Haarp Teknolojisi Nedir?

Özellikle 2023-Şubat ayında Türkiye’nin birçok şehrinde hissedilen ve yüzyılın felaketi olarak adlandırılan depremlerin ardından halk arasında daha sık konuşulmaya başlanan Haarp teknolojisi, gündemdeki yerini koruyor. Birçok spekülasyona, hatta komplo teorilerine konu olan Haarp teknolojisi nedir, amacı ve olası faydaları nelerdir? İşte yanıtlar.

HAARP TEKNOLOJİSİ NEDİR?

İngilizce; High-frequency Active Auroral Research Program kelimelerinin baş harfleri ile oluşturulan bir terim HAARP ve Yüksek Frekanslı Etkin Kutup Işıkları Araştırma Programı şeklinde Türkçe’ye çevriliyor. HAARP finansmanı Amerikan Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri, Alaska Fairbanks isimli üniversite ve Defansif İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) tarafından sağlanıyor.

En basit tanımıyla etkisini sürdüren kutup ışıkları esaslı olarak Dünya atmosferinin bir bölümü olan iyonosferin özelliklerini araştırmak üzere devam eden çalışma. Alaska’da kurulu olan bir istasyonda sürdürüldüğünü ve ilk önce BAE Systems tarafından geliştirildiğini de belirtelim. Amerikan Hava Kuvvetlerine ait bir arazi üzerindeki HAARP İstasyonu da söz konusu tesisin resmi ismi. Haarp teknolojisi nedir sorusuna en resmi yanıt bir araştırma projesi olduğu yönünde, peki daha fazlası var mı?

HAARP TEKNOLOJİSİ AMACI NEDİR?

Amacı iyonosferin çözümlenmesi ve böylelikle de yarı-arktik bir tesiste radyo iletişim, izleme ve navigasyon inovasyon sağlama şeklinde. İstasyonda IRI olarak bilinen bir cihaz mevcut. IRI, son derece de ünlü, zira yüksek güçlü bir radyo vericisi. Bu cihaz vasıtasıyla atmosferdeki ilgili tabakanın bir bölgesi uyarılabiliyor ve incelemeler yapılabiliyor. Ayrıca merkezde 180 adet anten var, bunlar da yüksek frekansta radyo sinyali yayınlıyor. IRI ile iyonosferin anten gibi kullanımı mümkün. Bu sayede düşük frekanslı elektromanyetik dalgalar yaratılabiliyor.

ZİHİN KONTROLÜNDEN YAPAY DEPREME KOMPLO TEORİLERİ

Proje her ne kadar son derece bilimsel arka plana sahip olsa da kimi komplo teorilerine konu olmaktan kendisini koruyamadı. Bunlar arasında yapay deprem oluşturabildiği komplo teorisi ise en çok öne çıkanı. Ayrıca zihin kontrolü yapabildiği, iklim deneyimi sağlayabildiği gibi diğer komplo teorileri de deprem kadar olmasa da yaygın…

Uzmanlar ve bilim insanları bunların tamamı için yanlış bilgiler ifadelerini kullanırken konuya ilişkin iklim spekülasyonları odaklı son açıklamada da Stanford Üniversitesi profesörü Umran İnan, basına verdiği bir mülakkatta, “Dünya gezegeninin (meteorolojik) sistemlerini ne yapsak bozamayız. Her ne kadar HAARP’ın yaydığı radyasyon çok büyük de olsa, bir şimşeğin gücü ile kıyaslandığında çok küçüktür ve tüm dünyada saniyede 50 ila 100 şimşek çakmaktadır, HAARP’ın yoğunluğu çok küçük” demişti.