Her iki nikahı arka arkaya yapın, denkliği gözetin

“Size ve Evladınıza Mutlu Yuva” başlıklı sohbetin konuşmacısı İstanbul Baş Vaizi Mustafa Akgül, nikahta ilanın esas olduğunu resmi ve dini nikahın arka arkaya yapılmasının büyük önem taşıdığı mesajını verdi. Akgül, aile hayatının temelinin atıldığı evliliklerde eşlerin birbirlerine denk olmasının hayati önemi bulunduğunu, aksi takdirde bir tarafın ömür boyu bedel ödeyeceğini hatırlattı

İstanbul Baş Vaizi Mustafa Akgül, geçtiğimiz Cumartesi akşamı Rehberlik Araştırma Merkezi Salonu’nda (RAM) bir saat 30 dakika süren “Size ve Evladınıza Mutlu Yuva” başlıklı sohbette konuştu. Konferasa yoğun katılım gerçekleşti.
BOŞANMA AFYONDA’DA ARTTI
Toplantının açılış konuşmasını İl Müftüsü Burhan İşliyen yaptı. İşliyen, Müftülük olarak yürütmeye çalıştıkları çalışma ve projeleri belli bir disiplinde, daha dikkatli ve titiz şekilde hayata geçirmeye çalıştıklarını söyledi. Projelerin hedef kitlelerine ulaşma çaba ve gayreti ile çalıştıklarını anlatan İşliyen; “Projelerimizin afişlerinde görüleceği üzere konu ağırlıklı olarak aile ve aile hayatı üzerinedir. Aile sığınacak son limandır. Özellikle batılı toplumlara karşı sağlam aile yapımıza karşı dikkatsizliğimiz, özensizliğimiz devam ettiği takdirde övünülecek bir aile yapımızın kalmayacağı endişesini taşıyoruz. Ülke genelinde boşanan aile sayısında çok ciddi artış sözkonusudur. Afyonkarahisar’da Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğümüzden aldığımız istatistiki bilgilere göre şehrimiz de Türkiye ortalamasında boşanma vakalarında seyreden illerimizden bir tanesi.” dedi.
ALLAH’IN RAZI OLDUĞU AİLE KORUNMALI
Parçalanan aile sayısının her geçen gün artması ile beraber birşeyler yapılıp bir yerden tutulması zorunluluğuna dikkat çeken Müftü Burhan İşliyen, ailenin mutlaka gündeme alınması gerektiğini söyledi. İşliyen, aynı çatı altında yaşayan birbirine yabancı fertler olmaktan, birbirini anlamayan ve iletişim kuramayan kişiler olmaktan kurtulmak için çaba gösterilmesine ihtiyaç duyulduğunu anlattı. İşliyen; “Bu konuya el uzatarak bir şekilde Rabbimizin razı olduğu hayatı, O’nun razı olduğu bir aileyi oluşturmamız gerekiyor. Bu yüzden İstanbul Baş Vaizi Mustafa Akgül hocamızla sabah namazından itibaren yoğun programları gerçekleştirdik. Kendisi televizyon ekranlarından tanınıyor. Davetimize icabetleri, ve programları nedeniyle hocamıza teşekkür ediyoruz. Programın verimli olmasını Cenab-ı Hak’tan dilerken. Sayın Valimizin desteği ile hazırladığımız 13 projemizi değişik vesilelerle, değişik programlarla kamuoyuna duyuracağız.” diye konuştu.
MANEVİ GÜZELLİKLER ORTAYA ÇIKARILACAK
Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, insanlarla nasıl hemhal olunabileceği sorusu cevabının bilindiğini kaydetti. Bu çerçevede ilde halka hizmet eden tüm kurumlar ve kuruluşların üzerine düşen kağıt kalem işleri dışında insana dair bazı sorumlulukları olduğu değerlendirmesi yaptığını belirten Vali Güner; “İnşallah gerek Müftülüğümüz gerek Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüz gerekse diğer kurumlarımız halkımızla daha fazla hemhal olacak, halkımıza bilgilendirme, hissettirme, kolaylıklar sunma bazında bazı çalışmalara imza atacaklar. Toplumumuzun hususi ve özellikle Afyonkarahisar’da yaşayan insanlarımızın gönüllerinde, ruhlarında bir güzellik bir mutluluk oluşturmaya çalışıyoruz. Şüphesiz ki insanların ihtiyaçları ve yaşam mücadeleleri bazen değerlerden ve güzelliklerden uzaklaştırabiliyor. Bu tür faaliyetlerle bizler değerlerimizi, güzelliklerimizi, sahip olduğumuz kültür ve inancımızı bir kez daha fark etme ve hissetme imkanı bulacağız. Bu güzel çalışmadan dolayı Müftülüğümüzü ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Değerli konuğumuza teşrifleri nedeniyle teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
ANA BABA TECRÜBE VE DUASI MÜHİM
İstanbul Baş Vaizi Mustafa Akgül, “Size ve Evladınıza Mutlu Yuva” başlıklı sohbeti yaklaşık 190 kez gerçekleştirdiğini söyledi. Evlilik aşamasında mükemmel görünen eş adayının tehlikeli olabileceğini ancak bir eksiği olup da din iman noktasında eksiği bulunmaya razı olarak sağlam bir yuva kurulmasının önemine işaret eden Akgül; “Allah yolu yanlışa, şerre düşürmesin. Devlet ve damatla başa çıkılmaz. Allah kötüsüne rastlatmasın. Eğer kötü olursa veya huzursuzluk çıkarmaya kafasına koysa gereğini yapar. Cenab-ı Allah yavrularımıza hayırlı damatlar ve hayırlı gelinler nasip etsin. Bu sohbeti dinlerken kızını oğlunu, eşlerini yanlarında getirenler memnun olacaklar. Yalnız gelenler ise keşke onları getirebilseydik diyecekler. Evlenecek olan evlatlarımıza tavsiyem ana baba görüşü almadan evlenmeye karar vermeyin. Şimdiki gençler ise niye ana babaya evlenmeden önce danışacağını soruyorlar. Üniversite bitirdiklerini anne babalarının ilkokul mezunu ya da lise terk olduğunu öne sürüyorlar. Biz de onlara on tane de üniversite bitirseler anne babaların hayat okulunu bitirdiklerini söylüyoruz. Onların tecrübesine değer verilmeli. Kaç yaşında olursanız olun anne babaların görüşlerine değer verin. Fikirlerini ve dualarını almayı ihmal etmeyin.” ifadelerini kullandı.
EVLİLİĞİN GECİKMESİ SAKINCALI
Kaç yaşında olursa olsun anne ve babası hayatta olan herkesin çocuk olduğunu dile getiren İstanbul Baş Vaizi Mustafa Akgül, 90 yaşında olan annesi ile birlikte yaşadıklarını onun gözünde hala çocuk olduğunu belirtti. Ana baba duası alınarak kurulan yuvalarda mutluluğun elde edilebileceğini söyleyen Akgül şöyle konuştu: “Evlilik ciddi bir iş. Evde herkes fikrini rahatça söylesin, istişareler yapılsın. Allah’tan hayırlısı dilensin ki yeni kurulan yuvada gençler mutlu olabilsin. Ana baba duası alan evladın sırtı yere gelmez. Bu asla unutulmamalı. Ana baba bedduası alan evladın da iki yakası bir araya gelmez. Evliliğin gecikmesi sakıncalıdır. Ayette bekar olanların evlendirilmesini, fakirlerse Allah’ın onları zengin kılacaklarını belirtiyor. Eğer evlilik gecikirse gayrı meşru hatıraların oluşması ihtimali yükseliyor. Evlilik gerçekleştiğinde de o gayrı meşru hatıralar yuvanın üzerine kara bulut gibi çöküyor.”
DENKLİK YOKSA MEZAR
KAZICISI OLUNABİLİR
İsmail Akgül, eşlerin birbirine denk olmasının görgü, adap, edep ve her türlü konuda denklik ilkesine riayet edilmesinin son derece hayati önem taşıdığını dişi fil ile erkek farenin evliliği örneği ile anlattı. Dinin, imanın, abdest ve namazın şart olduğunu ancak tek başına yetmediğini vurgulayan Akgül şunları söyledi: “Zina sadece evlilere değil bekarlara da haramdır. Zaten evliliğin amaçlarından biri de haramdan korunmaktır. Evlilikte güzellik, yakışıklılık, asalet, zengilik ve dindarlık şartları gözetilir. Ama ilk başta sıraladıklarımız geçici dindarlık kalıcıdır. Dindar olan eş adayı tercih edilmesi kişi açısından yararlıdır. Abdest ve namaz şart. Ama tek başına dindarlık da yetmez. Dişi fil ile erkek fare evlenmişler. Ortak noktaları var aslında. İkisinin de adı f ile başlıyor. İkisinin de kuyrukları var. Biri erkek diğeri dişi. Evlilikten bir kaç ay sonra fil vefat etmiş. Fare de her gün can hıraş toprak kazıyormuş. Görenler ne yaptığını sorduğundan ‘Bizim hanım vefat etti ona mezar kazmaya uğraşıyorum.’ demiş. Eğer eşler birbirlerinin her anlamda dengi olmazsa taraflardan bir tanesi mezar kazıcısı durumunda olabilir. Ayrıca dini nikahla resmi nikahı lüften arka arkaya yapmaya özen gösterelim. Çocuklar nişanlandı eve girip çıkma oluyor dini nikahlarını kıyalım yanlış bir anlayış. Örneğin genç kız nişanlılık sürecinde ben bununla evlenmeyeceğim dediğinde erkek ‘Ben seni boşamam ama benim evlilik hakkım var.’ dediğinde genç kızın mağduriyeti ortaya çıkıyor. Üniversite gençliğinde dini nikah yapma durumu son zamanda yaygınlaştı. Unutmayın nikahta ilan esastır. İki yabancının şahitliğinde kıyılan dini nikahın ardından çiftlerden benim için bitti dediğinde de mağduriyetler olur.” >> Burcu Aydın’ın haberi.