'Her bel ağrısı bel fıtığı değildir'
Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünden Doç. Dr. Ali Sallı, her bel ağrısının bel fıtığı olmadığını söyledi   Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünden Doç. Dr. Ali Sallı, insanların yüzde 80-85'inin hayatlarının bir döneminde bel ağrısı çektiklerini belirterek, 'Bel ağrılarının birçoğu içerisinde bel fıtığının da olduğu bir grup mekanik [&hellip]
Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünden Doç. Dr. Ali Sallı, her bel ağrısının bel fıtığı olmadığını söyledi
Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümünden Doç. Dr. Ali Sallı, insanların yüzde 80-85’inin hayatlarının bir döneminde bel ağrısı çektiklerini belirterek, “Bel ağrılarının birçoğu içerisinde bel fıtığının da olduğu bir grup mekanik probleme bağlı olarak gelişmektedir. Ancak bel ağrılarının hepsinin mekanik problemlere bağlı olduğunu kabul etmek doğru bir yaklaşım değildir. Özellikle prototipi Ankilozan Spondilit (AS) olan bazı iltihabı romatizmal hastalıklar da bel ağrısı ile karşımıza çıkabilmektedir. AS temel olarak omurgayı ve kalça ve diz gibi büyük eklemleri etkileyen bir romatizmal hastalıktır. Çoğu zaman 20-40 yaşlarında başlar ve erkeklerde kadınlara göre 3 kat fazla görülür. AS’ye bağlı bel ağrısı genellikle sinsi başlangıçlıdır. Özellikle geceleri sabaha yakın dönemde artan ve hatta uykudan uyandıran, egzersiz ve hareketle rahatlayan ve uzun süreli sabah tutukluluğunun eşlik ettiği bir karakter sergiler. Bel fıtığında ise bu durum tam tersine daha çok hareketle, uzun süre ayakta kalmak ve oturmakla artar ve genellikle tek taraflı bacağa vuracak ve uyuşma karıncalanma eşlik edecek şekilde kendini gösterir. AS’de bazı laboratuvar testlerinde (sedimentasyon veya CRP gibi) yükseklikler tespit edilebilirken, bel fıtığında kan tahlillerine yansıyan problem görülmez.” dedi.
Doç. Dr. Ali Sallı açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“En çok yapılan yanlışlardan biriside, tanıda eğer AS göz önünde bulundurulmazsa hastadan lomber MR (bel MR’ı)çekilmesi ve şikayeti bel fıtığına bağlı olmasa bile hastaya bel fıtığı tanısı konularak yıllarca bel fıtığı tanısı ile takip edilmesidir. Çünkü bel fıtığı için reçete edilen bazı ilaçlar AS’li bir hastanın bel ve eklem ağrılarını da azaltabileceği için doğru tanı konulması belirgin olarak gecikecektir. AS tanısı için lomber MR her zaman yol gösterici değildir. Bel bölgesinde yer alan ve sakroiliak eklem dediğimiz eklemler AS’nin ilk başladığı ve etkilediği eklemler olduğu için bu bölgenin özel MR’ının çekilmesi ile kemik iliği ödemi ve enflamasyonun gösterilmesi AS tanısında oldukça önemlidir. Ayrıca AS gibi romatizmal hastalıklar dışında da bel ağrısı ile karşımız çıkabilecek enfeksiyöz ve malign hastalıklar olduğu da unutulmamalıdır. Sonuç olarak her bel ağrısı bel fıtığı değildir. Eğer bel ağrılarınız geceleri artıyor, uzun süren sabah tutukluğu veya eklem ağrıları, kilo kaybı, ateş gibi sorunlar bel ağrınıza eşlik ediyorsa muhakkak gecikmeden hekime başvurmanız gerekmektedir.”