiğimiz Güney Kore’nin tek bir şirketinin cirosu, ülkemizin gelirleri toplamından daha fazlaysa vay bizim halimize.
>> Burcu AYDIN’ın Haberi