Hayır işlerinin de rengi değişti

19 Temmuz 2010 Pazartesi 03:00:00
  Toplumun alt ve ihtiyaç sahibi kesimlerini ayakta tutan, dejenerasyonun önüne geçen özelliklerden bir tanesi yardımlar ve ihtiyaçların karşılanmasıdır. Hayrı, yardımı seven bir toplum ve millet olma özelliğimiz şükürler olsun hala koruyoruz. Ama zaman içerisinde bu özelliğimizde farklılaşan bir hal aldı.
Sağ elin sol ele göstermeden yapması gereken yardım, hayır faaliyetleri çarşaf çarşaf boy boy yazılı ve görsel yayın organlarında haber konusu artık. Çok önceden haber veriliyor yapılacak organizasyonlar aman illa gelin deniliyor. Davete icabet etmek zorunlu ama ihtiyaç sahibi insanlarında onurlarının incitilmemesi, hayra sebep olunması noktasında biraz daha hassas ve ince düşünceli olunması önem arz ediyor. Üç kuruşluk yardım yaparak bir insanın psikolojini bozmanın nasıl bir hayrı ortaya koyacağı konusunda inanın fikir sahibi değilim. “Biz yardımseverleriz siz de ihtiyaç sahibisiniz. Yardım edilme şansını yakaladığınız için mutlu olun, şükredin ve minnetinizi objektifler karşısında yapın.” anlamını çıkardığım pek çok olaya maalesef bire bir tanıklık etmeye başladım.
Başından bozuk organizasyonlarda iş bazen rotasından çıkabiliyor. Çaresizliğe uzatılan yardım elleri hoyratça can acıtabiliyor. En mutlu olunması gereken anlar hüzne burukluğa dönüşebiliyor.
İnsan var olurken kendi hayatını programlama özelliğine sahip değil. Standardın altında bir ha-yata sahip olan insanlara el uzatırken empati yapılıp onun penceresinden bakmak yardımı ve hayrı daha anlamlı hale getirecektir. Evet hanımlar beyler, bir parça özen gösterilirse iş mecrasından çıkmayacak. Maalesef hayır işlerinin de rengi değişti.
Daha fazla sayıda ihtiyaç sahibine ulaşmak adına yapılan hayır faaliyetinin teşhir edilmesi ile ihtiyaç sahiplerini inciterek ulaşılan sonuç tercih edilmemeli. Finansı, yardımı artırabilmek için farklı çabalarda bulunmak en doğrusu.