'Hepsi şiddetle reddediyor' – Kocatepe Gazetesi

Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı terör Örgütüne Üye olma iddiasıyla haklarında kamu davası açılan 8 sanık dün sabah yargılandı. Öğretmenlikten ihraç edilen Hasan Tahsin Topbaş duruşma sonrası tutuklanarak cezaevine gönderildi.SANĞIN SAVCI DAYISI, SELAMTEVHİD DAVASINDAN İHRAÇ OLMUŞDinar ilçesinde ikamet eden zabıt kâtibi iken örgüt iltisakı iddiasıyla meslekten ihraç edilen Özge Çelikdemir dün ilk [&hellip]

Fetullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı terör Örgütüne Üye olma iddiasıyla haklarında kamu davası açılan 8 sanık dün sabah yargılandı. Öğretmenlikten ihraç edilen Hasan Tahsin Topbaş duruşma sonrası tutuklanarak cezaevine gönderildi.
SANĞIN SAVCI DAYISI, SELAM
TEVHİD DAVASINDAN İHRAÇ OLMUŞ
Dinar ilçesinde ikamet eden zabıt kâtibi iken örgüt iltisakı iddiasıyla meslekten ihraç edilen Özge Çelikdemir dün ilk yargılanan sanık oldu. Örgütle uzaktan yakından bağlantısı olmadığını hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirten Çelikdemir, “Örgüt ile uzaktan yakından bir bağlantım yok. Hakkımdaki iddiaları ve suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Mahkeme Başkanının, İstanbul’da savcı iken ihraç edilen dayısı Ayhan Bedirhan’ı hatırlatması üzerine Sanık Çelikdemir, “Dayım bildiğim kadarıyla Selam Tevhid davasından dolayı ihraç edildi” ifadesini kullandı.
“SINAVDA KİMSE REFERANS OLMADI”
Mahkeme Başkanı Sanık Özge Çelikdemir’e zabıt kâtipliği sınavına nasıl hazırlandığını sordu. Çelikdemir, “Zabıt kâtipliği sınavına kendi imkânlarımla Dinar’da hazırlandım. Sınavda Komisyon Başkanı Asil Aydın, Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Başaran idi. İhraç edilip edilmediklerini bilmiyorum. Kimse bana sınavda referans olmadı. Ben de kimsenin referans olmasını istemedim. Sohbet toplantılarına asla katılmadım. Dinar’da okudum, ailemin yanında kaldım” diye konuştu. Çelikdemir’in hakkında M.D.’nin tanık beyanı bulunuyor. Cumhuriyet Savcısı Çelikdemir’in hakkında görüş hazırlamak üzere süre istedi. Duruşma ileri bir tarihte görülecek.
“İLİŞİĞİ KESMEK İÇİN
ADRES DEĞİŞTİRDİM”
Dinar ilçesinde Denetimli Serbestlik Müdür Yardımcılığı görevinden ihraç edilen ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığı öğrenilen Mustafa Aldanmaz’ın duruşması da ileri bir tarihte görülecek. Aldanmaz’ın iddianamesinde; Bank Asya’da hesabının olması, örgütün gizli haberleşme programı bylock kullanımı, örgütün medya organlarından Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisine aboneliği, örgütün devletle çatışmaya başlaması ardından Dijitürk’ün örgüt kanallarını paketten çıkarması nedeniyle tepki amaçlı aboneliğini iptal ettirdiği iddiaları var. 2003 yılı itibariyle yaptığı memuriyet yeminine bağlı olduğunu, terör örgütüne karşı sevgi ve sempati beslemediğini belirten Aldanmaz, “Memur olarak vatanıma bağlıyım. Yapı ile ilişkimi tamamen kestim. Örgütle olan bağımın kopması için ev adresimi dahi değiştirdim” dedi. Savunması sırasında yazılı metni okuyan Mustafa Aldanmaz’ı uyaran Mahkeme Başkanı, “Yazılı metin okumaya yasa cevaz vermiyor. Savunma yaparken notlarınızdan yararlanabilirsin” uyarısında bulundu.
“BYLCOK KULLANIM BEYANIM YOK”
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma çerçevesinde sorgu aşamasında verdiği ifadenin doğru olup olmadığını soran Mahkeme Başkanına Aldanmaz, “Benim bylock programı kullanım beyanım yok. Ama ifademin diğer kısımları doğrudur. Bylock programını 15 Temmuz darbe girişiminden sonra duydum. Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesinde yurtta FETÖ’ye ait vaaz kasetlerini dinletiyorlardı. Kayseri’de Polis Okulu’nda girdiğim yazılı ve spor sınavını kazandım ama mülakatı kazanamamıştım. O dönem Anafen Dershanesi’nde çalışan Hayati Özcan’ı Talebelerden Mesul abi olarak tanırım. 2012 yılında Denetimli Serbestlik birimi için sözlü mülakata giderken bana isim verilmedi” diye konuştu.
