• Haberler
  • Genel
  • Görgöz: Savunma hakkı siyasallaştırılmamalı – Kocatepe Gazetesi

Görgöz: Savunma hakkı siyasallaştırılmamalı – Kocatepe Gazetesi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Yalçın Görgöz, savunma hakkı konusunda CHP’nin görüşlerini açıkladı. Savunma hakkının kutsal olduğunu kaydeden Görgöz, savunma hakkının, hiç bir surette ve hiç kimse tarafından siyasallaştırılmaması gerektiğini söyledi “YARGI SİYASAL HESAPLAŞMA SÜRECİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”Siyasi mülahazalarla savunma hakkının özüne getirilen her kısıtlamanın vatandaşların aidiyet duygusunu ve birlikte yaşama iradesini zaafa uğratmaktan başka bir [&hellip]

Görgöz: Savunma hakkı siyasallaştırılmamalı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Yalçın Görgöz, savunma hakkı konusunda CHP’nin görüşlerini açıkladı. Savunma hakkının kutsal olduğunu kaydeden Görgöz, savunma hakkının, hiç bir surette ve hiç kimse tarafından siyasallaştırılmaması gerektiğini söyledi

“YARGI SİYASAL HESAPLAŞMA
SÜRECİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ”
Siyasi mülahazalarla savunma hakkının özüne getirilen her kısıtlamanın vatandaşların aidiyet duygusunu ve birlikte yaşama iradesini zaafa uğratmaktan başka bir sonuç doğurmayacağını ifade eden CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz, “Savunma hakkı kutsaldır, hiç bir şekilde kısıtlanmamalıdır. Savunma hakkı, adil yargılanma hakkının ayrılmaz bir parçası olup, siyaset alanının değil hukuk alanının konusudur. Savunma haklarını siyasallaştıran her türlü yaklaşım bu haklan ihlaline de kapı açmış olur. Yargılama dilini tartışmaya açmadan, kişiye kendisini en iyi ifade edebileceği dili kullanabilme olanağı verilmelidir. Savunmada esas olan, kişinin kendisini en iyi ifade edebileceği dili kullanabilmesidir. Devletin resmi dili Türkçedir. Bu çerçevede yargılama dilinin de Türkçe olacağı tartışmasızdır. Ancak, yargılamanın adil yapılabilmesi için tarafların derdini mahkemeye en iyi anlatabileceği dili kullanma imkânının da sağlanması gerekir. Türkiye’de özellikle son dönemde siyasallaşan AKP yargısı, yargılama sürecini bir hukuk süreci olmaktan çıkarıp, siyasal hesaplaşma sürecine dönüştürmüştür. Diğer taraftan, bazı davalarda bir kısım sanıklar da mahkemede kullanmak istedikleri dil üzerinden siyasal bir tartışma yaratmak istemişlerdir. Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde dahi (CMK 202. Madde) sorunu yargı pratiği içinde çözmek mümkünken, bunun yerine toplumda gerilimi tırmandıracak ve var olan çatışma ortamını derinleştirecek bir inatlaşmaya gidilmiştir” dedi.
“TEMEL KURGU DEĞİŞMEMİŞ”
Görgöz açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Gelinen noktada CHP, sorunu, yargı dilini tartışmaya açmadan, her türlü siyasallaştırma çabasının uzağında tutarak; Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi’nin 6. Maddesinde de ifadesini bulan adil yargılanma hakkı çerçevesinde ele almış ve “Yeterince Türkçe bilmediğini beyan eden sanık ve mağdura bedeli devlet tarafından karşılanmak üzere mahkemece tercüman tayin edilir. Bu hak kötüye kullanılamaz” teklifini getirmiştir. Bu teklif, öncelikle beyan esası getirerek, vatandaşların hangi dilde kendini iyi ifade edeceği hususundaki takdiri kendisine bırakmış, bu çerçevede, yargı süreçlerinde ortaya çıkabilecek tartışmaları önlemeyi amaçlamıştır. “Yeterince Türkçe bilmediğini beyan” şartını getirerek de yargılama dilinin Türkçe olduğu ve bunun tartışma konusu yapılamayacağı hususuna vurgu yapılmıştır. Ayrıca soruşturma ve kovuşturma ayrımı yapılmadan, her aşamada bu haktan yararlanma olanağı getirilmiştir. AKP tasarısı, Türkçe bilen sanığın kovuşturma aşamasında başka dilde savunma yapabilmesini düzenlemektedir. Komisyonda “Türkçe bilen sanık” ifadesi çıkarılmışsa da temel kurgu değişmemiş, bu durumda yargılama dili tartışmaya açık halde bırakılmıştır. Tasarı bu haliyle tam bir aldatmacadır ve yaşanan sorunları çözmekten uzaktır.”
“CHP’NİN ÖNERİSİ REDEDİLDİ”
Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında farklı muamele yapılmasının doğru olmadığını belirten Görgöz, “Bir başka önemli nokta da soruşturma aşamasında kullanılacak dil konusunda karar yetkisinin sanığın beyanına değil, soruşturma makamlarının takdirine bırakılmasıdır. Soruşturma makamlarına tanınan bu takdir yetkisi, soruşturma sürecinde bu hakkın kullanımını engellemekten başka bir anlam ve sonuç doğurmayacaktır. Soruşturma sürecinde söz konusu hakkın kullanımı engellenmiştir. Yani kişi, savcılık aşamasında bu haktan yararlanamayacaktır. Bu durum, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında iki farklı uygulama getirmektedir. CHP’nin önerisinde, soruşturma ve kovuşturma ayırımı yapılmadan, her aşamada kişinin kendisini en iyi ifade edeceği dili kullanabilmesi imkanı getirilmiştir. Yeterince Türkçe bilmediğini beyan eden sanık soruşturmanın başlamasından, savcı ve kolluk güçlerinin olaya el koymasından itibaren yargılama sonuna kadar tercüman hakkından yararlanabilecektir. CHP’nin önerisi komisyonda reddedilmiştir” diye konuştu.
“İNANÇ VE GÜVEN YOK EDİLDİ”
Açıklamasında AK Parti iktidarını eleştiren Görgöz, “Siyasallaşan AKP yargısı; “gizli tanık” terörü, üretilmiş delillere dayalı yargılamalar, bilirkişi incelemesi yapmadan sahteliği tartışılan delillerle hüküm kurma, sanık ve avukatlarına duruşma yasakları koyma yoluyla savunma hakkının yok edildiği bir yargı pratiği yerleştirmiştir. AKP’nin yargı alanındaki uygulamaları sebebiyledir ki, uluslararası değerlendirme kuruluşları, hukukun üstünlüğü bağlamında Türkiye’yi Uganda’nın bile gerisine düşürmüşlerdir. Mahkemelerde adil yargılama yapıldığına ilişkin inanç ve güven yok edilmiştir. Komisyon aşamasında bu hukuksuzlukları önlemek üzere tarafmınızdan değişiklik teklifi verilmiştir. Bilirkişi incelemesini şart koşan, gizli tanık uygulaması ve duruşma yasaklarına son verecek değişiklik tekliflerimiz de kabul edilmemiştir. CHP, bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonra da savunma hakkının serbestçe kullanılabilmesi, adil yargılanma hakkının tüm evrensel hukuk kuralları çerçevesinde güvence altına alınması, siyasallaşmamış bir yargı ve yargı pratiği yaratılması yolunda kararlı duruşunu sürdürecektir. Çünkü tek başına bu sorun Türkiye’yi çağdaş uygarlık hedefinden uzaklaştıracak bir sapmadır” ifadelerini kullandı. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme