Haklar kalkarsa ümmet dağılır – Kocatepe Gazetesi
Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi'nce bu yıl 5'ncisi düzenlenen Ramazanda İkindi Sohbetlerinin ikinci gün konuşmacısı İlim Yayma Cemiyeti (İYC) Temsilcisi Arif Özdilek oldu. Özdilek, 'İslam'da Temel Haklar' başlığında konuştu.VAKIF ETKİNLİĞİ GELENEKSELLEŞTİProgramın sunumunu Ensar Vakfı Şube üyelerinden Ekrem Bilim yaptı. AKÜ İslami İlimler Fakültesi'nde Hasan Hüseyin Havuz tarafından Kur'an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu. Ramazan-ı Şerif'in hayırlı olması [&hellip]
Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi’nce bu yıl 5’ncisi düzenlenen Ramazanda İkindi Sohbetlerinin ikinci gün konuşmacısı İlim Yayma Cemiyeti (İYC) Temsilcisi Arif Özdilek oldu. Özdilek, “İslam’da Temel Haklar” başlığında konuştu.
VAKIF ETKİNLİĞİ GELENEKSELLEŞTİ
Programın sunumunu Ensar Vakfı Şube üyelerinden Ekrem Bilim yaptı. AKÜ İslami İlimler Fakültesi’nde Hasan Hüseyin Havuz tarafından Kur’an-ı Kerim tilavetinde bulunuldu. Ramazan-ı Şerif’in hayırlı olması dileğiyle konuşmasına başlayan Özdilek, Afyon tabiri ile Cenab-ı Hakk’ın Ramazan ayını hayırlısı ile tamamına erdirmesi duasında bulundu. Ramazan ayının içini Allah-u Teâlâ’nın istediği şeylerle dolu, kişilerin de kulluklarını ifade etmek için en üst limitte değerlendirebildikleri bir zaman dilimi etmesini niyaz eden Özdilek; “Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubemizin gelenekselleşen sohbetleri Ramazan ayının şehir açısından Elhamdülillah önemli bir geleneksel etkinlik haline geldi. Zamanın değerlendirilmesi bağlamında inşallah Afyon halkımıza bir şeyleri aktarma ve paylaşma noktasında bu sohbetler katkı sağlar.
BATI SÜREKLİ HAK İHLALİNDE
Sohbet konu başlığının “İslam’da Temel Haklar” olduğunu ifade eden Arif Özdilek, haklar denildiğinde akla gelmesi gerekenlerin iki başlık altında toplandığını dile getirdi. Bunlardan bir kısmımın fıkhi haklar olduğunu belirten Özdilek; “Fıkhi haklar doğuştan elde ettiğimiz haklardır. Diğeri de sonradan bir takım anlaşma ve sözleşmelere bağlı olarak elde edilen haklardır. Biz daha çok inşallah fıkhi haklar bağlamında konuşacağız. İnsanlığın tarihsel süreci açısından bakıldığında bazı kavramların bu süreç içerisinde çok farklı istismara uğradığını da görüyoruz. Mesela batı hak kelimesini ne kadar çok kullanmaya başladıysa bilin ki orada artık hak ihlalleri artacak. Biz burada hak kelimesini veya hakla ilgili temel hususları değerlendirirken özellikle kendi medeniyetimizi baz alarak konuşacağız” diye konuştu.
HAKLAR ÜMMETİN
BERABERLİĞİNİ SAĞLAR
Hak kelimesinin bazı âlimlerce üç ayrı kategoride değerlendirildiğini söyleyen Arif Özdilek, bunlardan bir tanesinin zaruriyat denilen insan için zorunlu olan haklar olduğunu ifade etti. İkincisinin ise zorunluluk derecesi diğeri kadar olmayan ama gerekli olan haciyat haklar kategorisinde yer aldığını bildiren Özdilek; “Üçüncüsü de ikincisini tamamlama niteliğinde sayabileceğimiz tahsiniyat haklardır. Bir defa İslam’da hükümler konulurken insan fıtratı baz alınarak konulur. Cenab-ı Hakk nasıl bizi fıtrat üzere yaratmışsa bizlerle alakalı hakları da o fıtrata uygun olarak koyup yaratmıştır. Bizim ele alacağımız haklar daha çok zaruriyat haklar içerisine giren fıkri haklar içerisine giren haklardır. Zaruriyatı âlimler şöyle tanımlamış; Eğer siz bu hakları ortadan kaldırırsanız ümmetin dağılmaya başladığını görürsünüz. Ümmet birlik, beraberlik ruhunu yitirir. Onun için bu hakları öncelikle temin etmeniz gerekir. Bu haklarla ilgili Kur’an-ı Kerim’de doğrudan bir ifade geçiyor mu geçmiyor mu diye baktığımızda bunların tespitinde daha çok istibra yönteminin kullanıldığından âlimler bahseder. Şu ayet ya da şu hadiste geçer yerine Kur’an’ın ruhu bunu öne çıkarmaktadır. Bu haklarla ilgili Kur’an da doğrudan ya da dolayı ifade bulma imkânı olacak” şeklinde konuştu.
HAKLAR BAŞLIKLARDA İLİNTİLENDİRİLMİŞ
Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak ifadesi ile dinin korunmasını, hırsızlık yapmamak uyarısını malın korunmasıyla, zina etmemek başlığını neslin korunması ile çocuklarını öldürmemek başlığını hayatın korunmasıyla, iftira etmemeyi de ırzın korunmasıyla ilintilendiğini aktaran Özdilek; “Tüm bunlar fıtrat dediğimiz yaratılış normlarıyla birebir alakalı. İmam Gazali’nin haklarla, hakların korunmasıyla alakalı bir değerlendirmesi var. Gazali diyor ki, ‘Şeriatın maksadı insanın dinini, hayatını, aklını, nefsini, neslini, malını korumaktır. Bu hakların her birinin korunması birer maslahattır” Bu temel beş hususu ortadan kaldıran her şeyde mesfedet kabul edilir. Mesfedetin ortadan kaldırılması da yine başka bir maslahattır. Bu haklara Şeriatın Maksatları başlığı altında ele alır ve bunları da maksatlar ve mesfedet diye yerine getirilmesi durumunda şeraitin ruhuna uygun davranılmıştır. Bunların ihmal edilmesi durumunda ise karşı çıkılmış şeklinde değerlendirir ve bu hakları ortaya kaldıran unsurlar varsa mücadeleyi yine bir maslahat olarak değerlendirir’ der El Mustasfa isimli kitabında.” ifadelerini kullandı.
SORUMLU KULDA AKIL ESAS
Aklın kul bazında Cenab-ı Hakk’ın kulu muhatap alırken şart koştuğu teklifin şartı olduğunu kaydeden Özdilek; “Aklı olmayan insanın dini sorumluluğu da yoktur. Bu manada mükellefin şartlarını ifade ederken iki temel unsura işaret ederiz. Bunlardan bir tanesi akil olmasıdır. Cenab-ı Hakk’ın bir insanı sorumlu tuttuğu hususlardan sorumlu olabilmesinin temel gerekçesi akil olmasıdır. Önce aklı başında olacak. Doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü, güzeli çirkini birbirinden ayırabilme melekesine sahip olabilmesi lazımdır. İkincisi de ergenlik şartıdır. Bu da insan hayatında aklın olgunlaşmasıyla alakalı bir aşamadır. Dolayısıyla akıl teklifin şartıdır. Aklı olmayan akıl nimetinden mahrum olan insan Cenab-ı Hakkın istediği yükümlülüklerden de muaf kabul edilir. Aklın korunmasıyla alakalı Kur’an-ı Kerim’in akletmeyi teşvik eden çok ayeti vardır. İnsan baktığı her şey akıl perspektifinden bakacak. Akledecek, düşünecek o yüzden Kur’an sürekli bu vurguyu yapar” ifadelerine yer verdi.
AKIL SAĞLIĞI ÖNEMLİ
İçki, uyuşturucu gibi şeylerin yasaklanma nedenine bakıldığında aklın örtülmesine mani olmanın yattığını belirten Özdilek şöyle konuştu: “Aklın kullanılamaz hale gelmesinin etkili olduğunu görüyoruz. Alkollü içeceklerin veya uyuşturucunun yasaklanma gerekçesi aklı kullanmaya mani nitelikte olmasıdır. O yüzden Resulullah (A.S) her sapıklık edici şey şarap gibidir. Bunların hepsi de haramdır diye buyurmuştur. Dolayısıyla akıl sağlığı önemli bir husustur. Kur’an-ı Kerim’in veya İslam şeriatının özellikle üzerinde durduğu çok önemli hususlardan bir tanesi. Bunu engelleyici her ne varsa bunları da Rabbimizden ayrı ayrı öğreniyoruz. İkinci başlık canın korunmasıdır. Peygamberimizin (SAV) veda hutbesini hepimiz biliyoruz. Peygamberimiz (SAV) veda hutbesinde şöyle buyuruyor, ‘Haberiniz olsun ki, cahiliye devrindeki bütün kan davaları kaldırılmıştır’ Bilindiği üzere cahiliye Arap toplumunda kan davalarına sıkça rastlanırdı. İnsanların kavga edip kan dökmesi için çok fazla bahaneye de ihtiyacı yoktu. Böyle bir toplumda Resulullah (SAV) veda haccı sırasında ki hutbesinde bu şekilde ortadan kaldırmıştır”
HAYAT ÇOK ÖNEMLİ
“İğneyi kendine çuvaldızı kendine batır” sözünü hatırlatan Arif Özdilek, Peygamber Efendimiz’in (SAV) sünnetinde de böyle bir uygulama olduğunu belirtti. Peygamber Efendimiz’in (SAV) herhangi bir hususu ele alırken kendinden ya da yakınlarında bulunan isimleri öne çıkararak onlar üzerinden örnek verdiğine değinen Özdilek şunları söyledi: “Hayat çok önemli bir şey. Cenab-ı Hakk’ın bizler için verdiği en önemli imkânlardan bir tanesi. Bahsedeceğimiz hakların hepsi hayat hakkını kullanıp kullanamamakla alakalı. Kişinin hayatını, hayat hakkını garanti almadığında aklın, malın, neslin ve dinin korunmasının anlamı kalmaz. Bu husus bize öncelikle hayatın önemini kavratıyor” >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi