Hekimin de hasta reddetme hakkı olmalı

'Hekim Hakları ve Hekime Karşı Şiddet” konulu bir konferans veren Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Murathan Leblebicioğlu, hekim adaylarına hitap etti. Dr. Leblebicioğlu, acil yardım, resmi ya da insani zorunluluklar dışında, makul ve haklı bir gerekçe ile hekimin hastayı reddetme hakkına sahip olması gerektiğine değindi Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi'nde Tabip Odası Başkanı Op. [&hellip]

Hekimin de hasta reddetme hakkı olmalı

“Hekim Hakları ve Hekime Karşı Şiddet” konulu bir konferans veren Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Murathan Leblebicioğlu, hekim adaylarına hitap etti. Dr. Leblebicioğlu, acil yardım, resmi ya da insani zorunluluklar dışında, makul ve haklı bir gerekçe ile hekimin hastayı reddetme hakkına sahip olması gerektiğine değindi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi’nde Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Murathan Leblebicioğlu tarafından “Hekim Hakları ve Hekime Karşı Şiddet” konulu bir konferans verildi.
ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR
Konferans öncesi açılış konuşmasını AKÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Songur yaptı. Songur, fakülte olarak 14 Mart Tıp Haftası boyunca bir dizi etkinlikler düzenlediklerini belirtti. Prof. Dr. Songur; “14 Mart Tıp Haftası ile ilgili olarak bazı etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Hekimlerin başına gelen özellikle şiddet ile ilgili çok sıkıntılarımız var. Bunlarla ilgili artık kişisel düzeyde değil kurumsal bazda sıkıntılarımız var. Önüne geçilemeyen bir şiddet var. Umarız bu konferanstan sonra duyarlılığımız ve birlikteliğimiz daha çok artar ve şiddete karşı tavrımız ve tepkimiz daha net bir şekilde ortaya konulur.” dedi.
HEKİM HAKLARINA
YÖNELİK KANUN YOK
Tabip Odası Başkanı Op. Dr. Murathan Leblebicioğlu, “Hekim Hakları ve Hekime Karşı Şiddet” konulu konferansta günümüze kadar hekim hasta ilişkisinde veya bir sağlık sorunun çözümünde, bir hekim ve biri hasta olmak üzere iki ana unsur olduğunu söyledi. Dr. Leblebicioğlu; “Geçmişte bu ilişkide hekim mutlak otorite iken bu ilişki zamanla iki bağımsız kişinin karşılıklı bir sistemi oluşturmasına dönüştü. Burada etken olan artık hekim olmadığı gibi hasta da artık edilgen değildir. Karşılıklı bir katılım söz konusudur. Merkezde hasta odaklı, hastanın bilgilendirildiği, rızasının alındığı, hekimlerin hastalardan onay formları alarak imzatılması suretiyle hastanın aydınlatıldığı bir döneme geçildi. Böyle bir dönemde hekim yapmış olduğu tedaviler sırasında kendi haklarını korumak durumda kalmaktadır. Maalesef ülkemizde hekim haklarını düzenleyen bir kanun, yönetmelik ya da tüzük yok. Bir iki tane madde var.” diye konuştu.
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ ŞART
Dr. Leblebicioğlu, hekimlerin ağır mesleki, etik ve hukuki sorumlulukları üstlenebilmeleri için yeterli ve nitelikli bir eğitim alma hakkına sahip olduklarını belirtti. Leblebicioğlu, tıp fakültelerindeki teorik ve uygulamalı eğitimin müfredatı ve uygulamasının, hekimlerin sahaya çıktıklarında gereksinim duyacakları her türlü bilgi, beceri ve tutuma sahibi kılması gerektiğine dikkat çekti. Leblebicioğlu; “Farklı tıp fakülteleri ve eğitim kurumlarındaki pratisyen ve uzman hekim eğitimlerinin standardizasyonu sağlanmalı ve yetişen hekimler, uzmanlara eğitimde eşit fırsatlar verilmelidir. Hekimler tıbbi bilgi üretimindeki hıza paralel olarak, mesleki gelişimlerini kesintisiz sürdürebilecek şekilde eğitim alma hakkına sahiptir. Hekimlerin mezuniyet sonrası eğitimlere katılabilmeleri, mesleki bilgi ve becerilerini sürekli yenileyebilmeleri için gereken koşullar sağlanmalıdır.” şeklinde konuştu.
HEKİM YETERLİ ÜCRETİ
ALMAK ZORUNDA
Meslektaşlarının mutlak surette aldıkları eğitim, harcadıkları emek ve üstlendikleri mesleki risklere uygun yeterli bir ücret alma hakkına sahip olduklarını vurgulayan Dr. Leblebicioğlu şöyle konuştu: “Hekimler, hiçbir kişi veya merciden baskı görmeden serbestçe mesleğini icra edebilme hakkına sahiptirler. Hekimler mesleğini icra ederken, sadece bilimsel kanıtlar, meslek etiği, vicdanı ve hukuka karşı kendini sorumlu görmelidir. Hasta ve hasta yakınlarının, yöneticilerin, diğer üçüncül tarafların hekime herhangi bir şekilde işlemler talep edilemez. Hekimler, çağdaş teknolojiden ve bilimsel gelişmelerden yoksun bırakılmadan yeterli bir donanımla mesleğini icra edebilmelidir. Hekimlerin, bu amaçla uygun ortam ve ekipmanı devletten ya da bağlı bulunduğu kurumdan talep etme hakları vardır. Hekimler, çalıştıkları sağlık kurumundaki yönetimsel kararlara ve organizasyona katılma hakkına sahiptirler.
HEKİMİNDE TERCİH HAKKI OLMALI
Acil yardım, resmi ya da insani zorunluluklar dışında, makul ve haklı bir gerekçe ile hekimin hastayı reddetme hakkına sahip olması gerektiğine değinen Leblebicioğlu şunları söyledi: “Hasta ile hekim arasında ilişkide güven sarsılmış ve ilişki iki taraf için de yararlı sonuçlar doğurmayacak bir sürece girmişse hekim hastayı reddedebilir. Ancak bu durumda hastanın zarar görmemesi acil veya hayati tehlike olmaması ve alternatif hekime kolay ulaşabilme imkanının bulunması gerekir. Hekimin hastayı reddetme hakkı din, dil ırk, cinsiyete dayalı ayrımcılık veya nefret sebeplerinden kaynaklanmamalıdır. Hekim, tıbbi müdahalenin ortasında haklı bir gerekçe olmaksızın ve hastanın zarar görme olasılığını engellemeksizin hastasının tedavisini yarıda kesme hakkına sahip değildir.” (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme