• Haberler
  • Genel
  • Hayatımızın her döneminde değerlendiriliyoruz – Kocatepe Gazetesi

Hayatımızın her döneminde değerlendiriliyoruz – Kocatepe Gazetesi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı tarafından düzenlenen “Farklı Yönleri ile Okul Öncesi Eğitim” konulu seminer, Ahmet Necdet Sezer Kampusü 1. Eğitim Binası Abdullah Kaptan Konferans Salonunda gerçekleştirildi “Eğitimin ilk basamağı okul öncesiSaygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan seminere AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Hakkı Yazıcı, Eğitim [&hellip]

Hayatımızın her döneminde değerlendiriliyoruz

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı tarafından düzenlenen “Farklı Yönleri ile Okul Öncesi Eğitim” konulu seminer, Ahmet Necdet Sezer Kampusü 1. Eğitim Binası Abdullah Kaptan Konferans Salonunda gerçekleştirildi

“Eğitimin ilk basamağı okul öncesi
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan seminere AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Hakkı Yazıcı, Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Fatih Nuray, Sosyal Hizmetler İl Müdürü Şevki Ceylan’ın yanı sıra çok sayıda öğretim elemanı ve öğrenci ile öğretmenler ve sosyal hizmetler personeli katıldı. Seminer öncesinde, AKÜ Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü öğrencileri tarafından keman eşliğinde müzik dinletisi sunuldu. Ardından Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Fatih Nuray, seminerin açılış konuşmalarını yaptı.
Prof. Dr. Fatih Nuray konuşmasında, “Eğitimin ilk basamağını oluşturan okul öncesi, gömleğin ilk düğmesi gibidir ve bunun doğru iliklenmesi gerekir. Erken çocukluk eğitimi, ilk olarak ailede başlar ve okul öncesi eğitim kurumları da çocuğu toplumsal yaşama hazırlamada aileyi destekler. Avrupa’da okul öncesinde verilen eğitim oranı yüzde yüzlere varırken, ülkemizde okul öncesi eğitim düzeyinin maalesef az gelişmiş ülkeler seviyesinde olduğu görülmektedir. Türkiye’de yaklaşık 100 çocuktan 80’i okul öncesi eğitim alamıyor ve bu eğitimi alan yaklaşık yüzde 20’lik oranın çoğu da eğitimli ailelerin çocuklarından oluşmaktadır. Ana sınıfı dışındaki kurumların büyük kentlerde ve ücretli olması, her çocuğun erken çocukluk eğitimi alma hakkından eşit yararlanamadığını göstermektedir. Okul öncesi eğitim kurumlarında kaliteli bir eğitim verilebilmesi için öğretmenlerin yeterli mesleki eğitim ve becerisine sahip olması gerekir. AKÜ Eğitim Fakültesi olarak, çok önemli gördüğümüz okul öncesi eğitimin farklı yönlerini ele almak, mesleki bilgi ve becerilerimize yenilerini eklemek üzere “Farklı Yönleri Okul Öncesi Eğitim” konulu konferans düzenledik. Konferansa katılım ve katkılarından dolayı Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyeleri ile konfe-ransın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ede-rim” dedi.
“Çocuğun gelişimini anlama önemli”
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pınar Bayhan “Okul Öncesi Dönemde Değerlendirme” başlıklı sunumunda, “Değerlendirme, bütün hayatımız için geçerli olan bir terimdir. Çünkü, doğduğumuz anda ilk olarak, genel sağlık durumunu değerlendirmek üzere yapılan Apgar Testi ile değerlendiriliyoruz. Hemen akabinde, topuğumuzdan alınan kanla yapılan testle değerlendiriliyoruz. Okul öncesi döneme kadar evde anne ve baba tarafından değerlendiriliyoruz. Daha sonra okul öncesine gidiyoruz ve orada öğretmenlerimiz bizi değerlendiriyor. İlköğretime, liseye, üniversiteye gidiyo-ruz. Bu dönemlerde de derslerle, sınavlarla birtakım değerlendirmelere tabi tutuluyoruz. Hayatımızın her döneminde değerlendiriliyoruz ve yaşlılıkta da kendi çocuğumuzu değerlendiriyoruz” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Bayhan okul öncesi değerlendirmenin önemli olduğunu ifade ettiği konuşmasında, “Okul öncesi değerlendirme çocukları, sınıfı ve eğitim sisteminin ilgilendiriyor. Okul öncesi değerlendirme deyince, salt çocukların değerlendirildiği yanlış bir kanı söz konusu. Halbuki çocuğun tek başına değerlendirilmesinin yanında bütün çocukların oluşturduğu sınıfın genel potansiyeli ve veri-len eğitimin niteliği değerlendiriliyor. Dolayısıyla değerlendirme; çocukların, sınıfın ve eğitimin, devam eden süreçlerde bu üç durumla ilgili bilgi toplanması, bunun sentezlenmesi ve yorumlanmasıdır. Burada anahtar sözcük, ‘devam eden süreç’tir. Değerlendirmenin devam eden bir süreçte olmasına dikkat edilmesi gerekir. Çocuğu değerlendirirken çocuğun gelişimini anlama ve onu destekleme çok önemlidir. Aynı zamanda okul öncesi dönemdeki çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak için etkili program yapmak da yine değerlendirmede önemli unsurlardan biridir. Değerlendirme; bireyselleştirilmiş ve grup eğitim planı yapmayı, özel eğitime ihtiyacı olan çocukları tanımayı, çocuklar için belirlenen amaçların ne oranda karşılandığının değerlendirilmesini, programın gelişiminin sağlanması, gelişimci ve öğretmenin destek ihtiyacının belirlenmesini sağlar” dedi.
“Çocuklara cinsel eğitim vermeliyiz”
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Prof. Dr. İsmihan Artan ise “Çocukluk Döneminde Cinsel Gelişim ve Eğitim” konulu sunumunda, “Tüm yaşamımızda cinsiyet o kadar önemli ve ön plandaki, bazı şeyleri sormamıza, anlatmamıza gerek kalmadan bir ömür boyu hayatımızı yönlendiri-yor. Cinsiyet; biyolojik bir özelliktir ve doğuştan gelen erkek ya da kadın olma durumudur. Çocuk belli cinsiyetle doğduktan sonra bedensel, ruhsal ve toplumsal bir sürü şey biriktirir ki buna cinsellik diyo-ruz. Cinsiyet kimliği ise çocuğun kendini erkek ya da kız olarak algılamasıdır. Bir diğer tanım ise cinsel rol dediğimiz ya da son günlerin popüler deyimiyle toplumsal cinsiyet, toplumun erkek ve kadından beklentileridir. Yani, toplum sizin için belli roller biçiyor ve size de bunu uygulamak düşüyor. Cinsiyet, aslında bizi doğmadan önce belirliyor. Günümüzde artık ultrasyonla çocuğunuzun cinsiyetini önceden öğrenebiliyorsunuz. Doğduktan sonra çocuğa verilen isimlerin içinde toplumun kadın ve erkeğe yüklediği sorumluluklar yer almaktadır. Mesela, erkeklere verilen Mert, Yiğit, Aslan, Onur, vb. gibi isimler ile kızlara verilen İffet, Melek, İpek, vb. gibi isimler. Mesleklerin seçiminde ya da meslekler dediğimiz zaman da aklımıza belli cinsiyetler gelmektedir” dedi. Çocuklarda 3-6 yaş arası dönemin cinsel eğitim açısından önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Artan, “Cinsel eğitimin amacı fiziksel, duygusal ve cinsel gelişimi tanıma, anlama; kendimize saygı duymak, başkalarının haklarına, görüşlerine ve davranışlarına saygı duyabilmek, olumlu davranışlar geliştirebilmektir. Çocuklara cinsel eğitim vermeliyiz. Yoksa çocuklar, bunları yalan yanlış bir şekilde öğrenirler ki bu da çok tehlikeli bir durumdur. Bu konuları çocuklarımızla konuşmalı ve sorularını yanıtlamalıyız. Öğretmenlerin aileleri bu konuda eğitmeleri ve bilinçlendirmeleri gerekir. Bu konunun eğitimini alan, çocuk gelişimini bilen kişiler olarak okul öncesi öğretmenlerine büyük görevler düşmektedir” şeklinde konuştu. Seminerin öğleden sonraki programı kapsamında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Elemanı Arş. Grv. Dr. Saniye Bencik Kangal tarafından Eğitim Fakültesi 206 No’lu Sınıfta “Okul Öncesi Dönemde Müzik Etkinlikleri ve Uygulama Örnekleri” konulu atölye çalışması yapıldı. Seminer sonunda Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ergün, Sosyal Hizmetler İl Müdürü Şevki Ceylan ve Eğitim Fakültesi Öğretim Elemanı Okt. Sibel Yazıcı tarafından konuşmacılara çiçek ve teşekkür belgesi ile günün anısına birer hediye takdim edildi.

Bakmadan Geçme