Helalin çerçevesini Kur’an ve sünnet çiziyor
GİMDES Helal Ürünleri Araştırma Enstitüsü’nden Yüksek Kimyager Murat Sayın, “Günlük Hayatta Kullandığımız Ürünlerde İnancımız Açısından Kritik Katkı Maddeleri” başlığında verdiği eğitimde, GİMDES çalışmalarını detaylarıyla anlattı, sunumu sonunda sorulan soruları cevaplandırdı.SUNUM DÖRT BAŞLIĞI KAPSADIAKÜ Tıp Fakültesi, GİMDES ve AKÜ Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu’nca düzenelenen “Yeryüzünde Helal Gıda” konulu eğitim toplantısı Tıp Fakültesi’nin Mavi Salonunda gerçekleştirildi. [&hellip]
GİMDES Helal Ürünleri Araştırma Enstitüsü’nden Yüksek Kimyager Murat Sayın, “Günlük Hayatta Kullandığımız Ürünlerde İnancımız Açısından Kritik Katkı Maddeleri” başlığında verdiği eğitimde, GİMDES çalışmalarını detaylarıyla anlattı, sunumu sonunda sorulan soruları cevaplandırdı.
SUNUM DÖRT BAŞLIĞI KAPSADI
AKÜ Tıp Fakültesi, GİMDES ve AKÜ Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu’nca düzenelenen “Yeryüzünde Helal Gıda” konulu eğitim toplantısı Tıp Fakültesi’nin Mavi Salonunda gerçekleştirildi. Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Sertifikalandırma Derneği (GİMDES) Helal Ürünleri Araştırma Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Teknik Bilim Kurulu Üyesi Yüksek Kimyager Murat Sayın, günlük hayatta inanç açısından kullanılan ürünlerde kritik kontrol noktaları ile ilgili eğitimi organize ettikleri için AKÜ Tıp Fakültesi Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu doktorlarına teşekkür etti. Dört konu başlığı etrafında konuşacağını belirten Sayın bunları; neden helal sertifikalama sistemi, çeşitli sektörlerde kullanılan gıda, kozmetik ve ilaçlar olarak sınıflandırılabilecek katkı maddeleri, helal sertifikalama kurumları arasında ki temel farklılıklar, GİMDES olarak helal sertifikası verilen firmalarda helal güvence sistemi şeklinde sıraladı.
ALLAH’IN EMRİ TÜM İNSANLARA
Yüksek Kimyager Murat Sayın, helal sertifikalama çalışmaları kaynağı olarak Kur’an-ı Kerimi ve Peygamber Efendimizin (SAV) hadisi şerifleri ile konuşmasına başladı. Allah-u Teala’nın Bakara Suresi 168. ayetin mealinde “Ey insanlar yeryüzünde bulunan şeylerin helal ve tayyip olanından yeyin. Şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size apaçık bir düşmandır” şeklinde emir buyurduğunu aktaran Sayın; “Ayeti kerimenin tahliline bakarsak, Allah-u Teala Hazretleri ‘Ey insanlar.’ şeklinde emir buyuruyor. ‘Ya eyyühel müminun, ya eyyühel müslimun.’ Yani sadece inananlara, Müslümanlara değil tüm insanlara, yeryüzünde bulunan şeylerin helal ve aynı zamanda tayyip olanlarından yememiz noktasında emir buyuruyor” dedi.
HELALLİK VE TAYYİBLİK
CİDDİ DEĞERLENDİRİLMELİ
Allah-u Zülcelal Hazretleri’nin Kur’an-ı Kerim de helallikle ilgili kritik kontrol noktalarını bildirdiğine dikkat çeken Murat Sayın, ancak Kur’an-ın mucizevi bir mesajı olarak Allah’ın helalin tamamlayıcısı olarak tayyip ismini nitelediğini söyledi. Sayın; “Günlük hayatta kullanılan ürünlerde; gıda, kozmetik, ilaç ürünlerinin hem helallik noktasında kontrolünün sağlanması hem de tayyiblik noktasında insan sağlığına etkileri, hijyenik şartlarda üretilip üretilmediği ile ilgili değerlendirmenin ciddi şekilde yapılması lazım. Maide Suresi’nin 88. ayetinde, Nahl Suresi 114. ayette ve Müminun Suresi’nin 51. ayetinde Allah-u Zülcelal Hazretleri hem helal hem de tayyip ürünleri kullanmamızı ve tüketmemizi emir buyuruyor” diye konuştu.
