Harcanan zamanın hesabı var – Kocatepe Gazetesi

Ensar Vakfı'nın Ramazan'da İkindi Sohbetlerinin 16. gün konuşmacı konuğu olan Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, 'Zamanın Hayatımızdaki Yeri ve Önemi' başlığında bilgiler verdi. Sohbet öncesi Kur'an-ı Kerim tilavetini AKÜ İslami İlimler Fakültesi'nden Öğretim Görevlisi Kadir Yıldırım gerçekleştirdi.ZAMAN DURMADAN HARCANIYORAfyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi'nin [&hellip]

Ensar Vakfı’nın Ramazan’da İkindi Sohbetlerinin 16. gün konuşmacı konuğu olan Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, “Zamanın Hayatımızdaki Yeri ve Önemi” başlığında bilgiler verdi. Sohbet öncesi Kur’an-ı Kerim tilavetini AKÜ İslami İlimler Fakültesi’nden Öğretim Görevlisi Kadir Yıldırım gerçekleştirdi.
ZAMAN DURMADAN HARCANIYOR
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi’nin son dönemde güzel bir ekibe sahip olduğunu belirtti. Onlara faydalı olmak amacıyla Ramazanda İkindi Sohbetleri programı kapsamında bir konuşma düşündüğünü aktaran Solak; “Biz sağlığı sürekli anlatırız. İstenildiği kadar ayetle, hadisle, tıbbi açıklamalarınıda yaparız. O zaten yapılıyor. Sanıyorum Haziran ayının 25. günü bir televizyon kanalında da İl Müftülüğünden değerli bir yönetici ile birlikte konuşma yapacağım. Zamanın hayatımızda ki yeri ve önemi üzerine konuşmak istedim. Çünkü özellikle son dönemde televizyonun, internetin, sosyal medyanın bizi esir aldığı bir dönem yaşıyoruz. O nedenle hayatımızda hepimizin dikkat edeceği şey kesemizden süratle harcadığımız geriye dönüşü olmayan bir kavramı konuşmak istiyorum. Hakikaten çok pahalı, geriye dönüşü yok. Bir daha alamayacağınızı şeyi gün, saat, dakika durmadan harcıyoruz” dedi.
HARCANAN ZAMANIN DA HESABI SORULACAK
AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, zaman sarfiyatına yönelik değişik açılardan insan ömrünü dikkate alan bazı rakamlar vereceğini kaydetti. Konu ile ilgili olarak yaklaşık 1 hafta boyunca dinleyicilere faydalı olmak için çalıştığını söyleyen Solak; “Zamanı anlatmayı istedim. Çünkü kıyamet günü ademoğlu beş şeyin hesabını vermeden Allah’ın huzurundan ayırlamaz denilmektedir. Bunlardan ikisi zaman. Bizlerin bu 5 şeyi gözden geçirmemiz lazım. Önce kendime söylüyor sonra size ifade ediyorum. Yine beş şeyden evvel beş şeyin kıymetini bilmek gerekiyor. Bunlar hadisi şeriflerde yer almaktadır. Bunlara dikkat etmemiz lazım. Sağlık ve boş vakit birbirini tamamlıyor. Sağlık nimettir ama sağlıkla zamana beraber baktığımızda konuşmam ile faydalı olmaya çalışacağım” diye konuştu.
HAYAT EŞİTTİR ZAMAN
Zaman kavramını tarif ederek konuşmasına devam eden Rektör Prof. Dr. Mustafa Solak, zamanın nasıl kullanıldığı, gerçek süre örneklerinin nasıl tarif edildiği, zamanın hayatta ki değeri, kullanımda değer analizi, zaman tuzakları, planlama, zaman yönetiminin ne olduğu,  zamanın etkili kullanılması, Kur’an ve hadislerde zaman kavramlarını anlatacağını bildirdi. Zamanın yerine konulması, geriye döndürülmesi, yenilenmesi, depolanması, satın alınması mümkün olmayan bir kaynak olduğuna temas eden Solak; “Zaman hayattır. Hiçbir şey zamanın yerini tutmaz. Kullanılmayan kısmı yok olur gider, önemli bir sermayedir. Yapılacak her iş için gerekli, çok pahalı ve zamanı harcamak hayatı harcamak olarak tanımlanıyor. Kur’an-ı Kerim de ‘İnsan zamanı değerlendirme konusunda mutlaka hüsrana düşmektedir’  denilir. Zaman kavramının önem ve değerini insana verilmiş nimetlerin en büyüğü olduğunu Allah Celle Celalüh, Kur’an-ı Kerimin bazı ayetlerinde zamana yemin etmesinden anlıyoruz. Asr suresinde Allah zamana yemin eder. Yine bir hadisi şerif zamanla sağlığı birlikte göstermektedir. ‘İki nimet vardır ki insanlar bunun değerini bilmezler. Biri sağlık diğeri de boş vakit’ Mevlana Hazretlerinde zaman, ‘Boyut, izafi, geçmiş, gelecek, dün, şimdi, yarın’ Necip Fazıl Kısakürek’de zaman; ‘Nedir zaman nedir? Bir su mu bir kuş mu? Nedir zaman nedir? İniş mi yokuş mu?’ Zamanın Necip Fazıl’da ki yankısı. Peki Voltaire de zaman ne? Dünyanın en uzun ve en kısa, en çabuk ve en yavaş, hem minicik parçalara bölünebilir hem de kitlesel. Bir yandan kıymeti bilinmeyip öte yandan üzünülünen, onsuz hiçbir şey yapılamayan küçük olan şeyleri yutuveren, büyük şeylere ise hayat veren mucizevi şeyi zaman olarak tanımlıyor Voltaire” şeklinde konuştu.
