Hac'dan gelecek en güzel hediye duadır

İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, bu yıl tamamlanan hac hazırlıkları hakkında bilgi verdi. Kabukçu, Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) organizesiyle Afyonkarahisar'dan 790 kişinin, A grubu seyahat acenteleri ile 565 kişi olmak üzere toplamda bin 355 kişinin hac farizasını yerine getirmek için yola çıkacağını söyledi.İKİNCİ KAFİLE YARIN HAREKET EDECEKMüftü Şükrü Kabukçu, Afyonkarahisar Müftülüğü koordinesinde hac farizasını yerine getirmek üzere [&hellip]

İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, bu yıl tamamlanan hac hazırlıkları hakkında bilgi verdi. Kabukçu, Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) organizesiyle Afyonkarahisar’dan 790 kişinin, A grubu seyahat acenteleri ile 565 kişi olmak üzere toplamda bin 355 kişinin hac farizasını yerine getirmek için yola çıkacağını söyledi.
İKİNCİ KAFİLE
 YARIN HAREKET EDECEK
Müftü Şükrü Kabukçu, Afyonkarahisar Müftülüğü koordinesinde hac farizasını yerine getirmek üzere 5 kafilenin yola çıkacağını bildirdi. Afyonkarahisar’dan ilk kafilenin 25 Temmuz tarihinde uğurlandığını ifade eden Kabukçu, “İkinci kafile 1 Ağustos Çarşamba günü hareket edecek. Diğer kafilelerimiz ise; 06-07-08 Ağustos 2018 tarihlerinde inşallah hareket edecekler. Bizlerde sırasıyla inşallah hac yolcularımızı uğurlayacağız” dedi.
RİTÜELLER DİNİ İBARETLERİ BARINDIRIYOR
Hac ibadetinin kendi içerisinde birçok güzellikleri barındıran istisnai bir ibadet olduğunu vurgulayan Kabukçu, “Dini tabirle hac ömrü bir ibadettir. Yani şartları tutan her Müslüman’ın ömründe bir defa eda etmesi gereken bir ibadettir. Ayrıca, günlük ifadesiyle hac ibadetinde ‘semboller’ olarak ifade ettiğimiz ihrama bürünmek, Arafat’a vakfeye durmak, şeytan taşlamak v.d gibi iç içe geçmiş onlarca ritüel değerleri dini ibadetleri içinde barındırıyor. Bu ibadetlerin fıkhı, ilmihal boyutu, uygulama boyutu elbette son derece önemlidir. Bununla birlikte bunların bize kazandırması gereken bir hikmet dili vardır. Mesela ihrama bürünmek insanı arındırarak bir nefis terbiyesi sağlar. Mesela tavaf yapabilmek için 7 şart ve haftanın 7 günü olması, her daim müminin toplum huzuru için Allah’ın emirleri etrafında pervane olmasını öğretir gibidir” diye konuştu.
HAC YOLCULUĞU HAK YOLCULUĞU
Şükrü Kabukçu hac ibadetinin; Arafat meydanına dünyanın dört bir yanından gelen dilleri ve renkleri farklı ama imana sahip aynı kıbleye yönelen din kardeşleri için ortak bir kongre toplantı mesabesinde olduğunu söyledi. “Elbette Müzdelife de böyle” diyen Kabukçu, “Şeytan taşlanması ve şekli ile uygulanması gereken işler var. Ancak bununla beraber her bir hacımız esasında kendi nefsine, kendi nefislerimizde ki kötülükleri, şeytanı taşlamakla meşgul olduğunu unutmamalıdır. Büyüklerimiz derler ki, ‘Hac yolculuğu Hak Yolculuğudur’  Hac yolculuğuna çıkan bir kimse evinden çıkmadan çevresi eli helalleşmeli, elbette ki tevbe istiğfar etmelidir. Çünkü haccın kendi içinde barındırdığı ölümün, mahşerin provasıdır. Ölmeden ölüp hesaba çekilmeden hesaba çekmekle alakalı ciddi bir yolculuktur. Hac tarihe yolculuktur. Hac mekâna yolculuktur. Hac vahiyin merkezine yolculuktur. Hac insanın kendi özüne dönüşün yolculuğudur.  Hac Peygamberler Tarihine yolculuktur. Dolayısıyla orada kardeşlik duygusu başta olmak üzere inşa etmemiz gereken bilgilerimizi tekrar orada öğrenip, tekrarlayarak geri geliyoruz. Bu yolculukta zahmet var, zorluklar var. Sevgili Peygamberimiz (SAV) ‘Hac meşakkattir’ buyuruyor” şeklinde konuştu.
EN BÜYÜK HEDİYE DUA!
Kutsal hac yolculuğunun meşakkatinden kaynaklanan sıkıntılar olabileceğine Müftülüğün hacı adaylarına verdiği seminerlerde değindiğine dikkat çeken Kabukçu şöyle konuştu: “Seminerlerimizde öğretmeye çalıştıklarımız arasında seyahat boyutuyla alakalı hacı adaylarımızın dikkat etmeleri gereken örneğin otellerde, ortak mekânların kullanımında v.b güzellikleri kendilerine yeni baştan hatırlattık. Elbette hacda yapılacak ibadetlerle beraber oradan gelenlerden insanlarımız hediye beklentisi içine girer. Biz hem hacı adaylarımıza verdiğimiz seminerlerde hem de uğurlama programında hacı adayı yakınlarını şunu hatırlatıyoruz; Hacdan gelecek en güzel hediye duadır. Tekrarlıyorum; Hacdan gelecek en güzel hediye duadır. Bir kimse hacca gidip Kâbe’yi gördüğünde memleketinden hatırladığı ilk insan örneğin ben isem benim için en büyük hediye ve ikram budur. Elbette imkân ölçüsünde zemzem ve hurma da gelecektir.”
İBADET GÖSTERİŞ VE
ŞATAFAT İÇİN YAPILMAZ!
“Bütün hac uğurlamalarında Muhammed İkbal’in şu ifadelerini hatırlatıyoruz” diyen Kabukçu şöyle konuştu: “Muhammed İkbal bir hac dönüşü kendisine getirilen hediyelerden sonra hacılara teşekkür etmiş. Demiş ki, ‘Ey hacılar bu zemzem ve hurma hepsi tüketilecek. Takke ve tespih kullanılıp eskiyecek. Keşke oradan bize Ebubekir’in sadakatini, Ömer’in adaletini, Osman’ın hayâsını, Ali’nin cihat anlayışını getirseydiniz. Biz Pakistan’ı yeni baştan inşa ederdik’ Sevgili Peygamberimizin hacla ilgili yaptığı dualardan bir tanesi de şudur; ‘Riya ve gösterişli bir hac yapmaktan sana sığınırım’ diyor. Hac veyahutta ibadetler gösteriş ve şatafat için veyahutta lüks ve israf için değildir. Elbette meşru sınırları içerisinde izzeti ikramda olacaktır. Esas olan ‘Başı açık yalın ayak emrine icabet ettim Ya Rabbi. Dünyalıkların hepsini bırakıp herşeyi unuttum. Benim hayatımda ve istikametimde yalnızca sen varsın anlamını hayatını yeni baştan inşa etmek için düşünerek, tefekkür ederek gerçekleştirmelidir. Tüm hacılarımız için duacıyız. İnşallah Rabbim onları salimen gidip dönmeyi nasip etsin. Bizde inşallah bize verilen görev gereği İstanbul 23’nci Kafilenin Başkanı olarak 13 Ağustos 2018 tarihinde yolculuğumuz başlayacak” >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi

“Borç alarak kurban kesmeyin”

İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, hac mevsimi ile birlikte yerine getirilecek olan kurban ibadetinin borçsuz Müslümanlar için geçerli olduğunun altını çizdi. Kabukçu, “Borç alarak kurban kesilmesin. Borçla kurban kesmek caizdir. Ancak Allah’ın muradı bu değildir” dedi.
Müftü Şükrü Kabukçu kurban ibadetine yönelik birkaç hatırlatmada bulundu. Kabukçu sözlerine şöyle devam etti:
“Birincisi kurban hali vakti yerinde olan zenginlere vacip olan bir ibadettir. Bu konuda ben tüm cemaatimizden, halkımızdan, toplumumuzdan, kardeşlerimizden şunu bekliyorum; Eğer kurban kesmeye yetecek kadar imkân yok ise borç alarak kurban kesmesin. Bir kimse borç alarak kurban keserse caizdir, günah değildir. Ama Allah’ın muradı bu değildir. Başkalarından borç alarak kurban kesmek gibi bir dini görev yoktur. İkincisi kurbanlıkta yer, zaman ve yaş konularına elbette dikkat edilmesi gerekir. Üçüncüsü kurbanı kestikten sonra mutlaka bir miktarından ihtiyaç sahiplerine, eşe, dosta dağıtmasıdır. Kurbanlığın taksimatı malumdur. Özellikle ihtiyaç sahiplerinin hissedar olmalarına gayret gösterilsin. Kurban kesiminde dinin en temel özelliği olan temizlik konusuna dikkat çekmek istiyorum. Bulaşıcı hastalıklar ve kurban ibadetine olan hürmet için buna dikkat edilmelidir.”

Bakmadan Geçme