HATIRALAR MAZİDE KALDI – Kocatepe Gazetesi

  İnsan hayatı nasıl zamanla değişiyorsa; kullandığı mekân yaşadığı ortam da değişiyor. “Afyon Sanat Okulu” yerinin eskiden; “Cenkçi Mezarı” olduğunu büyüklerimizden duyardık. Hatta: Yeri gelince; Rahmetli dedemin buraya defnedildiği, okul yapılacağı zaman kabrinin Taşpınar önündeki mezarlığa nakledildiği yakınlarımca söylenirdi.
Rabbimiz insanı saygıdeğer ve muhterem bir varlık olarak yaratmış. O, her şeyin en iyisine en güzeline layık. Halkımız; çevresindeki yakınını sağlığında görmek, hatırını almak, duasını kazanmak dinimizde “Sıla-i Rahim” adını almış. Ölümünden sonra da onun kabrine gitmek, Dini Bayramlarda ve Mübarek günlerde mezar ziyareti etmek; yatan mevtadan çok bakana ibret olması bakımından önemlidir. “Her canlı ölümü tadacaktır.”
Dinimiz, önceliği ana babaya tanımak, hısım ve akrabaya iyi davranılmasına büyük önem vermiştir. Birçok ayet ve hadiste akraba ile ilişkilerin sürdürülmesi ve onların haklarının gözetilmesi emredilmiştir. Kur’an-ı Kerim’ de “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder” (Nahl,16/19 )  
Halk arasında konuşulan bir deyim vardır: “Tilkinin gezip dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkânı.” İlkokuldan sonra tahsilimin bir parçası “Sanat Ortaokulu’nda” geçti. Akılda kalan: Bakımlı yeşil bir bahçe içinde tek katlı taş bina, içeriği; uzun bir hole kapısı açılan donanımlı 4 büyük atölye karşısında sıralı loş sınıflar. Seneler sonra aynı okulda öğretmenlik yapmak nasip oldu. Benim öğrenim gördüğüm bu okul, yapısı taştan olduğu için 50-60 sene daha gider. Fakat sonradan yapılan; adıyla maruf : “Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi” ek binasını kullanmak sakıncalı; teknikerlerin raporuyla kanıtlanmış. Doğrusu da bu. “Yangına körükle varılmaz” Aynı çatı altında o kadar genç ders görüyor.
Okulun şeklinden ziyade, muhtevası ve işlevi önemli. Yetiştirdiği öğrenciye teknik bilgiler vererek, bir taraftan mesleki formasyon kazandırırken diğer taraftan; öğrenilen teorik bilgileri uygulama alanına taşıma eğitimi veriliyor. Bunun yeterli olup olmadığı tartışılır. Çünkü uygulamada her zaman atölye çalışmaları yetmiyor. Öğrenci kamu ya da özel iş yerlerine gönderilerek koordinatör öğretmen yönetiminde öğrenci hayata kazandırılmaya çalışılıyor. Öyle ise okulun şurada veya burada olması yerine; sanayinin yoğun olduğu (Küçük Sanayi – Organize Sanayi gibi) işletmelerin yanında bulunması gerekir. O havayı teneffüs eden öğrencinin iş hayatına alışması ve kavuşması daha kolay olacaktır.  Okulun, şehrin en güzel yerine oturtulmuş olduğundan ziyade, öğrenciye ne kazandırıyor? Geçerli olan o.
Orman ve Su İşleri Bakanı hemşerimiz Prof. Dr. Veysel Eroğlu yıkılması gündemde olan “Sanat Okulu” binasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Eroğlu, yıkım sonrası ortaya çıkacak alanın Afyonkarahisar’ın en güzel parkı olacağını açıkladı ve en son noktayı koydu.                          
O zamanki şartlara göre kabir yerine okul yapılmış. Şimdi; miadını dolduran okul binası yerine Park yapımı kararı alınmış. Bu çok güzel karar; hem de işin ehli tarafından verilmiş ve tasdik görmüş bir karar. Ölü bizim Allah rahmet eyleye. Ölüye nerde olsa yer bulunur. Maksat: Diriye hizmet. Mevla’m, böyle hayırlı hizmette bulunanların sayısını artırsın.
Cumanız mübarek olsun. Esen kalın.