GÜNLÜK HESAP
86 BİN 400 SANİYE
Zamanın aklı, olgunluğu, hizmeti artırmak için insanoğluna verilen en değerli sermaye olduğunu söyleyen Mustafa Solak, hayatını sevenlerin zamanını boşa harcamaması gerektiğini hatırlattı. Zamanın hayatın kendisi olduğunu vurgulayan Solak; “Benjamin Franklin ‘Zaman hayatın kendisidir’ diyor. ‘Hayatımızda ki en acımazıs şey zamandır. Gitti mi gidiyor, döndürmeye ne gücün ne kudretin yetiyor’ Şair Sadi Şirazi der ki, ‘En güç üç şey vardır. Biri sırrı saklamak, biri yarayı unutmak, bir diğeri de boş zamanı iyi kullanmak’ Zaman kavramına baktığımızda doğan her yeni gün karşılıksız ve geri ödemesi olmayan kredi değerinde. Her sabah hepimizin hesabına 86 bin 400 saniye yatırılıyor. Gün boyu istediğiniz kadar zamanı harcamakta veya harcamamakta serbestsiniz. Harcamayı başaramadığınız mebla ertesi güne devir edilmiyor. Tekrarı yok, hiçbir bölümünü her ne denli olursa olsun saklayamıyorsunuz. Ertesi sabah hesabınıza yine o kadar yatırılıyor. Dolayısıyla zaman kültür ve psikolojik boyutu olan bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Huzurlu bir ortamda severek ve isteyerek çalışıyorsak zaman göreceli olarak çabuk geçiyor. Ama kaygılı bir bekleyiş içinde isek bir türlü geçmek bilmiyor. Bu hafta nasıl geçecek diye kaygılanıyoruz. Eğer hafta kişiye çok çabuk geçti gibi geliyorsa işinizi, gücünüzü seviyorsunuz demektir” ifadelerini kullandı.
CÜRCANİYE GÖRE DELH SÜRESİZ
Kur’an-ı Kerim de zaman ve zamanla birlikte anılan çok önemli bir kavram olduğuna dikkat çeken Mustafa Solak şu ifadelere yer verdi: “Zamanla birlikte Kur’an da anılan kavram delhtir. Az olsun çok olsun zaman anlamındadır. Alemin varlığının başlangıcının, sonuna kadar olan müddeti tarif ediyor. Uzun uzadıya ebediyet olarak tarif ediliyor. Cürcani’ye göre delh zamanın batınıdır. Ezel ve ebed onda birleşmektedir. Delh kavramının zaman ile aynı mana ifade ettiği söylenmişse de Arap dil alimlerinden Ragıp El İsmani der ki, ‘Bütün uzun sürelerin delh olarak isimlendirildiğini, zamanın ise böyle olmayıp az ya da çok olabileceğini söyler. Diğer taraftan Halid Bin Yezid bu görüşe karşı çıkarak diyor ki, ‘Yaşın, kurunun zamanı olur. Meyvenin zamanı olur. Sıcağın, soğun zamanı olur. Zaman iki aydan altı aya kadar olabilir. Delh ise süresizdir’ demiştir. Zamanla, delh Kur’an-ı Kerim de ayrı olarak tanımlanıyor. Delh kavramı Kur’an da iki ayrı yerde geçmektedir. Zaman süresi az süreye çok süreyi dermektedir”
ZAMAN ÇEŞİTLİ
ŞEKİLDE HARCANIYOR
Günlük hayatta zamanın en çok harcandığı alanlardan söz eden Solak şöyle konuştu: “Günlük hayatta zamanı en çok nerelerde harcıyoruz? Gereksiz e postaları okurken, aksini iddia eden olacağını sanmıyorum. Herkesin elinde akıllı akılsız telefonlar ilk işi ezü besmele çekmeden, namaz öncesi, namaz sırası ve namaz sonrasında. Geçen günlerden birinde teravi namazında iken yanımda ki bir kardeşim açmış telefonunu emaillerini okuyordu. Herkes birini bekliyor. Okula gidip gelirken, televizyon başında, bilgisayar başında, gezide, muhabbette, sporda. Daha geniş bakarsak, işyerlerinde uzun uzadıya kahvaltılar, internet başında, ziyaretçiler, telefon görüşmeleri, yöneticilerin astların hatalarını düzeltmekle uğraşmaları, öğle tatilini uzatmakla, toplantılarla, protokol uygulamaları ile televizyon seyrederek, sigara molaları ile işi kasten zamana yaymakla, servis için erken işi bırakmakla zamanı harcıyoruz”
ZAMAN SU GİBİ AKIYOR
Günlük hayatta kullandığımız zaman çeşitlerini gruplandırılması halinde olanları sıralayan Mustafa Solak şunları söyledi: “Bir kere boş zaman herkeste var. Zevklerimiz için harcadığımız zaman var. Tüketim için harcadığımız zaman var. Seyahatler için, dinlenme için, başkalarına, ailemize, okumaya ayırdığımız, gelişmemize ayırdığımız zamanlar olduğu gibi,  geliştirmemize, ibadete ayırdığımız zamanlar, çocukluğumuzu aradığımız zamanlar, yalnız kaldığımz zaman. Hemen biraraya gelince çocukluğumuza dalar herkes birbirine çocukluğunu anlatır. Zamanı harcıyoruz. Günlük zamanın kullanımı ağırlıklı olarak 7 saat ile uykuda geçiyor. Çalışma 4.7 saat, kişisel bakım 2.7 saat, yemek 2 saat, seyahat 2 saat, kuyrukta bekleme 1.7 saat, öğrenme 1.3 saat, toplantı 0.7 saat, bulamayanları arama 0.7 saat, kayıp eşyaları arama vd faaliyetler diye zaman harcanıp gidiyor” >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme