Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

HAÇLI ZİHNİYETİ SADECE FİLİSTİN’DE DEĞİL YUKARI KARABAĞ’DA, DOĞU TÜRKİSTAN’DA, IRAK’TA VE AFGANİSTAN’DA DA YAŞIYOR.. (VII)

Muharrem Günay 8 Haziran 2010 Salı 03:00:00
  TSK’nin ve savunma sanayimizin İsrail’e bağımlı olmaktan kurtulması için bu kriz bir şans olarak değerlendirilebilir. Başta uçaklar olmak üzere bazı harp aletlerinin İsrail tarafından kilitlenerek kullanılamaz hale getirilebileceği iddiaları çok vahimdir. Bu konuda acil tedbirler alınmalı ve bu anlaşmalar gözden geçirilmelidir.
İsrail’in yaptığı iş normal savaş şartlarında dahi yapılamayacak türde bir insanlık suçudur. Bu konuda Birleşmiş Milletler, Nato, ABD, AB nezninde her türlü girişimler yapılmalı ve İsrail uluslar arası platformda yalnızlığa itilmelidir.
İsrail şehit edilen insanlarımız için tazminat ödemelidir. Bu işler özürle falan geçiştirilemez..
İsrail, Küçük ABD olduğuna göre bu konuyu büyüğü ile yani BÜYÜK İSRAİL=ABD ile etraflıca görüşmeli, ABD tarafından İsrail’in cezalandırılması sağlanmalıdır..
İsrail ve Filistin meselesi bilhassa AKP tarafından iç siyasete iyice malzeme edildi. Bu zihniyetten derhal vazgeçilmeli ve meseleye aklıselimle bir devlet politikası olarak bakılmalıdır.
PKK’nın İsrail ile işbirliği içerisinde olduğu bilinmekte ve bu durum bizzat başbakan yardımcısı Hüseyin Çelik’in ağzından dile getirilmiş olduğuna göre, bu konuda gerekenler derhal yapılmalıdır. Hüseyin Çelik gibi bir yetkili tarafından yapılan bir açıklamanın mutlaka belirli delillere dayanmış olması gerekmektedir. Bu konu hakkında elde ciddi deliller varsa NATO ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı ile paylaşılmalıdır. Çünkü bu durum açıkça savaş ilanı ve savaş sebebidir..
İsrail ve ABD bizim hiç bir zaman müttefikimiz ve strarejik ortağımız olamaz, Türk Dış Politikası yeniden gözden geçirilmelidir. BOP Eşbaşkanlığı ve ortaklığı gibi saçmalıklardan derhal vazgeçilmelidir..
Filistin konusunda sessiz ve tepkisiz kalan Arap dünyasının da Filistin davasına sahip çıkması sağlanmalıdır. Çünkü bu dava bizden daha çok Arapları ilgilendirmektedir.. (Son)
Kur’an-ı Kerim’de Yahudiler Lânetlenmiştir
“- Yahudiler, “Allah’ın eli çok sıkıdır” dediler. Söyledikleri söz sebebiyle onların elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Aksine Allah’ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü azdırıyor. Biz, onların aralarına tâ kıyamete kadar düşmanlık ve kin atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozğunculuğa koşarlar. Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez. (Maide suresi 64)
“- İsrailoğulları’ndan küfredenler, Davud ve Meryem’in oğlu İsa diliyle lanetlenmişlerdir. Bu, onların isyan etmeleri ve aşırı gitmeleri yüzündendi.(Maide 78)
“- İçinizden cumartesi günü yasağını çiğneyenleri elbette bilirsiniz. İşte bundan dolayı onlara “sefil maymunlar olun!” dedik. (Bakara 65)
“(Yahudiler, peygamberimize karşı alaylı bir ifade ile): “Bizim kalblerimiz kılıflıdır.” dediler. Bilakis Allah, onları kâfirlikleri yüzünden lanetledi. Bundan dolayı çok az imana gelirler. Yanlarındakini tasdik etmek üzere onlara Allah katından bir kitap gelince, daha önceleri inanmayanlara karşı onunla yardım isteyip durdukları halde, o tanıdıkları kendilerine gelince, bu sefer kendileri onu inkâr ettiler. İşte bundan dolayı Allah’ın laneti kâfirleredir. (Bakara 88-89)
Başta yukarıdaki ayetler olmak üzere Yahudiler yeryüzünde çıkardıkları fitne, fesat ve öldürdükleri peygamberler nedeniyle Allah’ın lanetine uğramış bir kavimdir.
Yahudilerin başına gelen felaketlere de Kur’an-ı Kerimde dikkat çekilmekte ve şöyle denilmektedir:
“- Biz İsrailoğulları’na Tevrat’ta şu hükmü verdik: “Muhakkak siz, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir yükselişle yükseleceksiniz.” (İsra 4)
– Birincisinin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Onlar, evlerin aralarına girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir vaad idi. (İsra 5)
– Sonra sizi tekrar o istilacılar üzerine galip kıldık ve size mallarla ve oğullarla yardım ettik. Ve toplum olarak sizin sayınızı artırdık. (İsra 6)
Bu ayetlerin devamında 7. ayette Yahudilere hitaben “Ey Yahudiler siz yine eski huyunuzdan vaz geçmez, yeryüzünde fitne ve fesat çıkarmaya devam ederseniz, biz sizin üzerinize has kullarımızı, ordularımızı askerlerimizi yine gönderip sizleri tekrar cezalandıracağız denilmektedir:
“Eğer iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz yine kendinizedir. Artık diğer fesadınızın zamanı gelince, yüzlerinizi üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları ve ilk kez girdikleri gibi yine Beyt-i Makdis’e girmeleri, ele geçirdikleri yerleri mahvetmeleri için onları tekrar göndereceğiz.” (İsra 7)
İsra suresi 7. ayetten anladığımıza göre Yahudiler yeryüzünde fitne ve fesat çıkarmaya devam edecek olurlarsa Yüce Allah onların üzerine daha önce olduğu gibi kullarını yani askerlerini ve ordularını gönderecek ve onları cezalandıracak. Tarihçiler burada sözü edilen “Kulların” Hz. Nuh’un çocukları yani biz Türkler olduğu konusunda ittifak halindedirler. Bu düşünce tarih boyunca Türklerin “Cundullah-Allah’ın Ordusu” ve “Asâkir-i İslâm” İslam’ın askerleri diye adlandırılması gerçeği ile de örtüşmektedir.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti