Güvenlik Stratejisinin Temeli Kırmızı Kitap Yenilendi
Türkiye'nin güvenlik alanında yol haritası olan Kırmızı Kitap, Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından güncellendi
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güvenlik stratejisini belirleyen ve 5 yılda bir yenilenen Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi, bilinin ismiyle Kırmızı Kitap, Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından değişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı yaklaşık 3,5 saat sürdü. Toplantı sonrası yayımlanan Milli Güvenlik Bildirisi'nde, Türkiye'nin iç ve dış güvenliğine dair kritik değerlendirmeler yapıldı ve önemli kararlar alındı.
Bildiride, her beş yılda bir düzenli olarak güncellenen Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'nin (MGSB), 2020 versiyonunun yürürlükten kaldırılarak, MGSB-2025'in yürürlüğe girmesinin kararlaştırıldığı ifade edildi. Bu belgenin, Türkiye'de, bölgede ve dünyada meydana gelen gelişmelerin detaylı bir değerlendirmesi sonucu yeniden revize edildiği belirtildi.
MGK Bildirisi'nde, 2024 yılında Türkiye'nin milli güvenliği açısından önemli siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal gelişmelerin ele alındığı, 2025 yılında karşı karşıya kalınabilecek meseleler ve bu çerçevede alınacak tedbirlerin müzakere edildiği vurgulandı.
PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütlerine karşı hem yurtiçinde hem de yurtdışında yürütülen başarılı operasyonların sürdürüleceği vurgulandı. Türkiye'nin milli birlik ve beraberliğine yönelik tehditlere karşı mücadelenin kararlılıkla devam edeceği belirtildi.
Suriye'deki yeni yönetimin ülkenin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamaya yönelik iradesine Türkiye'nin tam destek verdiği bir kez daha teyit edildi. Ayrıca, Türkiye'nin Suriye'deki PKK/KCK-PYD/YPG unsurlarının durumu istismar etmesine izin vermeyeceği belirtildi.
Bildiride, Gazze'de sağlanan ateşkesin kalıcı olması gerektiği ve Filistin meselesinin adil bir çözüme kavuşturulmasının önemine dikkat çekildi. İnsani yardımların Gazze'ye engelsiz ve hızla ulaştırılması gerektiği vurgulanırken, İsrail'in uluslararası hukuku ihlal eden eylemlerinin bölgedeki istikrar çabalarına zarar verdiği ifade edildi.
Türkiye'nin, Afrika, Orta Doğu ve Balkanlar başta olmak üzere, dünyanın farklı bölgelerindeki ihtilafların çatışmaya dönüşmeden çözülmesi ve mevcut çatışmaların barışla sonuçlanması için yürüttüğü faaliyetlerini sürdüreceği ve küresel barışa katkı sunmaya devam edeceği belirtildi.