ÖRGÜ MOTİVASYON
MESAJLARI GÖNDERDİ
Örgütün gizli haberleşme programı bylock kullanıcısı olmadığını ancak, FETÖ’nün talimat ve motivasyon mesajlarından olan, “Arkadaşlar bulundukları konumda sabit olsunlar. Zaman bizi elbette haklı çıkaracak. Peygamber Efendimiz hapistekileri ziyarete geliyor. Rüyalarda Hz. Hamza, ‘Bu davanın koruyucusu benim’ demektedir” iletilerinin email aracılığıyla gönderildiğini belirten Aldanmaz, “Bylock programının deşifre olmasıyla ekranda tango olarak görülen program gerçek adı Bekir kod adı Osman olan kişi tarafından flas bellekle telefona kuruldu. Görüntülü konuşma programı değildi. Ama bylock programının diğer versiyonu” ifadelerine yer verdi.
TELEFON SİNYALLERİ
FARKLI ÜLKELERDEN
Mustafa Aldanmaz’ın ifadesinde çok önemli bir noktanın varlığına dikkat çeken Mahkeme Başkanı, “Farklı ülkelerde kurulan programlarla telefon sinyalleri veriliyor. Bu çok önemli. Siz ifadenizde, ‘İnternetten baktığımda telefonumun Hollanda’da bir sokakta sinyal verdiğini gördüm. Durumu sıkıntılı görüp cemaate sormadan programı sildim’ demişsiniz” dedi. Mahkeme Başkanı örgütün gizli haberleşme programlarından bylockun tango görünümlü hale getirildiğini, gmail görünümlü haberleşme programının eagle olduğuna kaydetti. Mahkeme Başkanı, “Öyle bir program ki telefon Türkiye’den sinyal vermiyor. Örgütün ulaştığı teknoloji bu. Devlet görevlileri ve kamu görevlileri hakkındaki emailleri kovalıyoruz. ABD’den, Hollanda’dan telefon sinyalleri kovalıyoruz” diye konuştu.
“İDDİALARI ŞİDDETLE REDDETTİLER”
Aldanmaz’ın duruşmada etkin pişmanlık çerçevesinde verdiği ifadesi okundu. Bu ifadede Osman kod adlı şahsın Başkanlığındaki toplantıların 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra gizli şekilde devam ettiği yer alıyor. Toplantı katılımcılarının toplantı sırasında yanlarında telefon bulundurmamasına özen gösterildiği de ifadelerde var. Mahkeme Başkanı, “Bugüne kadar yaklaşık 500 örgüt üyesini dinledik. Hepsi de iddiaları şiddetle reddetti. 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra örgüt stratejisini değiştirdi. Sohbet toplantılarının formatı da değişti. Gizlilik esası ön plana çıktı. Bu toplantılarda hükümet aleyhine konuşmalar gündeme göre değişiyordu. Hükümet ve iktidarın aleyhine katılımcılara ailelerinden oy toplamları telkin edildi. Hükümet ve devlet aleyhine örgüt ele başı ve örgüt üyelerince yapılan kara propaganda da reddedildi. Bu devlete ve hükümete başkaldırı süreciydi” dedi.
KARA PROPAGANDA YÜRÜTÜLDÜ
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a “Acem Uşağı” denilerek bir kumpasın yürütüldüğünü belirten Mahkeme Başkanı, dönemin Başbakanı Erdoğan’ın bilgisi dâhilinde bunlara göz yumulduğu yönünde kara bir propaganda yürütüldüğünü hatırlattı. Sanık Aldanmaz, Mahkeme Başkanınca ifade edilen hususların “Bal Tuzağı” isimli kitapta anlatıldığını bu kitabın üyelere örgüt tarafından alınıp okunması yönünde talimatlar verildiğini dile getirdi. Mahkeme Başkanı hizmet, öğrenci yetiştirme, eğitim, yurt saikleriyle yola çıkan yapının hükümet ve devlet aleyhine istihbaratı çökertme bu yönde kara propaganda yürüttüğünü vurguladı.
