Nöbetçi Eczaneler
Afyonlu olmanın büyük bir ayrıcalık olduğunu söyleyen Kent Konseyi Başkanı Şemsettin Yasan, hemşerilik bilincinin gelişmesi için çalıştıklarını açıkladı
Afyonkarahisar Kent Konseyi Başkanı Şemsettin Yasan, göreve seçildikten sonra ilk röportajını Kocatepe Gazetesi’ne verdiğini belirtti. Yasan, Kent Konseyi olarak yaptıkları ve yapmayı planladıkları çalışmalardan söz etti.
Burcu Aydın: Kent Konseyi yönetimi olarak göreve seçildikten sonra ilk olarak ne yaptınız?
Şemsettin Yasan: Kent Konseyi Başkanı olduktan sonra Kent Konseyi Yürütme Kurullarını toplayarak üç defa toplantı yaptık. Birinci konumuz Suriyeliler’le ilgili bir görüşmeydi. Suriyeli mülteci kardeşlerimizle ilgili olarak toplum içerisinde Suriyelilerle ilgili çeşitli yaygın söylemlere, dedikodulara açıklık getirmek amaçlı görüşme yaptık. Bunlardan bazıları tamamen yalan olurken kimilerinde de gerçeklik payı vardır. Fakat birçok haber uydurmadan ibarettir. Bu nedenle Suriyelilerle ilgili bir çalışma yapalım diye düşündük. Amacımız halkımızı Suriyeliler hakkında doğru bilgilerle bilgilendirmektir. Kafalarda yer eden uydurma sözleri silmektir. Mesela halk arasında ki bazı iddialardan bir tanesi de Suriyeliler’in maaş aldıkları yönündedir. Bu yönde kapsamlı bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmayı sözlü olarak halk içerisinde ki bazı kişilerden değil de resmi kurumlardan belgeler alarak gerçek anlamda ödenen bir maaş olup olmadığına yönelik bir çalışma yapacağız. Belgelerle maaş verilip verilmediği yönünde halkımıza net bir açıklama yapacağız.
Burcu Aydın: Kent Konseyi Kadınlar Meclisi, çocukları terör örgütü tarafından dağa kaçırılan Diyarbakırlı annelere destek amaçlı bir yolculuk düzenlendi. Bu konuda bilgi verir misiniz?
Şemsettin Yasan: Diyarbakırlı annelerin duydukları ızdırabı ve feryadı Türk toplumu olarak hepimizi üzmektedir. Bu durum üzülmekten de öte Türk halkı olarak, Türk Devleti olarak birlik ve beraberliğimizi ilgilendiren bir konudur. Çünkü oradaki insanlarımız, annelerimiz PKK terör örgütünce mağdur edilmişlerdir. İkincisi de orada sadece anneler mağdur olmadı. Dağa kaçırılan çocuklarımız da mağdur oldu. Onlar 13-14 yaşlarında okuma çağında okuma hakları, arkadaşlarıyla gezme hakları yani özgürce yaşam hakları ellerinden alındı. Bu çocuklarımızın gezme dolaşma hakları ellerinden alındı. Onların sosyal yaşantıları tamamen yok edildi. Topluma yararlı insanlar olması gereken bu çocuklarımız topluma zararlı insanlar haline getiriliyor. Bu nedenle orada ki annelerin feryadına ve haklı çıkışlarına bizde destek olmak, katkıda bulunmak istedik. Bu hususta Kadın Meclisi Başkanımız Cansel Kuzu hanımefendi ile görüştüm. Diyarbakırlı annelere ziyaret konusu gündeme geldi. Kendisi seve seve bunu yapabileceğini söyledi. Bizlerde imkânları hazırlayıp alt yapıyı oluşturduk. Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Zeybek’in katkılarıyla Diyarbakır’da mağdur durumda ki annelerimizi destek amaçlı ziyaretimiz oldu.
Burcu Aydın: Diyarbakır ziyaretine katılan Kadın Meclisi Üyeleri tespitlerini paylaştı mı?
Şemsettin Yasan: Meclis Başkanımız Sayın Cansel Kuzu ile görüştüm. Ziyaret çok olumlu geçmiş. Orada anne ve babalarla bire bir görüşmeler yapılmış. Mağdurlara destek verilmiş. Bu tür destek ve ziyaretlere çok büyük ihtiyaç duyduklarını öğrendik. Afyonkarahisar, Diyarbakır’a bin 100 kilometre mesafededir. Bin 100 kilometrelik mesafeden onarla destek gelmesi onları moral olarak iyi yönde etkiledi. Onların terör örgütü PKK’ya karşı direnişlerinde bir güç verilmiş oldu. Bu tür etkinlik, ziyaret ve desteklerimizi bundan sonra da inşallah sürdüreceğiz.
Burcu Aydın: Emekli bir eğitimci olarak sizin bu duruma bakış açınız nedir?
Şemsettin Yasan: Emekli bir öğretmenim. Mardin’de 3,5 yıl öğretmenlik yaptım. Doğu ve güneydoğu illerinin halk psikolojisini, sosyal yaşantısını, sıkıntılarını yakından görmüş bir kişiyim. Orada halkın içerisinde olmam bizim Kent Konseyi olarak Diyarbakır annelerine karşı bakışımızda da çok önemli bir rol oynadı. Gerçekten o bölge de çok temiz insanlar var. Yalnız orada terör örgütü şiddetli bir korku oluşturmuş. Mesela örgüt ‘şu partiye oy verin’ dediğinde halk istemese de gidip oyunu o partiye vermiş. Çünkü örgütün şerrinden korunmak istemişler. Yine o bölgelerde örgüt okulları basmış, öğretmenler öldürülüyor. Halk korktuğundan güvenlik güçlerine şikâyetçi olamıyor. Güvenlik güçlerine çalışmalarında yardımcı olamıyorlar. O bölgeye yapılan hizmetlerde terörün çok büyük zararları oldu. Mesela doktorlar öldürüldü. Örgüt doktorların, öğretmenlerin bölgeye gelmesini istemedi.
Burcu Aydın: Başkaca yürütülen çalışmalar ya da planlanan etkinlikler var mı?
Şemsettin Yasan: Kent Konseyinin amaçlarından bir tanesi de hemşericilik bilincini geliştirmektir. Bu bilinci gelişmesi için Afyonkarahisar’ın avantajlarını çok iyi bilmemiz gerekiyor. Halkımız açısından ilimizde avantajlar çok büyüktür. En başta iş hususunda diğer illere göre daha avantajlı bir konumdadır. Mesela mermer fabrikaları olsun, hayvancılıkta ileri bir durumda oluşu, yumurta üretiminde ülkede sayılı illerden birisiyiz. Bu yüzden Afyonlu olmak bir ayrıcalık, bir avantajdır. Bunun bilincinde olan bir insan Afyon’da hemşehrisi olmanın ayrıcalığını bilmesi çok önemlidir. Biz bu hususta gayret edeceğiz. Çevreye duyarlı bir toplum oluşması için gayret gösteriyoruz. Bu hususta projeler hazırlayıp programlar yapacağız. Bu birimlerde aktif çalışmaların yapılması için onlara destek olacağız. Afyonlu hemşehrilerime ben çok güveniyorum. Çünkü halkımız gerçekten çok samimidir. Çok temiz bir Afyon halkı var. Misafirperver, yardımsever, milli-manevi değerlerine bağlı sorunsuz bir toplumuz. Bu topluma ne tür hizmet yapılsa azdır. Kent Konseyi olarak halkımızın menfaatine olan ne gerekiyorsa herşeyi yapacağız. Afyon’da şehir içi trafikte süre gelen problemleri aşmak için bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmaları proje haline getirip Belediyemize sunacağız. Biz Afyonkarahisar halkı ile birlikte çalışmak istiyoruz.
Burcu Aydın: Şekillenen netlik kazanan çalışmalar hali hazırda mevcut mu?
Şemsettin Yasan: Mesela önemli konulardan bir tanesi çevreye gerek gürültü kirliliği gerekse o bölgede ki kuşların ölmeleri, bir kısmının gözlerini kaybetmeleri hatta ölmelerine neden olan havai fişek atımlarına yönelik bir çalışma planlıyoruz. Havai fişek atılan bölgeleri kuşların terk ettiğini biliyoruz. Havai fişekler düğünlerde önemli günlerde sürekli atılıyor. Aslında havai fişek atılması toplum ve çevrede ki canlılar açısından çok tehlikeli bir durumdur. Nasip olursa bunun üzerine bir çalışma yapıyoruz. Bununla ilgili bir proje hazırlıyoruz. Bu projemizi gerekli kurumlar ve birimlerle paylaşacağız. Bu durum önemli bir konudur.
>> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı