• Haberler
  • Gündem
  • Güzel günlere ulaşmak için Müslümanlar birleşmek zorunda

Güzel günlere ulaşmak için Müslümanlar birleşmek zorunda

İslam Tarihçisi Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Afyonkarahisar'a hafta sonu 'Afyonkarahisar Kitap Fuarı' için geldi. Sırma, 'Neden Bu Hale Geldik' başlıklı bir konferans verdi. Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) Salonunda gerçekleşen konferansı Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Merkezi organize etti.'MÜSLÜMANLAR ALLAH'INONLARDAN İSTEĞİNİ BİLMİYOR'İslam coğrafyasının tamamını gezip gördüğünü söyleyen Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Malezya'dan, Endonezya'dan, Fas'a [&hellip]

İslam Tarihçisi Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma Afyonkarahisar’a hafta sonu “Afyonkarahisar Kitap Fuarı” için geldi. Sırma, “Neden Bu Hale Geldik” başlıklı bir konferans verdi. Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) Salonunda gerçekleşen konferansı Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Merkezi organize etti.
“MÜSLÜMANLAR ALLAH’IN
ONLARDAN İSTEĞİNİ BİLMİYOR”
İslam coğrafyasının tamamını gezip gördüğünü söyleyen Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Malezya’dan, Endonezya’dan, Fas’a kadar 2 milyar insanın bulunduğu dünyada kendilerine Müslüman diyen insanların birbirini öldürdüklerini belirtti. “Şehit olan askerimize bakıyorum adı Ahmet. Dağda öldürülen kandırılmış teröristin adı da Ahmet. Demek ki biz Müslümanlar olarak bu insanımıza bir eğitim veremedik. Bunun sebeplerini araştırdım, kendi kendime sorular sordum. Bunun iki sebebi olabilir. Birinci sebep kendilerine ‘Müslümanım’ diyen insanların inandıklarını söyledikleri din yanlış. Yani İslam dini yanlış bir din. Bu bir sebeptir. Ya da İslam doğrudur da kendilerini ‘Müslüman’ diye tanımlayan insanlar yanlıştır. Yani bizler yanlışız. İkincisi günümüzde 2 milyar Müslüman neden Müslüman olduğunu, Allah’ın onlardan neler istediğini bin 400 sene önce gelmiş olan bir Muhammed’in (A.S) onlara neler getirdiğini Müslümanlar bilmiyor. Ya da Allah korusun inanmıyoruz. Çünkü inananların böyle yapmaması lazım” dedi.
CENNETTEN KOVULMA NEDENİ MALUM
Kur’an-ı Kerim’e, kaynaklara göre Allah-u Teâlâ’nın cennetten Âdem ve Havva’yı attığını belirten Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, bunun nedeninin Müslümanlarca bilindiğini kaydetti. Kaynaklar doğrultusunda Âdem ve Havva’nın cennetten dünyanın en çorak yerine atıldıklarını ifade eden Sırma, “Mekke’nin kayalıklarına atıldılar. Arafat’a düştüler. Denilir ki Umre’ye gidiyoruz görseldeki Arafat değil. Ben bu fotoğrafı 45 sene önce çektim. O zaman ne bina ne de ağaç vardı. Âdem’le, Havva pişman oldular. Ama pişmanlık fayda vermez. Erzurumlular’ın dediği gibi ‘Vay ben ne ettim kendime’ diyerek yürümeye başladılar. Mekke vadisine geldiler. Orada bir şey yok kupkuru bir yer. Hatta bazen diyorum ki dünyada en az gitmek istediğim yer Mekke. Kayalık, sıcak çekilmez bir yer. Ama Allah’ın evi olduğu için en çok orayı istiyoruz” diye konuştu.
HACER ÜL ESVET
ALLAH’IN SEMBOLİK SAĞ ELİ
Âdem (A.S) Allah’ın emri ile Mekke’de Kâbe’yi yaptığını belirten Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Kâbe’nin dünya üzerinde yapılan ilk bina, mabet olduğunu hatırlattı. Dinlerde sembolizm olduğunu, insanların bazı şeyleri görmeden anlayamayacağını dile getiren Sırma, bu anlamda Kâbe’nin köşesine konulan Hacer-ül Esvet taşının sembol olduğunu kaydetti. Bir hadisi şerifte, Hacer-ül Esvet’in sembolik olarak Allah’ın yeryüzündeki sağ eli olduğunun anlatıldığını belirten Sırma, “Hacca, Umre’ye gidenler tavafa onunla başlarlar. Ya dokunurlar ya öperler, ya uzaktan selamlarlar. Bunun adı istilamdır. Ya da fıkıhta biat derler. Biz sembolik olarak Allah’ın sağ eline dokunarak diyoruz ki, ‘Ya Rabbi, ben şimdiye kadar çok hatalar yaptım. Dine aykırı hareket ettim. Ama sana söz veriyorum bir daha yapmayacağım’ Eğer sözümüzde duracaksak tavafa başlayabiliriz. Ama hala tereddüt içerisindeysek o tavafın anlamı yok” şeklinde konuştu.
KUR’AN EN ÇOK FİRAVUN
PUTUNDAN BAHSEDER
Mekke’de yerleşen Âdem ve Havva’nın çocuk sahibi olduğunu, bu çocukların yeryüzüne dağıldıklarını aktaran Sırma, “İklimsel ve başkaca şartlardan renkleri değişti kimi sarı, kimi beyaz, kimi siyah olarak değiştiler. Değişik insanlardan değişik ırklar meydana geldi. Zavallı insanlar anne ve babalarının Adem olduğunu unuttular. Oysa hepsi kardeştirler. Yeryüzüne dağılınca öyle an geldi ki Allah’ın kendilerine verdiği dini unuttular. Dini unutunca dinsiz kaldılar. Fakat biz insanların tehlikede kalınca bir yere sığınmaları lazım. Mesela Afyon dağlarına gece yarısı çıksam bir kurt gelse korkarım. Kaçarım bir yere sığınmam lazım. İnsanoğlu kendisine sığınak aradı ve en güçlü şey olarak gördükleri aslanın heykellerini yaptılar. Dünyada böyle binlerce gördüm. Sonra aslanın güçlü olmasına rağmen Tanrı’nın akılsız olamayacağını düşünerek başı insan gövdesi aslan tanrılar yapıp tapmaya başladılar. İnsan toplumunda açıkgözler ilah olmaya kalkıştı. Böylece insanları sömürmekte istediler. Kur’an-ı Kerim’in en çok bahsettiği ilah, put Firavun’dur” ifadelerini kullandı.
KİLİDİ AÇACAK ANAHTAR VEDA HUTBESİ
Allah’ın Resulü, elçisi ve kulu Peygamber Efendimize (SAV) “ikra” oku emrinden söz eden Sırma şöyle konuştu: “Allah ümmi olan kulu Muhammed (A.S) ‘ikra’ oku demiştir. Allah biz kullara hepimize okumamızı emreder. Müslümanlar tembel olmamalıdır. Bizi uyuttular. ABD vuruyor, İngiltere vuruyor susuyoruz. Vurana sessiz kal diye bir dinimiz yok. Vurana kıssası gerektiren bir dinimiz var. Amacım Arap düşmanlığı değil ama oralarda yıkımlarla Osmanlı’nın izlerini kaybettirdiler. Resulullah’ın (SAV) veda hutbesini hanımlar süsleyip salonların, odaların baş köşelerine koyuyorlar. Ama onu asıp süslemekle yetinmek yerine hayata geçirmek gerekiyor. İşte bu yüzden şikayetçi olacak. Müslümanlar neden bu halde bu kilidi açacak anahtar Resulullah’ın (SAV) veda hutbesindedir”
“MUM ÜFLEYEN DEĞİL
GERÇEK İSLAM’I YAKALAMALIYIZ”
Müslümanlar olarak yeterince okunmadığını bu durumunda cahilliğe neden olduğunu söyleyen Sırma şunları söyledi: “Müslümanlar olarak okumuyoruz, cahiliz. Müslümanlar artık mumlara tapar oldu. Kutsal mekanlarda özellikle hanımlarımızın ağaçlara bağladıkları çaputlar, kumaşlar, yakılan mumlar bunun en bariz göstergesidir. Biz davayı unuttuk. Sebebi de ilmi bıraktık. Hep kardeş olan ve olması gereken biz Müslümanlar’a Avrupa kendisinin vazgeçmek istediği milliyetçiliği zerk etti. Bir hoca olarak derste uyuyan veya kopya çeken öğrenci ile ben nasıl cihat edeceğim? Bütün dünya bize düşman. Oysa Abdülhamid Han Müslümanlar’ı birleştirmişti. Bugün birleşme günüdür. Çünkü aynı tehlike ile karşı karşıyayız. Güzel günleri yakalamak için bir olmak zorundayız. Mum üfleyen uyduruk İslam’ı değil gerçek İslam’ı yakalamak zorundayız”
Yoğun ilgi gösterilen konferansı, Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, Baro Başkanı Turgay Şahin, İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın, İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, Defterdar Vekili Murat Toy, akademisyenler, öğrenciler çok sayıda kişi dinledi.
İHSAN SÜREYYA SIRMA KİMDİR?
Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, 1944 yılında, Siirt’in Pervari ilçesinde doğdu. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 1966 yılında mezun oldu. Bir süre öğretmenlik yaptı. Fransa’da doktorasını tamamladı. Büyük siyer âlimi merhum Muhammed Hamidullah’ı yakından tanıdı ve onun öğrencisi oldu. 1973 yılında Erzurum Yüksek İslam Enstitüsünde İslam Tarihi hocalığı yaptı. 1993 yılında Sakarya Üniversitesine geçti. 1995 yılında bu üniversiteden oldu. İslam Tarihi dalında 30 kitabı ve 200’ü aşkın ilmî makalesi yayınlanan İhsan Süreyya Sırma Hoca, birçok gazete ve dergide yazılar yazdı. Fransızca, İngilizce, Arapça ve Farsça bilen Sırma Hoca, hâlen ilmî çalışmalarına devam etmektedir. >> Burcu AYDIN’IN Özel Haberi

Bakmadan Geçme