RABBİMİZ KRİTİK
NOKTALARI BİLDİRİYOR
Helallik noktasında değerlendirmenin nasıl yapılması gerektiğine bakıldığında Allah-u Zülcelal Hazretleri’nin deyim yerinde ise Kur’an-ı Kerim de kritik kontrol noktalarını kullarına bildirdiğini aktaran Sayın; “Maide Suresi’nin 3. ayetine mealen baktığımızda, ‘Size ölü, usulünce kesilmeden veya avlanmadan ölen hayvanın eti, akan kan, domuz eti, kendisi Allah’tan başkasına kesilen hayvan, birde canı çıkmadan yetişip kestiğiniz hariç, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, boynuzlanmış, yırtıcı hayvanın yediği hayvanlar, keza dikili taşlar üzerinde kesilen hayvanlar ve fal okları ile kısmet aramanız haram kılındı. Bunlar birer isyandır.’ şeklinde Allah-u Zülcelal Hazretleri tabiri caiz ise haramın kritik kontrol noktalarını bildiriyor. Yine Maide Suresi 90. ayette, ‘Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar, putlar ancak şeytanın işinden birer pisliktir. Öyle ise ondan kaçının ki kurtuluşa eresiniz’ diye Allah-u Zülcelal Hazretleri yine tabiri caiz ise bir diğer haramın kritik kontrol noktalarını, şu an endüstri de, gıda da, kozmetikte kullanılan endüstri uygulamalarında bir diğer kritik kontrol noktasını bizlere bildiriyor” şeklinde konuştu.
185 ÜRÜNDE DOMUZ KATKI MADDELERİ KULLANILIYOR
Murat Sayın, Peygamber Efendimiz Resulullah’ın (SAV) “Şurası muhakkak ki haramlar apaçık bellidir. Helallerde apaçık bellidir. Bu ikisi arasında haram veya helal olduğu şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmezler. Her kim bunlardan, şüpheli şeylerden kaçınırsa dinini de şerefini de korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere yönelirse harama düşmüş olur” hadisi şerifini hatırlattı. Hollanda’lı bir araştırmacının doktora çalışmasından söz eden Sayın; “Araştırmacı doktora çalışması sonucu PIG0549 adlı kitabı yazmış. Araştırma konusu Ortaçağ Avrupası’nda domuz önemli bir hayvan olarak addedilmesi. Domuzdan elde edilen ürünlerde. Domuzun kemiği, eti, derisi çeşitli yerlerde kullanılıyor. Günümüz dünyasında yani 21. yüzyılda domuz kaynaklı katkı maddelerinin hangi ürünlerde kullanıldığına yönelik bir doktora çalşıması yapılmış. Üç senelik bir doktora çalşıması akabinde bu kitap yazılmış. Araştırma alınan bir domuza 05049 kodu verilmesiyle sürdürülür. Domuz kesildikten sonra uzuvlarının hangi endüstri de kullanıldığı araştırılmış. Araştırma sonucuna göre 185 farklı üründe domuz kaynaklı katkı maddelerinin kullanıldığı gözlemlenmiş” ifadelerini kullandı.
DOMUZ VE İNSAN
KAYNAKLI
ÜRÜNLER VAR
Domuzun ayak, karın, arka bacak kısımlarından 185 farklı ürünün elde edildiğine vurgu yapan Murat Sayın şu ifadelere yer verdi: “Bunları teker teker elbette saymak mümkün değil. Ancak baktığımız da dondurmalardan, şampuanlara, sabunlardan, enerji içeceklerine, yüz maskelerine kadar 185 farklı üründe domuz kaynaklı katkı maddelerinin kullanıldığı gözlemlenmiştir. Domutun eti, kemiği, kanı, saçı, derisi, yağı maalesef çeşitli endüstrilerde ürünlerin hammadde kaynağı olarak kullanılabiliyor. Allah-u Zülcelal Hazretleri’nin ayette haram olarak belirttiği o kritik kontrol noktalarına bakıldığın da yine çeşitli endüstrilerde leş hükmünde olan Allah adına kesilmemiş hayvanların çeşitli endüstrilerde kullanıldığı, maalesef insan kaynaklı katkı maddelerinin özellikle kozmetiklerde çok yaygın bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Yine kan, alkol ve domuz kaynaklı katkı maddelerinin maalesef çeşitli endüstrilerde, ürünlerde hammadde kaynağı olarak kullanıldığını görebiliyoruz.”
İNSAN UZUVU DA
ÜRÜNLERDE KULLANILAMAZ
“Domuz Endüstrisine Genel Bakış” isimli kitapta dünya da en fazla tüketilen etin domuz eti olduğunu ifade eden Murat Sayın, dünya genelinde domuz eti tüketim oranının yüzde 37 olduğunu açıkladı. Domuz eti tüketiminin Avrupa ölçeğinde bu oranın yüzde 60’a kadar ulaştığını kaydeden Sayın şu ifadeleri kullandı: “Kanatlılar yüzde 34, sığır eti yüzde 25, keçi-koyun eti tüketim yüzde 4 olarak istatistiki bilgi olarak verilmiştir. Eczacılıkta kullanılan ürünlere bakıldığında 20 farklı üründe, ilaçların hammadde kaynağı olarak örneğin domuzun kanı, beyni, midesi, tiroit bezlerinin kullanıldığı belirlenmiştir. Endüstriel uygulamalarda domuzun kemiği, derisi, tüyü ve çeşitli formlarda yağ asitleri ve gliserinler hammadde kaynağı olarak maalesef yine domuz kaynaklı olduğunu görebiliyoruz. Katkı maddelerinin varyasyonunu da hesaba kattığımızda rakam yüzbinlerle ifade ediliyor. Bunlardan bir tanesi sisteindir. Sistein kaynağı insan saçı ve domuz kılı olarak karşımıza çıkabiliyor. Özellikle pastacılık ürünlerinde çeşitli kozmetik ürünlerinde sisteini görebiliyoruz. İnsan saçından elde edilen sisteinin çeşitli endüstrilerde hammadde olarak kullanımı İslam fıkıhı bakımından uygun değildir. Çünkü insan yaratılanın en şereflisi yani eşref-i mahlukat olduğundan dolayı insan uzvundan herhangi bir katkı maddesi elde edilip çeşitli ürünlerde kullanılması dinen uygun görülmemiştir.”
KESİM ALLAH ADINA
OLMAK ZORUNDA
Özellikle Uzakdoğu’dan gelen sisteinlerin domuz ve insan kaynaklı olduğunun görüldüğünü söyleyen Sayın şöyle konuştu: “Bir araştırma grubunca 2013 yılının Mart ayında Çin’den tedarik edilen sisteinin domuz kaynaklı olduğu tahmini bildirilmiştir. Çok yönlü bir diğer katkı maddesi jelatindir. Jelatinin hammadde kaynakları; sığır, domuz ve balıktır. Dünya genelinde ki jelatin üretiminin yüzde 44 oranında domuz derisi, yüzde 27 oranında kemik ve yüzde 28 oranında sığır derisi kullanılıyor. Türkiye’de şu anda 2 tane jelatin üreten fabrika var. Jelatin her ne kadar Türkiye’de üretiliyor olsalar dahi burada kritik kontrol noktası olarak sığır derisi olması durumunda da ayette, ‘Allah adına kesilmiş hayvanın eti’ olması veya uzuvunun çeşitli endüstrilerde hammadde olarak kullanılma zorunluluğuna dikkat çekmek zorundayız. Eğer kesim Allah adına olmamışsa sığır derisi kullanılarak elde edilen jelatinin de helal sertifikalı ürünlerde kullanılmaması gerekliliği ortaya çıkıyor.”
BÖCEK KAYNAĞINA
GİMDES’TE GEÇİT YOK
Kuzey Amerika da yüzde 20, Latin Amerika’da yüzde 17, dünyanın diğer çeşitli yerlerinde yüzde 22, Batı Avrupa’da yüzde 39 oranında jelatin üretildiğini anlatan Murat Sayın, Avrupa’da yenilebilir jelatinin yüzde 80’nin domuz derisinden üretildiğini belirtti. Sayın şunları söyledi: “Jelatin uygulamalarının yoğurtlardan, marshmallow yapımına, meyve sularından çeşitli dondurmalara kadar pek çok üründe jelatin kullanılabiliyor. İlaçlarda bilindiği üzere kapsüller özellikle tablet ilaçların iç kısımlarında maalesef domuz jelatini kullanıldığı ifade ediliyor. Kullanım yerlerine bakıldığında; Şampuanlar, saç kremleri, ruj, kremler ve ojelerde kozmetik uygulamalar olarak jelatini görüyoruz. Karmin uluslararası kodekste doğal bir boya olarak ifade ediliyor. Ancak hammadde kaynağı bir böcek. Bu böcekten elde edilen karmin boyası maalesef kırmızı rengi ihtiva etmesi istenilen pek çok üründe kullanılıyor. GİMDES olarak bizler helal sertifikalı uygulamalarımızda bu şekilde böcek kaynaklı olan katkı maddelerinin kullanımlarına kesinlikle izin vermiyoruz.”
GİMDES NEDİR?
MURAT SAYIN KİMDİR?
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Sertifikalandırma Araştırma Derneği (GİMDES) Türkiye’de sağlıklı yaşamın temel unsuru olduğuna inanılan helal ve sağlıklı ürünleri araştırma ve sertifikalandırma çalışmalarını yapmak üzere kurulan bir sivil toplum kuruluşudur. Dernek araştırmalarında ilgi alanı olarak gıda, kozmetik ve sağlık ürünleri kapsamındadır. Dernek 2005 yılından itibaren bu gaye etrafında çalışmalarını sürdürmektedir. Konuşmacı Yüksek Kimyager Murat Sayın, Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü enzim immobilizasyonu üzerine başladığı çalışmalarını Danimarka’da tamamladı. Sayın, şu anda GİMDES Teknik Bilim Kurulu Üyesi, Uluslararası İlişkiler Sorumlusu olarak görev yapıyor. >> Burcu AYDIN’ın özel haberi