“HİÇ Mİ SORGULAMADINIZ,
KAFANIZ HÜR DEĞİL”
Sanık Mustafa Aldanmaz, örgüt ele başı Fethullah Gülen’in Said Nursi’den üstün olduğu yaklaşımına itiraz ettiği, eleştiride bulunduğu için kendisine üstü kapalı cephe alındığını anlattı. Üstünlüğün takva ile olacağını söylemesi ve basit bir eleştiri nedeniyle kenara itildiğini kaydeden Aldanmaz, zabıt katipliği sınavına giren eşinin sınavı kazanamadığını, yıllarca ev almak için çektiği krediyi ödemek zorunda kaldığını belirtti. Örgütten izinsiz ev alımı, kredi çekimi yapılamadığı söylemi üzerine Mahkeme Başkanı, “Özgürlük yok hiç mi sorgulamadınız? Hayatınıza, hücrelerinize kadar işlemişler. Kafanız hür değil. Bir de dini hassasiyetler öne sürülüyor” dedi.
ÖRGÜT SURUÇ PATLAMA MALZEMESİNİN DAZKIRI AYAĞINI ARAŞTIRMIŞ
Dinar ilçesinin Çiçektepe köyünde öğretmenlik yapan Gökhan kod adlı Gökmen Aydınlıoğlu’nun yargılamasında sanık Mustafa Aldanmaz’ı tanık olarak dinlediklerini hatırlatan Mahkeme Başkanı, “Biz Aydınlıoğlu’nu yargılarken siz tanık olmuştunuz. Burada örgüt üyesi değilim diye feryat, figan etmişti” dedi. Suruç patlamasında kullanılan malzemenin Dazkırı ilçesinden gittiği yönündeki soruşturma dosyasından evrak alması yönünde Mushaf Çelik’e Gökmen Aydınlıoğlu’nun başvurusunu belirten Mahkeme Başkanına Aldanmaz, “Mushaf’ı üniversiteden tanırım. Bu konuyu sordum. Suç teşkil ettiğini, yakalanırlarsa yanacaklarını söyledim” dedi. Suruç patlamasındaki malzemenin Dazkırı’dan gittiği bilgisinin kriminal bir vaka olduğuna değinen Mahkeme Başkanı, “Suruç’taki patlama ve o zaman Türkiye’de neler olduğu biliniyor. Örgüt üyeleri tarafından soruşturma evrakı takip edilip, evrak kovalanıyor” şeklinde konuştu. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Aldanmaz hakkında görüş hazırlamak için süre talep etti. Duruşma ileri bir tarihte görülecek.
“SOSYAL DEMOKRATIM
GEZMEYE GİTTİM”
Sandıklı’da çiftçilik yapan, sosyal demokrat ve CHP’den milletvekili adayı olduğunu belirten Sanık İbrahim Kadıoğlu hakkında, örgüt elebaşı Fethullah Gülen’i ziyaret ettiği, haklarında FETÖ soruşturması olan örgütün Büyük Bölge İmamları ve örgütün Sandıklı İlçe İmamı Seyithan Biçer ile yurt dışı çıkışları bulunuyor. Daha önce yurt dışına çıkmadığını anlatan Kadıoğlu, “Okul arkadaşım İbrahim Poyraz, esnaf Mustafa Topkaç, Avukat Yücel Akdağ, gezide tanıdığım Mustafa Aldemir, ve ‘Seyithan Hoca’ olarak tanıdığım Seyithan Biçer’le gezi amacıyla birkaç yere gittik. Biri Kosova idi diğerlerini hatırlamıyorum. Bir de 2014 yılında bir daha gidemem diye ABD gezisine gitmiştim. Geziye borçla gittim. Dört ayda borcu zor ödedim” diye konuştu.
ELEBAŞI RANDEVU VERMEMİŞ
İbrahim Kadıoğlu’na, Amerika’da gezi kapsamında gezmediği eyalet kalmadığını belirten Mahkeme Başkanı, ele başı Fethullah Gülen’in örgüt mensuplarına neden randevu vermediğini de sordu. Bu durumu bilmediğini gitmişken “gezelim” anlayışında olduğunu söyleyen Kadıoğlu’na Mahkeme Başkanı, “İbrahim Kadıoğlu sanki Kütahya’ya gezmeye gitmiş gibi anlatıyorsunuz. Hani Kütahya’ya gittik. Oraya gitmişken Dumlupınar’ı da görelim dercesine bir tavrınız var” dedi. Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen Kadıoğlu, “ Ben sosyal demokratım. CHP’den Milletvekili adayı olmuştum” ifadelerine yer verdi. Kadıoğlu’nun gelecek duruşmasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan ve başka dosyalarda da tanıklığına başvurulan Hasan Coşkun tanık olarak dinlenecek.
SANIK VE TANIK BİRBİRİNİ TANIMADI
Evciler ilçesinde kuyumculuk yapan, işleri iyi gitmediği için dükkanını kapattığını belirten Sanık Efkan Karataş, faizsiz kazanç için Bank Asya’yı tercih ettiğini anlattı. Devlet yetkililerinin örgüt okullarından öğrencilerin alınması söyleminden haberdar olmadığını ileri süren Karataş, eşi ve çocuklarının İsviçre’ye sıkça gidip gelmeleri nedeniyle yurt dışı çıkışlarının olduğunu, aile fertlerinin çifte vatandaşlık hakkı bulunduğunu dile getirdi. Dinar Cezaevi’nde tutuklu bulunan Rahmi Çağan SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Çağan ve Karataş birbirlerini tanımadıklarını söyledi. Rahmi Çağan, Efkan Karataş’ı ilk defa gördüğünü belirterek, “İfademde polisin yönlendirmesi ile yer alan bir beyandır. Ben Efkan Karataş’ı tanımıyorum. Bu hususta 6 Haziran 2017 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe ile başvurarak itirazda bulundum” dedi.
YILMAZ İDDİALARI KABUL ETMEDİ
Dazkırı ilçesinde eşi ile perdecilik yapan esnaf Şirin Yılmaz’ın duruşması ileri bir tarihte görülecek. Yılmaz hakkındaki iddiaları reddetti. SEGBİS ile duruşmaya bağlanan bir dönem Özel Şahika Kız Öğrenci Yurdunda kalan H.Ş bu celsede tanıklık yaptı. H.Ş sanığı birkaç kez yurtta gördüğünü, sohbet toplantılarına katılımı yönünde bilgisi olmadığını, bir akşam sanığın evine yemeğe götürüldüğünü anlattı.
SANIK BEYANI KARARI
DOĞRULAR NİTELİKTE
Edebiyat öğretmeni iken örgüt iltisakı gerekçesiyle açığa alınan Nihat Özyılmaz’ın duruşması da ileri bir tarihte görülecek. Özyılmaz, kayınpederi Abdullah Aydoğdu’nun isteği doğrultusunda çocuklarını örgütle müzahir okula gönderdiğini anlattı. Özyılmaz, eşini isteme sırasında kayınpederinin ağabeyine kendisinin cemaat mensubu olmadığı gerekçesiyle kız vermeyeceğini söylemesi üzerine eşini kaçırdığını kaydetti. Sanığın beyanları üzerine Mahkeme Başkanı, “Kayınpederiniz Abdullah Aydoğdu, örgütün Dinar yapılanmasında önemli bir isim. Burada yargıladık ve ceza kararı aldık. Duruşmada, ‘Hâşâ ben bu cemaatten değilim diyordu.’ Beyanınız kararımızın doğruluğunu gösteriyor” dedi.
“GÜLEN GEÇMİŞTE HOCA,
ŞİMDİ TERÖRİST BAŞIDIR”
Başmakçı ilçesinde uyuşturucu ve alkol bağımlısı eşinden boşandıktan sonra eşi tarafından kendisine örgüt bağlantılı iftirasının atıldığını öne süren Fatma Oruç’un duruşması da ileri tarihte görülecek. Hakkındaki tüm iddiaları reddeden Oruç, “Eşimi terk ettiğim için bana iftira attı. Bana ve kızıma şiddet uyguladığı, madde bağımlısı olduğu için terk ettim. Kayınvalidemin bana yaptığı iki bileziği eşimin bozdurmaması için Bank Asya’ya götürmüştüm. HDP’ye oy verdiğim de doğru değil. Yıllarca bu bayrak altında yaşadım. Örgüte oy vermedim. O beyanı kabul etmiyorum. İfade verirken polis baskı yaptı. Ayrıldığım eşimle ikinci çocuk gündeme geldiğinde ‘Fethullah Gülen’den çocuk yaparım senden yapmam’ diye bir şey söylemedim. Allah şahittir. Fethullah Gülen’i geçmişte hoca diye bilirim. Şimdi terörist örgüt ele başıdır” dedi. Mahkeme Başkanı “Eşinizi kazanmak için niye mücadele etmediniz? Eşiniz bu örgüte girmek istemediği için mi ayrıldınız?” sorusunu Ok, “Eşimi kazanmak için 12 yıl mücadele ettim. Örgüte ben de girmedim” şeklinde cevapladı. Öğretmenlikten ihraç edilen ve tutuksuz yargılanan sanık Hasan Tahsin Topbaş tutuklanarak cezaevine gönderildi. Topbaş’ın duruşması da ileri bir tarihte görülecek.  >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme